Tanımı ve Önemi
Bitkinin ismi Yunanca'dan gelmektedir. Spathe kelimesi Yunanca'da yan yaprak anlamına gelir. Phyllan, Spathe gibi birbirleriyle alakalı yaprak demektir. Nemli ve sıcak ortamı seven egzotik görünüşlü Spathiphyllumlar, çiçekli salon bitkileri sevenler için uygun bir bitkidir. Ev şartlarında kolay yetişen ve hatta çok karanlık odalarda bile rahatlıkla yetişen bir bitkidir. Koyu parlak yeşil olan yaprakları, doğrudan topraktan çıkar.
Yapraklar uzunca oval, uç kısma doğru sivridir. Çiçeklenme mevsimi dışında taze yeşil yapraklı dekoratif bir bitkidir. Çiçekleri kar beyazı olup ilkbahar aylarında bazen de sonbaharda çiçek açar. Beyaz çiçekleri zamanla yeşile döner. Bitki, yaklaşık bir metre kadar boylanabilmektedir.
Çeşitleri
Spathiphyllum (beyaz yelken) bitkisinin ana vatanı Tropik Amerika, Kolombiya, Venezuella'dır. Doğada 36 türü bulunan spathiphyllum cinsinin s.wallisiiden başka bir melezi de ( s. mauna loa) iç mekân süs bitkisi olarak yetiştirilmektedir.
Spathiphyllum Mauna Loa: İki evcikli bir melezdir. Büyük saksılarda yetişen türlerinde zamanla 10 cm-12,5 cm ve hatta 20 cm uzunluğunda saf beyaz renkli spathesi olan ve aşağıdan yukarı bölünen, parlak yeşil yaprakları olan, sık yapılı gür bir bitkidir. Küçük saksılarda yetişenleri hafiften güzel koku yayar.
Üretimi
Üretimi; tohum, bölme veya doku kültürüyle yapılır. Tohumla üretimde tohumlar, turba kompostun içerisine şubat ayında ekilir. Tohum ekiminde hacim olarak eşit oranda orman toprağı, kum ve odun kömürü tozundan oluşan karışım da kullanılır.
EKOLOJİK İSTEKLER
Sıcaklık
Spathiphyllum (beyaz yelken) bitkisi gelişme döneminde 18-20 0 C, kışın 15 0 C sıcaklığa gereksinim duyarlar. Yüksek sıcaklıklarda bulundurulan bitkilerde kök gelişiminin
yavaşladığı, çiçek kalitesinin bozulduğu saptanmıştır.
Seranın ısıtılmasında kullanılan borular ( alt ısıtma )
Orantılı Nem
Yüksek orantılı nem % 75-80 olmalıdır. Evlerde kuru bir odada da rahatlıkla
yetişebilmektedir.
Seranın nemlendirilmesinde kullanılan sisleme başlıkları
Işık
Aydınlık, yarı gölge veya gölge yerlerde yetiştirilebilir. Bitki doğrudan güneş ışığından korunmalıdır. Bu bakımdan kuzeye bakan pencere önlerine rahatlıkla konulabilir. Kısacası fazla ışık almayan yerlerde rahatlıkla kullanılabilir.
Bir spathiphyllum (beyaz yelken) bitkisi için ideal ortamda ışık şiddeti yaklaşık olarak 9 - 27 klux olmalıdır. Daha düşük ışık şiddetinde büyütülen bitkiler, daha uzun yaprak sapı
oluşturur. Ayrıca yaprak daha yumuşak olup yaprak renginin koyulaştığı görülür.
Daha yüksek şiddetli ışık alan yerlerde ise bitkinin yaprak renginde açılmalar olur. Bunun yanında yapraklarda kıvrılma ve çiçek sayısında azalma görülebilir. Satışa hazır durumda olan bitkiler, alıştırma serasına ya da satış serasına alındıklarında ışık şiddeti burada çok dikkate alınmaz. Burada değişik bitkilerin de bulunabileceği düşünülerek satış serasının aydınlık olması yeterlidir.
