Yerini kimsenin dolduramayacağını biliyorum

yesim434

Hırçın Karadeniz Kızı Biricik Yeşim
AdminE
Yerini kimsenin dolduramayacağını biliyorum, zaten bunun arayışı içinde de değilim, sonunu bildiğin bir yol insanı çezbetmiyor... Sende ki beni etkileyen en büyük özelliğin beni zorlamandı, hemde hep iyiye ve en zor olana ittin ama her seferinde başarmanın keyfi vardı. Bir telefonun melodisi veya ayağımın altında çıtırdayan sonbahar yaprağı.. Buğulu camlara senin sesini duymak için ısrarla beklediğim zamanlarda yazdığim ismine takılan anlara kadar... Bilmem inanırmısın? Yazarken bile boğazımı bir sürü çocuğun doluştuğuna... Ben sevdim hem de çok imkansızlıkları başaracak kadar. Bir sevdaydı diyorum. ama o kadar aciz kalıyor ki, bir şey hissediyorsun ve adı yok, çünkü onu taşıyabilecek bir kelime yok. Kendinden öte... Aldığın nefesten öne bir şey bu... Ne güzel yaşandın, içinde acılardan boğulduğumda bile senden duyduğum acılardan haz duymasını bilecek kadar sevilerek. Bir de seni gördüğüm zamanlarda ki yüreğimin büyüklüğü olmasa... Keşke birisi bana bir daha böyle sevebilirisn müjdesini verse. Olur mu bilmiyorum artık sevmelerin adı bağlanıp kabullenmeden ibaret, içimde fırtınalar kopmuyor, veya vücudumun her hücresi artık titremiyor. Sanırım bir kereye mahsustu, sadece sana duyulan. Diri diri toprağa gömülmek veya için için ağlamak neydi bilemedim, taa ki... Seni yüreğime gömüp gözyaşlarımla acımı boğduğum gecelere kadar. Pişman mıyım.. Hayır asla. Çok sevildin hem de çok, ölüm de neymiş yanında hare olup dolaşmak bile ölümden öte son andım. Ölümden öte, yaşamdan ötesin yüreğimin gözleriyle sevdiğim...
 
Son düzenleme:
HAYKIRACAĞIM SENİ SEVDİĞİMİ

Sen yine yoksun yanımda...kendimi ihanete uğramış,ihanet etmiş gibi hissediyorum aras.o sevdiğin saçlarımı kesmişler.seni benden yavaş yavaş alıyorlar aras.almaya çalışıyorlar.gidgide hatırlayamıyorum,anılarım siliniyor aklımdan. oysa biliyorsun sen seni asla unutmayacağımı dünyadaki herşeyi,ailemi,adımı bile unutsam seni unutamam.. umrumda tek sen varsın.çık gel gittiğin yerden.mutlu et beni! herşeyi yeniden yaşayalım.gençliğimizi bulalım.ya sen gel yada ben geleyim aras? bir cvp ver. seni sevdiğimi bile bile benden kaçamazsınki aras.neden yoksun yanımda neden? herşey senin yüzünden. eğer şimdi sen yanımda olsaydın böyle olmayacaktı.akmayacaktı bu göz yaşlarım. neden yoksun yanımda?neden?hatalarımımı yüzüme vuruyorsun.sen değil miydin ne olursa olsun bizim sevgimiz bitmeyecek sevgilim diyen?...kimdi söylesene?sensin iştee.hani şimdi nerdesin terkettin beni herkes gibi sende terkettin beni.nefret ediyorum yaşamaktan.bu uğraş niye?gel yanıma aras ne olur..gel artık..hep terkedilmek,hep terkedilmek.bıktım artık.korkuyorum.hergün yeni umutlar,yeni sözler.elimde ne var şimdi ha?hiçbirşey koca bir yokluk.DÖN ARAS GEL ARTIK..bana beni ne kadar sevdiğini söyle.söz bu sefer bende sana söyleyeceğim seni ne kadar çok sevdiğimi,seni delicesine sevdiğimi.. herşey kayboluyor.seninde kaybolmanda korkuyorum aras.bitsin bu kabus.uyanalım artık!!!dostum ol kardeşim ol sırdaşım,can düşmanım ol..seni özledim.kokunu kahkahalarını parmaklarının ince dokunuşunu..bana çiçeğim deyişini.döneceksen dön aras..suçum yok benim!seni çok seviyorum aras!ama dön artık nasıl dayanabilirim sensizliğe.her yeni güne seni bir daha göremeyeceğimi bile bile nasıl başlarım? benim için birtek sen varsın,tek sevdiğimsin.hepsi yalan..senden sonrakilerin hepsi yalan aras!sadece bakın ben yaşıyorum demek içindi. hiçbirinin anlamı yok. yeterki gel.bitsin bu kabus..kaybolmaktan korkuyorum,seni kaybetmekten. yeniden söyle bana şarkını.. \"seviyor,sevmiyor seviyor,sevmiyor bunu papatya bile bilmiyor...\" O ZAMAN HAYKIRACAĞIM SENİ SEVDİĞİMİ İŞTE.DÖN ARTIK! çiçeğin deli kız.
 
