YEDEKLER (İHTİYATLAR) VE DAĞITILMAMIŞ KARLAR
Sermaye şirketlerinin bilanço dönem karlarından dağıtmayarak çeşitli amaçları gerçekleştirmek, geleceğe ait yatırımları yapmak veya işletmenin finansman gücünü artırmak için şirkette tuttukları kar pay*larına ihtiyatlar (yedek akçeler) veya dağıtılmamış karlar denmekte*dir.
Yasal hükümlere göre ayrılması gerekli kanuni ihtiyatlar (umumi yedek akçe) TTK 466. maddede belirtilmiştir. Ana sözleşmeye göre ayrılması gerekli ihtiyari ihtiyarlar da aynı kanunun 467. maddesinde açıklanmıştır. TTK'nun 458. maddesinde gizli yedek akçelerden bahsetmesi ihtiyatların kanuni ve ihtiyari şeklinde gruplandırılabileceği gibi gizli ve açık ihtiyatlar olarak da gruplandırılabileceğini göstermek*tedir.
Ticaret hukukuna ve vergi mevzuatına göre öz sermaye unsurları olan ihtiyatlar ve dağıtılmamış karlar mukayyet değerleri üzerinden değerlenir.
Vergi alacağı müessesesi 26.12.1993 tarihli 3946 sayılı kanunla GVK mükerrer 75. m. olarak tekrar yürürlüğe konmuştur.
Bu hükme göre, sermaye şirketleri 1.1.1981 tarihine kadar ayır*mış oldukları kanuni ihtiyatlar ile olağanüstü ve ihtiyari ihtiyatları pay sahiplerine dağıttıkları veya sermayelerine ilave ettiklerinde stopaja tabi tutacaklardır. Ancak, hesaplanan vergiden bunların daha önceki ödenmiş gelir ve kurumlar vergilerini düşeceklerdir.
1981 yılından önce Kurumlar ve Gelir Vergisinde yapılan değişiklikler sebebiyle Kurumlar Vergisinin yürürlüğe girdiği tarihten 1.1.1981 tarihine kadar ayrılan ihtiyatları;
Ayrıca. Kurumlar Vergisi oranları da:
olarak uygıılannııştır.
Şirketlerin yasalara göre ayırması gerekli kanuni ihtiyatlar vergi kesintisi dışı bırakıldiğı halde ana sözleşme veya genel kurulca veri*len kararlara göre ayrılan olağanüstü ve ihtiyari ihtiyatlar farklı dönem*lerde farklı oranlarda vergi kesintisine tabi tutulmuşlardır.
Bu sebeple, 1.1.1981 tarihine kadar ayrılmış olan ihtiyatların bir revizyona tabi tutulması ve bunların farkli vergilendirilmesi ile ilgili listelerin hazırlanmasi, vergi kesintilerinin muhasebeleştirilerek bilan*çoya aktarılmaları en uygun yoldur.
GVK mükerrer 75. m. ile (3946 sayılı kanunun 17. m.). Tam mü*kellefiyete tabi kurumlarca; tam mükellefiyete tabi gerçek kişilere, adi ortaklıklara, kollektif ve adi komandit şirketlere dağıtılan kâr payları*nın eshamlı komandit şirketlere dağıtılan kâr paylarından bu şirketle*rin komandite ortaklarına isabet eden kısmın 1/3'ü vergi alacağıdır. Bu oran 1.1.2000 tarihinden sonra elde edilen kâr paylarına uygu*lanmak üzere 1/5'dir. Sermaye şirketlerinde, ihtiyatların defter kayıt*ları ve bilançoda gösterilmesi farklı şekillerde yapılmaktadır. Kanuni ihtiyatlar vergi kesintisine tabi olmadıklarından defter kayıtlarında ayrıldıkları tutarlar ile gösterilmektedir. Olağanüstü ve ihtiyari ihtiyatlar ise, ya brüt tutarları ile alacağa kaydedilerek bunların kesinti yolu ile ödenen vergileri özel bir hesabın borcuna kaydedilmekte veya vergi kesintisi düşüldükten sonra net tutar ihtiyat hesabının alacağına kay*dedilmektedir.
Yeni değişikliğe göre, ihtiyatlar üzerinden ödenmiş bulunan Kurumlar Vergisi ile Gelir Vergisi kesintilerinin muhasebe kayıtlarında ve bilançolarda gösterilmesi bir zorıınluluk haline gelmiştir.