BAKIM ÖNLEMLERİ
Saksı Değiştirme
Saksı değiştirme işlemi, iç mekân süs bitkileri yetiştiriciliğinde önemli bir yer tutar. Bitkiler, yetiştiricinin gereksiz yere bitkinin saksısının değiştirmesi veya saksı değiştirmeyi tam bilmemesi nedeniyle zarar görmektedir. Bu nedenle bir alışkanlık olarak genellikle saksı değişimi her yıl nisan ayında yapılır diyebiliriz. Saksı değişimi sırasında ya yeni saksılar ya da daha önce kullandığımız saksılardan yararlanabiliriz. Ancak bu aşamada kullanılan saksılar daha önce kullanılmışlarsa iyice temizlenmeli ve dezenfekte edilmelidir.
Saksı toprağı olarak yaprak çürüntüsü, odun külü ve besince zengin toprak karışımı
kullanılabilir. John Innes saksı kompostu No.2' de iyi gelişir.
Yani daha yüksek düzeyde besin maddesi istendiğinde boynuz ve tırnak unu ile kalsiyum fosfat ve potasyum sülfat oranları 2 kat artırılır. Saksı toprağı hacimce eşit miktarlarda orman toprağı, yaprak çürüntüsü ve sphagnum yosunu karışımı ve yine hacimce 2 kısım yaprak çürüntüsü, 2 kısım kum, ½ kısım orman toprağı karışımı da kullanılabilir.
Toprak hazırlığı
Saksı değiştirme sırasında özellikle saksı harcının pH değerinin 5,8 - 6,5 olmasına dikkat edilmelidir. İçerisinde belirli miktarda toprak bulunan saksılarda yetiştirilen bitkilerinin bir süre sonra bitki besin maddeleri beslenme sonucu azalır. Bunun yanında bitkinin toprak üstü kısmı ile birlikte köklerinin de gelişmesi sonucunda saksı zamanla yetersiz duruma gelir. Hatta kökler saksıya sığamaz ve drenaj deliklerinden çıkmaya başlar. Bu aşamada saksıyı mutlaka değiştirmemiz gerekir.
Saksı değiştirme sırasında ilk önce saksısı değiştirilecek olan bitkinin toprağı hafifçe
nemlendirilir. Bitkinin kök boğazı sol elin yüzük parmağı ile orta parmağı arasına alınır.
Bu arada sol elin avuç içi saksı toprağını tutar ve saksı ters çevrilerek kenarı sert bir yere hafifçe vurulur. Böylece bitkinin kök yumağının saksı kenarından kolayca ayrılması
sağlanmış olur. Sağ elle saksı çıkarılır ve bu sırada toprağın dağılmamasına özen gösterilir. Yeni saksıya dikim sırasında bitki, sol el ile saksı ortasına gelecek biçimde ve istenilen yükseklikte tutulur. Bitkinin eskisine oranla daha derin veya yüzeysel dikilmemesine dikkat edilmelidir. Sağ elle kök yumağı ile saksı arasında kalan boşluğa yeni hazırlanan harç doldurulur ve boşluk kalmaması için harç çepeçevre parmakla bastırılır. Daha sonra saksı tabanı üzerinde birkaç kez masaya vurularak harcın iyice oturması sağlanır. Saksı tümüyle toprakla doldurulmamalı; sulama payı olarak saksı kenarı üst düzeyi ile toprak yüzeyi arasında 1,5 cm dolayında bir boşluk bırakılmalıdır. İşlem bittikten sonra, bitkilere önce toprak tümüyle nemli duruma gelinceye değin su verilir. Daha sonraları az su verilmeli ama sık sık su püskürtülmelidir.
Gübreleme
Mayıs-eylül ayları arası nemli toprağa, her iki haftada bir çiçek ve yaprak gübresi
solüsyonu dönüşümlü olarak verilir. Eğer elimizde yaprak gübresi yoksa bunun yerine bir
kez 1 gram/ litre kompoze gübre verilir. Fazla gübre, yaprak uçlarının kahverengi olmasına neden olur.
Ayrıca bitkimizin alt yapraklarında kenar kısımlarında altın sarısı renk değişimleri
görüldüğünde Mg ( magnezyum ) eksikliğinin olduğunu anlamalıyız. Bu durumda
magnezyumlu gübreler vermeliyiz.
Sulama
Su bitki için önemlidir ancak aşırı sulama da az sulama da bitki için tehlikelidir.
Önemli olan nokta bitkileri her gün gözlemek ve her akla geldiği zaman değil; suya
gereksinim gösterdikçe sulamaktır. Süs bitkilerinden çoğunun genellikle saksı toprağının
kuru tutulmasından çok sürekli nemli tutulması sonucunda zarar gördükleri yetiştiriciler
tarafından bilinen bir olgudur.
