Bir zamanlar, rengarenk biberlerin kokusuyla dolu, küçük bir köyde yaşayan @TheBiber adında bir kız vardı. @TheBiber, diğer çocukların aksine şekerlemelerden çok biber yemeyi severdi. Yeşil, kırmızı, sarı, mor... Hangi biber olursa olsun, acısı ona keyif verirdi.Köyün en yaşlı kadını @TheBiber kızım, biber yemekten başka bir şey yemezsen hasta olursun!" derdi. Ama @TheBiber dinlemez, her fırsatta biber yerdi. Bir gün, @TheBiber bahçede oynarken toprakta parıldayan bir taş buldu. Taşı eline aldığında, taş ışıltılı bir toz bulutu oluşturarak @TheBiber i büyülü bir dünyaya taşıdı.
Bu dünya, dev biber ağaçları ve acı suyla dolu nehirlerle kaplıydı. @TheBiber, burada biber seven diğer yaratıklarla tanıştı. Acı biberlerden yapılmış evlerde yaşayan küçük ejderhalar, ateş püskürten biber kuşları ve acı sosla kaplı böcekler... @TheBiber, bu yeni arkadaşlarıyla birlikte biber tarlalarında çalıştı, acı soslar hazırladı ve biber yarışlarına katıldı.
Bir süre sonra @TheBiber, bu dünyada çok mutlu olduğunu fark etti. Ama bir yandan da ailesini çok özlediğini hissetti. Büyülü taşın gücünü kullanarak kendi dünyasına dönmeye karar verdi. Dönüş yolunda, biber seven tüm arkadaşlarına veda etti ve onlara bir sürü biber tohumu hediye etti.
@TheBiber kendi dünyasına döndüğünde, ailesi çok sevindi @TheBiber onlara büyülü dünyada yaşadıklarını ve biber seven birçok arkadaş edindiğini anlattı. O günden sonra, @TheBiber 'nin ailesi de biber yemeye başladı ve köyde biber festivali düzenlendi. @TheBiber, biberci peri olarak tanındı ve herkes onu çok sevdi.