14 Ekim 1808 - Nizam-ı Cedid’in Sekban-ı Cedid Adıyla Yeniden Kuruluşu
Eski ocaklardaki ilerlemelerin sınırlı olacağı düşünüldügü için 1793 te Nizam-ı Cedid adıyla tanılan yani bir ocak kuruldu. Yeniçerilerin itirazlarını karşılamak için örgüt Bostancı ocağına bağlandı ve resmî adı Bostancı Tüfenkçisi Ocağı oldu. “Talimli Asker” ya da “Mühimmat-ı Cihadiye” nazırı sıfatıyla başına eski Sedaret Kethüdası Mustafa Reşit Efendi getirildi.Yeniçerilerin güzünden uzak olması için kışlanın Levent çiftliğinde kurulması kararlaştırıldı.Ocak ağalığına Levent çiftliği kethüdası Veli Ağa getirildi. Ocak pek hızlı gelişmedi.1797 yılında 2536 er ve 27 subay mevcuttu. Akkâ zaferi ve Napolyon’un mısırdan kaçmasından , yani 7 yıla yaklaşan bir zaman sonra 1799 ‘da Üsküdar da kıyafetlerinin rengi farklı olan ikinci orta kuruldu. Mısır ’da ki başarıları olmasaydı Nizam-ı Cedid belki de bir pilot proje olarak kalacaktı.1801 yılında mevcut 9263 ere yükselmişti. İkinci orta da kurulduktan sonra Anadolu’daki valilerde İstanbul‘a yetiştirilecek adam göndermekle yükümlü tutuldular. Döndüklerinde bunlarla yerel birlikler oluşturuluyordu.1806 da Nizam-ı Cedid’in 22.685 er ve 1590 subay mevcudu vardı. Bunların yarısı İstanbul’da gerisi Anadolu’daydı.
Nizam-ı Cedid’in masraflarını karşılamak için İrad-ı Cedid Defterdarlığı kuruldu. Nâzır Mustafa Reşit bu görevi de üstlendi.Nizam-ı Cedid’e tahsil edilen gelirler ; boş kalan dirlikler, içki, tütün, kahve v.s. mallara konulan yeni vergilerdi.Bu noktada Nizam-ı Cedid in kurulmasına sebep olmasına yol açan yeniçeride ki bozulmaların sebepleri çok çeşittir.Yeniçeriler savaşçılıklarını kaybedip çoluk çocuğa karışmışlardı.Osmanlı fetih savaşları yöneticiler kadar askerler için de bir kazanç kapısıydı.Ama savunma savaşları için askerde istek yoktu.Çünkü vatan kavramı gelişmemişti (ki bu kavram Fransız ihtilalinin getirdiklerinden biridir) Ayrıca savunulan topraklar kendi toprakları değil Hristiyan topraklarıydı. Devletin ekonomik çöküntüsü ve üst kesimin lüks yaşama uğrunda yapılan devalüasyonlarla maaşlı kesim kemiriliniyordu. Üstelik Yapılması gerekli ıslahatlar belirtilirken yeniçerilerin maaşlarının zamanında ödenmediği ortaya çıkmıştı.Bunun sonucunda yeniçeri ocağı halka yönelmiş ; bir kısmı esnaflık yapmış bir kısmı ise haraç kesmiştir.Bu şekildeki bir birlikte de düzenin ve talimin kalması düşünülemezdi.Fakat yeni gelişen tüfek teknolojisi ve bu teknolojinin savaş alanlarına getirdiği yenilliklerre uyum sağlamak için de yüksek talim gerekiyordu.Aksi takdirde yeniçeriler çok kolay bir şekilde bozguna uğruyordu.
1795’de Mühendishane-i Bahr-i Hümayun, yani Padişahın Kara Mühendishanesi kuruldu.Buradan Yetişenler , Nizam-I Cedid, topçu , top-arabacı, humbaracı , lağımcı ocaklarında subay oldular.Bu ocaklardaki mevcut subaylar için zaman zaman Mühendishane de kurslar açıldı.Islahatın başka alanlarında olduğu gibi bu alanda da Fransız subaylarından yararlanılıyordu. (Mısır istilası sırasında ilişkilere geçici olarak ara verilmişti)
Sekban-ı Cedid : Yeniçeri Ocağı ile diğer 6 ocaktan muvafakat seedi alındıktan sonra 14 Ekim 1808’de eski bir kapıkulu ocağı olan sekbanların adı benimsenerek Sekban-ı Cedid Ocağı kuruldu. Parası iyi olduğundan dolayı Yeniçeriler dahil pek çok yerden bu ocağa başvuru geldi. Yeni ocak Nizam-ı Cedid ‘in Levent Üsküdar kışlalarına kuruldu. Ocak çabucak gelişti. 160.000 kişilik bir birlik öngörülüyordu ve kısa bir zamanda 10.000 kişilik bir ordu oluşturuldu.Ayrıca donanmayı ve diğer ocakları da adam etmek için çeşitli tedbirler alındı.Yeniçerileri talimden kaçmamaları için İstanbul’ daki esnafa bile talim şartı konuldu. Sekban-ı Cedid’in kurulmasından 1 ay sonra Yeniçeri isyanı patlak verdi. İsyan Sekban-ı Cedi’in kurucusu olan Alemdarın cesedi bulununcaya kadar devam etti.Sonunda Yeniçerilerle varılan antlaşmaya göre Sekban-ı Cedid kaldırılacaktı. Buna karşılık Sekban’lara karışılmayacaktı.
Devlet uzun bir süre iç ve dış çalkantılı bir dönem geçirdikten sonra Yunanistan da isyan çıktı.Bu isyanın bastırılmasında Yeniçeriler başarısız oldu ve 2.Mahmut Mısır valisi Mehmet Ali paşa’dan yardım istedi.Mehmet Ali Paşa’nın kuvvetleri Mora’daki isyanı kısa bir sürede bastırınca Yeniçerilerin aleyhinde güçlü bir kamuoyu oluştu.Bu başarısızlıktan sonra eşkinciler adında yeni bir ocak kurulması kararlaştırıldı. 51 Yeniçeri ortasından hepsi 150’şer adam verilecekti ve bunlar da Osmanlı muallimler tarafından eğitilecekti. Talimli olacak bu ocak daha sonra Yeniçerileri eğitecekti . Ocak kurulduktan 3 gün sonra Yeniçeri isyanı çıktı. Fakat bu sefer Yeniçeriler beklemedikleri bir durumla karşılaştılar. Padişah’ın sancağı çıkarıldı ve halk silahlandırıldı.Yeniçerilerin kışlaları kuşatıldı buralar ateşe verildi ve top atışına tutuldu. Yeniçeri Ocağı 6000 kayıp verdikten sonra ılga edildi ve yeniçerilerin kökü kazındı. Yaklaşık 20000 tanesi idam edildi.İstanbul’da bozulan asayiş ise şehirden 20000 tane serserinin sürülmesiyle tekrar sağlandı. Ocakla yakın ilişkisinde dolayı Bektaşi tarikati de ılga edildi. Tarikat ancak 2.Mahmut’un ölümünden sonra kendini toparlayabildi. Yeniçeri Ocağının kaldırılması olayına Vaka-i Hayriye adı verilir.
Eski ocaklardaki ilerlemelerin sınırlı olacağı düşünüldügü için 1793 te Nizam-ı Cedid adıyla tanılan yani bir ocak kuruldu. Yeniçerilerin itirazlarını karşılamak için örgüt Bostancı ocağına bağlandı ve resmî adı Bostancı Tüfenkçisi Ocağı oldu. “Talimli Asker” ya da “Mühimmat-ı Cihadiye” nazırı sıfatıyla başına eski Sedaret Kethüdası Mustafa Reşit Efendi getirildi.Yeniçerilerin güzünden uzak olması için kışlanın Levent çiftliğinde kurulması kararlaştırıldı.Ocak ağalığına Levent çiftliği kethüdası Veli Ağa getirildi. Ocak pek hızlı gelişmedi.1797 yılında 2536 er ve 27 subay mevcuttu. Akkâ zaferi ve Napolyon’un mısırdan kaçmasından , yani 7 yıla yaklaşan bir zaman sonra 1799 ‘da Üsküdar da kıyafetlerinin rengi farklı olan ikinci orta kuruldu. Mısır ’da ki başarıları olmasaydı Nizam-ı Cedid belki de bir pilot proje olarak kalacaktı.1801 yılında mevcut 9263 ere yükselmişti. İkinci orta da kurulduktan sonra Anadolu’daki valilerde İstanbul‘a yetiştirilecek adam göndermekle yükümlü tutuldular. Döndüklerinde bunlarla yerel birlikler oluşturuluyordu.1806 da Nizam-ı Cedid’in 22.685 er ve 1590 subay mevcudu vardı. Bunların yarısı İstanbul’da gerisi Anadolu’daydı.
Nizam-ı Cedid’in masraflarını karşılamak için İrad-ı Cedid Defterdarlığı kuruldu. Nâzır Mustafa Reşit bu görevi de üstlendi.Nizam-ı Cedid’e tahsil edilen gelirler ; boş kalan dirlikler, içki, tütün, kahve v.s. mallara konulan yeni vergilerdi.Bu noktada Nizam-ı Cedid in kurulmasına sebep olmasına yol açan yeniçeride ki bozulmaların sebepleri çok çeşittir.Yeniçeriler savaşçılıklarını kaybedip çoluk çocuğa karışmışlardı.Osmanlı fetih savaşları yöneticiler kadar askerler için de bir kazanç kapısıydı.Ama savunma savaşları için askerde istek yoktu.Çünkü vatan kavramı gelişmemişti (ki bu kavram Fransız ihtilalinin getirdiklerinden biridir) Ayrıca savunulan topraklar kendi toprakları değil Hristiyan topraklarıydı. Devletin ekonomik çöküntüsü ve üst kesimin lüks yaşama uğrunda yapılan devalüasyonlarla maaşlı kesim kemiriliniyordu. Üstelik Yapılması gerekli ıslahatlar belirtilirken yeniçerilerin maaşlarının zamanında ödenmediği ortaya çıkmıştı.Bunun sonucunda yeniçeri ocağı halka yönelmiş ; bir kısmı esnaflık yapmış bir kısmı ise haraç kesmiştir.Bu şekildeki bir birlikte de düzenin ve talimin kalması düşünülemezdi.Fakat yeni gelişen tüfek teknolojisi ve bu teknolojinin savaş alanlarına getirdiği yenilliklerre uyum sağlamak için de yüksek talim gerekiyordu.Aksi takdirde yeniçeriler çok kolay bir şekilde bozguna uğruyordu.
1795’de Mühendishane-i Bahr-i Hümayun, yani Padişahın Kara Mühendishanesi kuruldu.Buradan Yetişenler , Nizam-I Cedid, topçu , top-arabacı, humbaracı , lağımcı ocaklarında subay oldular.Bu ocaklardaki mevcut subaylar için zaman zaman Mühendishane de kurslar açıldı.Islahatın başka alanlarında olduğu gibi bu alanda da Fransız subaylarından yararlanılıyordu. (Mısır istilası sırasında ilişkilere geçici olarak ara verilmişti)
Sekban-ı Cedid : Yeniçeri Ocağı ile diğer 6 ocaktan muvafakat seedi alındıktan sonra 14 Ekim 1808’de eski bir kapıkulu ocağı olan sekbanların adı benimsenerek Sekban-ı Cedid Ocağı kuruldu. Parası iyi olduğundan dolayı Yeniçeriler dahil pek çok yerden bu ocağa başvuru geldi. Yeni ocak Nizam-ı Cedid ‘in Levent Üsküdar kışlalarına kuruldu. Ocak çabucak gelişti. 160.000 kişilik bir birlik öngörülüyordu ve kısa bir zamanda 10.000 kişilik bir ordu oluşturuldu.Ayrıca donanmayı ve diğer ocakları da adam etmek için çeşitli tedbirler alındı.Yeniçerileri talimden kaçmamaları için İstanbul’ daki esnafa bile talim şartı konuldu. Sekban-ı Cedid’in kurulmasından 1 ay sonra Yeniçeri isyanı patlak verdi. İsyan Sekban-ı Cedi’in kurucusu olan Alemdarın cesedi bulununcaya kadar devam etti.Sonunda Yeniçerilerle varılan antlaşmaya göre Sekban-ı Cedid kaldırılacaktı. Buna karşılık Sekban’lara karışılmayacaktı.
Devlet uzun bir süre iç ve dış çalkantılı bir dönem geçirdikten sonra Yunanistan da isyan çıktı.Bu isyanın bastırılmasında Yeniçeriler başarısız oldu ve 2.Mahmut Mısır valisi Mehmet Ali paşa’dan yardım istedi.Mehmet Ali Paşa’nın kuvvetleri Mora’daki isyanı kısa bir sürede bastırınca Yeniçerilerin aleyhinde güçlü bir kamuoyu oluştu.Bu başarısızlıktan sonra eşkinciler adında yeni bir ocak kurulması kararlaştırıldı. 51 Yeniçeri ortasından hepsi 150’şer adam verilecekti ve bunlar da Osmanlı muallimler tarafından eğitilecekti. Talimli olacak bu ocak daha sonra Yeniçerileri eğitecekti . Ocak kurulduktan 3 gün sonra Yeniçeri isyanı çıktı. Fakat bu sefer Yeniçeriler beklemedikleri bir durumla karşılaştılar. Padişah’ın sancağı çıkarıldı ve halk silahlandırıldı.Yeniçerilerin kışlaları kuşatıldı buralar ateşe verildi ve top atışına tutuldu. Yeniçeri Ocağı 6000 kayıp verdikten sonra ılga edildi ve yeniçerilerin kökü kazındı. Yaklaşık 20000 tanesi idam edildi.İstanbul’da bozulan asayiş ise şehirden 20000 tane serserinin sürülmesiyle tekrar sağlandı. Ocakla yakın ilişkisinde dolayı Bektaşi tarikati de ılga edildi. Tarikat ancak 2.Mahmut’un ölümünden sonra kendini toparlayabildi. Yeniçeri Ocağının kaldırılması olayına Vaka-i Hayriye adı verilir.