Bu bakımdan, sermaye şirketlerinin 1.1.1981 tarihine kadar ayırdıkları ihtiyatlar üzerinden ödemiş oldukları Kurumlar Vergisi ile Gelir Vergisi kesintilerini yıllar itibariyle düzenleyecekleri bir cetvel halinde muhasebe kayıtlarına almaları ve bilançolarında göstermeleri gerekecektir.
Maliye Bakanlığı 191 sayılı GVK genel tebliğinde sermaye artırımının kar yedeklerinden (yasal, statü ve olağanüstü yedekler, yedek mahiyetindeki karşılıklar,özel fonlar) karşılanması durumda ortaklar açısındankar payı elde etme hükmünde olduğu belirtilmiştir. 4369 sayılı kanunla GVK nun 94/6b maddesine karın sermayeye ilavesi kar dağıtımı sayılmaz hükmü eklenmiştir.
KVK geçici 28. maddesine eklenen hükümle ve 231 sayılı GVK genel tebliği ile 94/6b maddesindeki kar dağıtımı sayılmaz hükmünün GVK 94 maddesi uyarınca yapılacak tevkifat için belirleme yaptığı ifade edilmiştir. Ancak D.4.dairesi 12.10.2000 tarih ve E.2000/3269 nolu kararıyla yürütmeyi durdurmuşrtur. Danıştay, 6.12.2000 tarih ve E:2000/1307 K:2000/5053 sayılı karar ile 231 sayılı tebliğin karın sermayeye ilavesi suretiyle elde edilen kar paylarının menkul sermaye iradı olarak beyanının gerektiği yolundaki ifadeyi iptal etmiştir.
Sermaye şirketlerinin bilanço dönem karlarından dağıtmayarak çeşitli amaçları gerçekleştirmek, geleceğe ait yatırımları yapmak veya işletmenin finansman gücünü artırmak için şirkette tuttukları kar pay*larına ihtiyatlar (yedek akçeler) veya dağıtılmamış karlar denmekte*dir.
Yasal hükümlere göre ayrılması gerekli kanuni ihtiyatlar (umumi yedek akçe) TTK 466. maddede belirtilmiştir. Ana sözleşmeye göre ayrılması gerekli ihtiyari ihtiyarlar da aynı kanunun 467. maddesinde açıklanmıştır. TTK'nun 458. maddesinde gizli yedek akçelerden bahsetmesi ihtiyatların kanuni ve ihtiyari şeklinde gruplandırılabileceği gibi gizli ve açık ihtiyatlar olarak da gruplandırılabileceğini göstermek*tedir.
Ticaret hukukuna ve vergi mevzuatına göre öz sermaye unsurları olan ihtiyatlar ve dağıtılmamış karlar mukayyet değerleri üzerinden değerlenir.
Vergi alacağı müessesesi 26.12.1993 tarihli 3946 sayılı kanunla GVK mükerrer 75. m. olarak tekrar yürürlüğe konmuştur.
Bu hükme göre, sermaye şirketleri 1.1.1981 tarihine kadar ayır*mış oldukları kanuni ihtiyatlar ile olağanüstü ve ihtiyari ihtiyatları pay sahiplerine dağıttıkları veya sermayelerine ilave ettiklerinde stopaja tabi tutacaklardır. Ancak, hesaplanan vergiden bunların daha önceki ödenmiş gelir ve kurumlar vergilerini düşeceklerdir.
1981 yılından önce Kurumlar ve Gelir Vergisinde yapılan değişiklikler sebebiyle Kurumlar Vergisinin yürürlüğe girdiği tarihten 1.1.1981 tarihine kadar ayrılan ihtiyatları;
(i) Hiç vergi ödenmemiş ihtiyatlar,
(ii) Yalnız Kurumlar Vergisi ödenmiş ihtiyatlar,
(iii) Hem kurumlar Vergisi ödenmiş, hem Gelir Vergisi kesintisine tabi tutulmıuş ihtiyatlar olarak gruplandırabiliriz.
(ii) Yalnız Kurumlar Vergisi ödenmiş ihtiyatlar,
(iii) Hem kurumlar Vergisi ödenmiş, hem Gelir Vergisi kesintisine tabi tutulmıuş ihtiyatlar olarak gruplandırabiliriz.
