Bazen Tek Kelime Yeter Anlamak İstediğimize

yesim434

Hırçın Karadeniz Kızı Biricik Yeşim
AdminE
Bu Ayın Lideri



Mesela,
Sus,
Konuş,
Anlat,
Bak,
Dinle,
Sev,
Sevme,
Git,
Kal…
Bazen de Destanlar Yazarız
Cümleleri Ardı Ardına Sıralarız,
Sonu Gelmeyen Cümleleri,
Ama Yine de Anlatamayız...

Hani Saatlerce Uyuduktan Sonra Alışılan Bir Sessizlik Vardır Ya?
Hani Konuşarak Ona İhanet Edersiniz İlk Cümlenizde...
Hani Uzun Uzun Baktıktan Sonra Başka Bir Yere Çevirince Gözünü, Bir Daha Aynı Noktayı Yakalayamaz Ya Bakışlarınız?
Hani Çok Alakasız Bir İnsan,
En Az Onun Kadar Alakasız Bir Zamanda Aradığında,
Telefon Elinde,
Birkaç Saniye Hiçbir Şey Söylemeden,
Sadece Arayanın Kimliğinin Yazılı Olduğu Ekrana Bakarsın Ya?
Aynen Öyleyim İşte...
Son Zamanlarda Nasılsın Diyen Herkese "İyiyim" Diyorum,
Ama İkinci Cümlem Hep "Hayatla Boğuşuyorum" Oluyor...
Boğuşuyor muyum Sahiden?
Yoksa Hep Bunu Dile Getirdiğimden Sipariş mi Veriyorum?
Yok Olma Zamanlarını Tüketmeye Bu Kadar Hazır mıyım Gerçekten?
Ne Zaman Çıkarım Kıyıya Bu Dalgalardan Kurtulup?
Ya da Ne Zaman Yüzmeyi Öğrenebilirim Dersiniz?
Gel-Gitlerimden Eskiden de Korkar mıydım?
Yoksa Ben Büyüdükçe Dalgalar da mı Benimle Birlikte Büyüyor?
Bitmez mi Hiç Acılar?
O Acıların Verdiği Azap Hep mi Kanatır İnsanı?
Her Gün Milyonlarca İlaç Sürülürken Piyasaya,
Hala Neden Yapılmaz Aşk Acısını Dindiren Anti-Depresan?
Neden İçimde Hüzün Sarar Her Yeri?
Neden Kapatırım Tüm Kapılarımı Birdenbire?
Kim Yapıyor Bunları Bana?
Kaçıp Kurtulmak İçin Debelenirken Neden Ayaklarımdan Sımsıkı Tutuyorlar?
Aşkın Artıklarını Üzerimden Silkelemeye Çalıştıkça,
Neden Dünyanın En Acıtıcı Tutkalıyla Yapıştırılıyor Bedenime?
Ne Zaman Sıyrılmayı Başarabileceğim
Bu Aşk Kırıntılarından?
Nasıl Kovacağım Hücrelerimden?
Neden Bitiremiyorum Onda Kalmayan Her Duyguyu Bende?
Neden Hala Bir Kez Daha Görsem Diye Boşuna çabalıyorum?
Daha Ne Kadar Acıtabilirim Kendimi?
Bu Acıya Dayanmak Çok Zor...!
Sanki Çıplak Ayakla,
Cam Kırıkları Üzerinde Yürümeye Çalışmak Gibi,
Yürüyüp Geçmeden,
Bitmeyeceğini Bilmek,
Camların Üzerine Basa Basa Yürümek,
Basarken Kırıkların Sadece Ayaklarına Değil,
Her Hücrene Battığını Hissetmek Gibi...
Çok Zor...
Tarifi Edilemeyen Acılara Katlanmaya Çalışırken,
Anlatmaya Çalışmak Gibi...
Çok Zor...
Cam Kırıkları Can Kırıklarına Döndükçe Gece Uzuyor,
Yol Uzuyor,
Karanlıklar Çoğalıyor...
Katlanmak Çok Zor...

