Ten kanar, geçer; ruh kanarsa iyileşmez... Şiddet sadece birinin size vurması, itmesi, dövmesi değildir. Şiddet sözle, hakaretle, aşağılamayla yapıldığında çok daha kalıcı hasarlar oluşturur. Kimsenin sizi çirkin, aptal, dengesiz, kıskanç, sorunlu, yeteneksiz, akılsız, beceriksiz hissettirmesine izin vermeyin. Sen yapamazsın, sen anlamazsın diyenlere kendinizi ispat etmek için ömrünüzü vermeyin. Sadece size inanarak, güvenerek, destekleyerek potansiyelinizi ortaya çıkaran, enerjinizi yükselten dostlar, aşklar, akrabalar, arkadaşlarla vaktinizi geçirin. Sizi sebepsizce eleştirip, akıl verirken incitip, iyiliğinizi istediğini söylerken enerjinizi tüketip, sizi kendinizden şüpheye düşürecek kişilere yol verin. Güzelsiniz, akıllısınız, yaratıcısınız, her şeyi yaparsınız. Engel hiçbir zaman siz değilsiniz. Engel birlikte olmayı seçtikleriniz. Kıskanç değilsiniz; kıskandırıyorlar. Dırdırcı değilsiniz; konuşturuyorlar. Beceriksiz değilsiniz; yaptırmıyorlar. Çirkin değilsiniz; güzel hissettirmiyorlar. Aptal değilsiniz, aklınızı kullanmanızı istemiyorlar. Güçsüz değilsiniz; yumruk atan onlar... İster savaşın; ister kaçın ama asla size şiddet uygulayanın tek sözüne inanmayın. “Sen kimsin ki?” diyenin yamacında durmayın. Onlar engel olmasa; yaparsınız... İçinizdeki potansiyeli keşfedin ve kimseye boyun eğmeyin. “Kitap yazmak neymiş? Elinde patlayacak” diyen olursa inanmayın. Yazın... Şiddete en büyük karşılık ayakta kalmak ve başarmaktır. Utanmayın, susmayın... Yapayalnız kalın ama sevgisiz büyümüş insanların sizi yaşayan ölülere çevirmesine kayıtsız kalmayın...