Yeme bozukluğu olan insanlara bunları söylemeyin

dderya

kOkOşŞ
V.I.P
Medyada sürekli boy gösteren rejim önerilerinden, restoranlardaki kalori hesaplı menülere, diyet ve fitness takıntılı dünyamız yeme bozukluğu olan insanlar için oldukça karmaşık bir iklimdir. Bireyin hayatından diyet kültürünü tamamen ortadan kaldırmak imkansız olsa da olumsuz mesajlarla araya mesafe koymak için atılabilecek kimi adımlar vardır.

Arkadaş veya aile üyelerinin belirli yorumları da acı verici tetiklemelere sebep olabilir. Sevdiğiniz bir insan bu tür bir problem yaşarken, onunla nasıl konuşacağınızı kestiremeyebilirsiniz. İşte asla söylememeniz gerekenler:


1. Çok sağlıklı görünüyorsun

“Çok sağlıklı görünüyorsun” demek genellikle düzelmeye çalışan bir insana teşvik amaçlı iyi niyetli bir çabadır. Ancak görünümüyle ilgili her türlü yorum, yeme bozukluğu olan insan için negatif bir vurgu niteliğindedir. Örneğin siz “sağlıklı gözüküyorsun” dediğinizde, onun zihni bunu “şişman gözüküyorsun” diye algılayabilir.

Genellikle kişinin ağırlığı, bedeni veya görünümü hakkında herhangi bir yorum yapmaktan kaçınmaya çalışmak iyi bir kuraldır.Yeme bozukluğu olan birinde kendi ağırlığı ve vücudu hakkında olumsuz düşünceler yerleşiktir. Bu nedenle, onlara dış görünümü ile ilgisi olmayan iltifatlar etmek daha yararlı olabilir. Örneğin, “Çok daha mutlu görünüyorsun” ya da “huzurlu görünüyorsun” gibi…


2. Çok zayıf görünüyorsun

Yeme bozukluğu olan birisine, “çok ince” göründüğünü söylemek de tetikleyici olabilir. Özünde, yeme bozuklukları gerçekten kişinin kilosu ile alakalı değildir. Daha fazla kontrol sahibi hissetmek, geçmiş travmalarla başa çıkmak ya da zor duyguları uyuşturmakla ilgilidir. Dahası, yeme bozukluğunun en büyük belirtisinin bir deri bir kemik kalmak olduğunu düşünmek oldukça genel bir yanılgıdır.

Ona çok ince olduğunu söylemeniz, tam da duymak istediği şey olabilir. Yeme bozukluğu olanlar için ‘çok’ ya da ‘fazla’ ince kavramının olmadığını aklınızdan çıkarmayın.

3. Yeme bozukluğun varmış gibi görünmüyorsun
Ona “Yeme bozukluğu varmış gibi görünmediğini” söylemek, sadece düzensiz düşüncesini beslemeye yarar. Yardım almaya ihtiyaç duyacak kadar hasta görünmediğine inanmaya hazırdır. İnkar, yeme bozukluklarının önemli bir parçasıdır ve böyle bir şey söylediğinizde hasta birey bunu bir fırsat olarak görecektir.

Yeme bozukluğu zihinsel bir hastalıktır ve bu yüzden kişinin fiziksel görünümüne dayalı acılarının seviyesini idrak etmek olası değildir. Yeme bozukluğundan muzdarip herkes, kilosundan bağımsız, yardım almalıdır


4. Kilo vermeye ihtiyacım var
Yeme bozukluğu olan bir insanla kendi kilo problemleriniz ya da uyguladığınız son diyetle ilgili konuşmanız oldukça zararlıdır. Bu insanla düşük karbonhidrat rejimine dair konuşmak, kurtulmaya çalışan bir alkolikle alkol hakkında konuşmaktan farksızdır.

Diyaloglarınız yemek, kilo ve egzersiz dışında şekillenmelidir. Çünkü karşınızdaki insan zaten bu başlıklar üzerinde gereğinden fazla zaman harcıyordur.


5. Senin iradene sahip olmak isterdim

Yeme bozukluklarının irade ile yakından uzaktan alakası yoktur, bu durum bir tercih değildir. Kimse saçlarının dökülmesini, arkadaşları ile yemeğe çıkamadığı için sosyal hayatında gerilemeyi, fiziksel acıya rağmen egzersiz yapmayı ya da patlayacağını hissedene kadar ne bulursa yemeyi tercih etmez.

Bu tarz son derece sakıncalı bir yorum yapmaya meyilli iseniz, öncelikle hastalığa dair kendinizi eğitmenizi öneririz. Onların kafasını daha fazla karıştırmaya değil, toplamaya çalışırken yardım ve destek sağlayacak insanlara ihtiyacı var.


6. Neden sadece yiyemiyorsun ki?

‘Sadece yemek’ ifadesini kullanmak, hasta bireyin bunu tercih ettiğini ima etmek demektir. Durum bu kadar basit olsaydı, bunca insan bu rahatsızlıktan dolayı sağlığını kaybetmez ve terapistlere ya da diyetisyenlere ihtiyaç kalmazdı. Yeme bozukluğu olan birisine ‘sadece ye’ demek, bacağı kırık birine ‘sadece yürü’ demekten farksızdır.



Onları bu şekilde utandırmak yerine, tercihen yeme bozuklukları konusunda uzmanlaşmış olan bir terapist, psikiyatrist veya diyetisyenden profesyonel yardım almasıiçin teşvik etmelisiniz.
 
Geri
Top