Cinlerle ilgili ilginç ve müthiş gerçekler-3
Adem ile Havva mahrem yerlerini açıp birbirlerine göstermekle ve yasaklı meyveden yemekle ilk hatalarını yapmış oldular. Bu hatalar iblisin aldatması sonucu oluşmuştu. O günden bu güne bu ilk günahlar süregelir. Ve şeytani cinlerin en çok kullandıkları iki alandır. Hatta günaha düşürmekte ana temalardır. Kötülüğün önderi iblis, şeytani cinlerin lideridir. Cinler milyonlarca yıldır mideyi doldurmayı ve cinselliği kullanmaktadır. Mideyi doldurmak ve cinsel istekleri sürekli tatmin etmek cinlerin beden hakimiyyetini ele geçirmesine neden olmaktadır. Az ve kontrollü yemek cinlerin etkisinden korur. Cinselliği az ve kontrollü yapmak cinlerin etkisinden korur. Oruç tut ve zinaya yaklaşma emirlerinin temeli bunlardandır.
Cinler düşünsel varlıklar, maddenin ön aşaması, bilinçli ruhlardır. Cinler bir ruh bütünlüğüne sahip şekilsiz, değişken bir beden yapısına sahiptir. Şekil alabilen, maddenin içine girebilen, maddenin içinden geçebilen, bibloda ve resimde şekil ve pozisyon alabilen, beden ile bütünleşip etkileyip yönlendirebilen varlıktır.
Yaradılmış bir varlıktır. Erkekli, dişili, çocuklu varlıklardır. Öz maddesi ateş olduğu için Ateşin varlığını sürdürmesine ihtiyaç duyduğu şeylere ihtiyaç duyar. Yaşaması için insan gibi yemeye içmeye ihtiyaç duymaktadırlar. İnsanlar nasıl ki meyvelere, yiyeceklere suya ve içeceklere ihtiyaç duyuyorsa ateşten yaradılan cinler de havaya, suya, gaza, kokuya ihtiyaç duymaktadır.
Cinlerin öz maddeleri çoğunlukta dumansız ateş olsa da sadece Ateş olarak kalmamışlardır. İnsanlar da sadece toprak olarak değillerdir. Değişime uğramıştır.
Cinlerin ham malzemesi Ateş olsa da aşırı şekilde suya ihtiyaç duyarlar. Cinler deniz kıyılarında ve iç bölgelerde yaşayan olarak ikiye ayrılırlar. Cinler nemli bölgelerde yaşamayı çok severler. Bu nedenle nemli olan kıyı kentlerinde daha çok yaşarlar. Hatta hamamlarda, banyolarda yaşarlar. Dünya sefasını sürmek isteyen ve Ahireti ardına atan inançsız cinler daha çok kıyı bölgelerdeki kendilerine ait yerleşim alanlarında ve insanlarla birlikte iç içe yaşarlar. İç bölgelerde yaşayanları insanlara zarar vermek için hatta uzak dağlarda insan ayağının basmayacağı ıssız yerlerde yerleşim alanları kurmuşlardır. Bunlar inanan ve ahireti tercih eden cinlerdir.
İnsan ne düşüneceğini dahi bilmeyen hayat bulmuş boş bir ruhtu. Yönetilmesi ve yönlendirilmesi gerekiyordu. Bu boş varlığa sağ taraftan melekler yaklaştı, sol taraftan ise şeytani cinler yaklaştı.
İnsan, Allaha yöneldiğinde cinler bunu engellemeye çalışır. Namaz ve dualar bunlardan biridir. Cinlerin maddeye girip şekil almasını engelleyen tek ve mükemmel şey sudur. Cinler yıkanmış ve temizlenmiş nesnelere giremez ve şekil alamazlar. Yıkanmış ve temizlenmiş nesneler, hayvanlar, insanlar, bedenler ve abdest uzuvları korunmuş olur. Bir şey yıkanınca onda kokular gider, gaz salınımları azalır, bedenin yüzey gerilimi değişir, deri gözeneklerini mikroskopla düşünürseniz o gözenekler dev mağaralar gibidir. Yıkanmış bedendeki deri gözeneklerine sular kaçar ve bir miktar su olur. Cinlerin bedene girmesine ve şekil almasına bu minimal su miktarı engel olur. Daha nice bilimsel açıklamalarla cinlerin abdestli bedene giremedikleri detaylandırılabilir.
İnsan, Allaha yöneldiğinde cinler bunu engellemeye çalışır. İnsan Allahın kendisini gördüğüne ve duyduğuna inandığı için Allahı hayalinde gözleri ve kulakları olan bir insan gibi resmeder. İşte cinler bu durumu çok kullanır. Bu nedenle cinler iki göz, her baktığınız yerde şekil almış insan sureti görebilirsiniz. Cinlerin sürekli uğraştığı insanlar bu durumlarla çok karşılaşmaktadırlar. En doğrusu Allahı bir şekle benzetmemektir. Cinler de bu durumu çok kullanırlar. Zaten cinlerin de bir şekil sorunu vardır. Sabit şekillerde varlıklar değillerdir. Rengi kokusu ve şekli olmayan bu varlıklar sayısız şekilleri kullanabilmektedirler. Küçük boylu, at ayaklı, fare kılıyla kaplı gibi. Çoğu zaman şekil almakta zorlanır abuk subuk şekillerde görünürler.
Şeffaf, havada yüzebilen, ateşin hareketlerine sahip varlıklardır.
Cinler maddeye girebiliyor, maddi neslerin içinden geçebiliyor, Her canlıya ve her nesneye nüfuz edebiliyordu. Gözleri ve ağzı olan her nesnede, fotoğrafta, bibloda, heykelde şekil alabiliyordu. (yani içine girebiliyordu.)
Cinler her eve her mekana girer. Genellikle kapıları nadiren açık pencereleri tercih ederler. Kapılar ve girişler sıkı sıkıya kapalı olsa da anahtar deliğinden, iğne ucu gibi bir delikten hatta yogunluğu hafif neslerin içinden bile geçmektedirler. Kapıların malzemesi tahtadır, tahtanın içinden bile geçebilmektedir. Daha katı maddelerden geçişlerde zorlansa da geçebilmektedir. Yogunluğu en fazla ve en agır olan kuşundan geçişte zorlanmaktadır. Hatta geçemedikleri ve geçmek istemedikleri bir maddedir. Kurşun döktürmekteki inanç bundandır. Kurşun döktürmek küfür gibi büyük günahtır. Saçmadır, Sadece başta tutulduğundan gerçek dışı bir uydurmadır ve yanlıştır.
Cinler kesinlikle korkulacak varlıklar değillerdir. Cinlerden korkacağınıza Allahtan korkun. Cinleri de Allah yaratmıştır, yaradılandan değil yaradandan korkun ve ondan çekinin. Sürekli insanlarla beraber olan cinlerin amaçlarından birisi insanları korkutmaktır. İnsanın cinlerden korkmaması cinlerin en büyük korkusudur. Cinler hakkında yeterli bilgi sahibi olursanız onlardan korkmanın yersiz olduğunu göreceksinizdir.