Son düzenleme:
Gelmeni isterdim görmeyi istediğimde s


Gelmeni isterdim görmeyi istediğimde seni. Görmeni
isterdim yalnızlığı dinlediğimde beni. Duymanı
isterdim yalnızlığa anlatırken seni. Okumanı isteridim
sana yazdığım şiirleri. Her gün yeni bir umuttu seni
görebilmek için. Her gün yeni bir umuttu duygularımı
sana anlatmak için. Çekindim sana açılmaktan, korktum
hayır demenden. Korktum çünkü, yıkılırdım hayır
demenden. Bir daha konuşamazdim bakamazdim sana. Umut
eddim çaresizliğe düştüğümde. Hayal ettim seni
özlediğimde. Senin için hissettiklerimi anlatmak
istededim. Ama olmadı bir türlü, O ilk sözcüğü
bulamdım. Belkide hiç yazmamalıydım bunları, unut boş
ver diyemiyorum ama. Zaten olmaz diyeceksin sakın
cevap yazma diyemiyorum. Sadece bil geceleri sen
uyurken adının sayıklandığını. Sadece düşünüldügünü
bil bir yerlerde. Ama biliyorum seni görmeden yapamam.
Uzaktan sezsizce izlerim seni ama sen farketmeden.
Düşünüyorum yarinlar var, üzülüyorum sensiz yarinlar
olur diye. Her zaman gönül ilişkilerim ters gitti. Her
zaman bir bakış aradım, bir ses aradım taki o güne
dek. Daha önce duygularımı anlatmak istedim ama
hissettiklerimden emindeğildim. Şimdi eminim ama
umarim artik çok geç degildir. O gün senle konuştuktan
sonra hiç şansimin olmadigini anladim. Ama içimdeki
haykırışa dur diyemedim. Bilsem ki bir daha beni
görmek istemesende. Yinede sana duygularımı ifade
etmek istededim. Hayırda bir cevap değilmidir zaten
kendimi her türlü cevaba hazırladım. Yazmayı
bırakamıyorum sanki seni bana daha çok
yakınlaştırıyor. Bilmiyorum benim sana karşi
hissettiklerimi bana karşi hissedecekmisin. Ama emin
olduğum bir şey varki yazdıklarımı okuduktan sonra.
Hiç bir şey ayni olmayacak iyi veya kötü. Hayal ettim
bir gün bir yerde seninle bir güzel günü. İsminin baş
harflerinden şiirler yazdım sana okumak istedim
okuyamadım. Her yıldız kaydığında bir dileğim vardı
senin için. Radroda çalan her şarki sanki seni
anlatiyordu seni hatirlatiyordu. Sana yazdığım son
şiir yarıda kaldı bir eksik var gerisini yazamıyorum.
Bir gün eğer senden uzak kalırsam karanlık bir yağmur
gibi. Canımı sıkarsa yaşamak yine resmine bakarak
hayal ederim seni.
 
