Türkiye'de Tarım ve Hayvancılık

Mc_ÖRGE

Kaptan
Özel üye
tarim-r2.webp

20070509_143705.webp

TARIM

Geniş manada insanın toprağı işleyerek ürün yetiştirme faaliyetidir.

Tarımı etkileyen faktörler

1. İKLİM: Her tarım ürününün kendine has iklim isteği vardır.İklimi etkileyen faktörler:

- Yağış miktarı: Yılda 10 cm’lik yağış tarımsal faaliyetlerin alt sınırıdır.

- Yağış rejimi: Her ürün farklı rejime ayak uydurur.Pamuk, mısırın yetiştiği yerde yetişmez.

- Sıcaklık: Sıcaklık 10 derecenin altına düşerse bitkinin hayatı tehlikeye girer.Zeytin, incir gibi ürünler kış sıcaklığı isterken, elma, üzüm gibi ürünler soğuğa dayanabilir.Sıcaklık ortalaması da her yerde aynı olmadığı için aynı tür bitkiler farklı zamanlarda olgunlaşır.

- Yükselti: Sıcaklık ve nem oranı yükseltiye bağlı olarak değişir.Yükseklere çıkıldıkça nem oranı ve sıcaklık azalacağı için bitkilerin yetişmesi sınırlıdır.Yine Ekvator’dan Kutuplar’a gidildikçe tarımın yükselti sınırı azalır.

2. TOPRAK: Topraktaki humus, kireç ve minerallerin oranları tarımsal verimi arttırır.Bunların oranlarının belirlenmesinde iklim önemli rol oynar.Nemli iklim bölgelerinde toprak yıkanmış olduğundan mineral oranı düşüktür.Kurak bölgelerde ise toprakta çok miktarda tuz ve kireç birikir.Sonuçta her iki durumda tarımı olumsuz etkiler.

3. TARIM METOTLARI:

a) Nadas: Yağışın yetersiz, iklimin kararsız, sulama imkanlarının olmadığı sahalarda uygulanır. Tarım doğal koşullara bağlıdır.Yağışın bol olduğu zamanlarda iyi ürün alınırken, az olduğu zamanlarda az ürün alınır.Tarım alanlarından 1-2 yılda bir ürün alınır.Bu metot aynı zamanda gübre eksikliğini de gidermek için uygulanır.Ülkemizde Doğu ve Batı Karadeniz hariç diğer yerlerde sulama yapmadan tarım yapmak zordur.Bu yüzden en fazla İç ve Güney Doğu Anadolu’da yaygındır.

b) Ekstansif (Yaygın): Tarım topraklarının geniş, nüfusun ise topraklara göre az olduğu ülkelerde görülen bir metotdur.İnsan ve hayvan gücüne dayalı, kaba tarım metodu da denilen bu metot, ülkemizde her tarım bölgesinde uygulanır.BDT, ABD, Arjantin, Kanada gibi ülkelerde de görülür.

c) İntansif (Yoğun): Modern yada makineli tarım da denilen bu metotta teknolojinin bütün verim arttırıcı yöntemleri uygulanır.Birim alandan en yüksek verim elde edilen tarım metodudur.Tarım topraklarının sınırlı, nüfusun ise fazla olduğu gelişmiş ülkelerde yaygındır.Ör: Hollanda, Japonya, İsveç...

Tarımda Verimi Etkileyen Faktörler

1. Sulama: Tarımda verimin artması, yılda birden çok ürün alma, nadas alanlarının ortadan kaldırılması, tarımın doğal koşullardan kurtulması sulama ile mümkündür. Sulama yaygınlaşırsa;

- Nadasa bırakılan toprakların oranı azalır.
- Üretimde süreklilik sağlanabilir.
- Toprakların miras yoluyla bölünmesine bağlı olarak ortaya çıkan göçler önlenir.
- Üretimdeki dalgalanmalar önlenir.
Türkiye topraklarının ancak %40’ı sulanabilmektedir.Demek ki sulama tarımsal faaliyetler için çok önemlidir.

2. Gübreleme: Verimi arttıran önemli faktörlerdendir.Doğal ve yapay olmak üzere üretimi geniş çapta artmıştır.Ülkemizde hayvancılığın yaygın olması doğal gübrenin (tezek) artmasını sağlamıştır.Suni gübre ise pahalıdır.İlk suni gübre Karabük Demir-Çelik Fabrikası’nda üretilmiştir.Daha sonra Mersin, İzmir, Bandırma, Kütahya, Samsun, İstanbul ve Elazığ’da kurulmuştur.Gübrenin hammaddesi olan fosfat, güney Doğu Anadolu’da (Mazıdağı) çıkarılımaktadır.Suni gübre yeterli olmadığı için ithal edilmektedir.

