Yanıt vermeyen tümör: Yeterli ve uygun tedaviye karşın küçülme eğilimi göstermeyen kötü huylu bir tümör, böy*le tammlanabilir. Olguların büyük bir bölümünde tedaviye yanıt vermeyen tü*mör belirgin bir ilerleme (tümör kütlesi*nin hacminin artması ve/ya da yeni yer*leşim bölgelerinin ortaya çıkması) gös*terir.
Tedavinin yeterli olarak değerlen*dirilebilmesi için, ilacın uygun dozlarla uygun bir süre boyunca verilmiş (örne*ğin, ileri evredeki tümörler için ilacın iki çevrim boyunca kullamlmış olması) ve bir ya da daha fazla sayıda toksik be*lirtinin ortaya çıkmış olması gerekir.
Hekim tedavinin etkili olmadığına, yani tümörün tedaviye yanıtsız olduğu*na, tümörün tipini ve özellikle de teda*vinin amacını göz önüne alarak karar verebilir:
(a) Amaç kısa bir zaman dili*mi içinde tam bir gerileme elde etmek ise (akut lenfoblastik lösemi ve çocuk*luk çağı Hodgkin dışı tümörleri: 4-6 hafta içinde; erbezi embriyonal kanseri: 3 ay içinde) ve öngörülen zaman içinde tam gerileme elde edilememişse tümör tedavisinin kesilmesi ve alternatif tedavilere geçilmesi planlanır,
(b) Tedavinin amacı yaygınlaşmış ve yavaş gelişmekte olan bir tümörün yalnızca klinik belirti*lerini hafifletmek ise bu tedavide gerçek basan elde etmek koşuluyla tümör teda*visi kesilebilir.
• Kısmi gerileme: Tedavinin amacı gerçekte tam bir gerileme elde etmek değilse, kısmi gerileme ortaya çıkınca tıbbi tedavi mümkün olduğunca aynı dozlar ve aynı düzen ile, tümörün ilerle*diğini gösteren bulgular ortaya çıkma*dıkça sürdürülebilir. Yeterli dozda 3-4 çevrim boyunca ilaç verilmesine karşın tümörün giderek küçüldüğü saptanmaz*sa aynı tedaviyi değişik dozlarla sürdür*mek hemen her zaman yararsızdır.
Deği*şik yapıda hücre topluluklarından oluşan bir tümörde kemoterapinin ilk birkaç çevrimi bu tedaviye duyarlı olan hücre*leri yok etmiştir ve tümör bu tedaviye dirençli hücrelerin çoğalmasıyla ilerle*mektedir. Gene de önceden belirtildiği gibi, özellikle psikolojik etkenler yü*zünden, etkili bir alternatif tedavi olma*yan kütleli tümörlerde kemoterapinin kesilmesi her zaman kolay değildir.
Kısmi bir gerilemeden daha ileriye gi*demeyen bir tedavi ise toksik etkilerin belirgin derecede ağır olduğu durum*larda kesilebilir.
• Tam gerileme: İleri evredeki bir tü*mörde belirli bir tedaviden sonra tam bir gerileme elde edilirse ve bu gerile*me başlangıçtaki ölçütler aracılığıyla yoğun olarak kontrol edilip kanıtlanabilirse, tedavinin ileri aşamalan tümörün tipine göre değiştirilebilir.
• Destek tedavisi: Çeşitli tümörlerde destek tedavisinin süresi tam olarak be*lirlenebilmiş değildir; olguların büyük bir bölümünde tedavi araştırmaları sür*mektedir. Bu nedenle hekim hastaya göre düzenlenmiş bir tedavi yerine öz*gül gerekliliklere göre nesnel olarak planlanmış bir tedavi programı benim*semelidir. Buna göre tek bir polikemoterapi rejiminin uygulandığı kemotera*pinin süresi meme kanseri için yaklaşık 5-6 ay, erbezi kanseri için 2-5 ay, mide kanseri ve yumuşak doku sarkomları için 8-10 aydır.
Çocukluk çağı tümörlerinde polikemoterapinin süresi genellikle 8-18 ay arasındadır ve tümörler (osteosarkom, rabdomiyosarkom, medülfoblastom, Wilms tümörü ve lenfom) arasında be*lirgin değişiklikler görülmektedir. Bu belirsizlik gelecekte belki de bugünkü çalışmaların sonuçlannın alınmasıyla giderilecektir, Böylelikle yakın bir ge*lecekte tedavinin tipi, kullanılan ilaçla*rın dozu ve süresi her tümörün gidişi*ne göre farklı olacaktır.
