• ÇTL sistemimiz sıfırlandı ve olumlu değişiklikler yapıldı. Detaylar için: TIKLA

AnneLer Günü İçin Şiirler

Gitmem Gerek ANNE


tek bir anımız yok senle..
ne sesini bilirim
ne tadını sütünün...
siyah beyaz fotoğraflarda
gülümseyen bir kadın yüzüsün sadece
tanışamadıysakta
özlüyorum seni annee
görüş günü bayram izni,
şartlı tahliyesi de mi yoktur ölümün?
vuslat mahşeredir.
hasret misin sende bana anne??
bu anneler günü geleceğim sana
elimde bir demet rayiha
gözlerimde ışığı gözlerinin
kızma bana
iyi evlat olamadım diye sana
bil ki iyi annede olamadım kızıma
analığına sığındım yine
beni affet anne
istediğin gibi adımı burcu koydular
hep iftihar etti baban benimle
okudum öğretmen oldum
gözyaşı döktü annen
ilk öğretmenler günümde
aşık oldum aşk oldum
büyüdüm yani
saçlarıma yıldızlar bile düştü anne
yeter artık bitir bu küskünlüğü
bas beni bağrına anne
eğer ölmekse sana kavuşmak için tek çare
arala toprağını
yer aç yanında
al beni mezarına annee

Gitmem Gerek Anne

Gitmem gerek anne ,
gitmem gerek...

Annem sarılıyor gövdeme huysuz kırılgan bir geceden inerken ben.
Hep gitme isteği doğuyor içimde,
yağmurun o ten kokusu ellerime eriştiğinde.
Deli bir bulut beni çağırıyor şimdi
Gitmem gerek anne ,
gitmem gerek...

Saat başı sancı düşüyor kasıklarıma ,
içimde bir izdiham.
Yorgun argın bir iklimin sabahı gibi ,topraklarım gebe bu susuzluğa
Ah anne bir şey söyle(me)...
Hangi yola vurduysam adımlarımı
ve hangi gündüze kapaklandıysam biraz ışık için,
olmadı...
Anlayacağın yüklemi kayıp ağrıyan cümlelerimin
Öznesi dağlarda kaçak şimdi !
ve dilimde gizil bir yara var anne ,
adını bilmediğim...
Bilmesem de ardına düştüm ben bu yoksul kimsesizliğin.
Sen bilmezssin ,
kaç gecedir efkara uyanır gözlerim,
nemlenir önümde duran kağıtların herbiri
bu saatlerde sırtımı dayadığım bir kalemim vardır.
Umuda diren der bana kıyıya yanaşmak için,
oysa kıyılarda da bir izdiham!
Umudu söner neferi ,
ışıksızlığında karanlığa boyanırken mavinin gözleri.
Ah anne bir şey söyle(me)...
Yalnızlık düşmüştür payıma bu harmanlanan diyalektiğin denkleminde.
Hayat dedikleri bu bilmece de ...
Ah anne bir şey söyle(me)...
Bir bulut beni çağırıyor yine


Gitmem Gerek ANNE
Gitmem Gerek
 
Anneme ve bütün annelere—

Nasıl hatırlamam anacığım nasıl?
Kaç geceler bana ninni söylerdi,
Hasta olunca oydu başucumda bekleyen,
Biraz yorulmayayım, üzülmeyeyim, hemen
Alır kucağına okşardı, saçlarımı öperdi.

Nasıl hatırlamam anacığım nasıl?
Uzun kış geceleri masal masaldı.
Güzel çoban kızları, iyi kalpli sultanlar,
Bir suyun akışı gibi geçip gitti zamanlar
Şimdi ne o dünkü çocuk, ne de o masal kaldı.

Nasıl hatırlamam anacığım nasıl?
Yıkayan oydu mürekkep lekeli parmaklarımı.
Akşam biraz geciksem yollara düşerdi .
Sokağa çıkarken «Yavrucuğum üşütme» derdi.
Hemen bir kazak örerdi biraz boş kaldı mı.

Nasıl hatırlamam anacığım nasıl?
Bilirim yine kalbinde yerim anacığım.
Selam sana Kadınlar Günü İstanbul’dan.
Yeni dönmüşçesine bir akşam okuldan,
Vefalı ellerinden öperim anacığım.