Bugün Çok Başka Hissediyorum Kendimi,
Biraz Durgun,
Biraz Hüzünlü,
Ama Üzgün Değil...
Bir Garip Bugün Hissettiklerim...
Değişik Duygular Belirmiş Ruhumda...
Özlemim Bugün Daha Yoğun,
Bugün Yine Çok Aşığım,
Ya da Bugün Daha mı Çok Aşığım Acaba?
Dedim Ya Bugün Çok Değişik Şeyler Hissediyorum.
Hem Güçlü,
Hem Çok Kırılganım,
Mutluluk Kadar da Hüzünlüyüm İşte…
Bazı Günler Olduğu Gibi Bugün de Taşıyor İçimden...
Her Sabaha Onunla Uyanıyordum Ama,
Bugün Onunla Uyandım Sanki...
Nasıl Bu Kadar "O" Oluyorum Ben?
Nasıl Bu Kadar Aşık Edebiliyor Beni Kendine?
Bir Türlü Çözemiyorum...!
Aslında Çözmekte İstemiyorum,
Çünkü Öyle Güzel ki Her Gün Ona Yeniden,
Ve Daha Çok Aşık Olmak...
Öyle Büyüleyici ki Anlatamam...
Ruhumun "O" Doluşunu,
Kalbimin Sadece Adını Zikrederek Çarpışı,
Her An Yanımdaymış Gibi,
Canımda Onu Hissedebilmenin Büyüleyici Güzelliğini Bozmamak İçin Hiç Çözmek İstemiyorum,
Ona Yeniden Yeniden Nasıl Aşık Olduğumu da…
Dedim ya Bugün Sığmıyor İçime,
Taşıyor,
Taşırıyor…
Kelimelerin Kifayetsiz Kaldığı Günlerden Birisi Bugün,
Anlatamıyorum Bile...
"O" İnsanın Bedenini En Ummadığı Anda Ele Geçiren Bir Zehir Gibi Aslında...
Çaresi Bilinmeyen,
Bilinse de Kullanılmak İstenmeyecek Bir Zehir…
İnsan Bütün Benliğini Onun Ellerine Teslim Etmekten Kendini Alamıyor...
Aşk Denen Büyülü Kokunun İçine,
Onu Can Olarak Eklediğini Düşününce
Onu Sevmenin Kötü Olacağına İnanmak Bile İmkansız Hale Geliyor…

Onu Sevmek Neden Bu Kadar Güzel? Diye Her Sabah,
Her Akşam,
Her An Düşünüyorum,
Ve Soruyorum Kendime...
Cevabım; Farklı Olduğu İçin,
Can Olduğunu Hissettiğim İçin,
Aşk Olduğunu Bildiğim İçin,
O Olduğum İçin,
Karanlıklarımı Aydınlık Yaptığı İçin,
Külden Bile Ateş Yaktığı İçin Güzel...
Onu Sevmek Neden Bu Kadar Güzel Biliyor musunuz?
Çünkü "O" Dile Getirdiğim Gibi,
Panzehirini Bulmak İstemediğim Bir Aşk Zehri Benim Bünyemde…
Kanıma İşledikçe İçim Çürüyüp Gideceğine Aksi Oluyor,
Yeşilleniyor Gönlümün Sevda Bahçeleri…
Onu Yudumladıkça Kana Kana Su İçmişim Gibi Ferahlıyor Ruhum…
Onu Sevdikçe Büyüyor Büyüyor,
Dünyaları İçine Alacak Kadar Genişliyor Yüreğim…
Onu Sevmek Güzel…
Çünkü Onu Sevdikçe Yeniden Öğreniyorum
Gündüzlerin Aydınlık Rengini,
Gecelerin Eşsiz Güzelliğini…
Renklerin Her Biri Onu Sevdikçe Canlı,
Çünkü Uzaktan da Katabiliyor Kendini Bana,
Her Gün Yeni Bir "O" Ekliyor Yaşantıma...
Gizleriyle Her Gün Başka Bir Okyanusun Dehlizlerinde Gezdiriyor Yüreğimi...
An Geliyor Yokluğu Boğuyor,
An Geliyor Varlığı Hücrelerimi Canlandırıyor...
Onu Sevmek Güzel,
Ama Neden Güzel Biliyor musunuz?
Çünkü Küçücük Yüreğim, Kocaman Yüreğinin Gölgesinde Hiç Ürkmeden,
Vazgeçmeden Bir Ömrü Geçirmek İstediğinden...
İşte Bu Yüzden,
Ve Her Gün Yeniden Güzel Onu Sevmek…