3. Tohum Islahı: Bölgedeki iklim koşullarına bağlı olarak kullanılacak ve verimi en yüksek olan ürünü seçmeye denir.Bugün gen çalışmaları yoluyla yüksek verim kapasitesine sahip tohumluklar elde edilmektedir.Türkiye buğday üretiminde 100-150 kg. ürün elde ederken, gelişmiş ülkeler ise 400 kg. ürün almaktadır.1985 yılında tohum ıslahı sayesinde üretimde büyük artışlar olmuştur.Örneğin, arpada tokak, pamuk da ise akala gibi.

4- Toprak analizi:Her bitkinin kendine has bir toprak isteği vardır.Bu durum toprak analizini ve toprağın cinsini belirlemeyi gerektirir.Örneğin, patates, havuç gibi bitkiler gevşek yapılı, kumlu toprak ister.Çay, mısır ve fındık gibi ürünler tuzlu,kireçli toprakları istemez.Toprak analizi için Toprak Su Teşkilatı kurulmuştur.

5- Makineleşme: Ürünün zamanında ekimi, hasadı ve yüksek verim için tarımda makineleşme gerekir.Ülkemizde makineleşme ancak 1950’den sonra artmaya başlamıştır.Ancak karabasan ihtiyacı devam etmektedir.Ülkemizde tarımın yeterince makineleşmemesinin sebepleri:

- Makine fiyatlarının pahalı olması,
- Yer yer işgücünün ucuza mal olması,
- Makineleşmeye elverişli olmayan arazilerin varlığıdır.

NOT: Doğu ve Batı Karadeniz başta olmak üzere bazı bölgelerimizde yerşekilleri makineleşmeyi olumsuz etkiler.Tarımda sulama kırsal kesimden kente göçü azaltırken, makineleşmeyi arttırır.

6- Zirai Mücadele: Hastalık ve haşereler zamanla üretimde verim düşüklüğüne sebep olmaktadır. Hatta yabani otlar bile verimi azaltmaktadır.Bu nedenle zirai mücadele verimi arttırma açısından önemlidir.Bu amaçla Zirai Mücadele Teşkilatı kurulmuştur.Yine zirai mücadele adına bitkinin yetişmeden önce tohumun ilaçlanmasından filizlenmesine, olgunlaşmasına ve hasat dönemine kadar zararlı böceklere ve çeşitli hastalıklara karşı ilaçlama yapılmalıdır.

7- Çiftçinin Eğitimi: Günümüzde tarım, modern aletler, kıymetli tohum, hassas ilaçlar kullanımıyla yürütülmektedir.Bütün bunlar çiftçinin eğitimini gerektirmektedir.

8- Tarımsal Kredi: Çiftçinin tarımsal alet ve ekipman, gübre, tohum, ilaç temini için sermaye ihtiyacının karşılanması gerekir.Bu amaçla Ziraat Bankası, Şeker, Pamuk Bank gibi bankalar ile Tarım Kredi Kooperatifleri kurulmuştur.

9- Destekleme Alımı ve Pazar: Çiftçinin ürettiği malını pazarda uygun fiyatla satması gerekir.Ürünün elinde kalması, bozulması durumunda devletin çiftçinin masraflarını karşılaması gerekir.Bu amaçla devlet bir taban fiyat belirler ve destekleme alımı yapar.Destekleme alımı tütün, kuru üzüm, incir, pamuk gibi ürünlerde uygulanırken soğan, patates gibi ürünlerde uygulanmaz. Destekleme alımı sayesinde üretimde yıllara göre görülen dalgalanmalar engellenir.