Bitkinin çiçeklenme dönemi mart-haziran ayları arasındadır. İlkbahar ve yaz aylarında ılık, kireçsiz su ile bolca sulanmalı, nemli bir hava sağlanmalıdır. Yapraklara sık sık su püskürtülmelidir. Sonbahar ve kış aylarında ise saksı toprağı orta derecede nemli
tutulmalıdır. Dinlenme dönemi ekim ayında başlar ve ocak ayına kadar devam eder.
Seralarda orantılı hava nemi istenilen düzeyde tutulabilmektedir.
Yazın orantılı nemi çok düşük olan veya kışın kaloriferle ısıtma yapılan yerlerde süs bitkilerinin çoğuna sık sık su püskürtülmesi gerekir. Bu durumda da zaman zaman elle sulama yapılabilir.
Budama
Kuruyan, çürüyen, yaprak ve çiçekler sapları ile birlikte kesilerek uzaklaştırılmalıdır.
Hastalık ve Zararlıları
Spathiphyllum (beyaz yelken) bitkisinde karşılaşılan önemli zararlılar; kırmızı
örümcek, yaprak biti ve unlu bitlerdir.
Kırmızı Örümcekler: Akar adı ile tanınırlar. Çıplak gözle zor fark edilirler. Vücutları oval yumuşak yapılı, üzerlerinde seyrek uzun kıllar bulunur. Akarlar, bitkilerin yapraklarının özellikle alt kısmını sokup bitki öz suyunu emer. Ayrıca emme sırasında salgıladıkları zehirli maddelerden dolayı yapraklarda beyaz, sarı ve kahverengimsi lekeler oluşur. Bitkinin yapraklarının tümünü kurutabilir.
Mücadelesi: Akarları öldüren Propargite 73 E.C. ( sıvı görünümünde % 2050 arasında etkili madde içeren) 810 cc'lik 10/1 suya preparat veya Dicofol 20 E.C. ( sıvı görünümünde % 2050 arasında etkili madde içeren) 15 cc'lik 10/1 suya preparat
hazırlanarak uygun bir pülverizatör ile bitkiye püskürtülmelidir. İlaçlama sırasında özellikle yaprakların alt kısmının ilaçlanmasına dikkat edilmelidir.
Yaprak bitleri: Püseron, ballık adları ile tanınırlar. Vücutları yumuşak bazen hafif tozlu veya bir mum salgısı ile örtülü olabilirler. Renkleri; yeşil, siyah, sarı, kırmızı, beyaz ve kahverengimsidir. Yaprak bitleri bitkileri sokup bitki öz suyunu emerek yaşar. Emme sırasında salgıladıkları toksik ve tahriş edici maddelerle yaprak kıvrılması veya şişkinlik gibi anormal oluşumlara neden olur. Yaprak sararır ve kurur. Virüs hastalıklarını taşıyarak önemli zararlara yol açarlar.
Mücadelesi: Aşağıda adı ve kullanım dozu verilen ilaçlardan birisi su ile
karıştırılarak uygun bir pülverizatörle bitkiye püskürtülmelidir. Parathionmethyl 35 E.C. ( sıvı görünümünde % 2050 arasında etkili madde içeren) 10 cc'lik 10/1 suya preparat veya Malathon 20 E.C. ( sıvı görünümünde % 2050 arasında etkili madde içeren) 25 cc'lik 10/1 suya preparat kullanılabilir.
Unlu bitler: Kabuklu bitlerle akraba olmalarına rağmen süs bitkilerindeki önemleri dolayısıyla farklılık göstermektedir. Sarımsı renkte olan vücudun üzeri una benzer mumlu maddelerden oluşmuş bir örtü tabakasıyla kaplı olduğundan beyaz renkte görünür. Kabuklu bitler de bitkilerde benzer zararlar göstermeleriyle birlikte ilaçla mücadele yapılması uygundur.
Ayrıca en çok karşılaşılan hastalık ise; Phytophthora parasitica'dır. Fungal bir
hastalıktır. Hastalık etmeni, yapraklarda üreme organlarını üretir.
