Vergilendirme yetkisinde kaynak ilkesi
Kaynak ilkesi vergiyi doğuran olayın meydana geldiği yerin belirlenmesi bakımından önem kazanmaktadır. Kural olarak, vergiyi doğuran olay hangi ülke sınırları içinde meydana gelmiş ise, vergilendirme yetkisinin de o ülke tarafından kullanılması gerekmektedir.
Kaynak ilkesi, devletin egemenlik sınırları içinde meydana gelen vergiyi doğuran işlemlerin o ülke tarafından vergiye tabi tutulmasını öngörmektedir. Diğer taraftan kaynak ilkesi sadece egemenlik sınırları içinde meydana gelen işlemler üzerinde vergilendirme yetkisinin kullanılmasını öngörmek suretiyle vergi idaresine de, vergiyi doğuran olayın kavranabilmesi açısından avantajlar sağlamakta ve uygulama kolaylıkları getirmektedir.
Bir ülkenin gümrük sınırları aynı zamanda mali sınırlarını teşkil etmektedir. Bu anlamda ülke içinde bulunan serbest liman ve serbest bölgeler ile antrepolar mali açıdan da ülke dışı sayılmaktadır. Devletlerarası hukuk kuralları, bir devletin vergi yasalarının başka devletlerin ülke sınırları içinde uygulanmasına olanak vermemektedir. Dolayısıyla vergilendirme yetkisinin sınırlarının gerçekçi biçimde tespiti gerekir.
Diğer yandan yasaların mülkîliği esası da kaynak ilkesinin varlığını gerektirir. Bu esasa göre bir ülkede meydana gelen vergiyi doğuran olay, o ülkede vergilendirmeye tabi tutulmalıdır. Kaynak ilkesinin uygulanmasında yükümlünün tâbiiyeti veya ikametgahı önem kazanmamakta ve yükümlünün tâbiiyeti veya ikametgahı hangi ülkede olursa olsun vergiyi doğuran olayın meydana geldiği ülke sınırları içinde vergilendirme işlemi gerçekleştirilmektedir.
Söz konusu ilkenin sağladığı kolaylıklar yanında, yurt dışında elde edilen gelirlerin vergilendirilmemesi esasının öngörülmesi nedeniyle, sermayenin yurt dışına kayması sonucunu doğurmakta ve vergilendirmenin olmadığı veya daha az bulunduğu “vergi cennetlerine” yatırımların yönelmesini sonucunu doğurması gibi birtakım dezavantajları da bulunmaktadır. Diğer yandan bu ilkenin uygulanabilmesi, vergiyi doğuran olayın hangi ülkede meydana geldiği tespitinin de çok iyi yapılmasına bağlı bulunmaktadır.
Kaynak ilkesi vergiyi doğuran olayın meydana geldiği yerin belirlenmesi bakımından önem kazanmaktadır. Kural olarak, vergiyi doğuran olay hangi ülke sınırları içinde meydana gelmiş ise, vergilendirme yetkisinin de o ülke tarafından kullanılması gerekmektedir.
Kaynak ilkesi, devletin egemenlik sınırları içinde meydana gelen vergiyi doğuran işlemlerin o ülke tarafından vergiye tabi tutulmasını öngörmektedir. Diğer taraftan kaynak ilkesi sadece egemenlik sınırları içinde meydana gelen işlemler üzerinde vergilendirme yetkisinin kullanılmasını öngörmek suretiyle vergi idaresine de, vergiyi doğuran olayın kavranabilmesi açısından avantajlar sağlamakta ve uygulama kolaylıkları getirmektedir.
Bir ülkenin gümrük sınırları aynı zamanda mali sınırlarını teşkil etmektedir. Bu anlamda ülke içinde bulunan serbest liman ve serbest bölgeler ile antrepolar mali açıdan da ülke dışı sayılmaktadır. Devletlerarası hukuk kuralları, bir devletin vergi yasalarının başka devletlerin ülke sınırları içinde uygulanmasına olanak vermemektedir. Dolayısıyla vergilendirme yetkisinin sınırlarının gerçekçi biçimde tespiti gerekir.
Diğer yandan yasaların mülkîliği esası da kaynak ilkesinin varlığını gerektirir. Bu esasa göre bir ülkede meydana gelen vergiyi doğuran olay, o ülkede vergilendirmeye tabi tutulmalıdır. Kaynak ilkesinin uygulanmasında yükümlünün tâbiiyeti veya ikametgahı önem kazanmamakta ve yükümlünün tâbiiyeti veya ikametgahı hangi ülkede olursa olsun vergiyi doğuran olayın meydana geldiği ülke sınırları içinde vergilendirme işlemi gerçekleştirilmektedir.
Söz konusu ilkenin sağladığı kolaylıklar yanında, yurt dışında elde edilen gelirlerin vergilendirilmemesi esasının öngörülmesi nedeniyle, sermayenin yurt dışına kayması sonucunu doğurmakta ve vergilendirmenin olmadığı veya daha az bulunduğu “vergi cennetlerine” yatırımların yönelmesini sonucunu doğurması gibi birtakım dezavantajları da bulunmaktadır. Diğer yandan bu ilkenin uygulanabilmesi, vergiyi doğuran olayın hangi ülkede meydana geldiği tespitinin de çok iyi yapılmasına bağlı bulunmaktadır.