Şeytani cinler insanlaraHaksız yollardan, kötü işlerle büyük kazanacaksın. dedi. Ve yalan üzerinden kötü kazancı tavsiye etti.
Şeytani cinler kendisinden sonra yaradılan bilgisiz, cahil ve zayıf insana zulmetti. Güçlü olanın zayıfı ezmesi nasıl ki zalimlik ve tanrı karşıtlığıysa insanlar da hayvanlara hatta sivrisineğe dahi zarar vermemelidir.
İnsanlar cinler için bir fitnedir. Cinler için insanlar karşı konulamaz bir çekim oluşturur., musallat olunması gerekendir. İnsan, cinler için Zevk, eğlence ve beslenme mekanıdır.
Cinler, iyiler ve kötüler, inananlar ve inanmayanlar, insanı sevenler ve sevmeyenler olarak ikiye ayrılırlar.
Cinlerin musallatında en önemli etken çıplak gezmektir. Su ile yıkanmış bedende şekil alamazlar.
Dolmuş bir midede çok etkili ve güçlü hale gelirler. Yiyip yiyip kudurdu değimi buradan gelmektedir.
Sürekli cevrenizdeki nesneleri gözlere benzetmek ve nesneleri farklı şekillere hayvanlara benzetmek cinlerdendir.
Gece hiçbirşey yokken sebepsiz uyanmak, ihtiyacın olmadığı halde tuvalete gitmek tamamen cinlerdendir.
Şeytani cinler, serseri insanlar gibi zulmetmek ve eğlenmek için insanları rahatsız ederler. İnsanları korkutmak, birbirlerine düşürmek, kavga ettirmek için sürekli uğraşırlar.
Cinler kendini hissettirmedi, insana benliğini yerleştirdi. Ben diyerek işlerini yaptırdı. Acıktım dedi, şunu istiyorum, şu zevkimi de gidereyim dedi. Arzulara düşkünlük vererek sürekli tatmin etme çabasında oldu.
Cinler güçsüz bedende çok etkili olurlar. Yorgun, bitkin, hasta, lohusalı, adetli, ameliyatlı insanlarda etkili olurlar. Cinsel ilişki sonrası güç kaybedende, midesi dolmuş insanın agırlığında ve hazmetme sıkıntısında cinlerin bedeni yönetme ve bednde egemenli artmaktadır.
Beyin ve birtakım amaliyatlarda farklı bir lisanda konuşan hasta, Realkarnasyon gibi geçmiş yaşantıdan bilgi vermeler tamamen cinlerdendir. Gerçekte sadece bir hayatınız vardır.
Cinler, insana göre bilinmeyen, görünmeyen gizli varlıklardır. Bu nedenle belirsiz olan bu varlıktan insanlar korkmaktadırlar. Bu korku onlardan bedenlerine direkt saldırı ve darbe alma korkusudur. Ama cinlerin insanlara direkt saldırıları mümkün değildir. Öyle olsaydı insanların çoğu zarar görmüştü ve insan türü azalmıştı. Cinler daha çok mana kıvamındadır. Maddeye zarar veremezler ancak maddeyi yavaş yavaş uzun zamanda etkilerler. Daha çok düşünsel, olumsuz fikirlerle zarar verirler.
Yapmak meleklerden, yıkmak ise şeytani cinlerdendir. Düşüncenin kaynağı hareketlerin sonucunda anlaşılır. Kişinin neyi seçip neye uyduğuna bakılır. Fayda mı veriyor yoksa zarar mı veriyor. İnsanlar genellikle cinlerin etkisindedir. Onların isteklerine ve emirlerine uyarlar. Arzularını tatmin etmek yani nefse uymakla menfaatlerini çıkarlarını gözetmek şeytanların en etkili kullandıkları alanlardır.
İnsanın hareketleri düşünsel faaliyetleri sonrasında ortaya çıkmaktadır. İnsanın düşünsel faaliyetlerinin kaynagı çok önemlidir. Bu düşüncelerin amacı ve yöntemi tespit edilir. Düşünce iyi ise yöntemi hak ve doğru olur. Düşünce kötü ise yöntemi batıl ve haksız olur. Düşüncenin hedefi kaynağını göstermektedir. Kötü hedef şeytani cinlerden iyi hedef meleklerdendir.
Yargılamak, önyargılı olmak, suçlayıcı olmak, başkası hakkında olumsuz konuşmak, gıybet, iftira, ikiyüzlülük, dalkavukluk tamamen cinlerin etkisindeki dünyaya aldanmış insanların tavırlarıdır.
İnsan genelde ilk akla geleni yapar. Düşünceleri kontrol etmez . Menfaatlerine uygun karar alırken başkalarına zarar veren karalar alır. Her düşünceyi ve fikri doğru bulup uygulamak yanlıştır. İnsan fikirleri analiz etmeli iyi ve uygun olanını yapmalıdır. İlk akla geleni yapanlar zamanla onun batıl ve yanlış olduğunu zarar verici bir karar olduğunu anlar. Zihinden geçen düşünceler cinlerdendir. Sürekli kontrol istemektedir.
Geyikteki aslan tehlikesine karşı korku psikoloji gibi insanlardaki cin saldırısı korkusu ve psikolojisi tamamen cinlerden kaynaklıdır. Ve asılsız bir korkudur. Onlar direkt zarar veremezler. Hele Allaha sığınan ve dua eden insanlar cinler için korkulacak kimselerdir.
Her zamankinden farklı davranan, yakınlarımıza Bu sen değilsin dediğimiz zamanlar olur. Sanki farklı biriymiş gibi bir anda değişenler olur. Böyle farklı davranan yakınlarımız cinlerin etkisindedir ve kışkırtmasına uğramıştır. Sert, sinirli, olumsuz tavırlar sergileyenler şeytani cinin etkisindedir.
Cinlerin etkisinde olmak veya diğer bir değişle cinlerin musallat olması çok kolaydır ve sürekli mümkündür. Bu musallat olmayı farklı bir şey zannetmeyelim onlar sürekli bizlere gelir ve giderler. Onların uğrak konutlarıyız. Kimileri gelir uğraşır ona uymazsanız çabuk sıkılır ve gider. Kimileri gelir hemem hemen her dediğini yaparsanız sizi sahiplenir ve onun için güzel bir araçsınızdır. Sizi sürekli kötü yönlendirir. Zina yapar, cinayet bile işlersiniz.
