• ÇTL sistemimiz sıfırlandı ve olumlu değişiklikler yapıldı. Detaylar için: TIKLA

Yunan Edebiyatı

ZeyNoO

V.I.P
V.I.P
Yunan Edebiyatı

Yunan edebiyatı birkaç dönemde incelenebilir:

I. Dönem (M.Ö. IX. - VII. yy.)
M.Ö. IX-VIII. yüzyıllarda Homeros ve Hesiodos gibi iki büyük şair yetiştirmiş olan Yunan edebiyatının en önemli türü şiirdir. Şiirler vezinli, ancak kafiyesizdir. Şiir türleri içinde de en çok görülen destan (epik şiir) dır.
Destan nedir ?
Bir milletin ortak tarihinde önemli izler bırakan savaş, doğal afet, türeyiş, ölüm, büyük başarı ya da yenilgileri ve bu olaylarda önemli rol oynamış büyük kahramanların hayatlarını manzum hikâyeler hâlinde anlatan metinlere destan denir. Ulusların ortak bilinçlerinde yaşayan destanlarda olay ve kişiler genellikle mitolojik ve menkıbevî nitelikte olağanüstü bir karaktere sahiptir.
Homeros, M.Ö. IX. yüzyılda yaşamış, hem Yunan edebiyatının hem de dünya edebiyatının en büyük destan şairlerinden biridir. İzmir'de doğmuş ve İonia bölgesinde yaşamıştır. İlyada ve Odysseia adlı iki destanı vardır. Bu destanlar, Yunanlıların temel kültürel kaynakları arasında yer alır. İlyada destanında, Yunanlıların Troia'lılarla 10 yıl savaşıp, sonunda onları yenmeleri anlatılır. Odysseia destanında ise İthaka adasının kralı olan Odysseus'un 10 yıl süren Troia Savaşı dönüşünde yolda karşılaştığı olaylar ve ülkesine döndüğünde kendisinin yokluğunda olan bitenler anlatılır. Bu destanlarda mitolojik tanrıların insanlarla olan değişik ilişki biçimlerine, insanların ve tanrıların duygu, düşünce, hayal, özlem, tutku, öfke, kin ve sevinçlerine, olağanüstü ve tarihsel birtakım olaylara yer verilir.
Hesiodos M.Ö.VIII. yüzyılda Askra kasabasında yaşamıştır. Didaktik (eğitici-öğretici) şiir türünün kurucularındandır. Şiirleriyle halka adaletli davranma, iyilik yapma, çok çalışma gibi olumlu değerleri aşılamaya, öğüt vermeye çalışmıştır. Hesiodos'un İşler ve Günahlar, Theogonia adlı iki eseri vardır.

II. Dönem (M.Ö. VII. - VI. yy.)
M.Ö. VI. yy. da yaşamış olan Sappho, bu dönemin ünlü ozanlarındandır. Midilli adasında doğmuş, genç kızların eğitimi için çalışmıştır; zengin bir ailenin kızıdır. 170 parçadan oluşan şiirlerinde en çok aşk temasını işlemiştir. Yunan edebiyatının önde gelen lirik şairlerindendir.
M.Ö. VI. yy.da yaşamış olan Aisopos (Ezop), Anadolu'da Phrigia'da doğmuş, Mısır , Asya, Yunanistan'a seyahatlar yapmış; tanrı Apollon'a karşı geldiği için uçuruma yuvarlanarak öldürülmüştür. Gezdiği Doğu ülkelerinden öğrendiklerinden, gözlemlerinden edindiği materyallerle düzyazı tarzında fabl (masal) ler yazmıştır. Tek eserinin adı Fabller olup fabl türünün kurucusudur.
Fabl nedir?
Kişileri insan gibi konuşup davranan hayvan , bitki ve cansız varlıklardan oluşan, kıssadan hisse çıkarıp ders vermeyi amaçlayan masaldan kısa öykülere denir. Bu dönemin diğer önemli şairleri arasında Alkalos (M.Ö. VII. yy.) ve Anakreon (M.Ö. VI. yy.) sayılabilir.

