Bana şehitliği anlat öğretmenim!

Sevgi.2

Aktif
Beğendiğim bir yazı (alıntıdır.)Beğenmeniz dileği ile...

Bana şehitliği anlatsana öğretmenim!” diye bir soru sorsa öğrencilerimden birisi nasıl cevap veririm diye düşündüm?
Nerden başlamalıyım anlatmaya?
Şehit olanın ulaştığı makamdan mı başlamalı?
Ateşin düştüğü yeri anlatmalı mıyım?
Evlat acısı çeken anne babanın yüreğindeki ateşi kelimelere sığdırabilir miyim?
Genç yaşta dul kalan evinin direği yıkılan “hayat arkadaşının” acısını ifade edecek kelimeleri sözlüklerde bulabilecek miyim?
Babasının yolunu beklerken babasının resmini öpen “yetim çocuğun” tabuta bakışını ben nasıl anlatırım ki?

“Evlat acısı nedir öğretmenim!” diye sorsa başka bir öğrencim nasıl anlatırım ben o annenin yüreğindeki ateşi. Ellerini bağrına vura vura ağlayan bir annenin acısını ben anlatamam ki! Anlatmaya yüreğim dayanmaz ki!

“şehidin babası niçin Vatan sağ olsun!” dedi. “Vatan sağ olsun!” derken sesi niçin titriyordu şehidin babasının?” diye sorarsa öğrencilerim ben ne diyeceğim? 'Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır/ Toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır'” mısralarını anlayabilirler mi?

“Tabuta bakıp ne olduğunu bile anlayamayan o küçük çocuk niçin etrafına şaşkın şaşkşn bakıyordu öğretmenim?” diye soran olursa nasıl cevap vereceğim. Cümle kuramam ki o zaman. Kelimeler boğazımda düğümlenir. Harfler kelimeye kelimeler cümleye dönüşemez ki!

“Geline kına yakılır koyuna kına yakılır da Askere niçin kına yakılır öğretmenim?” sorusuna cevap verebilir miyim?
“Gelin kocasına kurban olsun koyun Allah’a kurban olsun askerde vatana kurban olsun diye kına yakılır!” diye cevap versem yeterli gelir mi acaba?

“şehitler mektup yazar mı öğretmenim?” diye soran olursa ne derim ben onlara. Sınıftan öğrencinin biri ayağa kalkar ve “Benim babam şehit oldu. işte size bir şehit mektubu!” diyerek şehit babasının mektubunu gözyaşları içerisinde okumaya başlarsa ben ne diyebilirim ki?

Şehit Mektubu…

Sana evlat acısı yaşattığım için beni affet anne!
Biliyorum bana kızmıyorsun. Ama içinde yanan ateşle “ağıt” yakıyorsun anne. Ana yüreği bu. Biliyorum yüreğinde kocaman bir kor yanacak bundan sonra. Bayramların bayram olmayacak bensiz. Mezarımın başında geçireceksin tüm bayramlarını. Mezar taşımı temizleyeceksin gözyaşlarınla.
Düşman işgaline uğramasın bu topraklar anne. Dayan annem dayan! Ben seni şehitlerin arasında bekleyeceğim.

O koca yüreğinde ateş yaktığım için beni affet baba!
“Vatan sağ olsun!” derken sesin titreyecek biliyorum baba. Bayrağımıza bakarken “Vatan sağ olsun!” diyeceksin tekrar tekrar… Çocukluğumda bana anlattığın Çanakkale şehitlerine senden selam götüreceğim baba.

Beni affet taze gonca gülüm hayat arkadaşım!
Seni genç yaşta dul bıraktığım için. Ben şehit oldum sen şehit eşi. Dünya hayatında yokluğumun acısını yaşayacaksın belki…
Tabutumun başında ağlarken “Doyamadım sana yiğidim!” diyerek gözyaşlarını damlattın tabutuma. Ben sana doydum mu sanıyorsun? Ya senin namusuna leke getirecek alçaklar ülkemi işgal etseydi! işte o zaman ben gerçekten ölmüş olurdum.

Sizi “yetim” bıraktığım için beni affedin evlatlarım!
O küçük ellerinizi tutup yanaklarınıza bir öpücük daha kondurmak için neler vermezdim. Kokunuz burnumda tüterken şehitlik nasip oldu. Size doyamadım.
Sen beni öldü sanma oğlum. “şehitlere ölü demeyin!” diyen Allah bize ölmeden önce yerimizi gösterdi. Orayı görsen sende bir an önce şehit olmak istersin. Seni orda bekleyeceğim oğlum! inşallah sende şehit olursun!

Kolay mı bırakıp gittim sizi sanıyorsunuz. Hepiniz gözümün önünden geçtiniz. “Ben sizi nasıl bırakıp giderim?” diye düşünürken Hz. Peygamberi gördüm anne. Ellerini açmış beni bekliyordu anne. Ruhumu teslim ederken gideceğim yer gösterildi bana. O ne güzellik! Cennete uçtuğumu anladım. Bakmayın siz cesedimin kan revan içinde kaldığına. Hiç acı çekmedim ben. Dünyada şehitlerden başka hiç kimsenin yaşayamayacağı kadar rahat bir ölüm yolculuğu yaptım.

