Vergide mücbir sebep
Vergi hukukumuzda mükelleflerin yapmakla yükümlü oldukları görevlerin yasalarla belli edilen süreler içinde yerine getirilmesi esastır. Süresi içinde görevlerin yerine getirilmemesi halinde hiç yerine getirilmemiş sayılır. Ancak bazı nedenler dolayısıyla mükelleflerin görevlerini süresi içinde yerine getirememeleri mükelleflerin iradesi dışında meydana gelebilmektedir. Mükellefin iradesi dışında meydana gelen ve yükümlülüklerin süresi içinde yerine getirilmesini engelleyen bu kabil durumlara vergi hukukumuzda mücbir sebep denilmektedir.
Vergi ödevinin yerine getirilmesine engel teşkil edecek derecede kaza, ağır hastalık, tutukluluk, yangın, yer sarsıntısı, su basması gibi afetler, kişinin iradesi dışındaki nedenlerle meydana gelen kayıplar, sahibinin iradesi dışında defter ve belgelerin elden çıkması gibi haller vergi hukukunda mücbir sebep (zorunlu neden) kabul edilmiş ve mücbir sebeplerin, kanuni sürelerin işleyişini durduran neden olduğu hüküm altına alınmıştır.(V.U.K. md.13) Vergi Usul Kanununda mücbir sebep tanımlanmamış, sadece mücbir sebep sayılacak haller belirtilmekle yetinilmiştir. Yasada belirtilen durumlar, vergi ödevlerinin yerine getirilmesine engel teşkil eden durumlar olarak nitelendirilmek suretiyle mücbir sebep halinin hukuki sonuçları hüküm altına alınmıştır. Buna göre mücbir sebep süresince vergileme işlemlerindeki süreler durmakta ve zamanaşımı süresi de bu süre kadar uzamaktadır.(V.U.K.md.15) Mücbir sebep halinde Maliye Bakanlığı kanuni süreleri, mücbir sebebin sona erdiği tarihten itibaren belli bir süre uzatma yetkisine sahip bulunmaktadır.
Diğer taraftan mücbir sebep halinde defter ve belge ibrazı gibi bazı mükellefiyetler de sona erebileceği gibi vergi cezası da kesilmemektedir.
Mücbir sebebin oluşmasını sağlayan birinci kriter, mücbir sebebi yaratan olayın kişinin iradesi dışında meydana gelmiş olmasıdır. Göz önünde bulundurulan ikinci kriter ise mücbir sebebin, vergi ödevinin yerine getirilmesine engel olacak nitelikte olması gerekliliğidir. Aksi halde, yani meydana gelen olayın vergi ödevinin yerine getirilmesini engelleyecek nitelikte olmaması durumunda yasada sözü edilen mücbir sebepten söz edilmesi mümkün değildir.
Bir olayın mücbir sebep sayılabilmesi için neden-sonuç ilişkisinin olması, bir illiyet bağının bulunması gerekir. Dolayısıyla mükellefin iradesi dışında meydana gelmeyen ve vergi ödevinin yerine getirilmesine engel teşkil edecek nitelikte bulunmayan bir olayın mücbir sebep sayılması mümkün değildir. Diğer taraftan yasada mücbir sebep halleri sayılmış olmakla birlikte, bu haller örnek olarak verilmiş olup bir sınırlandırma söz konusu değildir. Belirtilen hallerin dışında benzer nitelikteki hadiseler de mücbir sebep sayılabilir.
Diğer yandan vergi yükümlüsü ve sorumlularının yakın akrabalarına yönelen mücbir sebep halinin, vergi yükümlü ve sorumlularının vergi ile ilgili ödevlerinin yerine getirilmesini engellese dahi bu durumun mücbir sebep sayılmayacağı ifade edilmekle birlikte , bu görüşün yoruma açık olduğunu belirtmek gerekir. Zira mücbir sebep halinde belirleyici kriter, mükellefin iradesi dışında olayın meydana gelmesi, vergi ödevlerini engelleyici nitelikte olması ve kanunda yazılı hallerin benzeri olmasıdır. Bu kriterler gerek ve yeter şart olarak yasa hükmünde belirtilmiştir. Mücbir sebebin kime yönelik olduğu hususu ise yasada yer almamaktadır. Dolayısıyla mükellefin yakın akrabalarına yönelik bulunan ve belirtilen şarlara uygun hallerin de mücbir sebep hali olarak kabulü gerekir.