Ümit Yaşar OĞUZCAN
 
ANNE

Kan ter içinde gece
Kan ter içinde her yanım
Her yanım bu gece vurgun içinde
Kurşun yemişim, sürgün yemişim
Bu sana ilk gelişim
Vur emriyle düşmüşüm kapına
Düşmüşüm kucağına, bu yara sıcak ana

Yok elimde bir demet menekşe
Yok elimde sevdiğin gül şekeri
Yok işte sana bir şey
Bilmem ki ne demeli
Bir tek ağır yaralı özlemim
Ve birtek gözlerine sürdüğün gözlerim
Anne benim, aç kapıyı
Oğulcuğun, küçük tavşanın, körolmayasıcağın
Ölmeyesin, bitmeyesin
Yürekyarısı gitmeyesin dediğin
Anne benim, aç kapıyı
İşte geldim, işte bu sana ilk gelişim

Hep senin için gökyüzünde bir evimiz olsun isterdim
Hep senin için bulutları isterdim
Ellerimi açtırıp dua ettirirken
O küçük evimizde sokulurken göğsüne her gece
Hani her gece sorduğumda
Anne babam nerde
Nerde kuşların dilinden anlayan adam
Ve menekşelerle konuşan adam
Nerde anne
Ve sen bastırıp bağrının kızılca kıyametine acını
Gelecek oğul, sen uyu şimdi
Baban gelecek bir yağmur gibi yağmurla
Rahmete boğacak yoksulluğumuzu derken
Ben uyur, düşümde
Senin için bir ev görürdüm gökyüzünde
Sen, babam, ben ve melekler
Ve melekler anne
Anne melekler
Önce babam sonra onlar terkettiler gecelerimizi
Ben de çekip gittiğimde
Yani oğulcuğun yani yürek yarın
İçinden geçen şarkın gittiğinde
Sen nasıl yaşadın anne

Kan ter içinde gece
Kan ter içinde her yanım
Her yanım bu gece vurgun içinde
Kurşun yemişim, sürgün yemişim
Bu sana ilk gelişim
Vur emriyle düşmüşüm kapına
Düşmüşüm kucağına, bu yara sıcak ana

Vakit yok artık
İstersen kalayım böylece
Ama bir kere öpseydim elinden
Ama bir kere sürseydim gözlerimi gözlerine yeniden
Yok elimde bir demet menekşe
Yok elimde sevdiğin gül şekeri
Yok işte sana bir şey
Bilmem ki ne demeli
Bir tek ağır yaralı özlemim
Ve birtek gözlerine sürdüğün gözlerim
Anne benim, aç kapıyı
Oğulcuğun, küçük tavşanın, körolmayasıcağın
Ölmeyesin, bitmeyesin
Yürekyarısı gitmeyesin dediğin
Anne benim, aç kapıyı
İşte geldim, işte bu sana son gelişim

Üzülme, kapanıyor diye gözlerim
İşte gidiyorum vakit doldu
İşte kapanıyor gözlerim kapının önünde
Öğrettiğin gibi ellerimi kaldırıp gökyüzüne
Ve eğip başımı önüme dua ediyorum
Üzülme anne, vakit doldu
İşte şimdi bir oğlun oldu
Bir oğlun oldu anne

Kan ter içinde gece
Kan ter içinde heryanım

İBRAHİM SADRİ
 
ANNEM

Besledin, büyüttün, kol-kanat gerdin
Ömründen kıymetli zamanlar verdin
Her zaman ben oldum en büyük derdin
Üstümde emeğin büyüktür annem ...

Uykuyu terk ettin , ben uyanınca
Başımda bekledin , hastalanınca
Göz yaşı akıttın , canım yanınca
Üstümde emeğin büyüktür annem...

Cennet ayağına, Hakk'tan serilmiş
Böyle güzel rütbe , sana verilmiş
Anaya isyânkâr evlad yerilmiş
Üstümde emeğin büyüktür annem ...

