TÜRKÇEMİZİ KİRLETMEYELİM
“Unutmayalım ki ; dilimizi kirletmektense dilimizi hiç kullanmamamız daha yerindedir. Bu, bir kişinin eşini aldatmasına benzer. Bir kişinin eşini aldatmaktansa onunla konuşup onu bırakması kısacası ondan ayrılması daha doğru bir davranıştır.”
Dünyanın en eski ve en köklü dillerinden biri olan güzel Türkçemiz, ne yazık ki, her geçen gün daha büyük saldırılara maruz kalmakta ve büyük bir hızla kirletilmektedir.
Bildiğimiz üzere dil, insanların konuşma aracıdır. İnsanlar, kendilerini ifade edebilmek için bu araca ihtiyaç duyarlar.Bir insanın kendini iyi bir biçimde ifade etmesi için sağlam ve köklü bir dile sahip olması şarttır. Biz, Türk Milleti olarak bu bakımdan dünyada bir çok milletten daha iyi bir konumdayız. Öyle ki dilimiz olan güzel Tükçemizin varlığı neredeyse insanoğlunun ilk var olduğu yüzyıllara dayanmaktadır. Mustafa Kemal Atatürk, Güneş-Dil Kuramı ile de bu konuyu açıklığa kavuşturmuştur. Türkçe’nin başlı başına bir kültür olduğu su götürmez gerçektir.
Güzel dilimizle söylemek istediklerimizi en iyi biçimde söyleyebilmekteyken yabancı sözcüklere başvurmamız da oldukça acıdır. Örnek vermek gerekirse; “aktif” sözcüğü yerine “etkin”, “aktivite” yerine “etkinlik” “süper” sözcüğü yerine “çok güzel", “full” sözcüğü yerine “dolu”, “ful yaptım” yerine “tamamını yaptım” “ sözcüklerini kullanabiliriz. Bu örnekler çoğaltılabilir. Tek yapacağımız kendimizi disipline etmektir. Dil namustur. Diline sahip çıkmayan namusuna sahip çıkmamış demektir.
Bakınız, M. Kemal ATATÜRK vasiyeti hükmündeki şu sözüyle neyi vurguluyor:
“Bakınız arkadaşlar, ben belki çok yaşamam. Fakat siz, ölene dek Türk gençliğini yetiştirecek ve Türkçe’nin bir kültür dili olarak gelişmeye devamı yolunda çalışacaksınız. Çünkü Türkiye ve Türklük, uygarlığa ancak bu yolla kavuşabilir.”
Türk dili’nin zenginliği, dünya tarihi ve medeniyetleri arasındaki yeri elbette bizler için övünç kaynağıdır ancak sadece övünmekle yetinmek kültürlü, eğitimli kişilerin sergileyeceği davranış biçimi değildir. Dilimizin kirlenmesi konusunu göz ardı etmemiz, bu konuya gereken önemi vermememiz millet olarak dilimize, tarihimize ve hatta kültürümüze karşı işlemiş olduğumuz büyük suçun göstergesidir. Geleceğe bırakacağımız en önemli mirasımız dilimizdir. Geçmişimize ve tüm benliğimize karşı duyarlı olup geleceğe karşı sorumlu olduğumuzu asla unutmayalım. Dilimizi yabacı etkilerden olabildiğince koruyalım ve konuşurken kullandığımız sözcükleri bir süzgeçten geçirmeye gayret gösterelim. İş yerlerimizin isimlerini uydurma sözcüklerden değil de Türkçe sözcüklerden seçelim.
“Unutmayalım ki ; dilimizi kirletmektense dilimizi hiç kullanmamamız daha yerindedir. Bu, bir kişinin eşini aldatmasına benzer. Bir kişinin eşini aldatmaktansa onunla konuşup onu bırakması kısacası ondan ayrılması daha doğru bir davranıştır.”
Türkçemize sahip çıkalım. Bu konuda çalışmalar yapan tüm kuruluşları destekleyelim. Varlığımızı değerlerimize değerlerimizi de bu hazineyi bize ulaştıran bizim için koruyup destanlaştıran dilimize borçluyuz.
TÜRKÇE düşün, TÜRKÇE konuş, TÜRKÇE sev, Ümidin TÜRKÇE olsun!
