Dünya genelinde birçok ülkede aşılama çalışmaları başlamış olsa da koronavirüsü henüz tam olarak alt ettiğimizi söyleyemeyiz. Dolayısıyla bu konuda hâlâ çeşitli önlemlerin alınması gerekiyor. Peki, hangi ülke ne tür önlemler alıyor?
Dünya genelinde 2,1 milyondan fazla insanın hayatını kaybetmesine neden olan koronavirüs sebebiyle 2020 yılı, karantina ve kısıtlamalarla geçmişti. 2021 yılında da bu konuda çok fazla bir değişim yaşandığını söylemek mümkün değil.
Biz de dâhil olmak üzere birçok Avrupa ülkesinde COVID-19 ile mücadele için çeşitli önlemler alınıyor. Kimi ülkeler ülke genelinde ya da bölgesel karantinalar ilan ederken kimi ülkelerde ise bu önlemler sokağa çıkma yasağı olarak kendisini gösteriyor.
Avrupa'daki karantina ve sokağa çıkma yasakları
Temmuz ortasında ikinci dalga başlayan İspanya ve Fransa, ekim ayında karantina uygulamasına geçiş yapmıştı. Fransa, daha sonrasında karantinadan sokağa çıkma yasağına geçiş yapmış, Belçika ve Lüksemburg gibi ülkeler de Fransa ile benzer bir yol izlemişti.
İspanya ise ülke genelinde sokağa çıkma yasakları ve bölgesel karantinalar uygulasa da vaka sayılarındaki artış devam etti. Salgının ilk zamanlarında koronavirüsün en çok görüldüğü ülke olan İtalya da İspanya ile benzer bir yol izliyor. Türkiye de dâhil olmak üzere Romanya, Macaristan ve Arnavutluk'ta da ulusal çapta sokağa çıkma yasakları uygulanıyor.
Almanya, vaka sayısındaki hızlı artışın ardından kasım ayında ülke genelinde bir karantina kararı alırken Birleşik Krallık ve Orta Avrupa ülkeleri de onları takip etti. Daha sonrasında İskoçya, Bulgaristan ve Danimarka gibi ülkeler de ülke genelinde karantina uygulaması kararları aldı.
Bunlara ek olarak Norveç gibi kısıtlamaları biraz daha gevşek tutan ülkeler de oldu. Örneğin Norveç, mesafe kurallarına uyulması şartıyla kapalı mekanlarda 200 kişiye kadar toplanmalara izin verdi. Dünya genelinde aşılanma oranları arttıkça bu tür önlemlerin de yumuşatılması bekleniyor.
Alıntı