Türkiye Büyük Millet Meclisi Konu Özeti
Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin Kuruluşu, Milletvekillerinin Seçimi ve Hukuki Statüleri
Milletvekilli seçim sisteminin özelliklerini açıklayabilmek.
1982 Anayasası beş yılda bir yapılan genel seçimler sonucunda oluşan tek meclisli yasama organı sistemini benimsemiştir. TBMMnin oluşumunda nisbi temsilin dHondt yöntemi kabul edilmekle birlikte, Milletvekili Seçimi Kanunu bir kısım seçim çevreleri bakımından nisbi temsille çoğunluk sistemini birleştiren karma bir sistem benimsemiştir. Milletvekili Seçimi Kanununa göre, Türkiye her biri altı milletvekili çıkaracak çevrelere bölünmekte ve her seçim çevresinin çıkaracağı milletvekili sayısı Yüksek Seçim Kurulu tarafından belirlenmektedir. Seçmenler tercihli oy kullanmak imkanına sahiptirler.
Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerinin hukuki statüsünü belirleyebilmek.
Seçimler sonucunda milletvekili sıfatını kazananlar Anayasaya göre bütün milleti temsil ederler. Milletvekilliği statüsünün diğer unsurları, milletvekilliği andına ilişkin hüküm, milletvekilliği ile bağdaşmayan işler, yasama sorumsuzluğu ve dokunulmazlığı, milletvekilliğinin düşmesi ve milletvekillerinin mali statüleridir.
Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliğiyle bağdaşmayan işleri sıralayabilmek.
Yasama uyumsuzluğu Anayasanın 87. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre milletvekilleri, devlet ve diğer kamu tüzel kişileri ile onlara bağlı kuruluşlarda, devletin bir biçimde dahil olduğu girişim ve ortaklıklarda, özel gelir kaynakları ve olanakları kanunla sağlanmış kamu yararına çalışan derneklerde, Devletin yardımını alan ve vergi bağışıklığı olan vakıflarda, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ile sendikalarda ve bunların üst kuruluşlarının ve katıldıkları girişim ya da ortaklıklarda yönetim ve denetim kurullarında görev alamayacakları gibi vekil olamayacaklar herhangi bir taahhüt işini doğrudan ya da dolaylı olarak kabul edemezler. Yine, temsilcilik, hakemlik yapamaz, yürütme organının öneri, inha, atama veya onamasına bağlı resmi ya da özel herhangi bir işle görevlendirilemezler.
Yasama sorumsuzluğu ve yasama dokunulmazlığı kavramlarını tanımlayabilmek.
Milletvekilleri, meclis çalışmalarındaki oy ve sözlerinden; mecliste ileri sürdükleri düşüncelerden, o oturumdaki Başkanlık Divanının teklifi üzerine meclisçe başka bir karar alınmadıkça bunları Meclis dışında tekrarlamak ve açığa vurmaktan yasama sorumsuzluğu kapsamında sorumlu tutulamazlar. Yasama sorumsuzluğunun amacı, milletvekillerinin Meclisteki söz ve düşünce hürriyetini korumaktır.
Yasama dokunulmazlığı nedeniyle bir milletvekili seçimden önce veya sonra bir suç işlediği ileri sürülerek, Meclisin kararı olmadan, sorguya çekilemez, tutuklanamaz ve yargılanamaz. Dokunulmazlı k nedeniyle, milletvekili hakkında, seçimden önce veya sonra verilmiş bir ceza hükmünün yerine getirilmesi, üyelik sıfatının sona ermesine bırakılmaktadır. Bu durumda zamanaşımı süreleri işlememektedir.
TBMM tarafından, Anayasada belirtilen durumlarda milletvekili dokunulmazlığının kaldırılmasına veya üyeliğin düşmesine karar verilmesi halinde, bu kararların iptali için Anayasa Mahkemesine başvurulması mümkündür.
Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin Kuruluşu, Milletvekillerinin Seçimi ve Hukuki Statüleri
Milletvekilli seçim sisteminin özelliklerini açıklayabilmek.
1982 Anayasası beş yılda bir yapılan genel seçimler sonucunda oluşan tek meclisli yasama organı sistemini benimsemiştir. TBMMnin oluşumunda nisbi temsilin dHondt yöntemi kabul edilmekle birlikte, Milletvekili Seçimi Kanunu bir kısım seçim çevreleri bakımından nisbi temsille çoğunluk sistemini birleştiren karma bir sistem benimsemiştir. Milletvekili Seçimi Kanununa göre, Türkiye her biri altı milletvekili çıkaracak çevrelere bölünmekte ve her seçim çevresinin çıkaracağı milletvekili sayısı Yüksek Seçim Kurulu tarafından belirlenmektedir. Seçmenler tercihli oy kullanmak imkanına sahiptirler.
Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerinin hukuki statüsünü belirleyebilmek.
Seçimler sonucunda milletvekili sıfatını kazananlar Anayasaya göre bütün milleti temsil ederler. Milletvekilliği statüsünün diğer unsurları, milletvekilliği andına ilişkin hüküm, milletvekilliği ile bağdaşmayan işler, yasama sorumsuzluğu ve dokunulmazlığı, milletvekilliğinin düşmesi ve milletvekillerinin mali statüleridir.
Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliğiyle bağdaşmayan işleri sıralayabilmek.
Yasama uyumsuzluğu Anayasanın 87. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre milletvekilleri, devlet ve diğer kamu tüzel kişileri ile onlara bağlı kuruluşlarda, devletin bir biçimde dahil olduğu girişim ve ortaklıklarda, özel gelir kaynakları ve olanakları kanunla sağlanmış kamu yararına çalışan derneklerde, Devletin yardımını alan ve vergi bağışıklığı olan vakıflarda, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ile sendikalarda ve bunların üst kuruluşlarının ve katıldıkları girişim ya da ortaklıklarda yönetim ve denetim kurullarında görev alamayacakları gibi vekil olamayacaklar herhangi bir taahhüt işini doğrudan ya da dolaylı olarak kabul edemezler. Yine, temsilcilik, hakemlik yapamaz, yürütme organının öneri, inha, atama veya onamasına bağlı resmi ya da özel herhangi bir işle görevlendirilemezler.
Yasama sorumsuzluğu ve yasama dokunulmazlığı kavramlarını tanımlayabilmek.
Milletvekilleri, meclis çalışmalarındaki oy ve sözlerinden; mecliste ileri sürdükleri düşüncelerden, o oturumdaki Başkanlık Divanının teklifi üzerine meclisçe başka bir karar alınmadıkça bunları Meclis dışında tekrarlamak ve açığa vurmaktan yasama sorumsuzluğu kapsamında sorumlu tutulamazlar. Yasama sorumsuzluğunun amacı, milletvekillerinin Meclisteki söz ve düşünce hürriyetini korumaktır.
Yasama dokunulmazlığı nedeniyle bir milletvekili seçimden önce veya sonra bir suç işlediği ileri sürülerek, Meclisin kararı olmadan, sorguya çekilemez, tutuklanamaz ve yargılanamaz. Dokunulmazlı k nedeniyle, milletvekili hakkında, seçimden önce veya sonra verilmiş bir ceza hükmünün yerine getirilmesi, üyelik sıfatının sona ermesine bırakılmaktadır. Bu durumda zamanaşımı süreleri işlememektedir.
TBMM tarafından, Anayasada belirtilen durumlarda milletvekili dokunulmazlığının kaldırılmasına veya üyeliğin düşmesine karar verilmesi halinde, bu kararların iptali için Anayasa Mahkemesine başvurulması mümkündür.