Milletime söyleyin beni Fatihasız bırakmasın!

Mektubu okuduktan sonra babasının ellerinden öper gibi mektubu öpüp alnına koyarsa öğrencim ben onun gözlerinin içine nasıl bakarım? Babasının son mektubunu okurken bile dimdik duran öğrencimin alnından öperken gözyaşlarımı tutabilir miyim?
 
bu yazı sanki bugün daha bir anlam kazandı.Şehidimizin birinin bebeği henüz 40 günlük,bir henüz anne karnında.Ona şehit nedir? baba nedir? baba kokusu nedir? nasıl anlatır anası.Akşam eve gelen babayı beklemek,bana ne aldın baba demek ne zevk verir evlada? bunu nasıl anlatacaklar o yavrucağa.Evet bir şehidin yavrusu olmanın verdiği gururu,büyüklüğü anlatırsınız belki de,o bence o küçücük kalbiyle gurur değil de sevgiyi yaşamayı tercih edecektir.Çünkü onlar daha çoook küçücük.Allahım hem annenin hem yavrunun yardımcısı olsun.Ayrıca bu evlatlara bu bilinci vermek zorunda olan biz öğretmenlere de kolaylıklar nasip etsin inşallah.
 
Sevgi hocam aslinda asagida yazili olan ve daha önce foruma ekledigim bu siir sanirim bir nebzede olsa sehitligin ne demek oldugunu biraz olsun anlatiyor.

Herkes Gülüşümü Görüyor
Kimse savaşımı görmüyor...
Herkes sesimi duyuyor
Düsündüğümü kimse bilmiyor...
Herkes yazdıklarımı okuyor
Gözyaşlarımı kimse görmüyor...
Herkes beni tanıdığını sanıyor
Ama kimse benim kim olduğumu bilmiyor...

Künyem gelsin benden sana hediye
Şehidin ardından oku methiye
Kuruşunda yetim hakkı var diye;

Boş yere tek kurşun atmadım ANNE

Dedeniz Maraş'da şehit olmuştu
Babanı Antep'de kurşun bulmuştu
Dün gece düşlerim nurla dolmuştu;

Şeref bildim vatan satmadım ANNE

Bayrak sevgisiyle dolu bedenim
Yüreğimde; nefret, kin yoktur benim
Mermi yedim anne; üşüyor tenim,....

Kimseye düşmanca bakmadım ANNE

Düşman namert olmuş yiğitlik yoktur
İtlere et veren; satılmış çoktur
Hainler yol almış; karnı pek toktur.

Vuruldum, vuruldum bitmedim ANNE

HUBBÜL VATAN MİNEL İMAN diyorum
Öndekine dua gönderiyorum
Aklaşsın kazanlar; ben geliyorum.

Ecdadımı inkâr etmedim ANNE

Öğretmen kabrime gelemiyormuş
Gelenlerin sonu kötü olurmuş
Efendiler öyle emir buyurmuş,

Gelmeyeni ayrı tutmadım ANNE

Şehide FATİHA okunmasın mı?
Dua; oya oya dokunmasın mı
Öğretmenim bana bakınmasın mı?

Doğruya yalanı katmadım ANNE

Emirle gelecek gelmesin bana
Gözlerime bak sen; yeterim sana
Timsah gözyaşlılar gitsin yoluna,

Kimseyi aldatıp; ütmedim ANNE

Ben musalladayım; gelen olursa
Silmeyin bu taştan; kanım kurursa
Birileri burda, nutuk okursa;

Beyhuda lafları, yutmadım ANNE

Kimselere kızıp bağırmadım ben
İtleri yemeğe çağırmadım ben
Haramla helâli yoğurmadım ben.

Haram lokmaları tatmadım ANNE

Emir kullarına dokunmayınız
Kimseden korkup; sakınmayınız
Evlat verdik diye yakınmayınız,

ŞEHİT OLDUM ŞEHİT; YİTMEDİM ANNE

 
Çok güzel bir şiir.Ben zaten şehitlik dendi mi akan suların bile duracağını biliyorum da diyorum ki keşke o yavrucaklar da baba kokusu alabilselerdi.Ama şunu ba vurgulamak gerek;Vatanı satan,vatan sevgisinden habersiz ,perişan bir babanın kokusu yerine şehitlik mertebesine ulaşmış bir babanın yokluğuyla yaşamak daha evladır.Allah kolaylıklar nasip etsin,hem onlara,hem bize.Çünkü bence artık olay dayanılmaz acı boyutlara ulaşıyor.
 
okurken çok kötü oLdum gerçekten:( Onların ne yaşadıklarını bizler sadece tahmin edebiliriz ama tam olarak bilemeyiz onların yaşadığı acı ve gururla karışık duyguyu...Rabbim bu acıyı bizlere yaşatanların cezasını en kısa zamanda versin.. Tüm Şehitlerimize rahmet diliyorum,
ve geride kalanlara sabır..
 
Geri
Top