Bildik Bir Şeyler Var Ruhundan Ruhuma...
Bildiğim Bir Ruh Bu...
Sesimiz mi Değdi Birbirine?
Ellerimiz mi?
Gözlerimiz mi?
Bilindik,
Aklımda Yer Eden Bir Hal Var Halimde,
Ve Bir O Kadar da Yabancı…
Var Aslında,
Ama Aynı Zamanda Yok da…
Varlığı Hangi Bilinmez Anlarda Kalmış Ruhumda?
Nerede Tanışmışız?
Ne Zaman Sevmiş,
Yaşamış,
Kaybetmiş,
Uzaklaşmışız Birbirimizden?
Sesi Varlığıma İspat Gibi,
Kulaklarımda Çınlayan…
Ne Kadar da Bildik Elleri,
Dokunulası…
Belirsizliklerde Kaybolmuş,
Yarım Bırakılmış,
Eski,
Eksik,
Yaralı Bir Yaşanmışlık...
Tadına Bir Kez Daha Varılamayacak Olan,
Yaşattığı Eksiklik,
Yarımlık Duygusu Hiç Bir Aşkta Tamamlanmayacak...

Yazılanlar,
Söylenenler,
Hissedilenler Kaybolabilir mi?
Yaşananlar Yok Sayılır mı?
Söz Geçirebilir mi İnsan Yüreğine?
En Çok Kimi Sevdim?
Kime En Fazla Değeri Verdim?
Olduğu Gibi mi Aldım İçime,
Ruhuma?
Anladığım,
Sevdikten Sonra Sevmemeye Çalışmak Olmuyor...
Bir Kere Sevdiysen O Sevgi Miladını Doldurmadan Gitmiyor...
Geldiği Gibi Fark ettirmeden,
Belki de Gitmek İstediği Anda Gidiyor…

