Üç nokta aşktır...
Her nokta gizli bir Ahtır!...
Seviyorum deyip haykıramamaktır...
Boğazda düğümlenen iki çift sözdür...
Dilin lal, gönlün melal olduğu andır...
Gözlerden süzülmeyen iki damla gözyaşıdır...
Hissedilen fakat bir türlü yazılamayandır...
Kelimelerin kifayetsiz kaldığı andır...
Üç nokta; bitmeyendir bitemeyendir...
“Ben, yine de vazgeçmedim seni sevmekten. Eskisi gibi değil ama..
Biraz buruk, biraz küs, biraz sitemkâr seviyorum artık seni…
Dudaklarımı ısırıyorum artık adın geçince.
Kavga falan çıkarıyorum.
Eskisi gibi sakin değilim ama olsun…”
“Herkesin bir umudu vardır.
Bir savaşı,
Bir kaybedişi,
Bir acısı,
Bir yalnızlığı,
Bir hüznü.
Çünkü herkesin bir gideni vardır,
İçinden bir türlü uğurlayamadığı. .”