Bunlar bitkilerde direkt olarak çimlenerek enfeksiyon yapabildiği gibi bunlardan oluşan hareketli zoosporlar ile de enfeksiyon yapabilirler. Sulama suyunda hareketli sporlar hareket edebilmekte ve sağlıklı bitkilere bunlar ile yayılmaktadır. Ayrıca yağmur ve su sıçramaları da hastalığın yayılmasında etkilidir. Fungus sıcak hava hastalığıdır. 20 0C' nin üzerindeki toprak sıcaklıkları ve yüksek nem enfeksiyon için uygun ortam yaratır. Hastalık asitli ve alkali topraklarda ortaya çıkar fakat hastalık gelişimi için optimum pH 6-7 arasındadır. Kalsiyum ve magnezyum seviyeleri hastalığın şiddeti ile pozitif olarak ilişkilidir. pH' sı 5 olan alimunyumlu topraklar patojenin gelişme devrelerinin bazılarına engelleyici etki yapar ve hastalığın kontrolünü sağlayabilir. Hastalık etmeni aynı zamanda bulaşık bitki, su ve toprak ile de taşınabilir. Ayrıca bulaşık alet ve ekipmanlara yapışan toprak partikülleri ile de taşınma mümkündür.
Spathiphyllumlarda phytopthora hastalığının belirtisi
Hastalık etmeni bitkilerin yaprak, gövde ve kök gibi tüm organlarına yayılabilir.
Hastalık etmeni birçok bitkide çökerten hastalığına neden olur.
Kültürel mücadelede; dayanıklı bitkiler tercih edilmeli, hastalıktan ari ve dranajı iyi topraklar seçilmeli, bitkiler su stresinde bırakılmamalı, kalsiyum ve magnezyum
gübrelemesine dikkat edilmelidir. Aşırı sulamadan kaçınılmalı, su birikimi engellemeli ve
yapılabiliyorsa damlama sulama yapılmalıdır.
Nematot ile mücadeleye önem verilmelidir. Hastalıklı bitkiler hemen uzaklaştırılmalı ve imha edilmelidir. Hastalık bitkide ortaya çıktı ise bu bitkilerin etrafındaki sağlıklı görülen bitkiler de dahil olmak üzere hastalık etmenine karşı kullanılan bir fungisit ile lokal olarak ilaçlama yapılabilir.
Kimyasal Mücadelede;
Toprak fumigasyonu (Methyl Bromide ve 1-3 Dichloropropene) dikimden önce tavsiye ediliyor.
Bitkinin ismi Yunanca'dan gelmektedir. Spathe kelimesi Yunanca'da yan yaprak anlamına gelir. Phyllan, Spathe gibi birbirleriyle alakalı yaprak demektir. Nemli ve sıcak ortamı seven egzotik görünüşlü Spathiphyllumlar, çiçekli salon bitkileri sevenler için uygun bir bitkidir. Ev şartlarında kolay yetişen ve hatta çok karanlık odalarda bile rahatlıkla yetişen bir bitkidir. Koyu parlak yeşil olan yaprakları, doğrudan topraktan çıkar.
Yapraklar uzunca oval, uç kısma doğru sivridir. Çiçeklenme mevsimi dışında taze yeşil yapraklı dekoratif bir bitkidir. Çiçekleri kar beyazı olup ilkbahar aylarında bazen de sonbaharda çiçek açar. Beyaz çiçekleri zamanla yeşile döner. Bitki, yaklaşık bir metre kadar boylanabilmektedir.
Çeşitleri
Spathiphyllum (beyaz yelken) bitkisinin ana vatanı Tropik Amerika, Kolombiya, Venezuella'dır. Doğada 36 türü bulunan spathiphyllum cinsinin s.wallisiiden başka bir melezi de ( s. mauna loa) iç mekân süs bitkisi olarak yetiştirilmektedir.
Spathiphyllum Mauna Loa: İki evcikli bir melezdir. Büyük saksılarda yetişen türlerinde zamanla 10 cm-12,5 cm ve hatta 20 cm uzunluğunda saf beyaz renkli spathesi olan ve aşağıdan yukarı bölünen, parlak yeşil yaprakları olan, sık yapılı gür bir bitkidir. Küçük saksılarda yetişenleri hafiften güzel koku yayar.
Üretimi
Üretimi; tohum, bölme veya doku kültürüyle yapılır. Tohumla üretimde tohumlar, turba kompostun içerisine şubat ayında ekilir. Tohum ekiminde hacim olarak eşit oranda orman toprağı, kum ve odun kömürü tozundan oluşan karışım da kullanılır.