Yazdıklarım Ne Bir Deneme Ne de Bir Öykü...
Yüreğimden Yansıyan Devrik Bir Hayatın Hikayesi, Henüz Adı Konulmamış...
Sizleri de Ortak Ediyorum Kendime...
Yaşanmamış Hayatların Hikayesi Bu;
Bir Varmış Gibi Yapılmış,
Dünüme Ait Hatıralar...
Sevgisiz Geçen Hayatın Diyeti...
Ben Seçmedim ki Hayatta Belirsizlikler İçinde Kalmayı...
Ben Seçmedim Bu Kırılgan Hali,
Ben Seçmedim Böylesi Bir Hayatı…
Yalnızlaşıyorum İyice...
Yaşamıyorum,
Nefes Alıyorum Sadece...
Her gün Biraz Daha Kayboluyorum Hayattan,
Her Gün Bir Yanım Siliniyor...
Her Gün Bir Hayattan Çıkartılıyorum,
Her Gün Başka Bir Kayıptayım...
Hayat Hep Aynı...!
Değişti Sanmıştım,
Değişecek Sanmıştım...
Güzel Günlerin Geleceğine,
Yaşadığım O Kötü Günlerin Geride Kalacağına İnanmıştım,
Hayal Kurmuştum Bununla İlgili...
Her Şey Düzelecekti,
Mutlu Olacaktım,
Ama Olmadı,
Ve Hiçbir Şey İstediğim Gibi Olmayacak...!
Güzel Günler Hiç Gelmeyecek,
Ve Ben Hep O Kötü Günlerde Tutsak Kalacağım,
Yaşadıkça Yaşadıklarımı Unutamayacağım...
Her Zaman Aynı Şeyleri,
Aynı Acıları Yaşayacağım...
"O" da Hep Aynı Olacak,
Bugüne Kadar Değişmediği Gibi,
Bundan Sonra da Değişmeyecek Biliyorum...
İkimiz de Aynı Kalacağız,
"O" Hep Beni Anlamaya Çalışacak,
Bende Ona Kendimi Anlatma Çabasında Olacağım...
Yüreğimden Yansıyanlar İle Gözlerimden Akan Yaşlar
Çözüm Değil Biliyorum,
Yorgunum
Kendimle Savaşmaktan...
Kendimi Anlamaya Çalışmaktan...
Anladığımda İse Anlatamıyor Olmaktan…
Anlaşılmamaktan,
Ya da Yanlış Anlaşılmış Olmaktan…
Kaçmaktan,
Bazen Durmaktan...
Gitmekten,
Ama Kalamamaktan da…
Her Güne Gülümsemek İsteyerek Uyanmaktan,
Ama Gülümseyememekten…
Duvarlarımdan...
Yıktıklarımdan...
Yıkamadıklarımdan,
Aştıklarımdan...
Aşamadıklarımdan…
Giderken Durdurulmamaktan,
Durmak İsterken Duramamaktan…
Varken Yok Olmaktan,
Yokken Var Olmaktan...
Her Çelişkide,
Her Kaçmak İsteyişte Dönüp Dolaşıp Kendimde Buluyorum Yine Kendimi...
Her Bulduğumda Parçalanmış,
Dağılmış Olarak Çıkıyorum Kendi Karşıma…
Kendimi Kendim mi Anlamıyorum Acaba?
Neyden?
Ya da Kimden Kaçıyorum?
Bulunduğum Hangi Durumda Daha Mutluyum?
Hangi Kaçışta Huzur Arıyorum?
Çözümsüzlüklerde Çözüm Savaşındayım...!
Kaçışlarda Arayışlarda...!
Bazen Çözümsüzlükte,
Bazen Kaçışlarda Olan Benim...!
Sonbahar Geldi Ya?
Bu Havalar mı Böyle Yaptı Beni?
İstediklerimi Bulamamak mı?
Özlemek mi?
Sevmek mi?
Dünyanın Dışına Atılmış Olduğumu Hissetmek mi?
Anlatmak İstediğimi Anlatamamak,
Ya da Anlaşılmamak mı?
Bu Kadar Karmaşa Fazla Geliyor Bünyeme,
Ve Yüreğimdeki Kelimelerimle Susuyorum…
Suskun Biriktiriyorum Şimdi Söyleyeceklerim...
İçimden Taşamayanlar Taşacağı Günü Bekliyor...
Birikiyor...
Ona Ait Olmuş Tüm Kelimeler Şimdi...
Cümlelerim Eksik,
Tamamlanamıyor...
Onun Varlığınla Tamamlanacak Paragraflarım…
Harften Öteye Geçemiyor Yürek Kalemimden Dökülenler…
"O" Olmalı ki Kelimeye Dönüşsün,
Cümle Olsun…
Başı Yok,
Sonu Yok,
Kayıplarda Kelimelerim…
Birikiyor,
"O" Gelene Kadar Bekliyorlar Uzun Uzun Yüklemsiz Tümcelerim…
Onunla Tamamlanmayı Bekliyorlar…
Bir Gelebilse,
Bir Gülse,
Bir Baksa,
Bir Konuşsa,
Bir Dokunsa Akacak,
Taşacak,
Saklandıkları Yerden Dökülecek Tümcelerim…
Ona Ait Olan Her Şey Birikiyor Şimdi,
Gelişiyle Şenlenecek,
Zamansızlıklardan Zamanlar Çıkacak…
Gelişine Saklıyorum Gülüşlerimi,
Ona Saklıyorum Cümlelerimi...
Gelecek Biliyorum,
Bir Gün Doğumuyla Birlikte Aydınlatacak Ruhumu,
Gitmesi Nasıl Keder ve Acı Verdiyse Bana,
Gelmesi Öyle Sevinç Verecek...
Yaralı Yüreğim Kokusuyla Can Bulacak...
Gelecek Biliyorum,
Yaşam, Ateş Gibi Yakarken Ruhumu,
Yalnızlığım Can Çekişirken,
Yani Tükenirken Umudum,
Gelecek...
Sevinçle Dolacak Yüreğim;
Yazı Yazar Gibi,
Şiir Okur Gibi,
Şarkı Söyler Gibi...
Gözlerimde Bakışlarının Sıcaklığı Dolaşacak...
Her Şey Değişecek,
Umut Tekrar Yeşerecek...
Gelecek Biliyorum,
Aşk Kokusuyla,
Sevda Tadında,
Rüzgar Serinliğinde,
Aşk Kutsallığında Gelecek...
Gelecek Biliyorum,
Gelecek...