Cinlerden çok rahatsız olan hastalar bize gelmektedir. Öncelikle hastanın durumuna bakarız. Cinlerin ne amaçla onlarla uğraştıkları tespit edilir. Hasta ve yakınlarına hastanın durumu ve cinlerin ne amaçla uğraştıkları anlatılır. Hasta ve yakınları detaylıca bilgilendirilir. Ne yapmaları gerektiği ve sakin olmaları söylenir. Bu durumların her insanın başına geldiği ve asıl düşmanı ve amacını göstererek hastayı doğru ve net olarak bilgilendirmek çözümü sağlayacaktır. Mesela bir örnek verelim. Bir çift sürekli tartışmaktadır. Aile içi şiddet artmıştır. Gece bazen birbirlerinin yüzünü farklı şekillerde görmektedirler. Gece yataklarında karanlıkta bezan birbirlerini farklı görürler. Adam karısını cadı suretinde görmektedir. Kadın da kocasını boynuzlu farklı korkutucu bir adam gibi görmektedir. Şimdi bu tip hastaların durumu hemen anlaşılır. Cinler karı ile kocanın arasını ayırmak istemektedir. Eşler bu konuda bilgilendirilir. Davranışlarının ve düşüncelerinin temeli cinlerden kaynaklı olduğu kendileriyle ilgili olmadıkları anlatılır. Bunun için yapmaları gerekenler anlatılır. Cinlerin kötü etkilerinde oldukları, onlara prim vermemeleri, bir süre bu kötü etkilerine sabretmeleri gerektiği anlatılır. Bu olumsuz düşüncelere, şiddet tavırlarına bu görüntülere prim vermemeleri, korkmamaları söylenir. Zamanla sıkıntıların azalarak geçeceği söylenir. Kişiler kendilerinin ve neyin etkisinde kaldıklarını farkettiklerinde aslında olaya vakıf olmuşlardır. Eşinizle ilgili olumsuz düşünceleri reddetmeleri söylenir. Yanlış fikir ve amaçlar paylaşılır ve eşler beraberce yanlış düşünceleri bertaraf ederler. Böylece cinlerin etkinliği zamanla azalarak kaybolur. Eger bu insanlar cinciye veya medyuma gitseydi durumları daha da kronikleşecek ve iş boşanmaya ulaşacaktı. Burada çok detay vermek isterdik ancak zaman sıkıntısı yaşamaktayız. Bu vakayı detaylıca değerlendirirseniz pek çok örnek ve olaylar zinciri göreceksinizdir.
Cin seansında kadının cinsel isteği cinler tarafından aşırı şekilde arttırılmaktadır. Kadın cinciye veya karşısında gördüğü yabancıya karşı şiddetli cinsel açlık duydurulur. Bu nedenle cincilere asla eşiniz olmadan gitmemelisiniz. Aslında, cincilere medyuma gitmek en başta yanlıştır. Bu büyük bir küfür, Allaha eş koşmaktır. Allahtan medet ummak yerine cincilerin kaypak cinlerinden medet ummak büyük bir aptallıktır.
Cin seanslarında ve cinciye gidildiğinde cinciye gelmiş hastanın tavırları cinler hakkında çok ip uçları vermektedir. Cincilerin cinleri hemen gelen hastanın bedenine girerler. Hasta hiç yapmadığı hareketleri yapar. Hastanın düşünceleri, hareketleri tamamen cinlerin hareketleridir. Cinler hangi nedenlerle bu hareketleri yaptırırlar. Öncelikle kendi varlıklarını hastaya ve gelenlere ispatlarlar. Sinsice vesvese veren cinler kendilerinden medet umanlara açıkça kendilerini gösterirler. İradeyi ele geçirip düşünsel olarak yönetebilmektedir. İnsana birtakım sıkıntılar verebilmektedir. Bütün bunlar onların varlığını kesinlikle kanıtlarken ne amaçla hareket ettiklerini de göstermektedir. Feleğin, Tanrı kaderinin dışında batıl yolda ve haksızlık için çalışırlar.
Cin seanslarında cinciye gelmiş insanlar, cinler için kendilerine gelmiş kullardır. Zavallı kobaylardır. Bu kendilerine gelen insanlara Allahtan hiç korku taşımadan bedene girip zarar verebibilirler. Çünkü cinciye gelenler gerçekte cinlere gelmişlerdir. Allah kendi istekleriyle cin şeytanlarına gidenleri korumaz. Ve bu durumda bedenler cinlere ait olur. Cincinin yada medyumun cin seansında cinler hemen en çok sol el ve sol ayak olmak üzere insanın bedenine girerler.Ve hemen bedende şekil alırlar ya da bir bölgesine yerleşirler. Çok şiddetli mide ağrısı veya karın ağrısı verirler. Sindirim sistemi içinde bir otarafa bir butarafa sanki rüzgar dalgası gibi hareket ederler. Size birtakım acı ve sıkıntılar vererek yerde kıvrandırırlar ve sizi evire çevire dönderir hareket ettirirler. Burada cinler var olduklarını ve herşeyi yabildiklerini göstermek isterler. Sizi kendilerine bağımlı kılmayı, imanınızı çalmayı ve kul etmeyi isterler. Öncelikle şikayetiniz üzerine geldiğiniz sıkıntıyı giderirler.Hangi şikayet üzerine geldiyseniz sizi rahatsız eden cinlere gidip uğraştığınız insan bana geldi, küfre düştü iyi bir iş çıkarmışsınız. Bana sadık kalmaları için bir süre sıkıntı vermeyi durdurun der. Ve hastanın cinleriyle anlaşır. Zaten cinlerin temel hedefi insanlığa zarar vermek olduğu için aynı amaçta aynı kazançta daima birbirlerinden faydalanırlar. Cin seanslarında aşırı cinsel istek, saldırmak ve zar verme, öldürme istegi gibi kötü istekler güçlü şekilde ortaya çıkar. Cinlerin en çok kullandığı yöntemlerdir bunlar. Cin seanslarında cinler içerden sürekli tekrar ederek bir şeyi telkin eder. Bu sırada hasta bagırır, hayır der, bir sağa bir sola telkin ettiğini reddeder. İmanını vermeyecek insan bir süre direnir. Direndikçe bağırmaları, kendini sıkmaları, bayılmalar, sağa sola saldırganlaşmaları artar. Cinler kendisine gelen insanı kendisinin olarak kabul eder. Allah kendisine gelene ve dua edene nasıl icabet eder ve ona yardım ederse cinlerde aynen böyle düşünür. Cinler kendisine gelen insana tam egemen olur ve insanın yönetim tahtına oturur. Beyindeki yönetme merkezini devralan cinler, sürekli kötü bir şeyi telkin ederken hasta tohaf hareketler sergiler.
Şeytani cinler, iş bozan, düzen bozan, insanların aralarını bozan, bir anda olumsuz hareketler yaptıran kötü bir yönlendiricidir.
Küçük olumsuzlukları büyütmeyeceksiniz çünkü cinler olayları gerçeklerin dışında olumsuz anlamda farklı algılattırırlar. Tamamen gerçek dışı bu algılamalar cin kaynaklıdır. Öncelikle cinlerin etkisinde olduğunuzu ve bunlardan kurtulmak için doğru olan şeyleri bulma ve inanma eğiliminde olmanız kurtuluşun asıl reçetesidir.
