You are using an out of date browser. It may not display this or other websites correctly.
You should upgrade or use an
alternative browser.
- Mahalle sokağından geçen fırıldakçının sattığı fırıldak bile oyuncak olarak yeterliydi. Onu da çoğu çocuk alamazdı ya!
- Çözülemezdi sihri, masmavi çividin bembeyaz çamaşırların yıkanmasında kullanılması. Bilinmezdi kloraktan başka bir beyazlatıcı.
- Pamuk atıcının (hallaç) aletinin çıkardığı enteresan ses unutulur muydu ya? Hele zerzevatçının sessiz çığırışı?
- Naylon torba, poşet yoktu o zamanlar; file ya da gazeteden bozma kese kağıdı kullanılırdı çarşıda, pazarda.
- Gramofonlardan sonra pikaplarda dinlendi taş plaklar. Sonra da kırkbeşliklerde Barış Manço'nun Dağlar Dağlar'ı, Berkant'ın Samanyolu.
- Radyo dinlerdi çocuklar, ufuklarının genişlemesi-gelişmesi için. Saat başı ajansları kaçırılmazdı pek. Radyo Tiyatrosu ailece takip edilirdi.
- Bilen Şoförün Lastiği bilinmeye çalışılırdı. On Altı Soru Bilgi Yarışması, Çek Soruyu Bil Doğruyu vazgeçilmezdi herkes için.
- Türkiye'nin 67 ili vardı o zamanlar. Adana'dan başlanıp, Zonguldak'ta konurdu nokta.
- Hayat mecmuasında Hikmet Feridun Es ile dünya dolaşılırdı pasaportsuz, vizesiz.
- Ses mecmuasında artizler, şarkıcılar okunurdu. Gençliğin Hey dergisinde anılar biriktirilirdi en duygusalından.
- İş Bankası'nın, Emniyet Sandığı'nın kumbaralarında öğrenilirdi tasarruf.