 
Bugün bana bir şeyler anlat. Susup dinleyim uzun bir masal olsunanlattıkların. İçine seni ve beni koy. Mavi satırlarla süslensin yazdıkların.Çocuklar gibi mutlu et anlattıklarınla. Tut ellerimden gezintiye çıkar bir parka götür, bir deniz kenarına düşsün yolumuz. Martılara simit kırıntıları atalım vapurlardan.Zamanı durdur akmasın, mesafeler, ayrılıklar girmesin araya. Sen anlat ben dinleyeyim

Bendeki seni anlat. Uzun cümleler kur bir daha aşık olayım sana bir daha aşık ol bana.​

Götür bilinmezliklere en derinlerinde göreyim en kuytularına sakla. Kendimi sana emanet ettim. Şekillendir ellerinle istediğin gibi.Bir resim çiz, istediğin bir yere koy ikimizi. Kahramanın olayım bileyim ki orda ki benim senin kahramanın. Hayallerini süsle ki hayallerim süslensin. İmkânsızmış gibi görünen imkânsızlıklarımızı imkânlandır.Konuşmaya başlayınca sen umut doluyor içime. Kıpır kıpır oluyorum ayrı bir canlanıyor etrafım. Her sözcüğünün ayrı bir ahenk ayrı bir buğusu oluyor.
Sen konuştukça benim hep suspus olup saatlerce dinleyesim geliyor.Bana bir şeyler anlat ne olursa işte anlat ki anlamlansın dünyam.Sarayım geçmişte kalmışların yaralarını. Sensiz geçen günlerin acısını çıkarayım zaman inat. Susuzluğum dinsin sana kana kana sende olayım. Nispet edeyim susturayım etrafımdakileri görsünler bizi. Bilsinler artık imkansız diye bir şey olmadığını.Bana bir masal anlat bugün. Figüranları olup savrulmayalım oradan oraya. Saat on ikide bal kabağına dönüşmesin elimizdekiler. Hain planlar kurulmasın etrafımızda. Başrolde biz olalım. Bizi anlatsın harf harf hece hece . Biz olalım bütün öğeleri. Bize çıksın bütün yollar. Biz bir masal olalım bizi okusun zaman.
 
Hani konuşursun konuşursun en sonunda "Ne bileyim,işte öyle" dersin...
Aslında söylemek isteyip de anlatamadıkların, o cümlede saklıdır.
 
Geri
Top