Yıllar sonra yaşlanıp, elden ayaktan düştüğümde de sevecek misin beni?”
“Ben seni her zaman seveceğim elden ayaktan düştüğünde bile... Yeter ki kalbimden düşme.”
“Sıkı tut beni o zaman. Birbirine güvenen trapezciler gibi olalım. Sırtım sana dönükken kendimi boşluğa rahatça bırakayım. Ama bileyim senin beni tutacağını ve hiç bırakmayacağını.”
Sımsıkı tuttu elini sevdiği adamın. İçinde ona karşı hissettiği büyük aşkın elleri yardımıyla, gövdesi yardımıyla ona
geçmesini ister gibiydi. Bir tek babasında duyumsadığı güveni ona sunuyordu şimdi.
“Seni hiç bırakmayacağım... Bak sevdiceğim aşk iki türlüdür. Birincisi kendinde olmayanı başkasında arama, ikincisi ise başkasında kendi yansımamızı bulma... Ben kendimde olmayanı sende buldum. Aynı zamanda da kendi yansımamı sende buldum.
Nasıl tutmam ellerini?
“Ben seni her zaman seveceğim elden ayaktan düştüğünde bile... Yeter ki kalbimden düşme.”
“Sıkı tut beni o zaman. Birbirine güvenen trapezciler gibi olalım. Sırtım sana dönükken kendimi boşluğa rahatça bırakayım. Ama bileyim senin beni tutacağını ve hiç bırakmayacağını.”
Sımsıkı tuttu elini sevdiği adamın. İçinde ona karşı hissettiği büyük aşkın elleri yardımıyla, gövdesi yardımıyla ona
geçmesini ister gibiydi. Bir tek babasında duyumsadığı güveni ona sunuyordu şimdi.
“Seni hiç bırakmayacağım... Bak sevdiceğim aşk iki türlüdür. Birincisi kendinde olmayanı başkasında arama, ikincisi ise başkasında kendi yansımamızı bulma... Ben kendimde olmayanı sende buldum. Aynı zamanda da kendi yansımamı sende buldum.
Nasıl tutmam ellerini?