M. Engin KARATAY
 
ANAM' A

Dokuz ay koynunda gezdirdi beni
Ne cefalar çekti ne etti Anam
Acı tatlı zahmetime katlandı
Uçurdu yuvadan yürüttü Anam

Anaların hakkı kolay ödenmez
Analara ne yakışmaz ne denmez
Kan uykudan gece kalkar gücenmez
Emzirdi salladı uyuttu Anam

Doğurdu beni Sivas ilinde
Sivralan Köyünde tarla yolunda
Azığı sırtında orak elinde
Taşlı tarlalarda avuttu Anam

Ben yürürdüm Anam bakar gülerdi
Huysuzluk edersem kalkar döverdi
Hemen kucaklayıp okşar severdi
çirkin huylarımı soyuttu Anam

çocuğudum Anam bana ders verdi
Okumamı çalışmamı ön gördü
Milletine bağlı ol da dur derdi
Vatan sevgisini giyitti Anam

Tükenmez borcum var Anama benim
Onun varlığından oldu bedenim
Kimi köylü kızı kimisi hanım
Ta ezel tarihte kayıtlı Anam

Veysel der kopar mı Analar bağı
Analar doğurmuş ağayı beyi
İşte budur sözlerimin gerçeği
Okuttu oğretti büyüttü Anam

Aşık Veysel ŞATIROĞLU
 
ANNELER GÜNÜ

Yeşildir artık yüreğinde kara bulut
Bugün anneler günü annem beni unut

Evde acılar koynuna yangelip yatmış
İnadına giyin sen de mayısa batmış
Yürü sokakta çocukların düşü aksın
Yürü ki saksıda çiçekler sana baksın

Diline genç anılarından bir türkü seç
Beş yıl büyüdüğüm okulun önünden geç
Islanırsa anıların güneşte kurut
Senin günün bugün unutma beni unut
Gök mavi deniz mavi tam kıyısında dur
Durma eteğinden beni bir daha savur

Annem yıldız kayıyor içinden dilek tut
Koşuyor sana kısa pantolunlu çocuk
Gözünde gözümde gözlerinde bin umut ...
 
ANA YÜREKTENDİR

Bir ananın kaç evladı
Olursa olsun
Her birinin sevgisi
Her birine ilgisi aynı.
Ana denince şefkat
Merhamet,fedakarlık
Ve
Feragat hissi önde gelir
Çünkü analar
Daima bir şeyler verir.
Çocukları onun için
Her şey demektir.
Onun gayesi yıllarca
Vatana,millete,devlete
Hep bir şeyler vermektir.
Çocukları
Atinin medeniyet ufkunda
Bir yerlere gelecektir
Ana da,vatan da
Onunla övünecektir
Ana emektir
Ana sevmektir
Ananın kutsallığını
Herkes bilecektir
Zira ana üretken
Hem de yürektendir!

Sadi TELTİK




(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
 
ANNEM

Hasret yollari bitmez oldu ANNEM
Bir gün yüzüm gülmez oldu ANNEM
Yüregimdeki aci dinmez oldu ANNEM
Bu yürek bu hasrete dayanmaz oldu ANNEM

Sen beni dogurdun büyüttün besledin
Birkez olsun sevmedin ANNEM
Yolladin zalim gurbet ellere
Birgün arayip sormaz oldun ANNEM

Ben özlem duyup kostugumda
Yüzüme bile bakmadiniz ANEM
Beni gurbet ellerde öksüz biraktiniz ANNEM
Bu aciya dayanacak gücüm kalmadi ANNEM

y..T...ELVEDA
 
Ak saçlı başını alıp eline,
Kara hülyalara dal anneciğim!
O titrek kalbini bahtın yeline,
Bir ince tüy gibi sal anneciğim!

Sanma bir gün geçer bu karanlıklar,
Gecenin ardında yine gece var;
Çocuklar hıçkırır, anneler ağlar,
Yaşlı gözlerinle kal anneciğim!

Gözlerinde aksi bir derin hiçin,
Kanadın yayılmış, çırpınmak için;
Bu kış yolculuk var, diyorsa için,
Beni de beraber al anneciğim!…

Necip Fazıl KISAKÜREK​
 
Hakkın ödeşilmez eşin bulunmaz
Beni ak sütünle besledin ANNE
Şefkatin bir şeyle satın alınmaz
Kulağıma ninni söyledin ANNE

Ne kadar tatlıydı gel yavrum derken
Seyrederdi mışıl mışıl uyurken
Elinde avcunda hiç bir şey yokken
Giydirdin kuşattın süsledin ANNE

Bu gece rüyamda yaktın özümü
Şahballı’yım tutamadım sözümü
Okşadın saçımı öptün yüzümü
Başımı göğsüne yasladın ANNE

Hilmi Şahballı
 
Geri
Top