Bizler sadece sevmek sevilmek istedik. Değer görmek istedik. Çoğumuz ailemiz de bulamadığımız o sıcaklığı ve sevgiyi dışarıda aradık ama bilmediğimiz bir şey vardı. Ailenin sana vermediği değeri sana kimse vermiyordu. Tutunacak bir dal aradık ve dallarımızı teker teker kırdılar. Evliliği çözüm olarak gördük. Ailemizden kaçmak için kendimizi başkasının kucağına attık, sandık ki evlenince bütün dertlerimiz son bulacak.
Ama öyle de olmadı. İtilmeye kakılmaya devam edildik. Çocuk olamadan gelin olduk, kadın olduk, anne olduk. Omzumuza ağır yükler yüklendi ve en acısı da ailenin vermediği o sevgiyi sana hiç kimse vermedi. Asıl hatayı burada yaptık, yağmurdan kaçarken doluya tutulduk.
Ne zaman sesimizi çıkarmaya kalksak susturulduk, aşağılandık, şiddete maruz kaldık. Onlar bize öfkesini kusarken bizler hep içimize attık. Ne zaman yetti artık deyip hakkımızı savunmaya kalksak "sen misin sesini çıkaran" der gibi şiddete maruz kaldık. Sussak kabahat oldu, konuşsan kabahat oldu. Şu dünya da hiç bir şeyi beceremedik anlayacağınız. Namusu bacak arasında arayan zihniyetler yüzünden namussuz olduk, onların ise ellerinin kiri oldu. Kocandır döver de sever de diyenler yüzünden her şeye yüz eğdik. Daha küçük yaşta omzumuza büyük yüklendi bizlerin. "Sen kızsın söyle yapamazsın böyle yapamazsın" diyerek büyüttüler bizleri. Ne yapsak hata oldu. Bu evden gelinliğinle girdin kefenin le çıkarsın diyenler yüzünden yıllarımız heba oldu bizim. Keşke önce ailemiz sevseydi, onlar göğüs gerseydi bize. Hatalarımızı ört pas etselerdi sahip çıksalardı da evliliği kurtuluş olarak görmeseydik. Bizlere biraz yaşama hakkı tanısalardı. Oğullarını "sen erkeksin" diyerek yetiştirmeselerdi. Allah bile biz kadınları erkeklere emanet etmiş onların eğe kemiğinden yaratmış korusun kollasın diye keşke onlar da emanetlerine hıyanet etmeselerdi. Keşke önce ailemiz sahip çıksaydı bize ve bizler sevgiyi dışarı da aramasaydık, kurda, kuşa, çakala yem olmasaydık. İlk önce çocuk olabilseydik, çocukluğumuzu yaşayabilseydik ve en önemlisi insan olabilseydik. Şu hayatta erkekler kadar yerimiz olsaydı.
Ama öyle de olmadı. İtilmeye kakılmaya devam edildik. Çocuk olamadan gelin olduk, kadın olduk, anne olduk. Omzumuza ağır yükler yüklendi ve en acısı da ailenin vermediği o sevgiyi sana hiç kimse vermedi. Asıl hatayı burada yaptık, yağmurdan kaçarken doluya tutulduk.
Ne zaman sesimizi çıkarmaya kalksak susturulduk, aşağılandık, şiddete maruz kaldık. Onlar bize öfkesini kusarken bizler hep içimize attık. Ne zaman yetti artık deyip hakkımızı savunmaya kalksak "sen misin sesini çıkaran" der gibi şiddete maruz kaldık. Sussak kabahat oldu, konuşsan kabahat oldu. Şu dünya da hiç bir şeyi beceremedik anlayacağınız. Namusu bacak arasında arayan zihniyetler yüzünden namussuz olduk, onların ise ellerinin kiri oldu. Kocandır döver de sever de diyenler yüzünden her şeye yüz eğdik. Daha küçük yaşta omzumuza büyük yüklendi bizlerin. "Sen kızsın söyle yapamazsın böyle yapamazsın" diyerek büyüttüler bizleri. Ne yapsak hata oldu. Bu evden gelinliğinle girdin kefenin le çıkarsın diyenler yüzünden yıllarımız heba oldu bizim. Keşke önce ailemiz sevseydi, onlar göğüs gerseydi bize. Hatalarımızı ört pas etselerdi sahip çıksalardı da evliliği kurtuluş olarak görmeseydik. Bizlere biraz yaşama hakkı tanısalardı. Oğullarını "sen erkeksin" diyerek yetiştirmeselerdi. Allah bile biz kadınları erkeklere emanet etmiş onların eğe kemiğinden yaratmış korusun kollasın diye keşke onlar da emanetlerine hıyanet etmeselerdi. Keşke önce ailemiz sahip çıksaydı bize ve bizler sevgiyi dışarı da aramasaydık, kurda, kuşa, çakala yem olmasaydık. İlk önce çocuk olabilseydik, çocukluğumuzu yaşayabilseydik ve en önemlisi insan olabilseydik. Şu hayatta erkekler kadar yerimiz olsaydı.
Düzenleyen yönetici: