• ÇTL sistemimiz sıfırlandı ve olumlu değişiklikler yapıldı. Detaylar için: TIKLA

Makaleler, Araştırma Yazıları

Araştırma ve gözlemlere dayalı yazı ve makaleler ...
Şubat Ayi Neden 28 GÜndÜr?
Olay, Sezar döneminde geçiyor. Julius Sezar, takvimdeki karışıklıkları çözmesi için Mısırlı astronomi bilgini Sosigenes'e emir veriyor. O zamanlarda 1 yılın 365 gün 6 saat sürdüğü biliniyor. Sosigenes de şöyle bir çözüm buluyor; HER YIL 365 GÜN ÇEKECEK. HER YILDAN 6 SAAT ARTACAK. ARTAN SAATLER 4 YILDA BİR TAKVİME EKLENECEK VE O YIL 365 + 24 SAAT = 366 GÜN OLACAK. 366 gün 12 eşit parçaya bölünmediği için 6 ay 30 gün, diğer 6 ay 31 gün çekecek. Peki, 365 gün çeken yıllarda aylara göre dağılım nasıl olacak? Yüce Sezar emir veriyor : 365 GÜN ÇEKEN YILLARDA EN SON AYDAN 1 GÜN DÜŞÜLSÜN. O zamanlar yılbaşı, Mart ayında. Yani Şubat, yılın son ayı. Böylece Şubat ayı, 4 yılda bir 30 gün, diğer yıllarda 29 gün...
İlginç Bir Araştırma!
Dünya çapında bir anket yapılmış. Sadece bir soru sorulmuş: "Lütfen dünyanın geri kalan kısmındaki yiyecek eksikliğine bir çözüm ile ilgili kişisel görüşünüzü dürüstçe belirtiniz." Anket büyük bir başarısızlıkla sonuçlanmış. * Çünkü Afrika´da insanlar "yiyecek" kelimesinin ne anlama geldiğini bilmiyorlar. * Bati Avrupa´da insanlar "eksiklik" kelimesinin ne anlama geldiğini bilmiyorlar. * Doğu Avrupa´daki insanlar "kişisel görüş"ün ne anlama geldiğini bilmiyorlar. * Orta Doğu´da insanlar "çözüm"ün ne anlama geldiğini bilmiyorlar. * Güney Amerika´daki insanlar "lütfen" kelimesinin ne anlama geldiğini bilmiyorlar. * İsrail´deki insanlar "dürüstlük" kelimesinin ne anlama geldiğini bilmiyorlar. * Ve Amerika´daki insanlar...
Dünyayı Sarsan 50 Gerçek
BBC Programcısı Jessica Williams, dünyanın röntgenini çekmiş. Tespitlerini ise "Dünyada Değişmesi Gereken 50 Gerçek" adını verdiği bir kitapta toplamış. İşte, dünyayı tersine çeviren 50 gerçek: 1- Bir Japon kadını ortalama 84 yıl, bir Botswanalı kadın sadece 39 yıl yaşıyor. 2- Dünyadaki obez nüfusun üçte biri, gelişmekte olan ülkelerde yaşıyor. 3- ABD ve İngiltere, gelişmiş ülkeler arasında en yüksek erken hamilelik oranına sahip. 4- çin'de 44 milyon kadın kayıp. 5- Brezilya'daki Avon kadınlarının sayısı, asker sayısından fazla. 6- 2002'de idamların yüzde 81'i ABD, çin ve İran'da gerçekleşti. 7- İngiliz süpermarketleri, müşterileri hakkında hükümetten daha fazla bilgiye sahip. 8- AB'deki her inek için verilen günlük 2.50...
Tarihte  Yer Alan İlk Yazılı Belgeler
İlk yazı : Sümerler tarafından çivi yazısı olarak M.Ö.4000'lerde kullanılmıştır. İlk yazılı belge : İ.Ö.3000'lerde sümerler tarafından yazılmıştır. Söz konusu belge, Sümerlerin Uruk şehrinde ekonomi ve yönetimle ilgili resimli yazıyla yazılan binlerce kil tablettir. İlk okul : İ.Ö. 3000 yıllarında yazı yazmanın resmen öğretildiği okullar oluşturulmuştur. Ülkenin özellikle tapınak ve sarayın ekonomik ve yönetsel gereksinimlerini karşılayacak yazmanların yetiştirilmesi amacıyla kurulmuştur.Bu okullarda mesleki eğitim verilmiştir. Bu okullarda görülen dersler : Tanrı bilimi, bitki bilimi, hayvan bilimi, maden bilimi, coğrafya, matematik, dilbilgisi, dil bilimi, kültür ve bilim. Eğitim sistemi dinden bağımsız. Paralı , zorunlu olmayan...
Vaizden çirkin teklif ABD'nin
Vaizden çirkin teklif ABD'nin Tennessee eyaletinde Matthew Winkler isimli vaiz, eşini silahla neye zorladı? 19.04.2007 12:39 ABD’de aşırı dinci bir tarikatın vaizi olan kocasını öldürmekten tutuklanan üç çocuk annesi, kocasını silah zoruyla seks yapmakla suçlayıp, "Kaza sonucu vurdum" dedi. TENNESSEE’de geçen yıl meydana gelen olayda çevresi tarafından çok sevilen Matthew Winkler isimli vaiz, bir yaşındaki kızının gözü önünde üç çocuğunun annesi Mary Winkler tarafından öldürüldü. Önceki günkü duruşmada konuşan Mary Winkler, çocuğunun önünde kendisini silahla tehdit ederek cinsel ilişkiye zorlayan kocasından kurtulmaya çalışırken silahın ateş aldığını söyledi. Savunma avukatları olayın kaza sonucu meydana geldiğini söylediler...
Motivasyon Stratejileri
Uzaklaşmak ve Yaklaşmak Diğerlerini motive etmenin anahtarını bilmek yararlı olabilir mi? Bu aynı zamanda Türk iş dünyasının önemli bir problemi olan motivasyon konusunda insanlara yardımcı olabilir mi? Aslında, motivasyonu buradaki anlamıyla şöyle açılayabiliriz; hoşa gitmeyen işleri de kolayca ve zorlanmadan yapabilmek. Hoşa gitmeyen işleri yaptırabilmenin sadece iki yolu var: havuç ya da sopa... Önemli olan nokta, sopayı ya da havucu ne zaman kullanacağınızı bilmek ve nerede hangi havucu ya da sopayı kullanacağınızı bilmek. Biz, havuca tepki verenlere "yaklaşmacılar", sopaya tepki verenlere ise "uzaklaşmacılar" diyoruz. Emin olun ki, ateş yeterince sıcaksa, herkes ondan kaçmak için, eğer altın küpü yeterince parlaksa...
Chat Cumhuriyeti...
Chat Cumhuriyeti... Türkiye Chat (internette sanal sohbet'le) 90’lı yıllarda tanıştı. Internet ortamında dünyanın her tarafından insanların birbiriyle yazışarak sohbet edebildiği sohbet odaları, bugün artık inanılmaz bir buluşma,tanışma, görüşme filmine sahne olmaya başladı. Son günlerde sık sık Chat aşkları, internetten tanışanların evlilikleri ve Chat’tan tanışan insanların kandırılıp başlarına gelen türlü kötülüklere karşın inanması zor olan haberler medyada yer almaya başladı. Özellikle yaşam şartlarının ağırlığı, insanların giderek azalan sosyal ilişkileri Chat çılgınlığının artmasına neden oluyor. Ekonomik olarak değerlendirildiğindeyse çok ucuz olan Internet sayesinde insanlar hem evlerinden hem de işyerlerinden...
Beyin nasıl öğreniyor
BEYİN NASIL ÖĞRENİYOR? Beynin nasıl öğrendiği konusunda son yirmi yıl içinde beklenmedik gelişmeler oldu. Beyninin her iki lobundan biri alınan bir hasta üzerinde, 1981 yılında Roger Sperry adlı bilimadamının ortaya çıkardığı gerçekler hızlı öğrenme ve hafıza eğitimi metotlarında çığır açtı. Ülkemizde eğitim niçin “öğrenciler için külfet ve hatta çekilmez yük haline geldi?” Neden okulunu bitiren işe yarar hayat becerileri kazanamamakta, mesleğini öğrenememektedir? Tüm bu soruların cevabı aslında beynin nasıl öğrendiği ile ilgili görünmektedir. Beyin ve öğrenme gerçeklerine ters bir şekilde sürdürülen eğitim, eğitmemektedir. Son yıllardaki bunca gelişmelere rağmen beyin, hâlâ insan vücudunun çalışması hakkında en az şey...
“Dünya kadınlar günü” ve…
Erkek egemen dünyada ne erin ve erkeğin kökleri Görklü Tanrı’dan çağlayıp gelen esrarına bir gem vurulabilir; ne er ve erkekte saklı bütün gizemleri kendinde taşıyan ama ona ilave doğurma, emzirme, be Ne “Kadınlar Günü” ilanı, ne “Feminist” ataklar!. Kadının onuru, onurlu duruşundadır. Onun gizemi bu duruşta saklıdır. Alexis Carrel “İnsan bu meçhul” derken, kadın-erkek ayırımı yapmadan; görüneni-görünmeyeni ile “insan”ı bir bilinmeyen olarak öne çıkarmıştı. Alexis Carrel’in “İnsan Bu Meçhul”ünü okuyanlar, O’nun yazmadıklarını da katarak, bu kutlu varlığın sırlarını düşünme mekanizmalarına, önce hareket noktası; sonra da ulaşılması gerekli bir zirve-hedef yapmalı idiler. O’nu okuyan kaç kişi bunu anladı, bilmek zor. Ama...