TÜRKİYE’DE TARIMI ETKİLEYEN FAKTÖRLER

1- Doğal Faktörler ( Yağış azlığı, kuraklık )
2- Yeryüzü şekilleri ( Ürün çeşitliliği ve ürün sahasının daralması )
3- Eğimin Fazla Olması:
- Tarım yapılabilen alanların azlığı,
- Tarım alanlarının küçük parçalar halinde olması,
- %80 ‘inde erozyonun varlığı,
- Makineleşmenin tam sağlanamaması.
4- Karasal İklimin Olması: ( Sulama sorunu )

Türkiye’de Toprak Durumu:

Ekili-dikili arazi %30, ürün vermeyen yerler %17, çayır ve otlaklar %35, nadas %11, orman %14

ÜRÜNLER VE YETİŞME ŞARTLARI

İhraçta birinci sıradaki ürünler:- Antep fıstığı %100
- Fındık %64
- Kuru üzüm
- Kuru incir
- Ayçiçeği

A) TAHILLAR

1. Buğday: Çimlenme döneminde ilkbaharda yağış, olgunlaşma döneminde yazın kuraklık ister.Dünyada ve Türkiye’de en geniş tabii ekim alanına sahiptir.Türkiye’de Karadeniz hariç her yerde yetişmesine rağmen en fazla İç Anadolu’da yetişir.İklime bağlı olarak üretimde dalgalanmalar olur.O zaman duruma göre buğday ithal edilir.Buğday yükselti arttıkça sınırlanır.Buğday tüketimi nüfus artışı ile doğru orantılı olduğu için ihraç edilmez.Dünyada buğday en fazla BDT, ABD, Hindistan, Kanada, Fransa ve Türkiye’de yetişir.

2. Arpa: Buğdaydan sonra en çok üretilen üründür.Türkiye’de en fazla İç Anadolu’da yetişir. Doğu Anadolu’da tahıllar içinde en fazla arpa yetişir.Arpa buğdaya göre soğuğa daha fazla dayanıklıdır ve buğdaydan daha önce olgunlaşır.Arpa genel olarak bira ve yem sanayinde kullanılır.Ayrıca besin olarak da tüketilir.Dünyada en fazla, BDT, Kanada, ABD, Fransa, Almanya ve Türkiye’de yetişir.

3. Çavdar: Arpa ve buğdayın yetişemediği düşük sıcaklıkta yetişir.Fazla sıcaktan zarar görür.Genellikle besin maddesi ve hayvan yemi olarak kullanılır.En çok İç ve Doğu Anadolu’da yetişir.

4. Pirinç: Büyüme döneminde bol su, olgunlaşma döneminde sıcaklık ve fazla emek isteyen bir üründür.Pirinç üretimi genelde vadi tabanları, akarsu boyları ve delta ovalarında fazladır.Çeltik tarımı sivrisineğe ve sıtma hastalığına sebep olduğu için şehir dışında yapılmaktadır.Türkiye’de pirinç üretiminin %70’i Edirne, Samsun, Çorum ve Sinop’ta yapılmaktadır.Dünyada en fazla, Çin, Hindistan, Endonezya, Bangladeş ve Japonya’da yetişir.

5. Mısır: Avrupalıların Türk Buğdayı dedikleri mısırın anavatanı Amerika’dır.Bol su, yüksek sıcaklık, nemli bir iklim ve çapalanma isteyen bir üründür.Mısır üretiminde yaz yağışları çok önemlidir.Bu yüzden Karadeniz iklimine uyum sağlar.Ülkemizde sulama yapılan her yerde yetiştirilebilir.En fazla Akdeniz’de yetişir.Sonra Karadeniz ve Marmara gelir.Dünyada birinci ABD, on ikinci Türkiye’dir.

B) ENDÜSTRİ BİTKİLERİ

Sanayi sektöründe hammadde olarak kullanılabilen tarım ürünlerine denir.

1. Tütün: Anavatanı Amerika’dır.Çimlenme döneminde bol su, yaprakların büyüme döneminde güneş ve sıcaklık ister.Hafif eğimli, kumlu, su geçiren kıraç topraklarda kaliteli tütün yetiştirilir.Alçak ovalarda daha çok yetişmesine rağmen kalitesi bozulduğu için devlet her yerde tütün yetişmesine izin vermemektedir.Türkiye’de en fazla Ege’de (Manisa), sonra Karadeniz’de (Samsun, Trabzon, Amasya, Tokat, Sinop, Bolu), daha sonra Marmara’da (Balıkesir), ayrıca Hatay, Isparta, Adıyaman, Siirt, Malatya, Bitlis gibi illerde yetişir.Dünyada en fazla Çin, ABD, Hindistan, Brezilya, Rusya ve Türkiye’de yetişir.