EKOLOJİK İSTEKLER
Sıcaklık
Spathiphyllum (beyaz yelken) bitkisi gelişme döneminde 18-20 0 C, kışın 15 0 C sıcaklığa gereksinim duyarlar. Yüksek sıcaklıklarda bulundurulan bitkilerde kök gelişiminin
yavaşladığı, çiçek kalitesinin bozulduğu saptanmıştır.
Seranın ısıtılmasında kullanılan borular ( alt ısıtma )
Orantılı Nem
Yüksek orantılı nem % 75-80 olmalıdır. Evlerde kuru bir odada da rahatlıkla
yetişebilmektedir.
Seranın nemlendirilmesinde kullanılan sisleme başlıkları
Işık
Aydınlık, yarı gölge veya gölge yerlerde yetiştirilebilir. Bitki doğrudan güneş ışığından korunmalıdır. Bu bakımdan kuzeye bakan pencere önlerine rahatlıkla konulabilir. Kısacası fazla ışık almayan yerlerde rahatlıkla kullanılabilir.
Bir spathiphyllum (beyaz yelken) bitkisi için ideal ortamda ışık şiddeti yaklaşık olarak 9 - 27 klux olmalıdır. Daha düşük ışık şiddetinde büyütülen bitkiler, daha uzun yaprak sapı
oluşturur. Ayrıca yaprak daha yumuşak olup yaprak renginin koyulaştığı görülür.
Daha yüksek şiddetli ışık alan yerlerde ise bitkinin yaprak renginde açılmalar olur. Bunun yanında yapraklarda kıvrılma ve çiçek sayısında azalma görülebilir. Satışa hazır durumda olan bitkiler, alıştırma serasına ya da satış serasına alındıklarında ışık şiddeti burada çok dikkate alınmaz. Burada değişik bitkilerin de bulunabileceği düşünülerek satış serasının aydınlık olması yeterlidir.
BAKIM ÖNLEMLERİ
Saksı Değiştirme
Saksı değiştirme işlemi, iç mekân süs bitkileri yetiştiriciliğinde önemli bir yer tutar. Bitkiler, yetiştiricinin gereksiz yere bitkinin saksısının değiştirmesi veya saksı değiştirmeyi tam bilmemesi nedeniyle zarar görmektedir. Bu nedenle bir alışkanlık olarak genellikle saksı değişimi her yıl nisan ayında yapılır diyebiliriz. Saksı değişimi sırasında ya yeni saksılar ya da daha önce kullandığımız saksılardan yararlanabiliriz. Ancak bu aşamada kullanılan saksılar daha önce kullanılmışlarsa iyice temizlenmeli ve dezenfekte edilmelidir.
Saksı toprağı olarak yaprak çürüntüsü, odun külü ve besince zengin toprak karışımı
kullanılabilir. John Innes saksı kompostu No.2' de iyi gelişir.
Yani daha yüksek düzeyde besin maddesi istendiğinde boynuz ve tırnak unu ile kalsiyum fosfat ve potasyum sülfat oranları 2 kat artırılır. Saksı toprağı hacimce eşit miktarlarda orman toprağı, yaprak çürüntüsü ve sphagnum yosunu karışımı ve yine hacimce 2 kısım yaprak çürüntüsü, 2 kısım kum, ½ kısım orman toprağı karışımı da kullanılabilir.
Toprak hazırlığı
Saksı değiştirme sırasında özellikle saksı harcının pH değerinin 5,8 - 6,5 olmasına dikkat edilmelidir. İçerisinde belirli miktarda toprak bulunan saksılarda yetiştirilen bitkilerinin bir süre sonra bitki besin maddeleri beslenme sonucu azalır. Bunun yanında bitkinin toprak üstü kısmı ile birlikte köklerinin de gelişmesi sonucunda saksı zamanla yetersiz duruma gelir. Hatta kökler saksıya sığamaz ve drenaj deliklerinden çıkmaya başlar. Bu aşamada saksıyı mutlaka değiştirmemiz gerekir.
Saksı değiştirme sırasında ilk önce saksısı değiştirilecek olan bitkinin toprağı hafifçe
nemlendirilir. Bitkinin kök boğazı sol elin yüzük parmağı ile orta parmağı arasına alınır.