Seni Seviyorum Her şabah kalktığımda, Ya

Seni Seviyorum Her şabah kalktığımda, Yaşamak için tek
neden sen varsın. Fakat seni sevmek için binlerce
nedenim var. Seni Seviyorum siyah beyaz dünyada bir
tek sen varsın. Bir ressamın firçasından çıkmış gibi.
Ama alalade bir renk değil, Gökkuşağının her tonunu
gölgede bırakan bir renk. Seni Seviyorum Bu soğuk
günde içimi ısıtan bir esinti gibisin. Hafiften
esiyorsun iliklerime işleyerek. Sonrada kaybolup
gidiyorsun, Daha ne olduğunu anlayamadan. Seni
Seviyorum Sensiz bir yaşamı artık düşünemiyorum.
Sensiz bu kuru dünyada yaşamaktansa, Ölümün soğuk
nefesini öpmeyi, Bir daha seni görememektense, Hayata
arkamı dönmeyi tercih ederim. Seni Seviyorum Ne zaman
bir aşk şiiri duysam, Mısralardan sen akıyorsun. Ne
zaman eski bir şarkı gelse kulağıma, Gitar telleri
arasından süzülen notalar, Seni getiriyor bana. Seni
Seviyorum Seni Seviyorum Gözlerinin içindeki binlerce
yıldız, Gecenin karanlığını delip geçiyor. Sana
bakarken kendimi, Yıldızlara tepeden bakıyor gibi
hissediyorum. Seni Seviyorum Benliğim sana ait. Sen
onu buruşturup çöpede atabilirsin, Kalbine yakın bir
yerede koyabilirsin. Tanrim..! O kalbine yakın sıcak
yerde olmak istiyorum. Seni Seviyorum Saçların
ellerimin arasından kayıp giderken, Dünyadaki cenneti
bulmuş gibiyim. Bir an elimde tutuyorum o cenneti, Bir
an sonra belkide, Tamamen elimden kayıp gitmiş olacak.
Seni Seviyorum Ben hiç bir kadın icin şiir yazmadım.
Bu hep tuhaf gelmişti bana. Ama şimdi; Senin için şiir
yazmamak tuhaf geliyor. Seni Seviyorum Tanrı çiçekleri
yaratırken, Senide onlarla beraber yaratmış.
Papatyadan güzel, Zambaktan asıl, Manolyadan Tatlı,
Gülden daha güzel kokulu. Seni Seviyorum Güzelliğine
melekler imreniyorlar. Dünyada ise ölümlüler arasında,
Benim gibi bir iki şanslı, Onu farkedebiliyorlar. Seni
Seviyorum Ölene kadar, yok olana kadar seninle olsam,
Bu her halde bir ceza gibi gelir, Daha çok seninle
olamadığım için. Senin tarafından sevilme fikri bile,
Bir insanı hayatı boyunca mutlu edebilecek kadar güzel
ve asil. Seni Seviyorum Seni anlatmak için mısralar
yetmiyor, Düşünüyorum bir gece yarısı bunu yazarken,
Seni Seviyorum Senin gülümsemen güneşin doğuşu gibi.
İnsana her şeyi unutturuyor. Sadece seni seyredip
tadına varma hıssı uyandırıyor. Seni Seviyorum Bu
kadar nedenden sonra bile, Seni ne kadar sevdiğimi
anlatamadım.
 
