Sessizce yaralanmışrım
Ne kadar takatim kaldıysa, canhıraş çırpınmıştım
Suallerim cevapsız kaldı,sabır hiç acımadan dağladı,gözyaşları mı kaldı
Kalmamıştı yapacak birşey, alıp götürmüştü esrarengiz bir el, benimleydi keder
Neler çektim ardından
Kaldım dinmeyen sancıların sağanağıda, ne yapardım
Yalnızlar limanına sığındım, dalgaların sedası misaliydim, sessizdin
Vefa böyle mi olmalıydı,insan olan bir gerekçesini bulmalı ve anlatmalıydı, olmadı
Kızmak asla yetmiyor
Suskun kalmak bilsen ne kadar ağır geliyor, içimi titretiyor
Nereye gitsem, nedamet içinde yalnızlığıma çekilsem, gözyaşlarım dinmiyor
Nedensiz gittin,bir nebze olsun değer vermedin,demek ki artık kalbinden de sildin
Oysa neler söylemiştin
Kalbimi meftun eden bir ülfettin, suhuletin halinde edeptin
Nezaketinle celbettin, ruhumun insicamında ne kadar kıymetliydin, hiç bilmedin
Sevginin lisanı gibiydin, şevkin sanki adresiydin,neden hiç söz etmeden çekilmiştin
Hangi vadimden döndüm
Asabiyet içinde yol alan birimiydim,nerde kaldı övgülerin
Şimdi heryer çok sessiz ve hissiz, zihnim ziyadesiyle ahenksiz ve faidesiz
Gözlerim şevk vermiyor artık fersiz, nefesim sanki kesilecek gibi çaresiz ve zevksiz
Ne güzel mehtaba dalardık
Sanki hiç içinden çıkmayan birer candık, umutla yaşadık
Düşler kurguladık, yarınlar için planlar yaptık, şimdi ellerim boş, niye ağladım
Gönlümde yer aldın, yar adına nazardın, şimdi nar manasında niçin bir hicrandın
Dilm varmıyor söylemeye
Ah u zarım için bin hüzün ile yadedip, sessizliğe çekilmeye
Kalbimin sahibine aşikar eylemeye,ruhumun banisine şimdi mahcubiyetim niye
Ne kölemsin ve ne de kulum,esirim olmak adına hiç bulunmadın,mazaretlerin kime
Bir tek kelam etseydin
Yaşadığımız muhabbet ve selam süruruyla, öyle gitseydin
Bu denli müşküş duruma düşürmeseydin ve ümitler içinde hüzün bahşetmeseydin
Yeter ki dileseydin, elbette ki tercihlerinde hürdün, lakin tarumar edip gitmeseydin
Mustafa CİLASUN
Ne kadar takatim kaldıysa, canhıraş çırpınmıştım
Suallerim cevapsız kaldı,sabır hiç acımadan dağladı,gözyaşları mı kaldı
Kalmamıştı yapacak birşey, alıp götürmüştü esrarengiz bir el, benimleydi keder
Neler çektim ardından
Kaldım dinmeyen sancıların sağanağıda, ne yapardım
Yalnızlar limanına sığındım, dalgaların sedası misaliydim, sessizdin
Vefa böyle mi olmalıydı,insan olan bir gerekçesini bulmalı ve anlatmalıydı, olmadı
Kızmak asla yetmiyor
Suskun kalmak bilsen ne kadar ağır geliyor, içimi titretiyor
Nereye gitsem, nedamet içinde yalnızlığıma çekilsem, gözyaşlarım dinmiyor
Nedensiz gittin,bir nebze olsun değer vermedin,demek ki artık kalbinden de sildin
Oysa neler söylemiştin
Kalbimi meftun eden bir ülfettin, suhuletin halinde edeptin
Nezaketinle celbettin, ruhumun insicamında ne kadar kıymetliydin, hiç bilmedin
Sevginin lisanı gibiydin, şevkin sanki adresiydin,neden hiç söz etmeden çekilmiştin
Hangi vadimden döndüm
Asabiyet içinde yol alan birimiydim,nerde kaldı övgülerin
Şimdi heryer çok sessiz ve hissiz, zihnim ziyadesiyle ahenksiz ve faidesiz
Gözlerim şevk vermiyor artık fersiz, nefesim sanki kesilecek gibi çaresiz ve zevksiz
Ne güzel mehtaba dalardık
Sanki hiç içinden çıkmayan birer candık, umutla yaşadık
Düşler kurguladık, yarınlar için planlar yaptık, şimdi ellerim boş, niye ağladım
Gönlümde yer aldın, yar adına nazardın, şimdi nar manasında niçin bir hicrandın
Dilm varmıyor söylemeye
Ah u zarım için bin hüzün ile yadedip, sessizliğe çekilmeye
Kalbimin sahibine aşikar eylemeye,ruhumun banisine şimdi mahcubiyetim niye
Ne kölemsin ve ne de kulum,esirim olmak adına hiç bulunmadın,mazaretlerin kime
Bir tek kelam etseydin
Yaşadığımız muhabbet ve selam süruruyla, öyle gitseydin
Bu denli müşküş duruma düşürmeseydin ve ümitler içinde hüzün bahşetmeseydin
Yeter ki dileseydin, elbette ki tercihlerinde hürdün, lakin tarumar edip gitmeseydin
Mustafa CİLASUN