Ayrıca. Kurumlar Vergisi oranları da:
- 1.1.1950 - 31.12.1959 döneminde % 10
- 1.1.1960 - 31.12.1967 döneminde % 20
- 1.1.1968 - 31.12.1969 döneminde % 25
- 1.1.1980 - 31.12.1981 döneminde % 50
olarak uygıılannııştır.
Şirketlerin yasalara göre ayırması gerekli kanuni ihtiyatlar vergi kesintisi dışı bırakıldiğı halde ana sözleşme veya genel kurulca veri*len kararlara göre ayrılan olağanüstü ve ihtiyari ihtiyatlar farklı dönem*lerde farklı oranlarda vergi kesintisine tabi tutulmuşlardır.
Bu sebeple, 1.1.1981 tarihine kadar ayrılmış olan ihtiyatların bir revizyona tabi tutulması ve bunların farkli vergilendirilmesi ile ilgili listelerin hazırlanmasi, vergi kesintilerinin muhasebeleştirilerek bilan*çoya aktarılmaları en uygun yoldur.
GVK mükerrer 75. m. ile (3946 sayılı kanunun 17. m.). Tam mü*kellefiyete tabi kurumlarca; tam mükellefiyete tabi gerçek kişilere, adi ortaklıklara, kollektif ve adi komandit şirketlere dağıtılan kâr payları*nın eshamlı komandit şirketlere dağıtılan kâr paylarından bu şirketle*rin komandite ortaklarına isabet eden kısmın 1/3'ü vergi alacağıdır. Bu oran 1.1.2000 tarihinden sonra elde edilen kâr paylarına uygu*lanmak üzere 1/5'dir. Sermaye şirketlerinde, ihtiyatların defter kayıt*ları ve bilançoda gösterilmesi farklı şekillerde yapılmaktadır. Kanuni ihtiyatlar vergi kesintisine tabi olmadıklarından defter kayıtlarında ayrıldıkları tutarlar ile gösterilmektedir. Olağanüstü ve ihtiyari ihtiyatlar ise, ya brüt tutarları ile alacağa kaydedilerek bunların kesinti yolu ile ödenen vergileri özel bir hesabın borcuna kaydedilmekte veya vergi kesintisi düşüldükten sonra net tutar ihtiyat hesabının alacağına kay*dedilmektedir.
Yeni değişikliğe göre, ihtiyatlar üzerinden ödenmiş bulunan Kurumlar Vergisi ile Gelir Vergisi kesintilerinin muhasebe kayıtlarında ve bilançolarda gösterilmesi bir zorıınluluk haline gelmiştir.
Bu bakımdan, sermaye şirketlerinin 1.1.1981 tarihine kadar ayırdıkları ihtiyatlar üzerinden ödemiş oldukları Kurumlar Vergisi ile Gelir Vergisi kesintilerini yıllar itibariyle düzenleyecekleri bir cetvel halinde muhasebe kayıtlarına almaları ve bilançolarında göstermeleri gerekecektir.
Maliye Bakanlığı 191 sayılı GVK genel tebliğinde sermaye artırımının kar yedeklerinden (yasal, statü ve olağanüstü yedekler, yedek mahiyetindeki karşılıklar,özel fonlar) karşılanması durumda ortaklar açısındankar payı elde etme hükmünde olduğu belirtilmiştir. 4369 sayılı kanunla GVK nun 94/6b maddesine karın sermayeye ilavesi kar dağıtımı sayılmaz hükmü eklenmiştir.
KVK geçici 28. maddesine eklenen hükümle ve 231 sayılı GVK genel tebliği ile 94/6b maddesindeki kar dağıtımı sayılmaz hükmünün GVK 94 maddesi uyarınca yapılacak tevkifat için belirleme yaptığı ifade edilmiştir. Ancak D.4.dairesi 12.10.2000 tarih ve E.2000/3269 nolu kararıyla yürütmeyi durdurmuşrtur. Danıştay, 6.12.2000 tarih ve E:2000/1307 K:2000/5053 sayılı karar ile 231 sayılı tebliğin karın sermayeye ilavesi suretiyle elde edilen kar paylarının menkul sermaye iradı olarak beyanının gerektiği yolundaki ifadeyi iptal etmiştir.