Verginin ödenmesi - Verginin tahsili
Verginin tahsili mükellef açısından kanuna uygun olarak ödenmesini ifade etmektedir. Vergi alacaklısı için tahsil işlemi, vergi borçlusu için ödeme işlemi söz konusu olmaktadır. Diğer bir deyişle vergi, ödeme ile son bulur. Tahakkuk işleminin aksine tahsil işlemi idari bir işlemdir. Dolayısıyla idari bir işlem olan tahsil işlemi ile ilgili olarak mükellefin yargı yoluna başvurma hakkı bulunmaktadır.
Vergi borcu esas itibariyle mükellefin bağlı bulunduğu vergi dairesine yatırılır. Mükelleflerin bağlı olduğu vergi dairesi V.U.K’ nun 4’ncü maddesi gereği vergi kanunları ile belli edilir. Ancak Maliye Bakanlığı gerekli gördüğü hallerde çeşitli kıstaslara göre mükelleflerin bağlı olacakları vergi dairesini tespit etmeye yetkili bulunmaktadır.
Mükellef vergi borcunu vergi dairesinin bulunduğu belediye sınırlarının dışındaki bir vergi dairesine de yatırabilir. Ancak bağlı bulunulan vergi dairesinin belediye sınırları içinde bulunan diğer bir vergi dairesine borcun ödenmesi durumunda da, hangi vergi dairesi adına ve hangi vergi borcu için yatırıldığının belli edilmesi şartıyla verginin ödenmiş sayılması gerekir.
A.A.T.U.H.K.’nun 39’ncu maddesinin ilk fıkrasında özel kanunlarında ödeme yerinin gösterilmemesi halinde kamu alacaklarının borçlunun ikametgahının bulunduğu yer tahsil dairesine ödeneceği belirtilmiştir. Buna karşılık Borçlar Kanununun 73’ncü maddesinde, ödeme yerinin taraflarca belli edilmemesi halinde alacaklının bulunduğu adreste ödeneceği hüküm altına alınmıştır.
Her vergi kanununda o verginin ödeme zamanları belirtilmiştir. Verginin ödeme zamanının son günü vade tarihini ifade etmektedir. Kamu alacağının vade tarihinde ödenmemiş olması durumunda, vade tarihi ile ödeme tarihi arasında geçen süre için 6183 sayılı Amme Alacakları Tahsil Usulü Hakkında Kanun uyarınca ayrıca gecikme zammı tatbik edileceği gibi, verginin vade süresi içinde ödenmemesi durumunda cebri tahsil yoluna da gidilebilir.
Verginin tahsili mükellef açısından kanuna uygun olarak ödenmesini ifade etmektedir. Vergi alacaklısı için tahsil işlemi, vergi borçlusu için ödeme işlemi söz konusu olmaktadır. Diğer bir deyişle vergi, ödeme ile son bulur. Tahakkuk işleminin aksine tahsil işlemi idari bir işlemdir. Dolayısıyla idari bir işlem olan tahsil işlemi ile ilgili olarak mükellefin yargı yoluna başvurma hakkı bulunmaktadır.
Vergi borcu esas itibariyle mükellefin bağlı bulunduğu vergi dairesine yatırılır. Mükelleflerin bağlı olduğu vergi dairesi V.U.K’ nun 4’ncü maddesi gereği vergi kanunları ile belli edilir. Ancak Maliye Bakanlığı gerekli gördüğü hallerde çeşitli kıstaslara göre mükelleflerin bağlı olacakları vergi dairesini tespit etmeye yetkili bulunmaktadır.
Mükellef vergi borcunu vergi dairesinin bulunduğu belediye sınırlarının dışındaki bir vergi dairesine de yatırabilir. Ancak bağlı bulunulan vergi dairesinin belediye sınırları içinde bulunan diğer bir vergi dairesine borcun ödenmesi durumunda da, hangi vergi dairesi adına ve hangi vergi borcu için yatırıldığının belli edilmesi şartıyla verginin ödenmiş sayılması gerekir.
A.A.T.U.H.K.’nun 39’ncu maddesinin ilk fıkrasında özel kanunlarında ödeme yerinin gösterilmemesi halinde kamu alacaklarının borçlunun ikametgahının bulunduğu yer tahsil dairesine ödeneceği belirtilmiştir. Buna karşılık Borçlar Kanununun 73’ncü maddesinde, ödeme yerinin taraflarca belli edilmemesi halinde alacaklının bulunduğu adreste ödeneceği hüküm altına alınmıştır.
Her vergi kanununda o verginin ödeme zamanları belirtilmiştir. Verginin ödeme zamanının son günü vade tarihini ifade etmektedir. Kamu alacağının vade tarihinde ödenmemiş olması durumunda, vade tarihi ile ödeme tarihi arasında geçen süre için 6183 sayılı Amme Alacakları Tahsil Usulü Hakkında Kanun uyarınca ayrıca gecikme zammı tatbik edileceği gibi, verginin vade süresi içinde ödenmemesi durumunda cebri tahsil yoluna da gidilebilir.