Nerede olursan ol benimle Öylesine bir


Öylesine bir gündü, yeni değil de sanki geçmiş
günlerden biriydi, öyle gibiydi... Kaç gece
beklemiştim seni. Kaç gece koynuma hasretini alıp
uyumuştum. Kaç gece yalnızlık sancısıyla kıvranıp
durmuştum. Öyle acımasızdı ki geceler, gökteki
yıldızlar yüreğime atılan birer taş gibi gelmişti
bana. Yine de her şeye değerdi bekleyişim. Bütün
yollar sana çıkıyor.. Aylar geçmişti hep vardın ama
bir tek o an yanımdaydın. Şaşkındık, şaşkınlığımız çok
fazla yansıyordu yüzümüze. Göz göze gelmek hiç bu
kadar zor olmamıştı. Bir bakıştan bin anlam çıkarmak
buna denirdi işte. Yüzümüzde birbirimize ait izler
arıyorduk bakarken. Ne çok duymuştum sesini ama sanki
sen ilk kez konuşuyordun. İlk kez söylediğin cümleler
sahibiyle bütünleşiyordu. Düştükçe gülüşün yüzüne,
sessiz olan her şey konuşmuştu içimde. Yine de sözler
bir türlü çıkmıyordu ağzımdan. Oysa boynuna sarılıp
\"Sen aylardır beklenen, sen yıllardır özlenensin\"
demek istiyordum.Kelimeler hiç bu kadar zor olmamıştı
bana. Ne zaman bir şey söylemeye kalksam, her
seferinde bir şey oluyordu, sözcükler ağzımda
donuyordu. Sıcaktın, dokunmasan da yansıtıyordun.
Biraz önce titreyen ben artık terliyordum. Aşktı bu
biliyordum ama bunu kendime bile itiraf edemiyordum.
Farkında değildin belki, belki ben belli etmiyordum
ama yıllardır koruduğum, yıllardır kimseye açmadığım
topraklarımı çoktan teslim almıştın bile.
Sınırlarımdan içeri girmiştin bir kere. Yüreğimin en
gizli, en kuytu köşelerinde sen vardın artık.
İtirazsızdım, belli ki mutluydum. Belli ki beni
şaşırtan mutluluğun ta kendisiydi. Harfleri tükenmez
bir kavuşmanın alfabesindeydim. Ve ben okumayı sanki
yeniden öğreniyordum. Şimdi bu sevdayı bana yaşattığın
için kendimi şanslı hissediyorum. \"Ya sen olmasaydın\"
diye düşünmüyorum çünkü sen varsın. Çünkü sen
içimdesin. Çünkü sen benim hayat kaynağımsın. Biliyor
musun, çölde bulabildiğim bir avuç su olsan,
bitmeyesin diye içmem seni. Nerede olursan ol benimle
kal. Ben, bu yürek attığı sürece seninleyim
 
Yıllar bir kalemde sildi bizi...

Yıllar bir kalemde sildi bizi...
Dağın zirvesine düşen bir kar tanesi olsaydım
keşke,önce eriseydim Güneşin sıcaklığıyla,berrak ve
temiz bir damla su olsaydım keşke,dağın zirvesinden
süzülseydim ahenkle ,derelerle kavuşup ırmaklarla
buluşsaydım keşke,sonra o engin ucu bucağı görünmeyen
okyanuslarla özgürlüğümü pekiştirseydim
keşke,açılsaydım sonsuzluğa yeni ufuklara..keşkeler
hayaller hepsi mutluluk kadar uzak aslında,olmadı
olmayacakmışcasına zor.........
söylemesi zor ama aşk bizden uzaklaşmıştı artık,kilit
vurulmuştu gönül kapımıza belki bir daha hiç
açılmayacaktı o kapı...