2. Pamuk: Çimlenme ve büyüme döneminde yağış veya sulama, olgunlaşma döneminde tam bir kuraklık ister.Alüvyal verimli ovaları sever.Pamuk, tekstil ve kağıt endüstrisinin temel hammaddesidir. Ülkemizde Karadeniz kıyılarında yetişmez.Türkiye’de birinci sırayı bazen Akdeniz, Bazen de Ege alır.Ancek Çukurova, Ege Ovaları, Antalya ve Amik Ovası üretimin %90’ını karşılar.Geri kalan ise Elazığ, Malatya, Balıkesir, Iğdır gibi yerlerden karşılanır.Pamuğun yarısı ihraç edilmektedir.Dünyada en fazla ABD, Hindistan, Brezilya, Brezilya, Rusya ve Türkiye’de yetişir.

3. Şekerpancarı: Ilık ve serin iklimleri seven, çeşitli toprak şartlarına uyan, soğuğa dayanıklı bir bitkidir.30-35. derece enlemleri arasında yaygındır.Türkiye’de her yerde en çok İç Anadolu’da yetişir.Şeker fabrikaları genelde şekerpancarı üretimi yapılan yerlerin yakınına kurulmaktadır.Çünkü şekerpancarı çabuk bozulmaktadır. Şekerpancarından şeker, ispirto ve yem sanayinde yararlanılır.Ayrıca şeker fabrikalarının etrafında besi ve ahır hayvancılığı gelişmiştir.Türkiye’nin kıyı kesimlerinde yetişmemektedir.Dünyada en fazla Rusya, ABD, Fransa, Polonya, Almanya ve Türkiye’de yetişmektedir.

4. Çay: Sürekli yağışlı ve nemli bölgelerde yetişir.Yarı gölgeli ve eğimli arazileri sever.Ülkemizde 1940’tan sonra üretilmeye başlanmıştır.Sürekli yeşil kalabilen bir bitkidir.Tabi ekim alanı en dar olan bitkimizdir.Ülkemizde Ordu – Rize arasında yetişir.Endonezya, Seylan, Brezilya, Malezya, Çin başlıca çay üreticileridir.

C) YAĞLI BİTKİLER

1. Zeytin: Sıcaklığın 0 derecenin üzerinde olduğu Akdeniz iklim şartlarına uyar.Zeytin bir yıl ürün verir, diğer yıl ürün vermez.Yeşil kalabilen bir bitkidir.Yüksek yerlerde yetişmez.Ülkemizde sırasıyla en fazla Ege, Marmara, Akdeniz ve Güney Doğu Anadolu’da yetişir.En güzel yağlık zeytinler Edremit-Ayvalık’ta, sofralık zeytinler ise Gemlik’te yetişir.Dünyada İtalya, Yunanistan, İspanya, Türkiye ve Fransa gelir.

2. Ayçiçeği: Çimlenme ve büyüme döneminde yağış, olgunlaşma döneminde bol sıcaklık ister.Yağ ve çerezlik olarak kullanılır.Ülkamizde Karadeniz kıyıları hariç her yerde yetişir.En fazla sırasıyla Marmara ve İç Anadolu gelir.
3. Susam: Anayurdu Hindistan’dır.Tropikal, subtropikal ve ılıman iklim bölgelerinde yetişir.Yağ üretimi yapılır.Ülkemizde en fazla Ege, Akdeniz ve Marmara gelir.

4. Keten – Kenevir: Ilıman bir iklim ve nemli bir toprak ister.Dokuma sanayinin hammaddesidir. Bunların lifleri çuval, halat, kot kemeri yarımında kullanılır.Ayrıca tohumlarından "Bezir yağı" elde edilir. Bezir yağı boya yapımında kullanılır.Ülkemizde en fazla Sinop, Kastamonu, Zonguldak, Kocaeli çevresinde yetişir.

5. Haşhaş: Yazların sıcak ve orta derecede yağışların bulunduğu alanlarda yetişir.Üretimi devlet kontrolünde olduğu için sadece yedi ilde yetiştirilmektedir.Bunlar Afyon, Kütahya, Denizli, Uşak, Burdur, Isparta ve Konya’dır.Haşhaş yağ, ilaç, sabun ve uyuşturucu yapımında kullanılır.

6. Yerfıstığı: Sıcak ve nemli iklim şartlarında yetişir.Meyveleri toprak içerisindedir.Ülkemizde II. Dünya Savaşı’ndan sonra üretilmeye başlanmıştır.En fazla Akdeniz’de yetişir.

D) MEYVECİLİK

1. Fındık: Serin ve nemli iklimleri sever.Eğimli yamaçlarda ve topraklarda yetişir.Don olayı ve kurak yaz şartları verimi düşürür.Türkiye’de en fazla Karadeniz’de (Ordu), daha sonra en fazla Marmara’da yetişir.Dünyada en fazla Türkiye, İtalya, İspanya, İran ve ABD’de yetişir.

