• Merhaba Ziyaretçi.
    "Minimalist Fotoğraflar" konulu yarışmamız başladı. İlgili konuya BURADAN ulaşabilirsiniz. Sizi de yarışmada görmek istiyoruz...

Bende İz Bırakan Sözler...

Ama sen../..bir hüzzam makamında uyut beni
adını sayıklayan dudaklarımı ıslat
gözlerimi güldüren renkli düşlerine sarıldım
haydi../..bana hikayemizi anlat ...
 




Ne kadarına yetiyorsa yüreğin.
Onurlu olmalı gelişler..
Bir kadının ana oluşu, bir erkeğin adam oluşu gibi.
Asil ve olgun geçmelisin.. Ne kadarına yetiyorsa yüreğin,
Yettiği yere kadar sevmelisin.
Aklını başından alacak kadar değil, aklı başında kalacak kadar sevmelisin..
Az olsun, öz olsun ama yürekten olsun..
 




Üzerime aldığım senli tüm sıfatları çıkardım kendimden.
Sıfatsızlığımla sadece eylem belirten bir cümle olmak adına git diyorum git artık kararmış gökyüzümden.
Daha fazla yağmur yağdırma bana.
Islatma artık hayâ perdelerimi, edebimi bozdurma bana.


Gülnaz Eliaçık..
 




"gerçek" ger-ip çek-ebileceğimiz türden birşey değil mi?
o halde ne bu tripler dünyalı?
sigara içenler, tuvalette kitap okuyanlar, yürürken kaldırım taşlarından başka birşey görmeyenler, pırasa yemeyenlerden olanlar, idealistler, rasyonalistler, materyalistler, ... dünyalılar...
dayatma bana!
ortak veya değil, ilgilenme!
gerip çekerim gerçeğini, hiçbişeycikler de olmaz...
 
Sanki bütün şarkılar senin için söyleniyor,
Sanki bütün şiirler hep sana yazılmış.
Ve sanki, seni anlatıyor izlediğim bütün filmler..
Çok garip...
Sanki hepimiz, seni sevmişiz...
 
Beş dakika yatakta sevişmek yerine bir ömür yürekte savaşmayı seçtim seninle..
belkide bu yüzden kaybettim pişman değilim..
 
Küçüktüm,
Uyurken, parmağımı saçına dolardım annemin.
Beni bırakıp gitmesin diye..




...
Oysa sabaha kadar uyumamıştım..
Gözümü bile kırpmamıştım..
Gitme! Gitme diye..


Farkettim ki..
Gitmişsin çoktan..


Sevgili!


Gidişin;
Parmaklarımı saçına dolamayışımdan mıydı ?
Yoksa yüreğine dolamayışımdan mı?
 
../Üzüldüğüm kadar ağlayamadım hiçbir zaman. Hep eksik yaşadım, hep eksilerek yaşadım. Acıdan uyuşmuş bedenime birer dokunuş gibi geliyor bu sözlerin. Yine de çok seviyorum seni; sabah aydınlığıma koca bir “iyi akşamlar” bırakıp gitmene rağmen… olsun… seninde bu çorbada acın bulunsun...
 
Geri
Top