Aşkla sevdayla yollarımız hiç kesişmedi,hiç
karşılaşmadık hayatta;diledikleri gerçekleşirmişcesine
mutlu olmak,sevgiliye kavuşmak ve
gülmeleeer!!yaşanması zordu sanki bizim için.çölde bir
serap oldular birdenbire kaybolan ve öylece uluorta
kalıverdiğin çaresizce;uykusuz bir gecenin sabah
ezanına denk gelen uykusunda tatlı bir rüya oldular
,mutlu sonunu hiç göremediğin ,uyandığında ellerin
yine bomboş ve umutların
yine yarınlarda saklı perişansın sefil halde..onun
için hayat hiç tozpembe olmadı ,rüyalar ve seraplar
hariç onlarda kursakta kaldılar yarım yamalak
hayali!!bir gün bile gerçekleşse ve tozpembe olsa gam
yemiyecektim,gözlerim açık gitmeyecektim belki ecel
kapımı çalarken!ama yine olmadı her zaman ki
gibi..........dertle kederle hüzünle yoğrulmuş bir
ekmek misali buram buram kokacağımız yerde bayatladık
hayatta küflendik.halbuki yeni döğülmüş değirmende bir
buğday tanesiydik,el değmememiş.gün ışığını görme
şansı yakalayamamıştık oysa,belkide küflenmek kaderde
yazılıydı..........takvim yaprakları birer birer koptu
,yıllar bizi bir kalemde silercesine fırlattı attı
sanki ...bu kadar kolaymıydı ,soruyorum bu kadar basit
ve kolaysa benim ben olmama sebep ,yedi cihan,mavi
gök,deniz,ucsuz bucaksız ovalar,ormanlar,kuşlar ,bütün
varlıklar ve bütün insanları yaradan beni onlara neden
tanıttı?daha doyamamıştım ki onlara ben,bana
mutluluğun tarifini yapacaklardı onlar söz vermişlerdi
bana,gözlerimi n ağlamaktan başka işlerede yaradığını
göstereceklerdi mesela gülmeyi severek bakmayı;ama
olmadı dinlemedi yine hayat beni ,zaten hiç
dinelememişti ki ,dilsizdim ben sağırdım tüm sevgi
sözcüklerine , duyamazdım sevgilinin seni seviyorum
sözünü,tutamazdım sevgilinin elinden
,dokunamazdım;dokunmak hayallerde ölümlerde
biterdi.ama yine tutamadım olmadı.hayalde kar etmedi
sevgilim ölümde..yine bırakmadı hayat tutamadım
elinden olmadı yapamadım,başaramadım.bir kar tanesi
kadar olup yanağında eriyip dudaklarına
kavuşamadım.beceremedim olmadı....birileri umutlarımı
çalmıştı sanki umutlarımı alıp gidenlere
SELAM; geride boynu bükük bekliyenlerdenim
ben.........
 