III. Dönem (M.Ö. VII. - VI. yy.)
Yunan edebiyatı en parlak ürünlerini M.Ö. V.-IV. yüzyıllarda vermiştir. Aiskhylos (M.Ö. 525-456), dönemin en büyük tragedya şairidir. İlk defa, tragedyanın aktör sayısını ikiye çıkararak, koro yerine diyaloğu ön plâna geçirmiştir. Maske, aktörün yüzünü saklayan bir alet olmaktan çıkıp, onun karakterini de yansıtır olmuştur. Eserlerinde tanrıların belirleyici gücüne önem vermiş; dünyayı ve insanları tanrıların, olması gerektiği gibi, iyi bir şekilde yönettiği, tanrılara isyan edenlerin cezalandırılması gerektiği tezini savunarak, yerleşik düzeni, gelenekleri ve toplum ahlâkını benimsemiştir. Ona göre insanlar tanrılar tarafından belirlenen alınyazılarını kabullenmek zorundadırlar.
Ele geçen yedi tragedyası şunlardır: Yalvaran Kızlar Persler, Thebai'ye Karşı Yediler, Zincire Vurulmuş Prometheus, Oresteia trilogia, Agamemnon, Kheephoroi, Eeumenides.
Sophokles (M.Ö. 495-406) de tragedyayı geliştirerek oyuncu sayısını 3'e, korodaki şarkıcıların sayısını da 12'den 15'e çıkarmış; trilogia denilen üçleme yazma biçimini kaldırmıştır. Aiskhylos'un tragedyalarında insanlar tanrılara boyun eğmek zorunda iken, Sophokles'in eserlerinde insanlar alınyazıları ve tanrılarla mücadele ederler. Ancak sonunda yenilen insanlar olur. Kral Oidipus, Oidipus Kolonos'ta, Antigone, Aias, Elektra, Trakhisli Kadınlar ve Philoktetes adlı yedi eseri bulunmaktadır.
Üçüncü büyük tragedya şairi olan Euripides (M.Ö. 480-406), insan-tanrı mücadelesi yerine insanın kendi kendisiyle olan mücadelesine yer vermiştir. İnsan kendi ihtiraslarıyla mücadele hâlindedir, ancak yenik çıkar. Başlıca eserleri şunlardır: Medeia, Hippolytos, İphigeneia Aulis'te, phigeneia Tauris'te, Orestes, Elektra, Hekabe, Andromakhe.
İlk büyük komedya şairi Aristophanes (M.Ö. 445-385)'tir. Aristophanes, gelenekçi bir anlayışa sahip olup sanat, siyaset ve felsefe alanlarında yapılan yeniliklere ve yenilikçilere saldırmıştır.
En önemli komedileri: Atlılar, Eşek Arıları, Kuşlar, Kurbağalar, Bulutlar, Barış, Lysistrate.

IV. Dönem (M.Ö. III. - II. yy.)
Büyük kütüphanelerin, meşhur sanatçı ve bilginlerin bulunduğu İskenderiye, "İskenderiye Çağı" da denen bu döneme damgasını vurmuştur. Pastoral nazım türünün kurucusu olan Theokritos (M.Ö. III. yy.) yazdığı kısa şiirlerinde doğa sevgisini işlemiştir. Şiirlerine Eidyllia (kısa şiirler) adı verilmiştir. Pek çok ülke gezmiş olan Herodotos (M.Ö. 482-425), tarih türünün kurucusu olup, Tarih adlı eserinde gezdiği ülkeler ve halkları hakkında bilgi vermiştir. Hitabet türünde Demosthenes (M.Ö. 385-322); felsefede ise Sokrates (M.Ö. 470-399), Eflatun (M.Ö.429-347) ve Aristoteles (M.Ö. 384-322) dönemin önde gelen isimlerindendir.

V. Dönem (M.Ö. II.-M.S.II. yy.)
"Yunan-Lâtin Çağı" adı verilen Roma egemenliğinin sürdüğü bu dönemde en önemli yazar, biyografi yazarı olan Plutarkhos (46-120)'tur. Paralel Hayatlar adlı eserinde eski Yunan kültürünü canlandırmaya, ahlâk ve insanlık dersi vermeye çalışmıştır.
 