İnsan, şeytani cinlerin etkisiyle oluşmuş düzensiz yaşamından kurtulmak için cinciye gelir.Yani büyü sonrası sosyal yaşamında oluşan olumsuzluklardan kurtulmak için cinciye gelir. Bir cincinin en az üç cini vardır. Genelde cinler insanlara düşmanlıkta yalnız olmazlar, birlik olurlar.Cinciye gelen kendi cini haricinde birde cincinin azgın cinleriyle karşılaşır. Cincinin cinleri cinciye gelen hastanın bedenine girerler. Ailesini, yaşantısını ve durumunu öğrenirler. İlk haftalarda veya birkaç ayda sıkıntısını azaltırlar. Sonra ise daha fazla kötü sonuçlara iterler.
Büyücüye veya cinciye gelmiş birisi aslında o dönemde çaresizlikten cinciye gelmiştir. Ama cinler cinciye gelen hastadan yani kendilerinden yardım dileyen hastadan sürekli küfretmelerini ister. Hastanın namaz kıldığını veya Allaha dua ettiğini gördüklarinde hastaya bu sefer eziyet etmeye başlarlar. Ben bir kere cinciye gittim sıkıntım geçecek gibi düşünceler saçma ve aptalcadır. Sıkıntının geçmesi için cinlere sürekli ibadet etmek onlardan yardım dilemek gereklidir. Aslında cinler hastanın kendilerine sürekli yöneleceğini sanır. İnsanlar genelde Allaha inancından vazgeçmediklerinden ve imana devam ettiklerinden cinlerin bozguncu baskılarıyla karşılaşmaktadırlar. Aslında insanı cincilere getiren ve cinlerin ilahlığına yardımına sığınma çaresizliğine düşüren yine cinlerdir. Bu cinlerin kurmaca bir oyunudur. İnsanlar bu ortamda cinlerin etkin gücünü görmüş olmaktadır. Genellikle inançlılar onların desteğini reddeder.
Şeytani cinlerin sürekli yardımını almak için sürekli küfretmek, kötülük etmek ve onlara ibadet etmek gereklidir. Onları razı etmek için devamlı çalışılmalıdır. Bunun için de sürekli insanlara ve insanlığa zarar vermelisiniz. Bunları yapacak olan cehennemdeki yerine hazırlansın. Şunu unutmayın cinler insanların düşmanıdır. Onlardan dost olmaz. Birkaç konuda yardım etseler de bütünde zulmederler. Onlar firavunuda, tahtınıda koruyamayacak kadar çaresizlerdi.
Cinciye gidenler cinlerden ve birtakım şeyleri yapmakla (nal, mıh, kara tavuk vs.) yardım gleceğini reddederek Bunlardan gelecek yardım şurada dursun. deyip onları basit ve çaresiz görmek en isabetli düşüncedir. Ben büyük Allahtan yardım dilerim demelidir.
Cinciler, cinlerin hangi kişiye gideceğini belirtmek için büyü yapılacak insanı belirlerken ad soyad, ana adı veya kişiyi temsil eden şeylerden isterler.
Cin seansları, cin kovma, şeytan çıkarma, cin çıkarma, cin tedavisi gibi bütün bunların ne olduğunu neler yaşandığını ve temellerine ineceğiz. Cin kovma teknikleri, cin çıkarma seanslarında neler gözleniyor. Cinler varlıklarını göstermek ve yardımlarına inandırmak için birtakım davranışlarda bulunur. Cinciye gelen hastayı sallar, hırpalar, birtakım hareketler yaptırır. İnsanı ittirip kaktırır. Genelde sol el ve ayaktan bedene girerler. Midesine ve karnına şiddetli ağrı verebilirler. Gözlerini ayırıp bagırıp çağırtmaktadırlar. Bir anda sinirlenmneler, hiddetlenmeler, yükses sesle bagırmalar gözlenmektedir.
Cinler sahiplenmiş olduğu bir insan bedenini veya bir mekanı nasıl terkederler. İlerde bunlarla ilgili detaylı bilgiler verilecektir. Ancak Allah kelamı, dualar cinlerin hiç hoşlanmadıkları şeylerdir.
Cinler insan bedenine girdiğinde yeni bir düşünce akımı ortaya çıkar. Yani cinler bir konuda sürekli telkinler eder. Mesela birbirini seven iki kişiyi ayırmak için şeytani cinler sevdiği hakkında olmadık yalanlarla birlikteliği bozmaya çalışır. Seveni pek çok olumsuz fikre ikna etmeye çalışır. Hatta seven inanmamak için mücadele etmeye çalışır. Ama sürekli bu iş için çalışan cinler uzun zaman sürsede amacına ulaşmaktadır. Sürekli tekrar eden olumsuz düşünceler yıllar alsada insanı bu farklı psikolojiye alıştırmakta ve inandırmaktadır.
Cinlerin etkisiyle pire deve yapılır, olmadık ve yaşanmadık şeyler olmuş ve yaşanmış gibi inandırılır. Kötü telkinler yaşanmamış olsa dahi olmasının muhtemel olduğuna inandırılır. Ve cinler insanın huzurunu kaçırır. Sizi eşinize, çocuğunuza yakınlarınıza karşı kışkırtır.
Cinler sinirlendirmek için, arayı bozmak için çevrenizdeki insanları kullanarak laf çakar. Olumsuz ve eleştirel söylemlerde bulunur.
Cini hapsettim, yaktım gibi söylemlerin temeli ve aslı şudur. Sizi bir konuda rahatsız eden bir cini farkedersiniz bu cine karşı Allaha dua ederseniz ona zarar verirsiniz, yada onun etkisinden kurtulursunuz. Cinciler bir konuda insanı rahatsız eden cinin ismini öğrenip bir kağıda yazar ve o ismi yuvarlak içine alarak hapseder ve çakmakla onu yakarsa o cini yaktığına inanılır. Cinciler genelde bu yöntemi kullanırlar. Yalnız it iti ısırmaz. Cincilerin ciniyle insanla uğraşan cin aynı kafadan aynı amaç için çalışan cinlerdir. Cincilerin cini asla müslüman ve inanan cinler değildir. İnanan cinler insanlarla asla irtibat kurmazlar. Ve kurmamalıdırlar. Hal böyle olunca cincilerin cini asla hastanın cininin ismini verme, onu hapsettirme ve yaktırma gibi bir davranışta bulunmaz. Gerçekte zarar verme ve yakma işlemi böyle olmaz. Bu bir uydurmadır. Evet bir konuda bir hastanıza sıkıntı veren cine yönelik Allahtan yardım dilenir ve azap edici dualar edilir bunun sonucunda o cin zarar görür ve hatta yanabilir. İlla ismini öğrenmek diye bir şey yoktur. Mesela çocuğu olmayan bir kadının hamile olmasını engelleyen cine yönelik edilen dualar o cini kastettiğiniz için ona zarar verecektir. İnsanlar yazıya,
Adem ile Havva mahrem yerlerini açıp birbirlerine göstermekle ve yasaklı meyveden yemekle ilk hatalarını yapmış oldular. Bu hatalar iblisin aldatması sonucu oluşmuştu. O günden bu güne bu ilk günahlar süregelir. Ve şeytani cinlerin en çok kullandıkları iki alandır. Hatta günaha düşürmekte ana temalardır. Kötülüğün önderi iblis, şeytani cinlerin lideridir. Cinler milyonlarca yıldır mideyi doldurmayı ve cinselliği kullanmaktadır. Mideyi doldurmak ve cinsel istekleri sürekli tatmin etmek cinlerin beden hakimiyyetini ele geçirmesine neden olmaktadır. Az ve kontrollü yemek cinlerin etkisinden korur. Cinselliği az ve kontrollü yapmak cinlerin etkisinden korur. Oruç tut ve zinaya yaklaşma emirlerinin temeli bunlardandır.