senin anlayamayacağın bir biçimde seviyo

Seni, senin anlayamayacağın bir biçimde seviyorum ben.
Benim olmak zararlı ya senin için, acı çekersin ya,
işte bilerek bu gerçeği benim olmamanı isteyecek kadar
çok seviyorum seni. Uzaklaş istiyorum kıyılarımdan,
kayalıklarıma toslama, oturma karama... açıl, açıl,
açıl. Uzaklaş benden, engin sularda ol. Lacivert
mavilere dik gözlerini. Yosun yeşillerimden ıraklara
düş. Yunuslar eşlik etsin yol alışlarına, hadi git
artık, ne olur git. Baştan çıkartma beni. Uğurlar
olsun. Gitmeni arzulayacak kadar deli bir kimlikle
seviyorum seni. Seni, senin anlayamayacağın bir
biçimde seviyorum ben. Hani bir baba kızar ya,
öfkelenir, döver ya hatta... arkasında ayıplarla
dolaşan evladını. Ve ama yine de umutsuzca sever ve
uzatır ya ellerini ne zaman düşse dara. Hani hem
reddeder onu evlatlıktan ve hem de ama içten içe kanar
ya baba yüreği. Kanayan içini de sever ya evladıyla
birlikte. Hayırsız, huysuz ve hatta topluma zararlı
olsa da bile; ister ya içten içe onun toplumun en
mutlu insanı olmasını. Ve hatta döner döner de bakar
ya kendine: \"Ben nerede hata yaptım.\" Diye. Çocuğunun
tüm hatalarından sorumlu tutar ya kendini. İşte öyle.
Sorumlulukların acı, sızı mutsuzluklarıyla...
evlatlıktan reddedecek bir inatla seviyorum seni.
Seni, senin anlayamayacağın bir biçimde seviyorum ben.
Çok ama çok uzaklarımda olduğun zamanlarda bile kimi
zaman... milimetrik ölçümlerle nefesimdesin. Sana
dokunmak kadar yakın olsan da çoğu zaman... milyon
kilometreler öteden duyulmuyor sesin. Seni, senin
anlayamayacağın bir biçimde seviyorum ben. \'Her
hareketinin sırrına varacak kadar sen olmak, nerede ne
yapacağını öngörebilecek kadar ben olmak\'
gerçeklerinle seviyorum seni. Ey güzel sevgili çok
sağlıklı bir beden değil artık bedenim. Beynim de
öyledir belki. Ben bir hasta yatağını \'sen\' sanacak
kadar... can yakan bir iğne ucuna \'sevdalanacak\'
kadar... hastalıklı bir ruhla seviyorum seni. Seni,
senin anlayamayacağın bir biçimde seviyorum ben.
 
FEDA OLDUN MU HİÇ.?

Hiç bir insanı unutmak, bir insandan vazgeçmek, Bir
insanı hayatından sonsuza kadar çıkartmak zorunda
kaldın mı.?
Hani ölmüş gibi, hani uzatsan da elini tutamayacağını
bilmek gibi.
Her an kapından içeri gülümseyerek gireceğini bekleyip
ama aslında.
Hiç gelmeyeceğini bilmen gibi. Ne zor şey değil mi
ölmediğini bilmek,
Ama ölmüş gibi ulaşılmaz olması artık o insanın sana
. Ne kadar katlanılmaz bir gerçek değil mi, sen hala
bu kadar sevgili iken.?
Özlemek, bu kadar özlemek, etini kemiğini yakarcasına
özlemek. Çok kötü değil mi? Bu kadar
özleyip onu görememek, ona dokunamamak onu işitememek.

Artık sonunun \"di\" li hali değil mi? Biliyorsun değil
mi. Ne kadar umutsuz bir arayıştır o, Kalabalık
caddelerde geçen binlerce yüze bakmak. Belki bir kez
daha görebilmek için o yüzü. Belki biraz önce geçti bu
kaldırımdan diye düşünmek. Belki şu an arkamda yürüyen
insanların içinde bir yerde demek. Belki şu an
üzerimdedir gözleri diye paranoyalar

yaşamak ne zordur Değil mi? Ne kadar eritir insanı
fark etmeden. Sen de biliyorsun değil mi bunları? Bir
sinema koltuğunda sende iki kişi gibi oturdun mu hiç?
Hiç iki kişi gibi zevk aldın mı bir konserden yalnız
başına. Güzel bir kafe keşfettiğinde, Güzel bir film
seyrettiğinde, Güzel bir şarkı dinlediğinde,
güzellikleri oranında eksik kaldıklarını hissettin mi.
Paylaşamadığın için onunla. Hiç iki kişilik beyninle
yarım

insan olabildin mi? Baktığında aynada yüzünün yarısını
gördüğün oldu mu hiç? Sana hayatındaki en büyük
yoksunluğu yaşatandan Nefret edemediğin Oldu mu hiç?

Gözünün içine baka baka kolunu bacağını kesen bir
insanın yüzüne, Sevgi dolu bir gülümseme ile
bakabildiğin zamanlar oldu mu hiç? Hayatta inandığın
bütün değerleri alt üst eden birisine aşk şiirleri
Yazabildin mi? Onu içinde korumanın seni yok etmek
olduğu zamanlara FEDA OLDUN MU HİÇ.?
 