Bu arada sol elin avuç içi saksı toprağını tutar ve saksı ters çevrilerek kenarı sert bir yere hafifçe vurulur. Böylece bitkinin kök yumağının saksı kenarından kolayca ayrılması
sağlanmış olur. Sağ elle saksı çıkarılır ve bu sırada toprağın dağılmamasına özen gösterilir. Yeni saksıya dikim sırasında bitki, sol el ile saksı ortasına gelecek biçimde ve istenilen yükseklikte tutulur. Bitkinin eskisine oranla daha derin veya yüzeysel dikilmemesine dikkat edilmelidir. Sağ elle kök yumağı ile saksı arasında kalan boşluğa yeni hazırlanan harç doldurulur ve boşluk kalmaması için harç çepeçevre parmakla bastırılır. Daha sonra saksı tabanı üzerinde birkaç kez masaya vurularak harcın iyice oturması sağlanır. Saksı tümüyle toprakla doldurulmamalı; sulama payı olarak saksı kenarı üst düzeyi ile toprak yüzeyi arasında 1,5 cm dolayında bir boşluk bırakılmalıdır. İşlem bittikten sonra, bitkilere önce toprak tümüyle nemli duruma gelinceye değin su verilir. Daha sonraları az su verilmeli ama sık sık su püskürtülmelidir.
Gübreleme
Mayıs-eylül ayları arası nemli toprağa, her iki haftada bir çiçek ve yaprak gübresi
solüsyonu dönüşümlü olarak verilir. Eğer elimizde yaprak gübresi yoksa bunun yerine bir
kez 1 gram/ litre kompoze gübre verilir. Fazla gübre, yaprak uçlarının kahverengi olmasına neden olur.
Ayrıca bitkimizin alt yapraklarında kenar kısımlarında altın sarısı renk değişimleri
görüldüğünde Mg ( magnezyum ) eksikliğinin olduğunu anlamalıyız. Bu durumda
magnezyumlu gübreler vermeliyiz.
Sulama
Su bitki için önemlidir ancak aşırı sulama da az sulama da bitki için tehlikelidir.
Önemli olan nokta bitkileri her gün gözlemek ve her akla geldiği zaman değil; suya
gereksinim gösterdikçe sulamaktır. Süs bitkilerinden çoğunun genellikle saksı toprağının
kuru tutulmasından çok sürekli nemli tutulması sonucunda zarar gördükleri yetiştiriciler
tarafından bilinen bir olgudur.
Bitkinin çiçeklenme dönemi mart-haziran ayları arasındadır. İlkbahar ve yaz aylarında ılık, kireçsiz su ile bolca sulanmalı, nemli bir hava sağlanmalıdır. Yapraklara sık sık su püskürtülmelidir. Sonbahar ve kış aylarında ise saksı toprağı orta derecede nemli
tutulmalıdır. Dinlenme dönemi ekim ayında başlar ve ocak ayına kadar devam eder.
Seralarda orantılı hava nemi istenilen düzeyde tutulabilmektedir.
Yazın orantılı nemi çok düşük olan veya kışın kaloriferle ısıtma yapılan yerlerde süs bitkilerinin çoğuna sık sık su püskürtülmesi gerekir. Bu durumda da zaman zaman elle sulama yapılabilir.
Budama
Kuruyan, çürüyen, yaprak ve çiçekler sapları ile birlikte kesilerek uzaklaştırılmalıdır.
Hastalık ve Zararlıları
Spathiphyllum (beyaz yelken) bitkisinde karşılaşılan önemli zararlılar; kırmızı
örümcek, yaprak biti ve unlu bitlerdir.
Kırmızı Örümcekler: Akar adı ile tanınırlar. Çıplak gözle zor fark edilirler. Vücutları oval yumuşak yapılı, üzerlerinde seyrek uzun kıllar bulunur. Akarlar, bitkilerin yapraklarının özellikle alt kısmını sokup bitki öz suyunu emer. Ayrıca emme sırasında salgıladıkları zehirli maddelerden dolayı yapraklarda beyaz, sarı ve kahverengimsi lekeler oluşur. Bitkinin yapraklarının tümünü kurutabilir.
Mücadelesi: Akarları öldüren Propargite 73 E.C. ( sıvı görünümünde % 2050 arasında etkili madde içeren) 810 cc'lik 10/1 suya preparat veya Dicofol 20 E.C. ( sıvı görünümünde % 2050 arasında etkili madde içeren) 15 cc'lik 10/1 suya preparat
hazırlanarak uygun bir pülverizatör ile bitkiye püskürtülmelidir. İlaçlama sırasında özellikle yaprakların alt kısmının ilaçlanmasına dikkat edilmelidir.
