• ÇTL sistemimiz sıfırlandı ve olumlu değişiklikler yapıldı. Detaylar için: TIKLA

YÖK, sınavsız geçişi kaldırmak istiyor

Mc_ÖRGE

Kaptan
Özel üye
YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, meslek yüksekokullarına sınavsız girişi kaldırmak istediklerini söyledi.
Atatürk Üniversitesi Rektörlüğünün ev sahipliğinde, Kültür Merkezi'nde YÖK'ün 32 yeni üniversitenin rektörleriyle toplantısı başladı.

YÖK Başkanı Prof. Dr. Özcan, toplantının açılışında yaptığı konuşmada, yeni kurulan üniversitelerin rektörleriyle üniversitelerin sorunlarını tartışmak için bir araya geldiklerini ama toplantının özelinde geçen yılın genel değerlendirmesini yapmak ve bu yıl için yol haritası çizmek istediklerini söyledi.
YÖK'ün planladığı çalışmalarla ilgili bilgi veren Prof. Dr. Özcan, meslek yüksekokullarına girişle ilgili değişiklik yapmayı düşündüklerini bildirdi.
Meslek yüksekokullarına sınavsız giren öğrencilerin niteliğinin düşük olduğuna dikkati çeken Özcan, şunları kaydetti:
''Biliyorsunuz meslek yüksekokullarına sınavsız giriliyordu, sınavsız girişi kaldırmak istiyoruz. Bizim için son derece doğru. Okul müdürlerinden aldığımız raporlara göre sınavsız giriş yapan öğrencilerin 4 işlem yapacak kapasitesi yok. Nitelikler gayet düşük. Düşük nitelikteki öğrencilerden çok iyi üretim maalesef mümkün olmuyor. Hamurun kalitesini artırmamız gerekiyor.''
Yurt dışında yapmayı düşündükleri çalışmalara da değinen Özcan, ülkelerarası ilişkileri canlandırma niyetinde olduklarını bildirdi.
Birkaç gün sonra yükseköğretimde iş birliği konusunda görüşmelerde bulunmak üzere Suriye'ye gideceklerini belirten Özcan, şöyle konuştu:
''12-14 rektör arkadaşımızla Suriye'ye gideceğiz. Altyapı çalışmalarını tamamladık, protokolü imzaladık, her şey hazır. Sadece rektörlerimizin birbirlerini tanıma ve hangi konularda anlaşma yapabileceklerini tespit etmeleri gerekiyor. Şimdi Orta Doğu ülkelerine yöneliyoruz. Çünkü hükümetin dış ülkelere vize kaldırma ilişkileri sıfır sorun politikasına uygun olarak biz de 'Madem böyle açılımlar oluyor, siyasette biz de üniversiteler olarak açılımların, bu rüzgarın arkasında kendi yararımıza olan çalışmaları yapmalıyız' diyoruz.''
YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, Yabancı Uyruklu Öğrenci Sınavı'nın (YÖS) kaldırılıp, üniversitelere yabancı öğrenci seçme kriterleri geliştirme ve yabancı öğrenci alma serbestinin tanındığını bildirdi.
Prof. Dr. Özcan, Atatürk Üniversitesi'nde yeni üniversitelerin rektörleriyle yaptığı toplantıda, üniversitelere yabancı öğrenci alınmasıyla ilgili yeni düzenlemeye gidildiğini bildirdi.
Üniversitelerin içe kapalı kalmaması için yaptıkları değişikliklerin çok büyük önem taşıdığını ifade eden Prof. Dr. Özcan, şunları kaydetti:
''Çok iyi bir haberim var. Değerlendirme Kurulu tarafından kabul edildi. Yabancı Uyruklu Öğrenci Sınavı'nı kaldırılıp üniversitelere yabancı öğrenci alma için kriterleri geliştirme ve yabancı alma serbestisi tanındı. Bundan sonra üniversitelerimiz hangi kriterlerde öğrenci almak istediklerini kararlaştıracaklar ve o kriterlerde öğrenci alacaklardır. Bence devrim niteliğinde bir adım yüksek öğretim için. Bu değişiklikten sonra dışardan öğrenci seçebiliriz. Bu değişikliği yapmasaydık, dışarı kapalı kalsaydık, kendi içimizde bir şey yapmaya çalışan ama dışarıda rekabet gücümüzü bilmeyen üniversiteler olarak kalacaktı. Bu da bizim için oldukça kötü bir durumdu. Artık üniversitelerde yabancı öğrencileri görmek mümkün olacak.''
