Türk Tatlıcılar ve Şekerlemeciler
Tabak Şekercileri
Bunlar mallarını başları üzerinde taşıdıkları tepsilerde sokakları dolaşarak satarlar. Bunlardan, ürünleri köşe başlarında küçük tezgâhların üzerinde satanlar da var. Tezgâhlarının yanlarını fayanslarla veya camlarla süslerler. Ayrıca tatlı hamur işleri, tereyağı ve un gibi şeyleri de satarlar.
Salep Satıcıları
Çalışan insanların kahvaltıda çoğunlukla salebi tercih etmeleri, salepçilerin gün ağarmasıyla ortaya çıkmalarını gerektiriyor. Salepçilerin salebi sıcak tutmak için kor kömürü içinde taşımaya elverişli çift tabanlı saçtan ibrikleri, bellerinde ise deriden yapılmış enli bir kuşakları var. Bu kuşağa iliştirilmiş olan hilâl şeklindeki çantanın içinde fincanlar ve kutular bulunur. Öğle saatlerinden sonra bağırmaları çok az duyulur. Bu işi çoğunlukla Arnavutlar yapıyorlar. Yunan şehirlerinde de bunlara rastlanır. Çünkü, bütün Doğu'da salep sağlıklı, özellikle gözlerin görme gücünü artına bir içecek olarak kabul edilir.
Susam helvası Satıcıları
Diğer helva çeşitlerini de satan bu satıcılar, çoğunlukla 12-14 yaşlarındaki gençlerdir. Bunlar da Arnavut'tur. Başları üstünde taşıdıkları tahtalar üzerinde, sattıkları helva ile küçük bir terazi bulunur. Gün boyunca sesleri kesilmez.
Çeşitli Hamur İşleri Satıcıları
Salepçi ve helvacılardan başka cadde ve meydanlarda aynı tepsilerde çoğunlukla yağda hazırlanmış lokma, börek, ceviz ve fındık içinden yapılmış çeşitli türde tatlı satanlara rastlanır. Bağırarak mallarını sattıkları az görülür. Yerlerini sık sık değiştirirler. Görünüşleri pek ilgi çekici değil.
Buz ve Buzlu Su Satıcıları
Yaz aylarında soğuk suya büyük bir ihtiyaç duyulur. Bunun için buzla soğutulmuş içecekler çok aranır. İstanbul'un kar ihtiyacı dağlardan getirilen karla karşılanır. Dondurmacılıkla daha çok kahveciler uğraşır. Buzlu su sokaklarda dolaşan satıcılar tarafından halka sunulur.
Şerbet gibi serinletici içeceklerse gene halka açık yerlerde, ama diğerlerinden farklı olarak küçük masalar üstünde satılır. Masanın üzerine yerleştirilen bir kaba alttan eklenen başka bir kaptan akan su, satılan suyu tekrar tamamlıyor. Soğuk suyun yanında üzüm şurubu da satılıyor.
Masanın kenarına dizilmiş bir sürü şişenin içinde üzüm ve gül şurubu bulunur.
Tabak Şekercileri
Bunlar mallarını başları üzerinde taşıdıkları tepsilerde sokakları dolaşarak satarlar. Bunlardan, ürünleri köşe başlarında küçük tezgâhların üzerinde satanlar da var. Tezgâhlarının yanlarını fayanslarla veya camlarla süslerler. Ayrıca tatlı hamur işleri, tereyağı ve un gibi şeyleri de satarlar.
Salep Satıcıları
Çalışan insanların kahvaltıda çoğunlukla salebi tercih etmeleri, salepçilerin gün ağarmasıyla ortaya çıkmalarını gerektiriyor. Salepçilerin salebi sıcak tutmak için kor kömürü içinde taşımaya elverişli çift tabanlı saçtan ibrikleri, bellerinde ise deriden yapılmış enli bir kuşakları var. Bu kuşağa iliştirilmiş olan hilâl şeklindeki çantanın içinde fincanlar ve kutular bulunur. Öğle saatlerinden sonra bağırmaları çok az duyulur. Bu işi çoğunlukla Arnavutlar yapıyorlar. Yunan şehirlerinde de bunlara rastlanır. Çünkü, bütün Doğu'da salep sağlıklı, özellikle gözlerin görme gücünü artına bir içecek olarak kabul edilir.
Susam helvası Satıcıları
Diğer helva çeşitlerini de satan bu satıcılar, çoğunlukla 12-14 yaşlarındaki gençlerdir. Bunlar da Arnavut'tur. Başları üstünde taşıdıkları tahtalar üzerinde, sattıkları helva ile küçük bir terazi bulunur. Gün boyunca sesleri kesilmez.
Çeşitli Hamur İşleri Satıcıları
Salepçi ve helvacılardan başka cadde ve meydanlarda aynı tepsilerde çoğunlukla yağda hazırlanmış lokma, börek, ceviz ve fındık içinden yapılmış çeşitli türde tatlı satanlara rastlanır. Bağırarak mallarını sattıkları az görülür. Yerlerini sık sık değiştirirler. Görünüşleri pek ilgi çekici değil.
Buz ve Buzlu Su Satıcıları
Yaz aylarında soğuk suya büyük bir ihtiyaç duyulur. Bunun için buzla soğutulmuş içecekler çok aranır. İstanbul'un kar ihtiyacı dağlardan getirilen karla karşılanır. Dondurmacılıkla daha çok kahveciler uğraşır. Buzlu su sokaklarda dolaşan satıcılar tarafından halka sunulur.
Şerbet gibi serinletici içeceklerse gene halka açık yerlerde, ama diğerlerinden farklı olarak küçük masalar üstünde satılır. Masanın üzerine yerleştirilen bir kaba alttan eklenen başka bir kaptan akan su, satılan suyu tekrar tamamlıyor. Soğuk suyun yanında üzüm şurubu da satılıyor.
Masanın kenarına dizilmiş bir sürü şişenin içinde üzüm ve gül şurubu bulunur.
