KaRaMBoL
Aktif
'Düş Sandığım' adlı kitap, Türk kadınının fantezilerini gözler önüne seriyor...
Yasemin Candemir'in kitabı 'Düş Sandığım', hem konusu hem de gazete ilanı yöntemiyle hazırlanması sebebiyle dikkat çekici... Candemir bir gazeteye "Yayınlanacak belgesel bir kitap için fantezilerinizi gönderin. Yayınlanan fantezilere isim açıklanmadan telif ödenecektir" diye bir ilan vermiş. İlana cevap olarak gönderilen cinsel fanteziler arasında kadınlara ait olanlar hiç azımsanacak gibi değilmiş ve başlı başına bir kitap oluşturmaya yetmiş.
GERÇEK KİŞİLER
Geçmişte erkek dergilerinde de çalışmış olan Candemir, ilanı verdikten sonra erkeklerin sayısız e-postası dışında başlangıçta 50 kadar kadından da cevap almış. Böylelikle kadınların da cinsel fantezi kurduklarını net bir şekilde görmüş. Telif ücretleri banka hesaplarına yatırıldığı için fantezi sahipleri adlarıyla sanlarıyla gerçek kişiler! Ortaya çıkan ilk tespit, kadınların da fevkalade cinsel fantezilerinin olduğu... Candemir bunların içinden 44 tanesini kitabına almış. Kitabın yayımlanmasıyla birlikte, gönderilen fantezilerin sayısında ciddi bir artış olmuş. Kitap çıktıktan sonra yüzlerce fantezi maili almaya başlayan Candemir, "İşte o zaman kadınlar ve cinsel fantezilerinin gerçekten konuşulması gereken bir konu olduğuna ikna oldum. Biz toplum olarak bu konunun üstünü kapatmışız. İnsanlar bu gibi meselelerini yakın arkadaşlarıyla dahi konuşmaz olmuşlar" diyor.
ŞİDDET VE EROTİZM BİRLEŞİYOR
Yasemin Candemir'e göre ülkemiz kadını genel yapısını ve özelliklerini fantezilerine de yansıtıyor: "Türk kadını erkeğine hizmet etmekten hoşlanıyor, kendini servis etmeyi de seviyor. İzlenmekten, bir şekilde birilerinin kendisini izlemesinden gizli bir haz alıyor, çok sık olmasa da tecavüz fantezisi var." Kadınların kurduğu fanteziler içinde bu üç unsur en ağırlıklı olanı. Ama hemen hepsinde orgazma ulaşma arzusunu görmek de mümkün. Kitabın önsözünde, fantezileri değerlendiren Prof. Dr. Ali Akay'a göre; Türk kadınlarında şiddet ve erotizm birleşiyor. Ancak Akay, her şeye rağmen bir 'kadın özgürleşmesi'nin de söz konusu olduğuna vurgu yapıyor. (Aktüel dergisi)
Yasemin Candemir'in kitabı 'Düş Sandığım', hem konusu hem de gazete ilanı yöntemiyle hazırlanması sebebiyle dikkat çekici... Candemir bir gazeteye "Yayınlanacak belgesel bir kitap için fantezilerinizi gönderin. Yayınlanan fantezilere isim açıklanmadan telif ödenecektir" diye bir ilan vermiş. İlana cevap olarak gönderilen cinsel fanteziler arasında kadınlara ait olanlar hiç azımsanacak gibi değilmiş ve başlı başına bir kitap oluşturmaya yetmiş.
GERÇEK KİŞİLER
Geçmişte erkek dergilerinde de çalışmış olan Candemir, ilanı verdikten sonra erkeklerin sayısız e-postası dışında başlangıçta 50 kadar kadından da cevap almış. Böylelikle kadınların da cinsel fantezi kurduklarını net bir şekilde görmüş. Telif ücretleri banka hesaplarına yatırıldığı için fantezi sahipleri adlarıyla sanlarıyla gerçek kişiler! Ortaya çıkan ilk tespit, kadınların da fevkalade cinsel fantezilerinin olduğu... Candemir bunların içinden 44 tanesini kitabına almış. Kitabın yayımlanmasıyla birlikte, gönderilen fantezilerin sayısında ciddi bir artış olmuş. Kitap çıktıktan sonra yüzlerce fantezi maili almaya başlayan Candemir, "İşte o zaman kadınlar ve cinsel fantezilerinin gerçekten konuşulması gereken bir konu olduğuna ikna oldum. Biz toplum olarak bu konunun üstünü kapatmışız. İnsanlar bu gibi meselelerini yakın arkadaşlarıyla dahi konuşmaz olmuşlar" diyor.
ŞİDDET VE EROTİZM BİRLEŞİYOR
Yasemin Candemir'e göre ülkemiz kadını genel yapısını ve özelliklerini fantezilerine de yansıtıyor: "Türk kadını erkeğine hizmet etmekten hoşlanıyor, kendini servis etmeyi de seviyor. İzlenmekten, bir şekilde birilerinin kendisini izlemesinden gizli bir haz alıyor, çok sık olmasa da tecavüz fantezisi var." Kadınların kurduğu fanteziler içinde bu üç unsur en ağırlıklı olanı. Ama hemen hepsinde orgazma ulaşma arzusunu görmek de mümkün. Kitabın önsözünde, fantezileri değerlendiren Prof. Dr. Ali Akay'a göre; Türk kadınlarında şiddet ve erotizm birleşiyor. Ancak Akay, her şeye rağmen bir 'kadın özgürleşmesi'nin de söz konusu olduğuna vurgu yapıyor. (Aktüel dergisi)