Allahım BEN Seni öyle çok Seviyorumki..

Karşımdasın. Elimi uzatıp dokunabiliyorum sana. Ne
büyük mutluluk bu... Gördüğüm en güzel şeysin. Senden
öte tanımladığım başka hiçbir şey yok. Her şey senin
adınla anılıyor benim dünyamda. Bütün çiçekler sen,
bütün yıldızlar sen... Bir sanat eserisin, bakmaya
doyamadığım. bana bir armağansın, ve artıyor her
geçen gün sana hayranlığım. Yüzünde kuşlar, gözlerinde
hayatın ta kendisi var. Öyle gerçeksin ki... Gözümü
açıyorum sen, kapıyorum sen... Hiç bitmeyen serüven...
Günümün en keyifli anı, uykumun en tatlı rüyası...
Seni soluyorum, havadasın. Seni kokluyorum, doğadasın.
Hele şimdi sonbaharsın. Ya da sonsuz bahar. Seni
yaşıyorum, canımdasın. Canımsın... Sarılsam sana, bin
yıl geçse, bir an bile ayrılmasak... Ten tene, yürek
yüreğe sonsuz baharın en aşk dolu iki yaprağı olsak...
Ağaç ağaç gezip, yeşersek, açsak. Yere düşsek,
kalksak... Seni bilsem, bir tek seni. Seni görsem, bir
tek seni... Sesin sarhoş etse beni... Öyle içimdesin
ki... Bir saniye iste benden sensiz geçirdiğim,
veremem. Sensiz geçecekse geçmesin zaman, istemem.
Seninle yeniden doğdum, yeniden doğuşun kanıtıyım ben.
Senden önce geçen zamanı, sana ulaşmak için yürüyerek
geçirmişim, kimmişim bilememişim. Şimdi başımı çevirip
geriye bakmıyorum bile. O yol yüründü ve bitti, artık
seninle yürünecek bambaşka bir yol var önümde.
Yorgunluk nedir bilmeyeceğim, hiç şikayet etmeyeceğim
ve bir tek adımda bile tökezlemeyeceğim uzun, aşk dolu
bir yol... Öyle aklımdasın ki... Ah, sensiz kalmıyor
muyum bazen yıkasım geliyor gördüğüm bütün duvarları.
Ardında seni bulurum sanıyorum. Ne ayrı koyduysa bizi,
zaman ya da yollar, bir kalemde silesim geliyor. Sana
dokunmamı engelleyen ne varsa, bir bardagı yere çarpıp
tuzla buz eder gibi parçalamak istiyorum. İsyanım
taşıyor, kendi öfkemden korkuyorum. Ve kavuşmak...
Bunu düşünmek içimde kırılmış bütün aynaları tamir
ediyor. Mavi bir yağmur başlıyor, ıslanıyorum. Maviye
boyanıyorum. Öyle özlüyorum ki... Sen ol, hep ol,
benimle ol, bende ol... Sendeyim ben, yüreğimi koydum
yüreğinin üzerine. Aşk bu, başka isim arama. Hem de en
koyu, en deli, en tutkulu... Öğreneceğim çok şey var
sana dair. Bilmediğim çok şey var. Ama bir şeyi öyle
iyi biliyorum ki... Allahım BEN Seni öyle çok
seviyorum ki
 
yılların bende eskitemedigi sevgin

yılların bende eskitemedigi sevgin
yıllarca anlatamadıgım sevgim
yıllarca sana aglayan yüregim
yıllarca senin hasretini çekmekte

yıllarca içimde bir çocuk ağlamakta
yıllarca hasret kalmış sevgine
yıllarca senin kokunu özlemekte
yıllarca seni beklemekte

yıllar seni eskitemedi
yıllar seni bitiremedi
yıllar seni ona hapsetti
yıllar onu yenemedi.
 
Geri
Top