Meşrutiyet sancıları sarmıştır her yanı..Özgürlük çığlıkları vardır Harbiye'de..İttihat ve Terakki,Selanik'te doğmuş, güçlenmiştir.Kolağası Niyazi bey (Resneli Niyazi) Makedonya dağlarına çıkmış Padişah'a karşı..Ve kısa zamanda sarıvermiştir genç Harbiye'lileri hürriyet düşüncesi..
Genç Mustafa Kemal'in Harbiye'den en yakın arkadaşı Ali Fuat'dır..Sakarya savaşlarının Ali Fuat (Cebesoy)Paşa'sı yani..Çoğunlukla Ali Fuat'ın Kadıköy yakasındaki köşk'üne giderler hafta sonları..Ali Fuat'ın babası İsmail Hakkı Paşa tecrübeli askerdir..Farketmiştir Mustafa'nın gözündeki ışığı…Değişik bakmaktadır hayata ve memlekete..Çakmak çakmak bakmaktadır..Ona çok itibar eder,iltifatlarda bulunur ve gelecekte çok değerli bir asker olacağını söyler.Çok sevmektedir Mustafa'yı ve oğlundan ayrı görmemektedir.Bu ışığı fark eden bir kişi daha vardır Köşk'te…Ali Fuat'ın lalası yani evin hizmetkarı..Adını şimdi anımsayamadım.
Bir gün takılır Harbiye'li Mustafa'ya emektar hizmetkar.
- Söyle bakalım evlat ilerde ne olacaksın?Aklından ne geçiyor?...Mustafa Kemal,köşkün penceresinden karşı kıyıya bakmaktadır…Dolmabahçe sarayına..Gözlerini oraya dikmiş,dalmış,öylece derin derin bakmaktadır..Cevap verir.
- Ben bir gün oraya gideceğim Lala ve orada yaşayacağım.Göreceksin,der..
Lala sarsılır.''Tövbe tövbe''der. Kızar da biraz içinden Mustafa'ya..Aklını kaybetmiş diye düşünür her halde…''Padişah'ın sarayına göz dikmiş bu oğlan'' diye geçirir aklından..
Yıllar geçer..Harbiye biter..M.Kemal,bir gün tutuklanır da İttihatçı olduğu için(!) ve Bekir Ağa bölüğünde( İ.Üniversitesi,S.Bilgiler Fakültesi binası şimdi..)haftalarca hapis yatar.Cephelere gider,savaşır.Libya'da,Suriye'de,Anafartalar da kahramanlıklar gösterir..Vahdettin'in en yakınına kadar gelir..Kızını kendine aşık eder..Sarıgül'dür lakabı saray çevrelerinde..Ama o sadece bir tek şey düşünür..Memleket ve Cumhuriyet..
Savaş başlar,kanlar akar,canlar verilir Sakarya'da..İnönü'de..Dumpupınar'da..Antep'de..Ege 'de..Memleket'in işgal olduğu her karış toprağında..Ali Fuat ise,çoğu zaman yanıbaşındadır M.Kemal'in,kimi zamanda karşısında..Cumhuriyet düşüncesini hemen kabullenememiştir, Saltanat'ın kalkacağı düşüncesinden çok uzaktadır henüz..
Cumhuriyet ilan olunur..Devrim süreci başlar ve genç Cumhuriyet bir çok karşı isyan deneyimlerinden geçer ve rayına oturur..
Ve Mustafa Kemal,ATATÜRK olur..Geçer Dolmabahçe sarayına oturur..Artık devrimler oradan yönetilmektedir..
Lala,hala hayattadır..30'lu yıllardayız..Bir gün köşk'ün penceresinden karşı kıyıya,Dolmabahçe Sarayı'na dalar gider.Bir kaç cümle dökülür dudaklarından..
- Vallahi de yaptı,billahi de yaptı
Genç Mustafa Kemal'in Harbiye'den en yakın arkadaşı Ali Fuat'dır..Sakarya savaşlarının Ali Fuat (Cebesoy)Paşa'sı yani..Çoğunlukla Ali Fuat'ın Kadıköy yakasındaki köşk'üne giderler hafta sonları..Ali Fuat'ın babası İsmail Hakkı Paşa tecrübeli askerdir..Farketmiştir Mustafa'nın gözündeki ışığı…Değişik bakmaktadır hayata ve memlekete..Çakmak çakmak bakmaktadır..Ona çok itibar eder,iltifatlarda bulunur ve gelecekte çok değerli bir asker olacağını söyler.Çok sevmektedir Mustafa'yı ve oğlundan ayrı görmemektedir.Bu ışığı fark eden bir kişi daha vardır Köşk'te…Ali Fuat'ın lalası yani evin hizmetkarı..Adını şimdi anımsayamadım.
Bir gün takılır Harbiye'li Mustafa'ya emektar hizmetkar.
- Söyle bakalım evlat ilerde ne olacaksın?Aklından ne geçiyor?...Mustafa Kemal,köşkün penceresinden karşı kıyıya bakmaktadır…Dolmabahçe sarayına..Gözlerini oraya dikmiş,dalmış,öylece derin derin bakmaktadır..Cevap verir.
- Ben bir gün oraya gideceğim Lala ve orada yaşayacağım.Göreceksin,der..
Lala sarsılır.''Tövbe tövbe''der. Kızar da biraz içinden Mustafa'ya..Aklını kaybetmiş diye düşünür her halde…''Padişah'ın sarayına göz dikmiş bu oğlan'' diye geçirir aklından..
Yıllar geçer..Harbiye biter..M.Kemal,bir gün tutuklanır da İttihatçı olduğu için(!) ve Bekir Ağa bölüğünde( İ.Üniversitesi,S.Bilgiler Fakültesi binası şimdi..)haftalarca hapis yatar.Cephelere gider,savaşır.Libya'da,Suriye'de,Anafartalar da kahramanlıklar gösterir..Vahdettin'in en yakınına kadar gelir..Kızını kendine aşık eder..Sarıgül'dür lakabı saray çevrelerinde..Ama o sadece bir tek şey düşünür..Memleket ve Cumhuriyet..
Savaş başlar,kanlar akar,canlar verilir Sakarya'da..İnönü'de..Dumpupınar'da..Antep'de..Ege 'de..Memleket'in işgal olduğu her karış toprağında..Ali Fuat ise,çoğu zaman yanıbaşındadır M.Kemal'in,kimi zamanda karşısında..Cumhuriyet düşüncesini hemen kabullenememiştir, Saltanat'ın kalkacağı düşüncesinden çok uzaktadır henüz..
Cumhuriyet ilan olunur..Devrim süreci başlar ve genç Cumhuriyet bir çok karşı isyan deneyimlerinden geçer ve rayına oturur..
Ve Mustafa Kemal,ATATÜRK olur..Geçer Dolmabahçe sarayına oturur..Artık devrimler oradan yönetilmektedir..
Lala,hala hayattadır..30'lu yıllardayız..Bir gün köşk'ün penceresinden karşı kıyıya,Dolmabahçe Sarayı'na dalar gider.Bir kaç cümle dökülür dudaklarından..
- Vallahi de yaptı,billahi de yaptı