3 gün önce kaybolan 20 yaşındaki üniversite öğrencisi Özgecan Aslan, boğazı kesilerek ve yakılarak öldürülmüş halde bulundu. Evine dönmek için bindiği minibüsün şoförünün tecavüz amacıyla genç kıza saldırdığı, direnmesi üzerine boğazını keserek öldürdükten sonra ormanda yaktığı belirlendi.
Mersin'in Tarsus İlçesi’nde Çağ Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü 1. sınıfta okuyan Özgecan Aslan (20), 11 Şubat Çarşamba günü okuldan çıktıktan sonra bir alışveriş merkezinde arkadaşıyla gezdi, ardından evine dönmek üzere minibüse bindi. Genç kız evine gelmeyince, ailesi gece kayıp başvurusunda bulundu. Jandarma ve polis her yerde Özgecan’ı ararken, cuma sabahı vatandaşlar piknik alanı olan Çamalan Köyü Alman Mezarlığı yakınındakiCin Deresi yatağında bir kadın cesedi buldu. Olay yerine giden jandarma, kadının öldürüldükten sonra üzerine benzin dökülerek yakıldığını, cesedin başının arka kısmı ve ayakkabısı dışında büyük bölümünün yandığını belirledi. Bunun üzerine jandarma, genç kızın kaybolduğu gün Tarsus-Mersin arasında durdurulan bir minibüsün tekrar peşine düştü. Çünkü jandarma kontrolüne takılan araçta kan izlerine rastlanmış, şoför durumu “2 yolcu kavga etti, birinin burnu kanadı” diye açıklamıştı.
ZANLILAR YAKALANDI
İddiaya göre genç kız, Tarsus’tan Mersin’deki evine giderken bindiği minibüste tek başına kalınca A.S.A. isimli minibüs şoförünün saldırısına uğramıştı. Şoför tecavüz etmeye kalkıştığı genç kızı, direnmesi üzerine boğazını keserek öldürmüştü. Ardından babasını ve bir yakınını çağırıp Özgecan’ın cesedini ormanlık alanda yakmıştı. Dönüşte jandarma kontrolüne takılan şoför, araçtaki kan izleri için “İki yolcu kavga etti, birinin burnu kanadı” deyince serbest bırakılmıştı. Yeniden yapılan aramada ilk önce şoför A.S.A.’nın babası N.A. ve yakını F.G. gözaltına alındı. Şoför A.S.A. ise bu kişilerin ifadesi sonucu saklandığı yerde dün gece yakalandı. Zanlılar ifadelerinde cinayeti itiraf etti. Minibüste ise Özgecan’a ait şapkanın bulunduğu belirtildi.
Genç kızın Adli Tıp Kurumu’na götürülen cesedi, amcası ve yakınları tarafından teşhis edildi. Özgecan’ın dayısı Abdullah Akgün, yeğeninin kimseye zararının olmadığını söyleyerek “Bu caniliği yapanların cezalarını çekmelerini istiyoruz. Türkiye’de birazcık adalet kalmışsa bu canileri aklamazlar” diye konuştu.
Şahıslar, emniyetteki işlemlerinin ardından adli makamlara sevk edilecek.
Özgecan’a nasıl kıydılar?
Üniversiteli genç kızın vahşice öldürülmesi büyük bir infial yarattı. “Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu” Özgecan Aslan’ın ölümüyle ilgili bugün İstanbul Taksim’de toplanıp cinayeti protesto etme çağrısı yaptı.
Son aylarda peş peşe gelen kadın cinayetlerinin en vahşi örneği dün ortaya çıkan Özgecan cinayeti oldu. Yaşanan son olayın ardından Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, bir açıklama yaptı ve suçlarını itiraf eden katiller hak ettikleri cezaları alana kadar peşlerinde olacaklarını belirtti. Platform açıklamasında şunlara yer verildi: “Şunu unutmasınlar ki kadınlar bu memlekette kadın cinayetlerini durdurmak için yalnızca protesto etmiyor. Meclis’e de gidiyor, çözüm de öneriyor. Devlet yetkililerine düşen görev, çözüm önerilerimizi hayata geçirmek için bir an önce harekete geçmektir. Üniversite öğrencisi, hayatının daha başında öldürülen kadınların haberlerini almayı artık istemiyoruz.” Açıklamada, Özgecan’ın ailesine de seslenilerek, “Yalnız değilsiniz. Özgecan için adalet sağlanana dek sizinle birlikte yürüyecek olan binlerce kadın sizin yanınızda. Birlikte mücadele ederek Özgecan’ların hayatlarını kurtacağız” denildi.
ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
Kadın örgütlerinin cinayetlerin önlenmesi için çözüm önerileri şöyle: “6284 sayılı koruma kanunu etkin uygulanmalı, kadınların korunmasındaki tüm bürokratik engeller kaldırılmalıdır. Kadın katillerine indirimler uygulanmamalı, hafifletici sebepler aranmamalı, caydırıcı ceza verilmelidir. Şiddet gören kadınlara mali destek sağlanmalı, kadınların korunması için bütçeden yeterli pay ayrılmalıdır. İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanması sağlanmalıdır.”
"AKLIM ERMİYOR"
20 yaşındaki üniversite öğrencisi Özgecan Aslan'ın annesi Songül Aslan, "Bir dolmuşa binip de evine gelirken bu katliamın olmasına benim aklım ermiyor, akıl sır erdiremiyorum. Kızımın tek hatası dolmuşa binip evine gelmek mi" dedi.
Aslan, kızı için Mersin Şehir Mezarlığı'nda düzenlenecek cenaze töreni öncesi gazetecilere yaptığı açıklamada, kızının katil zanlılarının en büyük cezayı almasını istediğini söyledi.
"Masum bir kızın ölmesine neden olanların benim kızımdan beter olmasını istiyorum" diyen anne Aslan, şöyle devam etti:
"Bu hakkın yerde kalmamasını istiyorum. İdam edilsin, işkence edilsin. Özgecan melek gibi kalbi temiz, yüreği temiz, her konuda herkese iyilik yapan bir insandı. Okuyup adam olma hedefleri vardı. Psikolojiyi bitirip kendine iş yeri açmak hedefiydi. Hep çalışıyordu ve çok başarılıydı ama yapamadı maalesef. Bir dolmuşa binip de evine gelirken bu katliamın olmasına benim aklım ermiyor, akıl sır erdiremiyorum. Kızımın tek hatası dolmuşa binip evine gelmek mi?"
Kızını en son okula yolcu ettiği sabah gördüğünü anlatan Aslan, "Sabah sütünü verdim, harçlığını verdim gitti. Üç gün önce telefonu bozuktu. Arkadaşının telefonundan ablasına 'Annem merak etmesin 20.00'de Mersin'de olacağım' diye mesaj atıyor. Bekliyorum, bekliyorum gelmiyor. Saatler geçti gelmeyince gece karakola 'kızım kayıp, kaçırdılar mı' diye başvuruda bulundum. Kimliğini verdim, araştırıyoruz dediler" diye konuştu.
Özgecan'ın ablası Beste de kardeşinin en son kendisine mesaj attığını kaydetti.
Mersin'in Tarsus İlçesi’nde Çağ Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü 1. sınıfta okuyan Özgecan Aslan (20), 11 Şubat Çarşamba günü okuldan çıktıktan sonra bir alışveriş merkezinde arkadaşıyla gezdi, ardından evine dönmek üzere minibüse bindi. Genç kız evine gelmeyince, ailesi gece kayıp başvurusunda bulundu. Jandarma ve polis her yerde Özgecan’ı ararken, cuma sabahı vatandaşlar piknik alanı olan Çamalan Köyü Alman Mezarlığı yakınındakiCin Deresi yatağında bir kadın cesedi buldu. Olay yerine giden jandarma, kadının öldürüldükten sonra üzerine benzin dökülerek yakıldığını, cesedin başının arka kısmı ve ayakkabısı dışında büyük bölümünün yandığını belirledi. Bunun üzerine jandarma, genç kızın kaybolduğu gün Tarsus-Mersin arasında durdurulan bir minibüsün tekrar peşine düştü. Çünkü jandarma kontrolüne takılan araçta kan izlerine rastlanmış, şoför durumu “2 yolcu kavga etti, birinin burnu kanadı” diye açıklamıştı.
ZANLILAR YAKALANDI
İddiaya göre genç kız, Tarsus’tan Mersin’deki evine giderken bindiği minibüste tek başına kalınca A.S.A. isimli minibüs şoförünün saldırısına uğramıştı. Şoför tecavüz etmeye kalkıştığı genç kızı, direnmesi üzerine boğazını keserek öldürmüştü. Ardından babasını ve bir yakınını çağırıp Özgecan’ın cesedini ormanlık alanda yakmıştı. Dönüşte jandarma kontrolüne takılan şoför, araçtaki kan izleri için “İki yolcu kavga etti, birinin burnu kanadı” deyince serbest bırakılmıştı. Yeniden yapılan aramada ilk önce şoför A.S.A.’nın babası N.A. ve yakını F.G. gözaltına alındı. Şoför A.S.A. ise bu kişilerin ifadesi sonucu saklandığı yerde dün gece yakalandı. Zanlılar ifadelerinde cinayeti itiraf etti. Minibüste ise Özgecan’a ait şapkanın bulunduğu belirtildi.