Üniversitelerde öğrenci arz talebine de değinen Prof. Dr. Özcan, birkaç yıl içerisinde bu arz ve talebin örtüşecek duruma geleceğini, ancak bu sefer de öğrencilere kimin ders vereceği konusunda sorun ortaya çıkacağını ifade etti.
Üniversitelerde öğrenci kontenjanı sorununu çözmekle sorunların çözülmüş olmayacağını dile getiren Özcan, şöyle devam etti:
''Bu öğrencilere kimin ders vereceği sorunuyla karşılaşıyorsunuz. 3 yıl önce Milli Eğitim Bakanlığı ile YÖK yurt dışına 5 bin öğrenci gönderilmesini kararlaştırdı. Geçenlerde de Başbakanımız 940 öğrenciye güle güle mesajı verdi. Şu anda 2 bin 300 öğrenci ilerde öğretim üyesi olmak üzere yurt dışında bulunuyor. 2 bin daha yollayarak 5 bin öğrenciye ulaşmış olacağız. Süreç devam edecek. Her yıl 650 öğretim üyesi sisteme dahil olacak. 5-10 yıl içerisinde öğretim üyesi ihtiyacımız kalmayacak. Bu konuda ayrıca vakıf üniversiteleri de kendi öğretim üyelerini yetiştirmenin gayreti içerisindeler.''
MESLEKİ EĞİTİMİN YAPILANDIRILMASI
Mesleki teknik eğitimin yapılandırılması konusunda yaptıkları çalışmaları da anlatan Özcan, ''Bu iki eksen meslek yüksek okullarının iyileştirilmesi ve teknoloji okullarının kurulması yönünde. Mesleki okullarla ilgili tasarımız Bakanlar Kurulu'nda, teknoloji fakülteleri de Meclis'te. Kanunlaşırsa dev bir adım atmış olacağız'' diye konuştu.
Teknoloji fakültelerinde müfredatın belirlenmesi için de çalışmaların devam ettiğini ifade eden Özcan, bir grup öğretim üyesinin ABD'de incelemelerde bulunduğu ve oradaki uygulamaları yerinde gördüğünü belirterek, bu çalışmaların sonucunda müfredatın tamamlanma aşamasına geldiğini kaydetti.
Mesleki eğitimin çok büyük öneme sahip olduğunun altını çizen Özcan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Mesleki eğitim bizim için en önemli hususlar arasında yer alıyor. Mesleki eğitimi beceremezsek ne Türkiye ekonomisine ne ülke sanayisine katkı sağlayabiliriz. Herkes bunun önemini takdir ediyor ama destek bakımından kısa kaldık. Mesleki teknik eğitimde bütün sivil toplum kuruluşları, okullar, üniversiteler bu konuyla ilgili herkesten biraz daha fazla gürültü çıksın ve mesleki eğitimi istediğimiz hale getirelim.''
''ÖĞRETİM ELEMANI ALIMINDA TORPİL UNSURLARININ OLMAMASINI FEVKALADE ÖNEMLİ GÖRÜYORUM''
Yüksek öğretimde yapılan bazı mevzuat değişiklikleriyle ilgili de bilgi veren Özcan, bunlardan en önemlilerinden birinin üniversitelere öğretim alımıyla ilgili olduğunu ifade etti.
Yeni mevzuatla üniversitelere öğretim elemanı alımında sübjektif unsurları kaldırıp yerine objektif verilerle değerlendirmenin yapıldığı bir sistemin geliştirildiğini vurgulayan Özcan, ''Öğretim elemanı alımında torpil unsurlarının olmamasını fevkalade önemli görüyorum. Bu yüksek eğitimin önümüzdeki 20-30 yılını garanti altına alacak meseledir. En iyileri üniversiteye alırsak, 30-40 yılda hiç bir derdimiz olmayacaktır'' şeklinde konuştu.
Doçentlik sınavında yaşanan problemlerin de giderilmeye çalışıldığını bildiren Özcan, ''Doçentlik Yönetmenliği değiştirildi. Arızalar olabilir. Küçük bir kaç problem olabilir. Karşımıza çıktıkça düzeltme yoluna gideceğiz. Şu ana kadar 4 bin 300 jüri tespit edildi ve bizi üzecek problemlerle karşı karşıya gelmedik'' dedi.
Yabancı dil öğretiminde yaşanan sıkıntılara da dikkati çeken Prof. Dr. Özcan, bu sorunun üstesinden gelmek için de uzaktan teknik eğitimi kullanmayı düşündüklerini, bunun için çalışmaların devam ettiğini kaydetti.
 
Geri
Top