Vergi hukukumuzda mükelleflerin yapmakla yükümlü oldukları görevlerin yasalarla belli edilen süreler içinde yerine getirilmesi esastır. Süresi içinde görevlerin yerine getirilmemesi halinde hiç yerine getirilmemiş sayılır. Ancak bazı nedenler dolayısıyla mükelleflerin görevlerini süresi içinde yerine getirememeleri mükelleflerin iradesi dışında meydana gelebilmektedir. Mükellefin iradesi dışında meydana gelen ve yükümlülüklerin süresi içinde yerine getirilmesini engelleyen bu kabil durumlara vergi hukukumuzda mücbir sebep denilmektedir.
Vergi ödevinin yerine getirilmesine engel teşkil edecek derecede kaza, ağır hastalık, tutukluluk, yangın, yer sarsıntısı, su basması gibi afetler, kişinin iradesi dışındaki nedenlerle meydana gelen kayıplar, sahibinin iradesi dışında defter ve belgelerin elden çıkması gibi haller vergi hukukunda mücbir sebep (zorunlu neden) kabul edilmiş ve mücbir sebeplerin, kanuni sürelerin işleyişini durduran neden olduğu hüküm altına alınmıştır.(V.U.K. md.13) Vergi Usul Kanununda mücbir sebep tanımlanmamış, sadece mücbir sebep sayılacak haller belirtilmekle yetinilmiştir. Yasada belirtilen durumlar, vergi ödevlerinin yerine getirilmesine engel teşkil eden durumlar olarak nitelendirilmek suretiyle mücbir sebep halinin hukuki sonuçları hüküm altına alınmıştır. Buna göre mücbir sebep süresince vergileme işlemlerindeki süreler durmakta ve zamanaşımı süresi de bu süre kadar uzamaktadır.(V.U.K.md.15) Mücbir sebep halinde Maliye Bakanlığı kanuni süreleri, mücbir sebebin sona erdiği tarihten itibaren belli bir süre uzatma yetkisine sahip bulunmaktadır.
Diğer taraftan mücbir sebep halinde defter ve belge ibrazı gibi bazı mükellefiyetler de sona erebileceği gibi vergi cezası da kesilmemektedir.
Mücbir sebebin oluşmasını sağlayan birinci kriter, mücbir sebebi yaratan olayın kişinin iradesi dışında meydana gelmiş olmasıdır. Göz önünde bulundurulan ikinci kriter ise mücbir sebebin, vergi ödevinin yerine getirilmesine engel olacak nitelikte olması gerekliliğidir. Aksi halde, yani meydana gelen olayın vergi ödevinin yerine getirilmesini engelleyecek nitelikte olmaması durumunda yasada sözü edilen mücbir sebepten söz edilmesi mümkün değildir.
Bir olayın mücbir sebep sayılabilmesi için neden-sonuç ilişkisinin olması, bir illiyet bağının bulunması gerekir. Dolayısıyla mükellefin iradesi dışında meydana gelmeyen ve vergi ödevinin yerine getirilmesine engel teşkil edecek nitelikte bulunmayan bir olayın mücbir sebep sayılması mümkün değildir. Diğer taraftan yasada mücbir sebep halleri sayılmış olmakla birlikte, bu haller örnek olarak verilmiş olup bir sınırlandırma söz konusu değildir. Belirtilen hallerin dışında benzer nitelikteki hadiseler de mücbir sebep sayılabilir.
Diğer yandan vergi yükümlüsü ve sorumlularının yakın akrabalarına yönelen mücbir sebep halinin, vergi yükümlü ve sorumlularının vergi ile ilgili ödevlerinin yerine getirilmesini engellese dahi bu durumun mücbir sebep sayılmayacağı ifade edilmekle birlikte , bu görüşün yoruma açık olduğunu belirtmek gerekir. Zira mücbir sebep halinde belirleyici kriter, mükellefin iradesi dışında olayın meydana gelmesi, vergi ödevlerini engelleyici nitelikte olması ve kanunda yazılı hallerin benzeri olmasıdır. Bu kriterler gerek ve yeter şart olarak yasa hükmünde belirtilmiştir. Mücbir sebebin kime yönelik olduğu hususu ise yasada yer almamaktadır. Dolayısıyla mükellefin yakın akrabalarına yönelik bulunan ve belirtilen şarlara uygun hallerin de mücbir sebep hali olarak kabulü gerekir.