Karanlık bir ormanın az ötesindeyim Bir körün görebildiği kadar aydınlık gece. İlerliyorum içimde sebepsiz bir korku Gereksiz bir heyecan gerekli bir kalp sızısı. Tedirgin bir halde dalıyorum ormana. Pinokyo karşıma çıkıyor birden
Doğrular anlatıyor insanlara nedense. İnsan olmaktan vazgeçmiş sanki. Bu işte bir yanlışlık var ama ne?
İlerliyorum…
Pamuk prenses’i ağlarken görüyorum
Yaşlı bir ağacın gölgesinde.
Ne olduğunu soruyorum ‘Avcı bile gelmedi’ diyor. Kötü kalpli hanımı dilini kesmiş konuşan aynaların.
Artık kim daha güzel kim daha çirkin söyleyemiyor. Çünkü herkes çirkin Ortalıkta kalmadı hiçbir güzel. Göç etti yıldızlara iyiler hatta dedem! Cadı elmayı vermemiş hıçkırarak anlatıyor bunu ağaca
Ve ‘Cüceler kalbimi kırdı’ diye yazıyor
Gözyaşlarıyla sepya toprağa.
Bu işte bir yanlışlık var ama ne?
Karanlığın ötesinde ağlak sesler duyuluyor
Yaklaşıyorum
Gözleri dolu dolu bakıyor Hansel.
Sözleri Grathel’in avuçlarında.
Anlattıklarına bakılırsa Robin Hood soymuş masalın bu kısmını.
Cadı evini esirgiyor Ekmek kırıklarını yürütmüş arsız güvercinler. Bıçak kemiği yarıp geçmiş bu ormanda
Duygular cam kadar kırılgan. Bu işte bir yanlışlık var ama ne?
Göğsünden bıçaklanmış akşamlarda
belediyeye inat
halka açık yerlerde acı çekiyordum ellerim kan içinde
sen bir dinin getirdiği yasaklar gibisin. sevsem yanacağım
sevmesem aklım kalacak...
Romantizmi pek bilmem ama sabahları sana kahvaltı hazırlamak istiyorum, bunu yaparsam sabah gözümü açtığımda saçların görüntümü engellemiş demektir. Bu da güzel bir güne başlamak demektir. Sana bir parktan sökerken insanlardan laf işittiğim çiçekler vermek istiyorum gül, orkide falan değil bildiğin düpedüz papatya bu! ya da bir ağacın yemyeşil yaprağı. paramız tam çıkışmadığı için yalvar yakar aldığımız bir şişe ucuz şarabı oturup da bir kaldırımda bölüşmek, aynı sigarayı filtresi yanana kadar içmek birlikte. oturup bir kafede aşk sözcükleri söylemektense yapış yapış, tuttuğumuz takımın maçını izlemek bir mekanda, oturup bütün futbolculara küfretmek... Yemek yaparken sen örneğin, yardımcı olmak isterken sana bütün düzeni bozmak, yemeğin tuzunu fazla kaçırmak, lezzetini bozmak vs. romantizmi pek beceremem ama hayatının her evresinde seni koruyup kollayabilecek tahta bir put olabilirimmontunun iç cebinde...
Yüzün, şimdi tenimde 16. derece yanık, maskelerle dolaşıyorum insanların arasında. Yüzün, şimdi cebimdeki 4.5 lira, ucuz bir paket sigarayla yavaş yavaş ölüyorum.
Batuhan Dedde.
~
Dizleri kırılırken umutların.
Biz, en karamsar müşterileriydik tanrının
En ahmak, en naif, en mağrur.
Hüzünler insana yüklendi; İnsan kanadı.
Bir makas kesti şehrin bulutlarını,
Bulutlar yağmur kanadı,
Biz tabiat sandık. Aslında gökyüzü çok ağlardı gizlice.
Biz yağmur sanardık.
Biz biraz bulut, biraz da gökyüzü gibi yaşardık.