Cinler düşünsel varlıklar, maddenin ön aşaması, bilinçli ruhlardır. Cinler bir ruh bütünlüğüne sahip şekilsiz, değişken bir beden yapısına sahiptir. Şekil alabilen, maddenin içine girebilen, maddenin içinden geçebilen, bibloda ve resimde şekil ve pozisyon alabilen, beden ile bütünleşip etkileyip yönlendirebilen varlıktır.
Yaradılmış bir varlıktır. Erkekli, dişili, çocuklu varlıklardır. Öz maddesi ateş olduğu için Ateşin varlığını sürdürmesine ihtiyaç duyduğu şeylere ihtiyaç duyar. Yaşaması için insan gibi yemeye içmeye ihtiyaç duymaktadırlar. İnsanlar nasıl ki meyvelere, yiyeceklere suya ve içeceklere ihtiyaç duyuyorsa ateşten yaradılan cinler de havaya, suya, gaza, kokuya ihtiyaç duymaktadır.
Cinlerin öz maddeleri çoğunlukta dumansız ateş olsa da sadece Ateş olarak kalmamışlardır. İnsanlar da sadece toprak olarak değillerdir. Değişime uğramıştır.
Cinlerin ham malzemesi Ateş olsa da aşırı şekilde suya ihtiyaç duyarlar. Cinler deniz kıyılarında ve iç bölgelerde yaşayan olarak ikiye ayrılırlar. Cinler nemli bölgelerde yaşamayı çok severler. Bu nedenle nemli olan kıyı kentlerinde daha çok yaşarlar. Hatta hamamlarda, banyolarda yaşarlar. Dünya sefasını sürmek isteyen ve Ahireti ardına atan inançsız cinler daha çok kıyı bölgelerdeki kendilerine ait yerleşim alanlarında ve insanlarla birlikte iç içe yaşarlar. İç bölgelerde yaşayanları insanlara zarar vermek için hatta uzak dağlarda insan ayağının basmayacağı ıssız yerlerde yerleşim alanları kurmuşlardır. Bunlar inanan ve ahireti tercih eden cinlerdir.
İnsan ne düşüneceğini dahi bilmeyen hayat bulmuş boş bir ruhtu. Yönetilmesi ve yönlendirilmesi gerekiyordu. Bu boş varlığa sağ taraftan melekler yaklaştı, sol taraftan ise şeytani cinler yaklaştı.
İnsan, Allaha yöneldiğinde cinler bunu engellemeye çalışır. Namaz ve dualar bunlardan biridir. Cinlerin maddeye girip şekil almasını engelleyen tek ve mükemmel şey sudur. Cinler yıkanmış ve temizlenmiş nesnelere giremez ve şekil alamazlar. Yıkanmış ve temizlenmiş nesneler, hayvanlar, insanlar, bedenler ve abdest uzuvları korunmuş olur. Bir şey yıkanınca onda kokular gider, gaz salınımları azalır, bedenin yüzey gerilimi değişir, deri gözeneklerini mikroskopla düşünürseniz o gözenekler dev mağaralar gibidir. Yıkanmış bedendeki deri gözeneklerine sular kaçar ve bir miktar su olur. Cinlerin bedene girmesine ve şekil almasına bu minimal su miktarı engel olur. Daha nice bilimsel açıklamalarla cinlerin abdestli bedene giremedikleri detaylandırılabilir.
İnsan, Allaha yöneldiğinde cinler bunu engellemeye çalışır. İnsan Allahın kendisini gördüğüne ve duyduğuna inandığı için Allahı hayalinde gözleri ve kulakları olan bir insan gibi resmeder. İşte cinler bu durumu çok kullanır. Bu nedenle cinler iki göz, her baktığınız yerde şekil almış insan sureti görebilirsiniz. Cinlerin sürekli uğraştığı insanlar bu durumlarla çok karşılaşmaktadırlar. En doğrusu Allahı bir şekle benzetmemektir. Cinler de bu durumu çok kullanırlar. Zaten cinlerin de bir şekil sorunu vardır. Sabit şekillerde varlıklar değillerdir. Rengi kokusu ve şekli olmayan bu varlıklar sayısız şekilleri kullanabilmektedirler. Küçük boylu, at ayaklı, fare kılıyla kaplı gibi. Çoğu zaman şekil almakta zorlanır abuk subuk şekillerde görünürler.
Şeffaf, havada yüzebilen, ateşin hareketlerine sahip varlıklardır.
Cinler maddeye girebiliyor, maddi neslerin içinden geçebiliyor, Her canlıya ve her nesneye nüfuz edebiliyordu. Gözleri ve ağzı olan her nesnede, fotoğrafta, bibloda, heykelde şekil alabiliyordu. (yani içine girebiliyordu.)
Cinler her eve her mekana girer. Genellikle kapıları nadiren açık pencereleri tercih ederler. Kapılar ve girişler sıkı sıkıya kapalı olsa da anahtar deliğinden, iğne ucu gibi bir delikten hatta yogunluğu hafif neslerin içinden bile geçmektedirler. Kapıların malzemesi tahtadır, tahtanın içinden bile geçebilmektedir. Daha katı maddelerden geçişlerde zorlansa da geçebilmektedir. Yogunluğu en fazla ve en agır olan kuşundan geçişte zorlanmaktadır. Hatta geçemedikleri ve geçmek istemedikleri bir maddedir. Kurşun döktürmekteki inanç bundandır. Kurşun döktürmek küfür gibi büyük günahtır. Saçmadır, Sadece başta tutulduğundan gerçek dışı bir uydurmadır ve yanlıştır.
Cinler kesinlikle korkulacak varlıklar değillerdir. Cinlerden korkacağınıza Allahtan korkun. Cinleri de Allah yaratmıştır, yaradılandan değil yaradandan korkun ve ondan çekinin. Sürekli insanlarla beraber olan cinlerin amaçlarından birisi insanları korkutmaktır. İnsanın cinlerden korkmaması cinlerin en büyük korkusudur. Cinler hakkında yeterli bilgi sahibi olursanız onlardan korkmanın yersiz olduğunu göreceksinizdir.