İslam dünyası Osmanlı'ya muhtaç!
İslam dünyası Osmanlı'ya muhtaç! Onun kaygıları ve çıkarlarına saygı gösterilmez miydi? Bu boyutlardaki bir ülke ortaya çıkmış olsaydı İslam Konferansı Örgütü 57 ayrı devlete bölünmüş olmaz, organizasyon kendisini uluslararası arenada tek bir aktör olarak temsil ederdi. Ne Çin ne de Hindistan, birbiriyle kavga eden 57 ayrı devlete bölünmüş olsaydı başarılı olamazdı. Birleşik Devletler 50 ayrı devletten müteşekkil olmuş olsaydı muhtemelen dünyayı dev ve azametli bir heykel gibi tek solukta geçip gidemezdi. Büyük bir bedene sahip olmak büyük bir güç olmada önemli bir etkendir. Yermuk ve Kadisiye savaşları döneminden, Osmanlı İmparatorluğu'nun gerileyiş dönemine kadar Müslüman dünyası hiçbir zaman büyük bir güçten yoksun...
Vatan-daşlar, Ruh-daşlar, Fiş-daşlar
— Bacak kadar çocuklara simsiyah önlükler giydirip her sabah tek sıra and içiren, kimse pencerelerden dışarı bakamasın diye sınıf pencerelerini külrengine boyayan, yaratıcılıktan ziyade ezberciliği, bireyselleşmeden ziyade sürüleşmeyi, eleştirel düşünceden ziyade sorgusuz sualsiz itaati belleten ve sistematik dayak içeren Türk eğitim sistemi okuma–yazmayı "fiş"lerle öğretmişti hepimize. Her öğrencinin küçük, kişisel fişleri vardı, bir de sınıf tahtasında asılı devasa fişler. O devasa fişlere baka baka her çocuk kendi minik fişlerine çekidüzen verirdi. Sonra okurduk hep bir ağızdan: TUT-ALİ-TO-PU-TUT... YA-KA-LA-A-Lİ-YA-KA-LA..." İçimize, hücrelerimize sinmiş. "Fiş" demek "emir kipi" demek toplumsal bilinçaltımızda. "Fiş" demek...
Aşkı Kadınlar BaşlatıyorMUŞ
Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tuncay Özgünen, "Aşk hiçbir zaman erkek tarafından başlatılmaz, seçimi kadınlar yapar. Erkek, biyolojik olarak güzel olana yönelir" dedi. Özgünen, Selçuk Üniversitesi tarafından Tıp Bayramı etkinlikleri kapsamında Meram Tıp Fakültesi'nde düzenlenen "Aşkın ve Sevginin Fizyolojisi" konulu konferansta bir konuşma yaptı. Aşk kavramının kadın ve erkekte ergenlik çağlarında başladığını ifade eden Özgünen, sevgi kavramının ise kişinin kendisini "ben kimim, neyim, neden dünyaya geldim" gibi sorularla tanımaya başladığı5 yaş sürecinde ortaya çıktığını dile getirdi. Aşk dürtüsü başlarken 4 duyunun harekete geçtiğini vurgulayan Özgünen, "Aşkın...
Kadın Ömrünün İki Yılı Makyajla Geçiyor
İngiltere’de yapılan bir araştırmaya göre kadınlar makyaja ömürlerinden 2 yıldan fazlasını feda ediyorlar. Ortalama olarak her gün 35 dakikasını ayna karşısında makyaj yapmak için geçiren kadınların makyaj malzemelerine harcadığı para ise ortalama 22 bin sterlin (Yaklaşık 60 bin YTL) civarında. Ortalama 14 yaşında makyaj yapmaya başlayan kadınlar, sabah makyajı için 21 dakika ve günün diğer saatlerinde de üç-dört dakikalık düzeltmelerle 35 dakikayı tamamlıyorlar. 2500 kadın üzerinde yapılan araştırmaya göre İngiliz kadınların yüzde 44’ü düzenli olarak her gün makyaj yapıyor. Evden dışarı çıkarken birçok kadın kesinlikle makyaj yaptığını söylüyor. Ankete göre kadınlar makyaj temizlemek için de her gün 10 dakikalarını ayırıyorlar.
Geri
Top