“Unutmayalım ki ; dilimizi kirletmektense dilimizi hiç kullanmamamız daha yerindedir. Bu, bir kişinin eşini aldatmasına benzer. Bir kişinin eşini aldatmaktansa onunla konuşup onu bırakması kısacası ondan ayrılması daha doğru bir davranıştır.”
Dünyanın en eski ve en köklü dillerinden biri olan güzel Türkçemiz, ne yazık ki, her geçen gün daha büyük saldırılara maruz kalmakta ve büyük bir hızla kirletilmektedir.
Bildiğimiz üzere dil, insanların konuşma aracıdır. İnsanlar, kendilerini ifade edebilmek için bu araca ihtiyaç duyarlar.Bir insanın kendini iyi bir biçimde ifade etmesi için sağlam ve köklü bir dile sahip olması şarttır. Biz, Türk Milleti olarak bu bakımdan dünyada bir çok milletten daha iyi bir konumdayız. Öyle ki dilimiz olan güzel Tükçemizin varlığı neredeyse insanoğlunun ilk var olduğu yüzyıllara dayanmaktadır. Mustafa Kemal Atatürk, Güneş-Dil Kuramı ile de bu konuyu açıklığa kavuşturmuştur. Türkçe’nin başlı başına bir kültür olduğu su götürmez gerçektir.
Güzel dilimizle söylemek istediklerimizi en iyi biçimde söyleyebilmekteyken yabancı sözcüklere başvurmamız da oldukça acıdır. Örnek vermek gerekirse; “aktif” sözcüğü yerine “etkin”, “aktivite” yerine “etkinlik” “süper” sözcüğü yerine “çok güzel", “full” sözcüğü yerine “dolu”, “ful yaptım” yerine “tamamını yaptım” “ sözcüklerini kullanabiliriz. Bu örnekler çoğaltılabilir. Tek yapacağımız kendimizi disipline etmektir. Dil namustur. Diline sahip çıkmayan namusuna sahip çıkmamış demektir.
Bakınız, M. Kemal ATATÜRK vasiyeti hükmündeki şu sözüyle neyi vurguluyor:
“Bakınız arkadaşlar, ben belki çok yaşamam. Fakat siz, ölene dek Türk gençliğini yetiştirecek ve Türkçe’nin bir kültür dili olarak gelişmeye devamı yolunda çalışacaksınız. Çünkü Türkiye ve Türklük, uygarlığa ancak bu yolla kavuşabilir.”
Türk dili’nin zenginliği, dünya tarihi ve medeniyetleri arasındaki yeri elbette bizler için övünç kaynağıdır ancak sadece övünmekle yetinmek kültürlü, eğitimli kişilerin sergileyeceği davranış biçimi değildir. Dilimizin kirlenmesi konusunu göz ardı etmemiz, bu konuya gereken önemi vermememiz millet olarak dilimize, tarihimize ve hatta kültürümüze karşı işlemiş olduğumuz büyük suçun göstergesidir. Geleceğe bırakacağımız en önemli mirasımız dilimizdir. Geçmişimize ve tüm benliğimize karşı duyarlı olup geleceğe karşı sorumlu olduğumuzu asla unutmayalım. Dilimizi yabacı etkilerden olabildiğince koruyalım ve konuşurken kullandığımız sözcükleri bir süzgeçten geçirmeye gayret gösterelim. İş yerlerimizin isimlerini uydurma sözcüklerden değil de Türkçe sözcüklerden seçelim.
“Unutmayalım ki ; dilimizi kirletmektense dilimizi hiç kullanmamamız daha yerindedir. Bu, bir kişinin eşini aldatmasına benzer. Bir kişinin eşini aldatmaktansa onunla konuşup onu bırakması kısacası ondan ayrılması daha doğru bir davranıştır.”
Türkçemize sahip çıkalım. Bu konuda çalışmalar yapan tüm kuruluşları destekleyelim. Varlığımızı değerlerimize değerlerimizi de bu hazineyi bize ulaştıran bizim için koruyup destanlaştıran dilimize borçluyuz.
TÜRKÇE düşün, TÜRKÇE konuş, TÜRKÇE sev, Ümidin TÜRKÇE olsun!