Homeros ve Hesiodos

Yunan edebiyatının en eski örneklerinden Homeros ve Hesiodos'un şiirlerinin, Eski Yunanistan'ın Karanlık Çağlar'dan çıkmakta olduğu sıralarda yazıldığı söylenir. Homeros, İlyada ve Odysseia adlı epik şiirlerin kimine göre tamamının; kimine göre ise bir bölümü*nün yazarıdır. Homeros'un İÖ 9. yüzyıl do*laylarında yaşamış, olduğu sanılmaktadır, oysa yapıtlarında Miken dönemini ve İÖ 12. yüz*yıldaki Truva Savaşı'nı anlatır. Büyük kahra*manların yetiştiği bu döneme Homeros Çağı ya da Kahramanlık Çağı da denir. Home-ros'un yazılarından, o dönemde halkın kent*lerde toplandığını ve bu kentlerin, birer kralı ve meclisi bulunan bağımsız devletler olduğu*nu öğreniyoruz. Çiftçilik ve çobanlıkla uğra*san halk aynı zamanda savaşta ustaydı. Savaş yüceltilir, direnç, yüreklilik ve onura çok önem verilirdi.
Homeros Çağı'nda Yunanlılar'ın birçok tanrısı vardı. Tanrılar insana benzer, ama ölümlülerden daha büyük, daha güzel ve daha güçlü olarak betimlenirlerdi. Tanrıların, Ku*zey Yunanistan'da ülkenin en yüksek dağı olan karlarla kaplı Olympos Dağı'nda otur*duklarına inanılırdı.

Gökyüzü tanrısı Zeus tanrıların kralı, tanrı ve tanrıçalar ailesinin reisiydi. Her a onun karısı, genç tanrıların çoğu ise Zeus'un çocuk*larıydı. Bunlar arasında akıl, erdem ve savaş tanrıçası Athena; savaş tanrısı Ares; tanrıla*rın habercisi Hermes; hekimlik, sanat ve gerçeğin tanrısı Apollon; av ve bereket tanrı*çası Artemis ve demirciler tanrısı Hephaistos vardı. Zeus'un erkek kardeşi Poseidon deniz*lere, öbür erkek kardeşi Hades ise yeraltında*ki ölüler dünyasına hükmederdi. Bu tanrılara ilişkin efsane ve mitlere mitolo]i denir.

19. yüzyıla kadar, Homeros'un şiirlerinde geçen öykülerin gerçek tarihle bir ilgisi olabi*leceğini kimse sanmıyordu. Ne var ki, 1872'de Heinrich Schliemann, Homeros'un Truva ola*rak anlattığı yerde büyük bir kentin kalıntıla*rını buldu. O zamandan bu yana Eski Yuna*nistan'la ilgili birçok yerleşme bölgesinde arkeolojik keşifler yapıldı. Örneğin Tiryns, Argos ve Sparta'da zengin kalıntılar bulundu.
Truva'da bulunan kalın duvar ve kapılar, Homeros'un yazdığı gibi, Akhalı komutan*ların kenti 10 yılda aldıklarına inandırıcı bi kanıttır. Miken'de mezarlarda bulunan vazc lar ve altın eşyalar, Homeros'un anlatı kadar güzel ve zengindir.

Daha yakın zamanlarda, gene Homeros' sözünü ettiği bir yer olan Navarin'de bü; bir sarayın kalıntıları bulundu. Burada, ü leri yazılı yüzlerce kil tablet ortaya çıkar Anlamı çözülen bu yazıların Yunanca oh anlaşıldı. Tabletler Yunan alfabesinin h riyle değil, ilk olarak Girit'te gelişi "hinear B" denen bir yazı biçimiyle ya; tı. Knossos'ta daha birçok benzer bulunmuştur.

Homeros'un tarihsel destanlarının günümüze ulaşan "İşler ve Günler" ad de Hesiodos, İÖ 8. yüzyıldan, yar yaşadığı dönemden söz eder. Hes çiftçi ya da çoban olduğu sanılmaktadır. "İşler ve Günler"in birinci bölümünde, insanların çok çalışarak ve tanrılara saygı göstererek iyi bir yaşam sürebilecekleri anlatılır. Başka bir bölümde çiftçilikle ilgili bilgi verilir. Hesiodos' un betimlediği dünya, Homeros'unkinden farklıdır. Başlıca geçim kaynağı savaşlar ya da ganimetler değil, çiftçilik ve ticarettir. Kent devletleri artık krallar ya da kabile reisleri tarafından yönetilmemektedir. Onların yerini aristokratlar yani soylulardan oluşan yeni bir yönetici sınıf almıştır.
 
Geri
Top