Yalnızlık limanında melalden nükseden çığlık…

MustafaCİLASUN

Özel Üye
Özel üye
Her korkunun bir geçmişi vardır
Dimağı ve hissiyatı dağlayan serencamdır
Ten ürperir, kalp ivmededir, şaşkınlık kuşatan bir cehildir
Sığınmak, iman üzere kaim olmak, en yakında durulmak takva işidir


Geçmişin silinmeyenleri hicrandır
Kaderin cilvesinden akseden sukutu endamdır
Külli irade adına yazılmış bir kitaptır, sünnetullah haktır
Fark edebilmek, yabancılık çekmemek yetiştirilmekle ilintili meyandır


Akıl narı reddeder, arı seçmek irade ister
Her nefes bilinci nispetinde hayatını tanzim eder
Edep ve adabı muaşeret naif bir talimden geçen nefsi ihya eder
Kul olmak, O’na el açmak, ruhun ve gönlün dilinden maksatsız yakarmak ceht ister


İnsanın bahtına tekâmül eden çile ikramdır
Atisi adına sabrı sevdadır, aşkın en latif makamıdır
İnsan olmak bakımından muhatap kabul edilmiş imtihandır
Nar ne ki, cennet meğerki ümmeti olabilmek firkatin bedeli, akıl ikramdır


İyilik ve ihsan içinde yol almak maksattır
Çile ve cefaya sabır nazarıyla bakmak, vicdani sevdadır
Ruhun en zarif hali, gönlün sürur içinde ki melali, secdede ki edasıdır
Hiçbir esamesi olmayan, nefesin vaktine adanmış bulunan can, hiçlikte arınmalıdır


Ne Ferhat’ın azminde, ne şirinin neznin de
Ütopyalara kapılmadan sosyal durumuyla ilintili aramalı
Kulluğu şartlanmışlığa bağlamadan, akıl ve izandan arî bulunmadan
Muhakeme kabiliyetini diri tutmalı, aklın neye tekamül ettiğini kat a unutmamalı


Mustafa CİLASUN
 
Geri
Top