Şeytani cinler insanlaraHaksız yollardan, kötü işlerle büyük kazanacaksın. dedi. Ve yalan üzerinden kötü kazancı tavsiye etti.
Şeytani cinler kendisinden sonra yaradılan bilgisiz, cahil ve zayıf insana zulmetti. Güçlü olanın zayıfı ezmesi nasıl ki zalimlik ve tanrı karşıtlığıysa insanlar da hayvanlara hatta sivrisineğe dahi zarar vermemelidir.
İnsanlar cinler için bir fitnedir. Cinler için insanlar karşı konulamaz bir çekim oluşturur., musallat olunması gerekendir. İnsan, cinler için Zevk, eğlence ve beslenme mekanıdır.
Cinler, iyiler ve kötüler, inananlar ve inanmayanlar, insanı sevenler ve sevmeyenler olarak ikiye ayrılırlar.
Cinlerin musallatında en önemli etken çıplak gezmektir. Su ile yıkanmış bedende şekil alamazlar.
Dolmuş bir midede çok etkili ve güçlü hale gelirler. Yiyip yiyip kudurdu değimi buradan gelmektedir.
Sürekli cevrenizdeki nesneleri gözlere benzetmek ve nesneleri farklı şekillere hayvanlara benzetmek cinlerdendir.
Gece hiçbirşey yokken sebepsiz uyanmak, ihtiyacın olmadığı halde tuvalete gitmek tamamen cinlerdendir.
Şeytani cinler, serseri insanlar gibi zulmetmek ve eğlenmek için insanları rahatsız ederler. İnsanları korkutmak, birbirlerine düşürmek, kavga ettirmek için sürekli uğraşırlar.
Cinler kendini hissettirmedi, insana benliğini yerleştirdi. Ben diyerek işlerini yaptırdı. Acıktım dedi, şunu istiyorum, şu zevkimi de gidereyim dedi. Arzulara düşkünlük vererek sürekli tatmin etme çabasında oldu.
Cinler güçsüz bedende çok etkili olurlar. Yorgun, bitkin, hasta, lohusalı, adetli, ameliyatlı insanlarda etkili olurlar. Cinsel ilişki sonrası güç kaybedende, midesi dolmuş insanın agırlığında ve hazmetme sıkıntısında cinlerin bedeni yönetme ve bednde egemenli artmaktadır.
Beyin ve birtakım amaliyatlarda farklı bir lisanda konuşan hasta, Realkarnasyon gibi geçmiş yaşantıdan bilgi vermeler tamamen cinlerdendir. Gerçekte sadece bir hayatınız vardır.
Cinler, insana göre bilinmeyen, görünmeyen gizli varlıklardır. Bu nedenle belirsiz olan bu varlıktan insanlar korkmaktadırlar. Bu korku onlardan bedenlerine direkt saldırı ve darbe alma korkusudur. Ama cinlerin insanlara direkt saldırıları mümkün değildir. Öyle olsaydı insanların çoğu zarar görmüştü ve insan türü azalmıştı. Cinler daha çok mana kıvamındadır. Maddeye zarar veremezler ancak maddeyi yavaş yavaş uzun zamanda etkilerler. Daha çok düşünsel, olumsuz fikirlerle zarar verirler.
Yapmak meleklerden, yıkmak ise şeytani cinlerdendir. Düşüncenin kaynağı hareketlerin sonucunda anlaşılır. Kişinin neyi seçip neye uyduğuna bakılır. Fayda mı veriyor yoksa zarar mı veriyor. İnsanlar genellikle cinlerin etkisindedir. Onların isteklerine ve emirlerine uyarlar. Arzularını tatmin etmek yani nefse uymakla menfaatlerini çıkarlarını gözetmek şeytanların en etkili kullandıkları alanlardır.
İnsanın hareketleri düşünsel faaliyetleri sonrasında ortaya çıkmaktadır. İnsanın düşünsel faaliyetlerinin kaynagı çok önemlidir. Bu düşüncelerin amacı ve yöntemi tespit edilir. Düşünce iyi ise yöntemi hak ve doğru olur. Düşünce kötü ise yöntemi batıl ve haksız olur. Düşüncenin hedefi kaynağını göstermektedir. Kötü hedef şeytani cinlerden iyi hedef meleklerdendir.
Yargılamak, önyargılı olmak, suçlayıcı olmak, başkası hakkında olumsuz konuşmak, gıybet, iftira, ikiyüzlülük, dalkavukluk tamamen cinlerin etkisindeki dünyaya aldanmış insanların tavırlarıdır.
İnsan genelde ilk akla geleni yapar. Düşünceleri kontrol etmez . Menfaatlerine uygun karar alırken başkalarına zarar veren karalar alır. Her düşünceyi ve fikri doğru bulup uygulamak yanlıştır. İnsan fikirleri analiz etmeli iyi ve uygun olanını yapmalıdır. İlk akla geleni yapanlar zamanla onun batıl ve yanlış olduğunu zarar verici bir karar olduğunu anlar. Zihinden geçen düşünceler cinlerdendir. Sürekli kontrol istemektedir.
Geyikteki aslan tehlikesine karşı korku psikoloji gibi insanlardaki cin saldırısı korkusu ve psikolojisi tamamen cinlerden kaynaklıdır. Ve asılsız bir korkudur. Onlar direkt zarar veremezler. Hele Allaha sığınan ve dua eden insanlar cinler için korkulacak kimselerdir.
Her zamankinden farklı davranan, yakınlarımıza Bu sen değilsin dediğimiz zamanlar olur. Sanki farklı biriymiş gibi bir anda değişenler olur. Böyle farklı davranan yakınlarımız cinlerin etkisindedir ve kışkırtmasına uğramıştır. Sert, sinirli, olumsuz tavırlar sergileyenler şeytani cinin etkisindedir.
Cinlerin etkisinde olmak veya diğer bir değişle cinlerin musallat olması çok kolaydır ve sürekli mümkündür. Bu musallat olmayı farklı bir şey zannetmeyelim onlar sürekli bizlere gelir ve giderler. Onların uğrak konutlarıyız. Kimileri gelir uğraşır ona uymazsanız çabuk sıkılır ve gider. Kimileri gelir hemem hemen her dediğini yaparsanız sizi sahiplenir ve onun için güzel bir araçsınızdır. Sizi sürekli kötü yönlendirir. Zina yapar, cinayet bile işlersiniz.
