Vergi cezası kesme esasları
Vergi cezası kesilmesini gerektiren olayların, yoklama yapmaya yetkili olanlar veya vergi incelemesine yetkili elemanlar tarafından yada vergi dairesince, düzenlenen raporlar veya delillerin kaybolması ihtimalinin bulunması halinde tutulan tutanaklar ile tespit edilmesi zorunludur.
Vergi cezası kesme yetkisi sadece mükellefin bağlı olduğu vergi dairesine aittir. Yetkili olmayan kişi veya kuruluşlarca tarh edilen vergilerin ve kesilen cezaların hüküm ifade etmesi söz konusu değildir. Bu bakımdan cezaların yetkili vergi dairesince kesilmesi önem kazanmaktadır. Cezayı gerektiren olayın tespiti, mükellefin bağlı olmadığı vergi dairesi yoklama memurlarınca veya vergi dairelerine bağlı olmayan inceleme elemanları tarafından yapılabildiği halde ceza kesme yetkisine sadece mükellefin bağlı bulunduğu vergi dairesi yetkili bulunmaktadır.
Vergi cezası, ceza ihbarnamesine dayanılarak kesilir. İhbarnameye, cezayı gerektiren olayın tespit olunduğu rapor veya tutanağın bir sureti de eklenir. Ceza ihbarnamesinde ilgililerin kimlik bilgileri ile birlikte kesilen ceza miktarı ve hesaplama biçimi ile vergi mahkemesinde dava açma süresi bulunması gerekir. Düzenlenen ceza ihbarnameleri mükellefe tebliğ olunur. Mükellefler kendilerine tebliğ edilen ceza ihbarnamelerine tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 30 gün içinde dava açma hakkına sahiptirler. Bu hususun ihbarnamede belirtilmesi yasal bir zorunluluktur.
Kaçakçılık ve iştirak suçlarının söz konusu olması durumunda hürriyeti bağlayıcı ceza yetkili mahkemelerce hükmolunacağından, bu suçların tespiti durumunda maliye müfettişleri ve hesap uzmanları ile bunların muavinleri ve gelirler kontrolörleri ile stajyer gelirler kontrolörleri tarafından düzenlenen raporlar doğrudan doğruya, diğer inceleme elemanları tarafından düzenlenen raporlar ise ilgili defterdarlığın –yeni düzenlemeye göre vergi dairesi başkanlıklarının bulunduğu illerde bu başkanlıkların- mütalâası alınmak suretiyle bu mütalâa ile birlikte yetkili Cumhuriyet Savcılığına gönderilir ve Cumhuriyet Savcılığınca da ilgili kişi hakkında dava açılır.
Vergi Usul Kanununun konu ile ilgili 367’nci madde hükmü emredici nitelikte olup kaçakçılık ve iştirak suçlarını tespit eden görevlilerin bunu Cumhuriyet Savcılığına bildirmeleri mecburidir.
Vergi cezası kesilmesini gerektiren olayların, yoklama yapmaya yetkili olanlar veya vergi incelemesine yetkili elemanlar tarafından yada vergi dairesince, düzenlenen raporlar veya delillerin kaybolması ihtimalinin bulunması halinde tutulan tutanaklar ile tespit edilmesi zorunludur.
Vergi cezası kesme yetkisi sadece mükellefin bağlı olduğu vergi dairesine aittir. Yetkili olmayan kişi veya kuruluşlarca tarh edilen vergilerin ve kesilen cezaların hüküm ifade etmesi söz konusu değildir. Bu bakımdan cezaların yetkili vergi dairesince kesilmesi önem kazanmaktadır. Cezayı gerektiren olayın tespiti, mükellefin bağlı olmadığı vergi dairesi yoklama memurlarınca veya vergi dairelerine bağlı olmayan inceleme elemanları tarafından yapılabildiği halde ceza kesme yetkisine sadece mükellefin bağlı bulunduğu vergi dairesi yetkili bulunmaktadır.
Vergi cezası, ceza ihbarnamesine dayanılarak kesilir. İhbarnameye, cezayı gerektiren olayın tespit olunduğu rapor veya tutanağın bir sureti de eklenir. Ceza ihbarnamesinde ilgililerin kimlik bilgileri ile birlikte kesilen ceza miktarı ve hesaplama biçimi ile vergi mahkemesinde dava açma süresi bulunması gerekir. Düzenlenen ceza ihbarnameleri mükellefe tebliğ olunur. Mükellefler kendilerine tebliğ edilen ceza ihbarnamelerine tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 30 gün içinde dava açma hakkına sahiptirler. Bu hususun ihbarnamede belirtilmesi yasal bir zorunluluktur.
Kaçakçılık ve iştirak suçlarının söz konusu olması durumunda hürriyeti bağlayıcı ceza yetkili mahkemelerce hükmolunacağından, bu suçların tespiti durumunda maliye müfettişleri ve hesap uzmanları ile bunların muavinleri ve gelirler kontrolörleri ile stajyer gelirler kontrolörleri tarafından düzenlenen raporlar doğrudan doğruya, diğer inceleme elemanları tarafından düzenlenen raporlar ise ilgili defterdarlığın –yeni düzenlemeye göre vergi dairesi başkanlıklarının bulunduğu illerde bu başkanlıkların- mütalâası alınmak suretiyle bu mütalâa ile birlikte yetkili Cumhuriyet Savcılığına gönderilir ve Cumhuriyet Savcılığınca da ilgili kişi hakkında dava açılır.
Vergi Usul Kanununun konu ile ilgili 367’nci madde hükmü emredici nitelikte olup kaçakçılık ve iştirak suçlarını tespit eden görevlilerin bunu Cumhuriyet Savcılığına bildirmeleri mecburidir.