URBA-I AŞK
Sanma ki vurgunum o ahu gözlerine,
Ruhaniyet-i aşk'ı göremiyorum kilitlenmişim acziyetime...
Kılıf giydirdim fani bedenine aşk'tan bir kefenle...
Bil ki sana değil... Hayranım ben, üzerindeki azapla işlemeli o değerli elbisene...
Boş yere bakma aynalara göremezsin...
Sen çıkarmak istesen de giymişsin artık geri dönemezsin...
Azap, çile keder şöyle dursun sen aşk'tan vazgeçemezsin...
Bu kıymetli kaftan ile mezardan bir başka dirilirsin...
Bu öyle bir elbise ki, benzeri yok başka hiç kimse de,
Aşktan biçilmiş, yok ile dikilmiş
Kefen misali süt beyazı, ne kolu var ne de bacağı
Azabın hazzıyla kıymetli taşlarla işlenmiş,
Ama giyenin dahi göremediği bu kıymetli kaftanı, aşıktan başkası göremez imiş