• Merhaba Ziyaretçi.
    "Minimalist Fotoğraflar" konulu yarışmamız başladı. İlgili konuya BURADAN ulaşabilirsiniz. Sizi de yarışmada görmek istiyoruz...

Vergi mahremiyetinin istisnaları

  • Konuyu açan Konuyu açan ZeyNoO
  • Açılış tarihi Açılış tarihi

ZeyNoO

V.I.P
V.I.P
Vergi mahremiyetinin istisnaları

Vergi hukukumuzda vergi mahremiyeti Vergi Usul Kanununun 5’nci maddesinde hüküm altına alınmak suretiyle yasal hükme bağlanmış, ancak madde hükmüne sonradan; vergi güvenliğini sağlamak ve vergi kaçağının önlenmesinde psikolojik unsurlardan yararlanmak amaçlarıyla mahremiyet kapsamında sayılmayacak haller ile ilgili eklemeler getirilmiştir. Buna göre mükelleflerin vergi tarhına esas olan beyanları, kesinleşen vergi ve cezaları ile vadesi geçtiği halde ödenmemiş bulunan vergi ve cezalarının vergi dairesinde ve varsa mükelleflerin bağlı oldukları teşekküllerde ilan edilmesi vergi mahremiyetinin ihlali sayılmaz. Ayrıca kamu görevlilerince yapılan adli ve idari soruşturmalara ilişkin bilgi ve belgelerin talep eden yetkili kuruluşlara verilmesi, sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenledikleri veya kullandıkları vergi inceleme raporuyla tespit olunanların 3568 sayılı Serbest Muhasebeci, Serbest Muhasebeci Malî Müşavirlik ve Yeminli Malî Müşavirlik Kanunu ile kurulan meslek odalarına bildirilmesi de vergi mahremiyetinin ihlali sayılmamaktadır.
Bu takdirde bilgi ve belge verilen kişi ve kuruluşların da vergi mahremiyeti ile ilgili hususlara uymaları gerekmektedir. Ancak açıklanan bu bilgiler kullanılarak mükelleflerin haysiyet, şeref ve haklarına saldırıda bulunulamaz. Aksi halde bu kişiler hakkında Türk Ceza Kanununda belirtilen cezalar arttırılmak suretiyle tatbik olunur.
Sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenleyenler veya kullananlarla ilgili belge ve bilgilerin meslek odalarına bildirilmesinin mahremiyet kapsamında sayılmaması ile ilgili olarak, bu durumun vergi inceleme raporuyla tespit olunması yeterli görülmüş olup, tespit ile ilgili idari işlemin kesinleşme şartı aranmamıştır. Oysa ihtilaf durumunda yargı organınca idarenin aleyhinde, dolayısıyla mükellefin lehinde karar verilmesi, diğer bir deyişle tespitle ilgili idari işlemin yargı organınca iptal edilmesi durumunda mükellef haklarının zedelenmesi söz konusu olacağı muhakkaktır. Bu bakımdan sahte ve yanıltıcı belge düzenleyenlerin açıklanmasında kesinleşme şartının aranması, kişi haklarının ve özelde mükellef haklarının korunması bakımından gerekli olduğu gibi, vergilemenin hukukiliği ilkesinin de gereğidir.
 
Geri
Top