Yeni Türk Harflerinin Kabulünün Faydaları
Arap harfleriyle okuma-yazma öğrenilmesi çok zor olduğu için Osmanlı döneminde olduğu gibi Cumhuriyet’in ilk yıllarında da okur-yazar oranı çok düşük düzeyde kalmıştır. Yeni Türk harflerinin kabul edilmesiyle beraber ülke adeta büyük bir okul halini almıştı. Devletin ve çeşitli kurumların büyük cabası, yeniliğe açık Türk ulusunun olağanüstü ilgisi ve isteği sonucunda okur-yazar oranı bir çığ gibi arttı.
Önceleri %1 Olardan, % 30′lara; son zamanlarda ise %80, 90′lara kadar ulaştı.
Başlangıçta görülen karışıklıklar, karşılaşılan zorluklar bir bir aşıldı. Yüzyıllar boyu aydınlar tarafından terkedilen Türkçe gittikçe gelişmeye, işlek ve zengin bir dil olmaya başladı.
Okuma-yazma oranının artması doğal olarak eğitim, bilim ve kültür alanında da büyük gelişmelere zemin hazırladı. Okulların sayışı çoğaldı, üniversiteler açıldı, Türkçe bilim ve sanat yapıtları yazılmaya başlandı.
Bütün bunlar aslında bir kültür devrimidir. Çünkü Türk ulusu, yeni harflerle eski kültürün olumsuz tüm etkilerinden sıyrılmış; ileriye dönük, çağdaş, modern bir kültür hareketinin içine girmiştir.
Atatürk’ün Türk Dil Devrimi’nin müjdesi olarak 9 Ağustos 1928 akşamı Sarayburnu Parkı’nda söylediği: “Bizim zengin ve ahenkli dilimiz yeni Türk harfleriyle kendini gösterecektir.” sözlerindeki yargı artık gerçekleşmiş; Türk dili bir bilim, sanat, kültür dili olarak bütün uygar dünyaya kendini göstermiş, kabul ettirmiştir.