kader,
dildeki değil...
kağıttaki değil.
düşteki değil...
düşüncede değil.
kader,
eline koyulan ham çamur,
yoğur yüreğince yoğurabilirsen...
becerebilir misin bilmem...
ve sonra gökten üç kar tanesi düştü,
biri sandala bindi,diğer ikisi elele tutuşup cennete düştü.
çünkü sakızlara sarılan kader kağıtlarıydı söylemekten kaçtığımız tüm bahaneler...