İnsan kendini dinlememeli, ama kendini iyi izlemeli.
Çünkü, vücut çoğu zaman sinyal veriyor.
O sinyal de hayat kurtarıyor, erken teşhisin konmasına neden oluyor.
Birincisi; insan önce kendi kendinin doktoru olacak.
İkincisi; öyle “geçer, bir bakayım” dememek lazım, erken adım atmak çok şeyi değiştiriyor.
Üçüncüsü; tıp gerçekten çok ilerledi, hastanelerimiz çok modern cihazlara sahipler, ama en önemlisi çok iyi doktorlarımız var.
Dördüncüsü; İzmir ‘Sağlık Turizmi’ açısından bulunmaz bir adres... Çünkü, ben bu ameliyatı olmasaydım, bugün İspanya’dan dönüyor olacaktım. Eminim Bilbao’da hem kendimi ifade etmekte zorlanacaktım, hem de Türkiye’deki kadar hızlı bir sağlık hizmeti alacağımı zannetmiyordum.
Beşincisi; benim gibi hijyen, koku takıntıları için bile bugünün hastaneleri o eski ortamlardan çoktan çıkmış oldu. Artık içeri girdiğinizde ne sizi sarsan bir koku duyuyorsunuz, ne de hafızalara kazınan o ortamlar... Her biri artık otel havasında, devlet hastaneleri dahil...
Çünkü, vücut çoğu zaman sinyal veriyor.
O sinyal de hayat kurtarıyor, erken teşhisin konmasına neden oluyor.
Birincisi; insan önce kendi kendinin doktoru olacak.
İkincisi; öyle “geçer, bir bakayım” dememek lazım, erken adım atmak çok şeyi değiştiriyor.
Üçüncüsü; tıp gerçekten çok ilerledi, hastanelerimiz çok modern cihazlara sahipler, ama en önemlisi çok iyi doktorlarımız var.
Dördüncüsü; İzmir ‘Sağlık Turizmi’ açısından bulunmaz bir adres... Çünkü, ben bu ameliyatı olmasaydım, bugün İspanya’dan dönüyor olacaktım. Eminim Bilbao’da hem kendimi ifade etmekte zorlanacaktım, hem de Türkiye’deki kadar hızlı bir sağlık hizmeti alacağımı zannetmiyordum.
Beşincisi; benim gibi hijyen, koku takıntıları için bile bugünün hastaneleri o eski ortamlardan çoktan çıkmış oldu. Artık içeri girdiğinizde ne sizi sarsan bir koku duyuyorsunuz, ne de hafızalara kazınan o ortamlar... Her biri artık otel havasında, devlet hastaneleri dahil...