Cinlerden çok rahatsız olan hastalar bize gelmektedir. Öncelikle hastanın durumuna bakarız. Cinlerin ne amaçla onlarla uğraştıkları tespit edilir. Hasta ve yakınlarına hastanın durumu ve cinlerin ne amaçla uğraştıkları anlatılır. Hasta ve yakınları detaylıca bilgilendirilir. Ne yapmaları gerektiği ve sakin olmaları söylenir. Bu durumların her insanın başına geldiği ve asıl düşmanı ve amacını göstererek hastayı doğru ve net olarak bilgilendirmek çözümü sağlayacaktır. Mesela bir örnek verelim. Bir çift sürekli tartışmaktadır. Aile içi şiddet artmıştır. Gece bazen birbirlerinin yüzünü farklı şekillerde görmektedirler. Gece yataklarında karanlıkta bezan birbirlerini farklı görürler. Adam karısını cadı suretinde görmektedir. Kadın da kocasını boynuzlu farklı korkutucu bir adam gibi görmektedir. Şimdi bu tip hastaların durumu hemen anlaşılır. Cinler karı ile kocanın arasını ayırmak istemektedir. Eşler bu konuda bilgilendirilir. Davranışlarının ve düşüncelerinin temeli cinlerden kaynaklı olduğu kendileriyle ilgili olmadıkları anlatılır. Bunun için yapmaları gerekenler anlatılır. Cinlerin kötü etkilerinde oldukları, onlara prim vermemeleri, bir süre bu kötü etkilerine sabretmeleri gerektiği anlatılır. Bu olumsuz düşüncelere, şiddet tavırlarına bu görüntülere prim vermemeleri, korkmamaları söylenir. Zamanla sıkıntıların azalarak geçeceği söylenir. Kişiler kendilerinin ve neyin etkisinde kaldıklarını farkettiklerinde aslında olaya vakıf olmuşlardır. Eşinizle ilgili olumsuz düşünceleri reddetmeleri söylenir. Yanlış fikir ve amaçlar paylaşılır ve eşler beraberce yanlış düşünceleri bertaraf ederler. Böylece cinlerin etkinliği zamanla azalarak kaybolur. Eger bu insanlar cinciye veya medyuma gitseydi durumları daha da kronikleşecek ve iş boşanmaya ulaşacaktı. Burada çok detay vermek isterdik ancak zaman sıkıntısı yaşamaktayız. Bu vakayı detaylıca değerlendirirseniz pek çok örnek ve olaylar zinciri göreceksinizdir.
Cin seansında kadının cinsel isteği cinler tarafından aşırı şekilde arttırılmaktadır. Kadın cinciye veya karşısında gördüğü yabancıya karşı şiddetli cinsel açlık duydurulur. Bu nedenle cincilere asla eşiniz olmadan gitmemelisiniz. Aslında, cincilere medyuma gitmek en başta yanlıştır. Bu büyük bir küfür, Allaha eş koşmaktır. Allahtan medet ummak yerine cincilerin kaypak cinlerinden medet ummak büyük bir aptallıktır.
Cin seanslarında ve cinciye gidildiğinde cinciye gelmiş hastanın tavırları cinler hakkında çok ip uçları vermektedir. Cincilerin cinleri hemen gelen hastanın bedenine girerler. Hasta hiç yapmadığı hareketleri yapar. Hastanın düşünceleri, hareketleri tamamen cinlerin hareketleridir. Cinler hangi nedenlerle bu hareketleri yaptırırlar. Öncelikle kendi varlıklarını hastaya ve gelenlere ispatlarlar. Sinsice vesvese veren cinler kendilerinden medet umanlara açıkça kendilerini gösterirler. İradeyi ele geçirip düşünsel olarak yönetebilmektedir. İnsana birtakım sıkıntılar verebilmektedir. Bütün bunlar onların varlığını kesinlikle kanıtlarken ne amaçla hareket ettiklerini de göstermektedir. Feleğin, Tanrı kaderinin dışında batıl yolda ve haksızlık için çalışırlar.
Cin seanslarında cinciye gelmiş insanlar, cinler için kendilerine gelmiş kullardır. Zavallı kobaylardır. Bu kendilerine gelen insanlara Allahtan hiç korku taşımadan bedene girip zarar verebibilirler. Çünkü cinciye gelenler gerçekte cinlere gelmişlerdir. Allah kendi istekleriyle cin şeytanlarına gidenleri korumaz. Ve bu durumda bedenler cinlere ait olur. Cincinin yada medyumun cin seansında cinler hemen en çok sol el ve sol ayak olmak üzere insanın bedenine girerler.Ve hemen bedende şekil alırlar ya da bir bölgesine yerleşirler. Çok şiddetli mide ağrısı veya karın ağrısı verirler. Sindirim sistemi içinde bir otarafa bir butarafa sanki rüzgar dalgası gibi hareket ederler. Size birtakım acı ve sıkıntılar vererek yerde kıvrandırırlar ve sizi evire çevire dönderir hareket ettirirler. Burada cinler var olduklarını ve herşeyi yabildiklerini göstermek isterler. Sizi kendilerine bağımlı kılmayı, imanınızı çalmayı ve kul etmeyi isterler. Öncelikle şikayetiniz üzerine geldiğiniz sıkıntıyı giderirler.Hangi şikayet üzerine geldiyseniz sizi rahatsız eden cinlere gidip uğraştığınız insan bana geldi, küfre düştü iyi bir iş çıkarmışsınız. Bana sadık kalmaları için bir süre sıkıntı vermeyi durdurun der. Ve hastanın cinleriyle anlaşır. Zaten cinlerin temel hedefi insanlığa zarar vermek olduğu için aynı amaçta aynı kazançta daima birbirlerinden faydalanırlar. Cin seanslarında aşırı cinsel istek, saldırmak ve zar verme, öldürme istegi gibi kötü istekler güçlü şekilde ortaya çıkar. Cinlerin en çok kullandığı yöntemlerdir bunlar. Cin seanslarında cinler içerden sürekli tekrar ederek bir şeyi telkin eder. Bu sırada hasta bagırır, hayır der, bir sağa bir sola telkin ettiğini reddeder. İmanını vermeyecek insan bir süre direnir. Direndikçe bağırmaları, kendini sıkmaları, bayılmalar, sağa sola saldırganlaşmaları artar. Cinler kendisine gelen insanı kendisinin olarak kabul eder. Allah kendisine gelene ve dua edene nasıl icabet eder ve ona yardım ederse cinlerde aynen böyle düşünür. Cinler kendisine gelen insana tam egemen olur ve insanın yönetim tahtına oturur. Beyindeki yönetme merkezini devralan cinler, sürekli kötü bir şeyi telkin ederken hasta tohaf hareketler sergiler.
Şeytani cinler, iş bozan, düzen bozan, insanların aralarını bozan, bir anda olumsuz hareketler yaptıran kötü bir yönlendiricidir.
Küçük olumsuzlukları büyütmeyeceksiniz çünkü cinler olayları gerçeklerin dışında olumsuz anlamda farklı algılattırırlar. Tamamen gerçek dışı bu algılamalar cin kaynaklıdır. Öncelikle cinlerin etkisinde olduğunuzu ve bunlardan kurtulmak için doğru olan şeyleri bulma ve inanma eğiliminde olmanız kurtuluşun asıl reçetesidir.
