UYKUNUN SONU
Serdar uykuyu çok severdi. O sabah da saat sekizde uyandı.
- "Aman Allahım! Onbeş dakika sonra ders başlıyor. Otobüse yetişemezsem okula geç kalacağım!" diye mırıldandı.
Çabucak kalktı. Önlüğünü giydi. Çantasını arayıp buldu. Sonra otobüs durağına koştu.
Otobüs gelmiş, durakta bekliyordu. Serdar'ın ancak binecek kadar zamanı vardı.
Otobüs hemen hareket etti. Serdar oturacak bir yer buldu ve uyumaya devam etti.
Otobüsteki yolcular onu şaşkınlıkla seyredip gülüyorlardı.
Bir ara gözünü açan Serdar "Neden bu insanlar bana tuhaf tuhaf bakıyor?" diye düşünürken bir de baktı ki ne görsün?
Ayrı ayrı ayakkabı giymişti. Bir ayağında kahverengi, diğer ayağında siyah ayakkabı vardı.
Çok utandı. Kendi kendine bir daha erken kalkacağına söz verdi.
Serdar uykuyu çok severdi. O sabah da saat sekizde uyandı.
- "Aman Allahım! Onbeş dakika sonra ders başlıyor. Otobüse yetişemezsem okula geç kalacağım!" diye mırıldandı.
Çabucak kalktı. Önlüğünü giydi. Çantasını arayıp buldu. Sonra otobüs durağına koştu.
Otobüs gelmiş, durakta bekliyordu. Serdar'ın ancak binecek kadar zamanı vardı.
Otobüs hemen hareket etti. Serdar oturacak bir yer buldu ve uyumaya devam etti.
Otobüsteki yolcular onu şaşkınlıkla seyredip gülüyorlardı.
Bir ara gözünü açan Serdar "Neden bu insanlar bana tuhaf tuhaf bakıyor?" diye düşünürken bir de baktı ki ne görsün?
Ayrı ayrı ayakkabı giymişti. Bir ayağında kahverengi, diğer ayağında siyah ayakkabı vardı.
Çok utandı. Kendi kendine bir daha erken kalkacağına söz verdi.