Bilmece

DELİBALTA Muharrem

Öyle bir geçer zaman ki!
V.I.P
Ahlak ve mantık hocası yeni ders yılında sınıfa bir bilmece ile girmiş:
- Sarıdır safran gibi, okunur kur' an gibi. Ya bunu bileceksin, ya bu gece öleceksin.
En ön sıradaki Ahmet el kaldırıp bağırmış: - Altın!
-Aferin oğlum... Demiş hocası.
-Altın tabii. Beşibiryerdenin üzerinde Arap harfleri vardır, onu da biliyorsun. Altını bileceksiniz ama kölesi olmayacaksınız. Para sizi esir alırsa, işte o zaman ölürsünüz. Sonra da Ahmet' e,
-Otur, demiş...On!
Ertesi derse gene bilmece ile girmiş:
-Çarşıdan aldım bir tane, eve geldim bin tane...
Ayşe el kaldırıp ayağa fırlamış bu kez:
-Nar!
-Aferin kızım... Demiş hoca...
-Nar tabii. Ama adına bakıp narı narenciye sanmayın sakın. Bilimsel adı Punica Granatum olan nargiller ailesinden gelir. Narenciye ile arasındaki isim benzerliğinden ibarettir.
Sonra Ayşe' ye dönmüş.
-Otur kızım. On!
Ertesi ders için kapıdan içeri girmiş ki, sınıf karışık. Bağıran, çağıranlar. Sıraların üzerinde koşuşanlar...
Hocalarını görünce toparlanır gibi olmuşlar.
Hoca sert bir ifade ile bakmış çocuklara ve açmış ağzını:
-Nus ile uslanmayanı etmeli tekdir. Tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir.
Temel en arka sıradan şimşek gibi fırlamış:
-Ceviz!:)
 

Top