Gönlüme düşendi
Bir umut şevkiyle dile gelen muhabbetti
Hak rızasına hasredilen bir samimiyetten ilzam olan hürmetti
Fedakâr olabilmek, samimiyetin hazzıyla hizmete amade bulunmak faziletti
Söylekim yüreğine doğan, hicran damlalarıyla yorulan, bir dostluktan imtina edecekti
Oysa hiç tanımam
Kelimelerin marifetiyle kal eyleyip, yazdık
Göçüp gitmeden, kabre girmeden, kefene bürünmeden arzuladık
Nihayetinde bir ömür yaşamıştık, bazen hazan vebazen de zemheriyi imzaladık
Ve fakat asla asi olmadık, vefasızlık adına bir an bile nankörlük yapmadık, sadıktık
Hilkat olarak mazlumduk
Yaşadığımız şartlar, sahipsizlik ne yazar
Boynu bükük, nazar eden ve fakat isteyemeyen bir canı gamdık
Sevgiye çok susamıştık, hamiyete aç kalmıştık, marifete ne kadar uzaktık
Sosyal şartlar, çaresiz umutlar, bilinçsiz soluklar, nefsi zorbalık semtinde yaşadık
Gülebilmek için çok zorlandık
Her yanımızda bir kaygı taşıdık, evet, çok dışlandık
Varlık ve servet sahipleri tarafından mahkûm eden gözlerle tanıştık
Şımartılmış çocukları, nazından geçilmeyen edaları, can sıkan davranışa alıştık
Bir lokma ekmek, iki çeşit yemek, çay içebilmek, zeytini dörde bölmeden yemek telaştı
Artık nefesin sonları başladı
Tende takat azaldı, acıyan gözler ne büyük cefaydı
Gözyaşları tutulmazdı, demek ki sinirler boşaldı, suskun yer nerede vardı
Kimseler görmesin istiyorum, Rabbime büyük bir umutla sığınıyorum ve ağlıyorum
El açıyorum, her zaman olduğu gibi yine yanımdasın biliyorum, senden başka kimim var diyorum
Ey sevgi ve muhabbetini esirgemeyen
Hali perişanlığımı bilmesine rağmen, himmette bulunan
Nadanlığıma hiç bakmayan, sanki bir arif sezgisiyle taltifler yapıp,taçlandıran
Her iki dünyada aziz olasın, can yoldaşım olarak dilerim unutmazsın, niyazında anarsın
Bu bizar ve bedbin halimin bir lahzada huzura kavuşması için çabalarsın ve sinende saklarsın
Mustafa CİLASUN
Bir umut şevkiyle dile gelen muhabbetti
Hak rızasına hasredilen bir samimiyetten ilzam olan hürmetti
Fedakâr olabilmek, samimiyetin hazzıyla hizmete amade bulunmak faziletti
Söylekim yüreğine doğan, hicran damlalarıyla yorulan, bir dostluktan imtina edecekti
Oysa hiç tanımam
Kelimelerin marifetiyle kal eyleyip, yazdık
Göçüp gitmeden, kabre girmeden, kefene bürünmeden arzuladık
Nihayetinde bir ömür yaşamıştık, bazen hazan vebazen de zemheriyi imzaladık
Ve fakat asla asi olmadık, vefasızlık adına bir an bile nankörlük yapmadık, sadıktık
Hilkat olarak mazlumduk
Yaşadığımız şartlar, sahipsizlik ne yazar
Boynu bükük, nazar eden ve fakat isteyemeyen bir canı gamdık
Sevgiye çok susamıştık, hamiyete aç kalmıştık, marifete ne kadar uzaktık
Sosyal şartlar, çaresiz umutlar, bilinçsiz soluklar, nefsi zorbalık semtinde yaşadık
Gülebilmek için çok zorlandık
Her yanımızda bir kaygı taşıdık, evet, çok dışlandık
Varlık ve servet sahipleri tarafından mahkûm eden gözlerle tanıştık
Şımartılmış çocukları, nazından geçilmeyen edaları, can sıkan davranışa alıştık
Bir lokma ekmek, iki çeşit yemek, çay içebilmek, zeytini dörde bölmeden yemek telaştı
Artık nefesin sonları başladı
Tende takat azaldı, acıyan gözler ne büyük cefaydı
Gözyaşları tutulmazdı, demek ki sinirler boşaldı, suskun yer nerede vardı
Kimseler görmesin istiyorum, Rabbime büyük bir umutla sığınıyorum ve ağlıyorum
El açıyorum, her zaman olduğu gibi yine yanımdasın biliyorum, senden başka kimim var diyorum
Ey sevgi ve muhabbetini esirgemeyen
Hali perişanlığımı bilmesine rağmen, himmette bulunan
Nadanlığıma hiç bakmayan, sanki bir arif sezgisiyle taltifler yapıp,taçlandıran
Her iki dünyada aziz olasın, can yoldaşım olarak dilerim unutmazsın, niyazında anarsın
Bu bizar ve bedbin halimin bir lahzada huzura kavuşması için çabalarsın ve sinende saklarsın
Mustafa CİLASUN