Sessizliğin
derinliğe doğru uzanıyorum
Korkularımın sağanağında
umutları yoklayarak soluyorum
Kalbimin sayfalarını okuyarak,
ruhumun lekelerinden korkuyorum
Bir an hasretin
sancısı çıkıyor karşıma
Her ne kadar sevgiden
anlamadan egomla barışık olsam da
Vicdanım nefsime acıyarak baksa da,
o vakit uyanıyorum sabaha
Kalbimde
filizlenmiş sevdanın hazzı olsa
Aşk fakirliğim cihanın sedasından
duyularak halimi utandırsa
Vuslat edep indinde, edebiyat için
yapılan fütuhat olarak anılırsa
Hüzünlü
yutkunmalarım eşlik ediyor bana
Kitabı celilin hakikatlerinden
sadır olan nasihatler karşımda
Lakin hicranım acizliğimle kalbime
bir şeyler anlatmaya çalışsa da
O sevgilinin
güzelliği zarifliğiyle kuşatınca
Yârin süruru ruhumda filizlenerek
hakikatle irfanlaşmayınca
İnsan kimliğime şuur, aklım ve
vicdanıma aşkın sancısını salmayınca
Göz pınarlarım
sağanağını hüzünle boşalınca
Halimi soran, meramımla dostluk
kurmaya çalışan olmayınca
Sukutumun çığlıkları sol yanımdan
sancılarla takatsizliğimi artırınca
El açıyorum
fakirliğimin acizlik hüviyetinde
Ademiyetim nesiller boyu
genlerimle yüzleşerek kükrese de
Umutlarım gülün güzelliğinde ki
berekette ve rahmetin yegânesinde
Her ne kadar
nefsim vicdanıma hükmetse
Kalbim inşirah için vakti saati
an için derleyerek kanat etse
Ruhum, ölüm dirliğinde asude
haberleri halime hikâye etmesi öğütse
Ey sevgili
böyle işte yalnızlığımın nefesiyle
Sen her ne kadar sessizliğinde
tefekkür halini benimsesen de
Hasretim dinmiyor ne hikmetse,
sevgiaşk için tezahür eden değerse
Vicdan safiyetinde
ve gönlüm edep dileyince
Sesim çıkmıyor dil acılar içinde
meramını hıfzetmek isteyince
Hissiyat sığlığında acizliğime
hükmederek sefilliği halime teslim edince
Mustafa CİLASUN
derinliğe doğru uzanıyorum
Korkularımın sağanağında
umutları yoklayarak soluyorum
Kalbimin sayfalarını okuyarak,
ruhumun lekelerinden korkuyorum
Bir an hasretin
sancısı çıkıyor karşıma
Her ne kadar sevgiden
anlamadan egomla barışık olsam da
Vicdanım nefsime acıyarak baksa da,
o vakit uyanıyorum sabaha
Kalbimde
filizlenmiş sevdanın hazzı olsa
Aşk fakirliğim cihanın sedasından
duyularak halimi utandırsa
Vuslat edep indinde, edebiyat için
yapılan fütuhat olarak anılırsa
Hüzünlü
yutkunmalarım eşlik ediyor bana
Kitabı celilin hakikatlerinden
sadır olan nasihatler karşımda
Lakin hicranım acizliğimle kalbime
bir şeyler anlatmaya çalışsa da
O sevgilinin
güzelliği zarifliğiyle kuşatınca
Yârin süruru ruhumda filizlenerek
hakikatle irfanlaşmayınca
İnsan kimliğime şuur, aklım ve
vicdanıma aşkın sancısını salmayınca
Göz pınarlarım
sağanağını hüzünle boşalınca
Halimi soran, meramımla dostluk
kurmaya çalışan olmayınca
Sukutumun çığlıkları sol yanımdan
sancılarla takatsizliğimi artırınca
El açıyorum
fakirliğimin acizlik hüviyetinde
Ademiyetim nesiller boyu
genlerimle yüzleşerek kükrese de
Umutlarım gülün güzelliğinde ki
berekette ve rahmetin yegânesinde
Her ne kadar
nefsim vicdanıma hükmetse
Kalbim inşirah için vakti saati
an için derleyerek kanat etse
Ruhum, ölüm dirliğinde asude
haberleri halime hikâye etmesi öğütse
Ey sevgili
böyle işte yalnızlığımın nefesiyle
Sen her ne kadar sessizliğinde
tefekkür halini benimsesen de
Hasretim dinmiyor ne hikmetse,
sevgiaşk için tezahür eden değerse
Vicdan safiyetinde
ve gönlüm edep dileyince
Sesim çıkmıyor dil acılar içinde
meramını hıfzetmek isteyince
Hissiyat sığlığında acizliğime
hükmederek sefilliği halime teslim edince
Mustafa CİLASUN