İnsan, şeytani cinlerin etkisiyle oluşmuş düzensiz yaşamından kurtulmak için cinciye gelir.Yani büyü sonrası sosyal yaşamında oluşan olumsuzluklardan kurtulmak için cinciye gelir. Bir cincinin en az üç cini vardır. Genelde cinler insanlara düşmanlıkta yalnız olmazlar, birlik olurlar.Cinciye gelen kendi cini haricinde birde cincinin azgın cinleriyle karşılaşır. Cincinin cinleri cinciye gelen hastanın bedenine girerler. Ailesini, yaşantısını ve durumunu öğrenirler. İlk haftalarda veya birkaç ayda sıkıntısını azaltırlar. Sonra ise daha fazla kötü sonuçlara iterler.
Büyücüye veya cinciye gelmiş birisi aslında o dönemde çaresizlikten cinciye gelmiştir. Ama cinler cinciye gelen hastadan yani kendilerinden yardım dileyen hastadan sürekli küfretmelerini ister. Hastanın namaz kıldığını veya Allaha dua ettiğini gördüklarinde hastaya bu sefer eziyet etmeye başlarlar. Ben bir kere cinciye gittim sıkıntım geçecek gibi düşünceler saçma ve aptalcadır. Sıkıntının geçmesi için cinlere sürekli ibadet etmek onlardan yardım dilemek gereklidir. Aslında cinler hastanın kendilerine sürekli yöneleceğini sanır. İnsanlar genelde Allaha inancından vazgeçmediklerinden ve imana devam ettiklerinden cinlerin bozguncu baskılarıyla karşılaşmaktadırlar. Aslında insanı cincilere getiren ve cinlerin ilahlığına yardımına sığınma çaresizliğine düşüren yine cinlerdir. Bu cinlerin kurmaca bir oyunudur. İnsanlar bu ortamda cinlerin etkin gücünü görmüş olmaktadır. Genellikle inançlılar onların desteğini reddeder.
Şeytani cinlerin sürekli yardımını almak için sürekli küfretmek, kötülük etmek ve onlara ibadet etmek gereklidir. Onları razı etmek için devamlı çalışılmalıdır. Bunun için de sürekli insanlara ve insanlığa zarar vermelisiniz. Bunları yapacak olan cehennemdeki yerine hazırlansın. Şunu unutmayın cinler insanların düşmanıdır. Onlardan dost olmaz. Birkaç konuda yardım etseler de bütünde zulmederler. Onlar firavunuda, tahtınıda koruyamayacak kadar çaresizlerdi.
Cinciye gidenler cinlerden ve birtakım şeyleri yapmakla (nal, mıh, kara tavuk vs.) yardım gleceğini reddederek Bunlardan gelecek yardım şurada dursun. deyip onları basit ve çaresiz görmek en isabetli düşüncedir. Ben büyük Allahtan yardım dilerim demelidir.
Cinciler, cinlerin hangi kişiye gideceğini belirtmek için büyü yapılacak insanı belirlerken ad soyad, ana adı veya kişiyi temsil eden şeylerden isterler.
Cin seansları, cin kovma, şeytan çıkarma, cin çıkarma, cin tedavisi gibi bütün bunların ne olduğunu neler yaşandığını ve temellerine ineceğiz. Cin kovma teknikleri, cin çıkarma seanslarında neler gözleniyor. Cinler varlıklarını göstermek ve yardımlarına inandırmak için birtakım davranışlarda bulunur. Cinciye gelen hastayı sallar, hırpalar, birtakım hareketler yaptırır. İnsanı ittirip kaktırır. Genelde sol el ve ayaktan bedene girerler. Midesine ve karnına şiddetli ağrı verebilirler. Gözlerini ayırıp bagırıp çağırtmaktadırlar. Bir anda sinirlenmneler, hiddetlenmeler, yükses sesle bagırmalar gözlenmektedir.
Cinler sahiplenmiş olduğu bir insan bedenini veya bir mekanı nasıl terkederler. İlerde bunlarla ilgili detaylı bilgiler verilecektir. Ancak Allah kelamı, dualar cinlerin hiç hoşlanmadıkları şeylerdir.
Cinler insan bedenine girdiğinde yeni bir düşünce akımı ortaya çıkar. Yani cinler bir konuda sürekli telkinler eder. Mesela birbirini seven iki kişiyi ayırmak için şeytani cinler sevdiği hakkında olmadık yalanlarla birlikteliği bozmaya çalışır. Seveni pek çok olumsuz fikre ikna etmeye çalışır. Hatta seven inanmamak için mücadele etmeye çalışır. Ama sürekli bu iş için çalışan cinler uzun zaman sürsede amacına ulaşmaktadır. Sürekli tekrar eden olumsuz düşünceler yıllar alsada insanı bu farklı psikolojiye alıştırmakta ve inandırmaktadır.
Cinlerin etkisiyle pire deve yapılır, olmadık ve yaşanmadık şeyler olmuş ve yaşanmış gibi inandırılır. Kötü telkinler yaşanmamış olsa dahi olmasının muhtemel olduğuna inandırılır. Ve cinler insanın huzurunu kaçırır. Sizi eşinize, çocuğunuza yakınlarınıza karşı kışkırtır.
Cinler sinirlendirmek için, arayı bozmak için çevrenizdeki insanları kullanarak laf çakar. Olumsuz ve eleştirel söylemlerde bulunur.
Cini hapsettim, yaktım gibi söylemlerin temeli ve aslı şudur. Sizi bir konuda rahatsız eden bir cini farkedersiniz bu cine karşı Allaha dua ederseniz ona zarar verirsiniz, yada onun etkisinden kurtulursunuz. Cinciler bir konuda insanı rahatsız eden cinin ismini öğrenip bir kağıda yazar ve o ismi yuvarlak içine alarak hapseder ve çakmakla onu yakarsa o cini yaktığına inanılır. Cinciler genelde bu yöntemi kullanırlar. Yalnız it iti ısırmaz. Cincilerin ciniyle insanla uğraşan cin aynı kafadan aynı amaç için çalışan cinlerdir. Cincilerin cini asla müslüman ve inanan cinler değildir. İnanan cinler insanlarla asla irtibat kurmazlar. Ve kurmamalıdırlar. Hal böyle olunca cincilerin cini asla hastanın cininin ismini verme, onu hapsettirme ve yaktırma gibi bir davranışta bulunmaz. Gerçekte zarar verme ve yakma işlemi böyle olmaz. Bu bir uydurmadır. Evet bir konuda bir hastanıza sıkıntı veren cine yönelik Allahtan yardım dilenir ve azap edici dualar edilir bunun sonucunda o cin zarar görür ve hatta yanabilir. İlla ismini öğrenmek diye bir şey yoktur. Mesela çocuğu olmayan bir kadının hamile olmasını engelleyen cine yönelik edilen dualar o cini kastettiğiniz için ona zarar verecektir. İnsanlar yazıya,