2. Üzüm: Soğuk iklim şartlarına uygunluk gösterir.Türkiye’nin her yerinde yetişebilir.Ekim alanı geniştir.Üzüm yaş, kuru, pekmez ve şarap olarak tüketilir.Ülkemizde en fazla Ege, Güney Doğu Anadolu, İç Anadolu ve Marmara’da yetişir.Dünyada yaş üzüm üretiminde yedinci, kuru üzüm üretiminde birinci sırada bulunmaktayız.

3. İncir: Akdeniz ikliminin bitkisidir.Soğuğa karşı hassastır.Yaz sıcaklığı ister.Tabii ekim alanı dardır.İncir üretimi en fazla Ege, daha sonra Akdeniz’de yapılır.Türkiye kuru incir üretiminde birinci, yaş incir üretiminde üçüncü sıradadır.

4. Turunçgiller: Portakal, limon, mandalina, greyfurt gibi meyvelere denir.Akdeniz ikliminin tipik meyvesidir.Bu yüzden kış sıcaklığı ister.Ülkemizde en fazla Akdeniz ve Ege kıyılarında yetişir.Ayrıca Rize ve çevresinde de yetişir.Dünyada Muson ve Akdeniz ülkelerinde, ABD, Brezilya, Avustralya ve Güney Afrika Cumhuriyeti’nde yetişir.

5. Elma: Düşük sıcaklıklara dayanıklıdır.Olgunlaşma döneminde güneş ve sıcaklık ister. Karadeniz Bölgesi hariç su ihtiyacı sulama ile karşılanır.Ülkemizde en fazla İç Anadolu Bölgesi’nde (Niğde, Nevşehir, Konya), Karadeniz’de (Amasya, Tokat) yetişir.Dünyada yedinci sırada bulunmaktayız.

NOT: Ülkemizde ayrıca ceviz, badem, kestane gibi kabuklu meyveler; armut, ayva, şeftali, kiraz, erik, vişne, kayısı gibi meyveler yetiştirilmektedir.

Meyveler arasında ticari değer taşıyanlar fındık, üzüm, incir ve turunçgillerdir.

E) SEBZECİLİK

Ülkemizde sebzecilik fazla gelişmemiştir.Sebze sıcaklık, sulama, gübreleme, iyi toprak ve çok emek ister.Sulama ile üretim artar.Ülkemizde en fazla Akdeniz, Ege, Marmara’da yetiştirilir.İç Anadolu’da yaz kuraklığının erken başlaması, Doğu Anadolu’da yetersiz olması sebzeciliği olumsuz etkiler.Üretilen sebzelerin bir kısmı taze, bir kısmı kurutularak tüketilir.En fazla üretilen sebzeler:

a) Yaprağı yenenler: Lahana, pırasa, ıspanak, enginar
b) Meyvesi yenenler: Patlıcan, kabak, domates,biber, bamya
c) Baklagiller: Fasulye, bezelye, bekle, nohut, mercimek
d) Yumrulu olanlar: Soğan, patates, havuç, sarımsak, turp

1. Patates: Ülkemizde buğdaydan sonra en fazla tüketilen üründür.Her türlü iklime ayak uydurur.Ülkemizde en fazla İç Anadolu’da (Niğde, Konya, Kayseri), Karadeniz’de (Samsun, Ordu, Gümüşhane, Kastamonu) yetiştirilir.

2. Soğan: Patatesten sonra en fazla üretilen sebzedir.En fazla İç Anadolu, Marmara ve Karadeniz’de yetiştirilir.

NOT: Patates, soğan gibi ürünlerde destekleme alımı uygulandığı için üretimde dalgalanmalar görülür.Ayrıca ülkemizde mercimek, fasulye, nohut da yetiştirilir.

F) SERACILIK

Sıcaklığın kontrol altına alınarak, intansif tarım metotları uygulanarak, mevsiminden önce veya sonra turfanda meyve ve sebze üretimi yapılan faaliyete denir.Ülkemizde seracılık Akdeniz, Ege, Marmara ve kısmen Karadeniz kıyılarında yapılır.Kış sıcaklığının fazla olması seracılık için önemlidir.Bu yüzden seracılık iç kesimlerde yapılmaz.Yine Güney Marmara’da, Yalova ve çevresinde çiçek seracılığı yapılmaktadır.
 
Geri
Top