Yaprak bitleri: Püseron, ballık adları ile tanınırlar. Vücutları yumuşak bazen hafif tozlu veya bir mum salgısı ile örtülü olabilirler. Renkleri; yeşil, siyah, sarı, kırmızı, beyaz ve kahverengimsidir. Yaprak bitleri bitkileri sokup bitki öz suyunu emerek yaşar. Emme sırasında salgıladıkları toksik ve tahriş edici maddelerle yaprak kıvrılması veya şişkinlik gibi anormal oluşumlara neden olur. Yaprak sararır ve kurur. Virüs hastalıklarını taşıyarak önemli zararlara yol açarlar.
Mücadelesi: Aşağıda adı ve kullanım dozu verilen ilaçlardan birisi su ile
karıştırılarak uygun bir pülverizatörle bitkiye püskürtülmelidir. Parathionmethyl 35 E.C. ( sıvı görünümünde % 2050 arasında etkili madde içeren) 10 cc'lik 10/1 suya preparat veya Malathon 20 E.C. ( sıvı görünümünde % 2050 arasında etkili madde içeren) 25 cc'lik 10/1 suya preparat kullanılabilir.
Unlu bitler: Kabuklu bitlerle akraba olmalarına rağmen süs bitkilerindeki önemleri dolayısıyla farklılık göstermektedir. Sarımsı renkte olan vücudun üzeri una benzer mumlu maddelerden oluşmuş bir örtü tabakasıyla kaplı olduğundan beyaz renkte görünür. Kabuklu bitler de bitkilerde benzer zararlar göstermeleriyle birlikte ilaçla mücadele yapılması uygundur.
Ayrıca en çok karşılaşılan hastalık ise; Phytophthora parasitica'dır. Fungal bir
hastalıktır. Hastalık etmeni, yapraklarda üreme organlarını üretir.
Bunlar bitkilerde direkt olarak çimlenerek enfeksiyon yapabildiği gibi bunlardan oluşan hareketli zoosporlar ile de enfeksiyon yapabilirler. Sulama suyunda hareketli sporlar hareket edebilmekte ve sağlıklı bitkilere bunlar ile yayılmaktadır. Ayrıca yağmur ve su sıçramaları da hastalığın yayılmasında etkilidir. Fungus sıcak hava hastalığıdır. 20 0C' nin üzerindeki toprak sıcaklıkları ve yüksek nem enfeksiyon için uygun ortam yaratır. Hastalık asitli ve alkali topraklarda ortaya çıkar fakat hastalık gelişimi için optimum pH 6-7 arasındadır. Kalsiyum ve magnezyum seviyeleri hastalığın şiddeti ile pozitif olarak ilişkilidir. pH' sı 5 olan alimunyumlu topraklar patojenin gelişme devrelerinin bazılarına engelleyici etki yapar ve hastalığın kontrolünü sağlayabilir. Hastalık etmeni aynı zamanda bulaşık bitki, su ve toprak ile de taşınabilir. Ayrıca bulaşık alet ve ekipmanlara yapışan toprak partikülleri ile de taşınma mümkündür.
Spathiphyllumlarda phytopthora hastalığının belirtisi
Hastalık etmeni bitkilerin yaprak, gövde ve kök gibi tüm organlarına yayılabilir.
Hastalık etmeni birçok bitkide çökerten hastalığına neden olur.
Kültürel mücadelede; dayanıklı bitkiler tercih edilmeli, hastalıktan ari ve dranajı iyi topraklar seçilmeli, bitkiler su stresinde bırakılmamalı, kalsiyum ve magnezyum
gübrelemesine dikkat edilmelidir. Aşırı sulamadan kaçınılmalı, su birikimi engellemeli ve
yapılabiliyorsa damlama sulama yapılmalıdır.
Nematot ile mücadeleye önem verilmelidir. Hastalıklı bitkiler hemen uzaklaştırılmalı ve imha edilmelidir. Hastalık bitkide ortaya çıktı ise bu bitkilerin etrafındaki sağlıklı görülen bitkiler de dahil olmak üzere hastalık etmenine karşı kullanılan bir fungisit ile lokal olarak ilaçlama yapılabilir.
Kimyasal Mücadelede;
Toprak fumigasyonu (Methyl Bromide ve 1-3 Dichloropropene) dikimden önce tavsiye ediliyor.