Gene de biyo*lojik varsayımlar ve birçok klinik veri, tüm destek tedavilerinin süresinin azaltılmasını öngörmektedir. Günü*müzde 4 ile 6 ay arasında değişen sı*nırlı bir etki süresi olan tek polikemoterapi rejimli tedavi yöntemlerinin ge*lecekte kaydedebileceği olumlu geliş*meler ise henüz araştırma aşamasında*dır.
Tedavinin yeterli olarak değerlen*dirilebilmesi için, ilacın uygun dozlarla uygun bir süre boyunca verilmiş (örne*ğin, ileri evredeki tümörler için ilacın iki çevrim boyunca kullamlmış olması) ve bir ya da daha fazla sayıda toksik be*lirtinin ortaya çıkmış olması gerekir.
Hekim tedavinin etkili olmadığına, yani tümörün tedaviye yanıtsız olduğu*na, tümörün tipini ve özellikle de teda*vinin amacını göz önüne alarak karar verebilir:
(a) Amaç kısa bir zaman dili*mi içinde tam bir gerileme elde etmek ise (akut lenfoblastik lösemi ve çocuk*luk çağı Hodgkin dışı tümörleri: 4-6 hafta içinde; erbezi embriyonal kanseri: 3 ay içinde) ve öngörülen zaman içinde tam gerileme elde edilememişse tümör tedavisinin kesilmesi ve alternatif tedavilere geçilmesi planlanır,
(b) Tedavinin amacı yaygınlaşmış ve yavaş gelişmekte olan bir tümörün yalnızca klinik belirti*lerini hafifletmek ise bu tedavide gerçek basan elde etmek koşuluyla tümör teda*visi kesilebilir.
• Kısmi gerileme: Tedavinin amacı gerçekte tam bir gerileme elde etmek değilse, kısmi gerileme ortaya çıkınca tıbbi tedavi mümkün olduğunca aynı dozlar ve aynı düzen ile, tümörün ilerle*diğini gösteren bulgular ortaya çıkma*dıkça sürdürülebilir. Yeterli dozda 3-4 çevrim boyunca ilaç verilmesine karşın tümörün giderek küçüldüğü saptanmaz*sa aynı tedaviyi değişik dozlarla sürdür*mek hemen her zaman yararsızdır.
Deği*şik yapıda hücre topluluklarından oluşan bir tümörde kemoterapinin ilk birkaç çevrimi bu tedaviye duyarlı olan hücre*leri yok etmiştir ve tümör bu tedaviye dirençli hücrelerin çoğalmasıyla ilerle*mektedir. Gene de önceden belirtildiği gibi, özellikle psikolojik etkenler yü*zünden, etkili bir alternatif tedavi olma*yan kütleli tümörlerde kemoterapinin kesilmesi her zaman kolay değildir.
Kısmi bir gerilemeden daha ileriye gi*demeyen bir tedavi ise toksik etkilerin belirgin derecede ağır olduğu durum*larda kesilebilir.
• Tam gerileme: İleri evredeki bir tü*mörde belirli bir tedaviden sonra tam bir gerileme elde edilirse ve bu gerile*me başlangıçtaki ölçütler aracılığıyla yoğun olarak kontrol edilip kanıtlanabilirse, tedavinin ileri aşamalan tümörün tipine göre değiştirilebilir.
• Destek tedavisi: Çeşitli tümörlerde destek tedavisinin süresi tam olarak be*lirlenebilmiş değildir; olguların büyük bir bölümünde tedavi araştırmaları sür*mektedir. Bu nedenle hekim hastaya göre düzenlenmiş bir tedavi yerine öz*gül gerekliliklere göre nesnel olarak planlanmış bir tedavi programı benim*semelidir. Buna göre tek bir polikemoterapi rejiminin uygulandığı kemotera*pinin süresi meme kanseri için yaklaşık 5-6 ay, erbezi kanseri için 2-5 ay, mide kanseri ve yumuşak doku sarkomları için 8-10 aydır.
Çocukluk çağı tümörlerinde polikemoterapinin süresi genellikle 8-18 ay arasındadır ve tümörler (osteosarkom, rabdomiyosarkom, medülfoblastom, Wilms tümörü ve lenfom) arasında be*lirgin değişiklikler görülmektedir. Bu belirsizlik gelecekte belki de bugünkü çalışmaların sonuçlannın alınmasıyla giderilecektir, Böylelikle yakın bir ge*lecekte tedavinin tipi, kullanılan ilaçla*rın dozu ve süresi her tümörün gidişi*ne göre farklı olacaktır.
Gene de biyo*lojik varsayımlar ve birçok klinik veri, tüm destek tedavilerinin süresinin azaltılmasını öngörmektedir. Günü*müzde 4 ile 6 ay arasında değişen sı*nırlı bir etki süresi olan tek polikemoterapi rejimli tedavi yöntemlerinin ge*lecekte kaydedebileceği olumlu geliş*meler ise henüz araştırma aşamasında*dır.