Genç kızın Adli Tıp Kurumu’na götürülen cesedi, amcası ve yakınları tarafından teşhis edildi. Özgecan’ın dayısı Abdullah Akgün, yeğeninin kimseye zararının olmadığını söyleyerek “Bu caniliği yapanların cezalarını çekmelerini istiyoruz. Türkiye’de birazcık adalet kalmışsa bu canileri aklamazlar” diye konuştu.
Şahıslar, emniyetteki işlemlerinin ardından adli makamlara sevk edilecek.
Özgecan’a nasıl kıydılar?
Üniversiteli genç kızın vahşice öldürülmesi büyük bir infial yarattı. “Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu” Özgecan Aslan’ın ölümüyle ilgili bugün İstanbul Taksim’de toplanıp cinayeti protesto etme çağrısı yaptı.
Son aylarda peş peşe gelen kadın cinayetlerinin en vahşi örneği dün ortaya çıkan Özgecan cinayeti oldu. Yaşanan son olayın ardından Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, bir açıklama yaptı ve suçlarını itiraf eden katiller hak ettikleri cezaları alana kadar peşlerinde olacaklarını belirtti. Platform açıklamasında şunlara yer verildi: “Şunu unutmasınlar ki kadınlar bu memlekette kadın cinayetlerini durdurmak için yalnızca protesto etmiyor. Meclis’e de gidiyor, çözüm de öneriyor. Devlet yetkililerine düşen görev, çözüm önerilerimizi hayata geçirmek için bir an önce harekete geçmektir. Üniversite öğrencisi, hayatının daha başında öldürülen kadınların haberlerini almayı artık istemiyoruz.” Açıklamada, Özgecan’ın ailesine de seslenilerek, “Yalnız değilsiniz. Özgecan için adalet sağlanana dek sizinle birlikte yürüyecek olan binlerce kadın sizin yanınızda. Birlikte mücadele ederek Özgecan’ların hayatlarını kurtacağız” denildi.
ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
Kadın örgütlerinin cinayetlerin önlenmesi için çözüm önerileri şöyle: “6284 sayılı koruma kanunu etkin uygulanmalı, kadınların korunmasındaki tüm bürokratik engeller kaldırılmalıdır. Kadın katillerine indirimler uygulanmamalı, hafifletici sebepler aranmamalı, caydırıcı ceza verilmelidir. Şiddet gören kadınlara mali destek sağlanmalı, kadınların korunması için bütçeden yeterli pay ayrılmalıdır. İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanması sağlanmalıdır.”
"AKLIM ERMİYOR"
20 yaşındaki üniversite öğrencisi Özgecan Aslan'ın annesi Songül Aslan, "Bir dolmuşa binip de evine gelirken bu katliamın olmasına benim aklım ermiyor, akıl sır erdiremiyorum. Kızımın tek hatası dolmuşa binip evine gelmek mi" dedi.
Aslan, kızı için Mersin Şehir Mezarlığı'nda düzenlenecek cenaze töreni öncesi gazetecilere yaptığı açıklamada, kızının katil zanlılarının en büyük cezayı almasını istediğini söyledi.
"Masum bir kızın ölmesine neden olanların benim kızımdan beter olmasını istiyorum" diyen anne Aslan, şöyle devam etti:
"Bu hakkın yerde kalmamasını istiyorum. İdam edilsin, işkence edilsin. Özgecan melek gibi kalbi temiz, yüreği temiz, her konuda herkese iyilik yapan bir insandı. Okuyup adam olma hedefleri vardı. Psikolojiyi bitirip kendine iş yeri açmak hedefiydi. Hep çalışıyordu ve çok başarılıydı ama yapamadı maalesef. Bir dolmuşa binip de evine gelirken bu katliamın olmasına benim aklım ermiyor, akıl sır erdiremiyorum. Kızımın tek hatası dolmuşa binip evine gelmek mi?"
Kızını en son okula yolcu ettiği sabah gördüğünü anlatan Aslan, "Sabah sütünü verdim, harçlığını verdim gitti. Üç gün önce telefonu bozuktu. Arkadaşının telefonundan ablasına 'Annem merak etmesin 20.00'de Mersin'de olacağım' diye mesaj atıyor. Bekliyorum, bekliyorum gelmiyor. Saatler geçti gelmeyince gece karakola 'kızım kayıp, kaçırdılar mı' diye başvuruda bulundum. Kimliğini verdim, araştırıyoruz dediler" diye konuştu.
Özgecan'ın ablası Beste de kardeşinin en son kendisine mesaj attığını kaydetti.