~meLek~
GalataSaray'ım
sayfalarca yazıl(ma)mış ölüm romanı gibisin ; harflerin tuzak , kelimelerinse lanet kokan... belki bir son ya da ihtimaller dışında ki kavuşma...
sen... varlığının yoksulusun , bilindik yalnızlık keşfinde unutulmuş kayıp roman ; aslında unutulmaya bile layık olmayan küçük bir kindarlık abidesisin asık suratlarda kalan... sen oysa içimdeki kimliktin ; beni ben yapan !
-bir roman daha düştü yetim kalan aşklara... belki de atık zamanlarda yenilmiş sevgi yanılsamalarına . kirlenmişim ! kader yoksulu yalnızlıklar da karalara yazılınca ; sağır duvarlar ısmarlanmış yüz(üm)deki tebessüm bile... her şey o kadar sıradan ki...
...hüzün sarmalında düşlerimi yitiriyorum , anlıyor musun ?.. hani neye sarılacağımı bilmeden / kayboluyorum . yaşam , hilelerle dolu ; inan kabıma hiç sığmıyorum, taşıyorum. önlerimde gölgesiz duvarlar , perişanlığıma gülüyorlar... çıldırıyorum !
( sen oysa içimdeki kimliktin... beni ben yapan ! )
../ ömrümün bir yanında tutsak gibi kalışlarımın hesabını veriyorum ; içimdeki masumluğuna olan inancım da olmasa...
- seni çok özledim / yaşamda sakladığım ne varsa sana dair – tanığım olsun... sevgime. kaybolduğum kuytularda yalnızlıklar dolaşırken etrafımda ; ben hep seni aradım . içimde zehir gibi dolaşan kimsesizliğin oldukça , inan kendime kalmalarda kahroldum . elimde titreyen resmine bakıp ta-dirildim ... yalan(ım) yok yağmursuz günlerde de sırılsıklamdım .../ seni nasıl özlemem sevgilim !..
...hüzün sarmalında düşlerimi yitiriyorum , anlıyor musun ?... sensiz gecelerde tutunabildiğim tek hayalinken ; ben nasıl yalan da olsa aldanmam hayalinin gerçek olduğuna...
-bir roman daha düştü yetim kalan aşklara... satır aralarında saklı kalan tozlu kelimelere yaslandı her şey ; ne kadar da güzeldi... gizemliydi , gülümseyeceğin günleri bekliyorlardı...
sakın kızma ! isyanıma ve solan düşlerimdeki masum kalp tıpırtılarına ; onlardı her şafak söküşünde yokluğuna soyunan ... anlıyorsun değil mi sevgilim ? seni özleyen bedenimdi içinde ruhun olan...
( seni , içimdeki isyanınla sevdim ve sadece “ çok özledim” yalanım yok !.. )
- sevenler acı çeker sevgilim !.. biz varolmaya yeminleşelim yine de... hani yalnızlık , yokluğa sevdalanmışken ; biz bütün mevsimlerde yağmuru , rüzgarlı günlerde beklemeyelim... sadece sevdiğimizi , sevdiğimizde söyleyelim ,olur mu ?..
.../ yalanım yok ! seni çok özlüyorum...
“ sevgilim !..bütün zamanları unutturacak sevgi çokluğuna var mısın ?..”
alıntı
sen... varlığının yoksulusun , bilindik yalnızlık keşfinde unutulmuş kayıp roman ; aslında unutulmaya bile layık olmayan küçük bir kindarlık abidesisin asık suratlarda kalan... sen oysa içimdeki kimliktin ; beni ben yapan !
-bir roman daha düştü yetim kalan aşklara... belki de atık zamanlarda yenilmiş sevgi yanılsamalarına . kirlenmişim ! kader yoksulu yalnızlıklar da karalara yazılınca ; sağır duvarlar ısmarlanmış yüz(üm)deki tebessüm bile... her şey o kadar sıradan ki...
...hüzün sarmalında düşlerimi yitiriyorum , anlıyor musun ?.. hani neye sarılacağımı bilmeden / kayboluyorum . yaşam , hilelerle dolu ; inan kabıma hiç sığmıyorum, taşıyorum. önlerimde gölgesiz duvarlar , perişanlığıma gülüyorlar... çıldırıyorum !
( sen oysa içimdeki kimliktin... beni ben yapan ! )
../ ömrümün bir yanında tutsak gibi kalışlarımın hesabını veriyorum ; içimdeki masumluğuna olan inancım da olmasa...
- seni çok özledim / yaşamda sakladığım ne varsa sana dair – tanığım olsun... sevgime. kaybolduğum kuytularda yalnızlıklar dolaşırken etrafımda ; ben hep seni aradım . içimde zehir gibi dolaşan kimsesizliğin oldukça , inan kendime kalmalarda kahroldum . elimde titreyen resmine bakıp ta-dirildim ... yalan(ım) yok yağmursuz günlerde de sırılsıklamdım .../ seni nasıl özlemem sevgilim !..
...hüzün sarmalında düşlerimi yitiriyorum , anlıyor musun ?... sensiz gecelerde tutunabildiğim tek hayalinken ; ben nasıl yalan da olsa aldanmam hayalinin gerçek olduğuna...
-bir roman daha düştü yetim kalan aşklara... satır aralarında saklı kalan tozlu kelimelere yaslandı her şey ; ne kadar da güzeldi... gizemliydi , gülümseyeceğin günleri bekliyorlardı...
sakın kızma ! isyanıma ve solan düşlerimdeki masum kalp tıpırtılarına ; onlardı her şafak söküşünde yokluğuna soyunan ... anlıyorsun değil mi sevgilim ? seni özleyen bedenimdi içinde ruhun olan...
( seni , içimdeki isyanınla sevdim ve sadece “ çok özledim” yalanım yok !.. )
- sevenler acı çeker sevgilim !.. biz varolmaya yeminleşelim yine de... hani yalnızlık , yokluğa sevdalanmışken ; biz bütün mevsimlerde yağmuru , rüzgarlı günlerde beklemeyelim... sadece sevdiğimizi , sevdiğimizde söyleyelim ,olur mu ?..
.../ yalanım yok ! seni çok özlüyorum...
“ sevgilim !..bütün zamanları unutturacak sevgi çokluğuna var mısın ?..”
alıntı