Utanç

ZeyNoO

V.I.P
V.I.P
Utanç

İnsanın kendisini ayıplanacak bir durumda görmesinden doğan duygu. Utanma duyusu ruhbilimde genellikle başarısız bir savunma aracı olarak ele alınır, kendine güvensizlikle tanımlanır. Fransız ruhbilimcisi Theodule Ribot, Psychologie des Sentiments (Duygular ruhbilimi) adlı yapıtında bileşik coşkular (mürekkep heyecanlar) arasında utancı da ele almış ve şöyle demiştir: "Utanç, onur ve korku gibi iki ilkel coşkudan oluşan bileşik bir coşkudur. Duygular ruhbilimi çok önemli olan bu coşkuyu görmezlikten gelemez.

Utancın çeşitli uluslardaki belirimlerine özgü belgeler az değildir. İnsanbilim (antropoloji) ve budunbilim (etnografi) yapıtlarında bu konuda pek çok öyküler vardır. Utancın ruhbilimsel niteliği Spencer, William James, Monte Gazza taraflarından incelenmiştir. Gazza utancı şöyle tanımlar: Utanç, doğrudan doğruya organizmamıza gösterilen saygıdır. Utanma sırasında yüzümüzün birdenbire kızarması vaso constricteurs (damar büzücü) sinirlerin birdenbire felce uğramalarından ötürüdür.

Darwin utanç kızarmasını şöyle dile getirir: Bakışların kendi yüzüne çevrildiğini gören bir kişi dikkatini kendi yüzünde yoğunlaştırdığından kanın hücumu vücudun bu bölgesinde çoğalır. Ama bu açıklama bilimsel değildir. Ruhbilimi ilgilendiren utancın kaynağıdır: Acaba utanç bir içgüdü müdür, yoksa sonradan mı edinilmiştir? Kimilerine göre içgüdüdür ve doğuştandır. Ama çoğunluk bu kanıda değildir.

Utanca içgüdü diyenlerin kanıtı bu duygunun evrensel bir karakter taşımasıdır, eşdeyişle her ulusta ve her insanda bir utanma duygusu vardır. Utancın bir içgüdü olamayacağını ileri sürenlerin kanıtıysa kimi çocuklarla ilkellerde utancın en küçük bir izine bile rastlanmamasıdır. Bu sav bana daha güçlü görünüyor, çünkü utanç az çok düşünmeyi gerektiren bir duygudur. Utanç dış belirtileriyle özellikle korkuya yaklaşır, onurdan türemiş öğeleri kapsar.
 
Geri
Top