• ÇTL sistemimiz sıfırlandı ve olumlu değişiklikler yapıldı. Detaylar için: TIKLA

Cehennem Dan Brown

Çağlayağmur

👪
Süper Moderatör
Da Vinci Şifresiyle Hıristiyan dünyasının tepkisini üzerine Dan Brown geniş bir araştırma sonucunda kitaplarını yazıyor. Kitaplarında genellikle bilimsel araştırmalar, dini kavramlar ve gizemli polisiye gerilim konu alıyor. Da Vici Şifresi, Melekler ve Şeytanlar, Kayıp Sembol ve Cehennem kitapları arasında.

Kitabınlarında simge bilimci bir kahramanı oluyor genellikle. Cehennem kitabındada yine simge bilimci bir uzman oluyor. Bu seferki simgebilimci kahramanın adı ise Robert London. Kitabın simgebilimci kahramanı olan Robert Londun kitaba bir hastane odasında gözlerini açarak başlıyor ve olaylar karmaşık hal alıyor. Kitap oldukça sürükleyici ve yazar sürükleyici bir dil kullanıp okuyucunun kitaba bağlanmasını hatta olayların yaşamasını sağlıyor.

Kitapın kısa özeti ise şöyle:

Dan Brown kitaplarının Simgebilim uzmanı olan kahramanı Robert Langdon Cehennem romanında gözlerini bir hastane odasında açıyor. Son olarak Harvard üniversitesindeki bir anısını hatırlayan Langdon kendini bir anda başından vurulmuş, son 48 saat içinde hiç bir şey hatırlamadan İtalya’da buluyor. Ne olduğunu anlamaya çalışırken hastanede saldırıya uğruyor ve bu saldırıdan genç bir doktorun yardımı ile kurtuluyor. Dahası cebinde üzerinde tehlikeli simgesi olan bir cihaz buluyor. Ülkesinin konsolosluğundan yardım isteyen fakat yardım yerine kendisini öldürmeye çalışan kişiyi karşısında bulan Langdon kendi ülkesinin de kendini öldürmeye çalışması ile bir şok daha yaşıyor ve genç fakat sıra dışı zekası olan doktor ile işin gerçeğini çözmek için yine simgelerde gizli olan ipuçlarının peşine düşüyor.

Floransa’nın tarihi yerlerinde başlayan macera İtalya’nın diğer büğülü şehri olan Venedik’e uzanıyor ve Longdon kendini bir genetik uzmanı olan ve dünya nüfusunun hızlı artışı nedeni ile insanoğlunun 100 yıl içinde neslinin tükeneceğini düşünen, bu yüzden ölümcül bir virüs yaratan ve bunu Dante’nin Cehennem Haritası ile ilişkilendiren deha birinin peşinde buluyor. Tek sorun bu psikopat bir hafta önce intihar etmiştir ve virüsün aktif aktif etmesine bir günden az kalmıştır ve virüsün yerini bulmak için tek umut Langdon’dur.

Macera, polisiye gerilim türü kitap okumayı seven okurlar için çok güzel bir kitap. Ben okurken ara vermem gerektiğinde bile üzülüyordum :)
 
Cehennem kitabında bir çok sanat eseri ismi geçmekte. Simgebilimci kahraman bu yapıtlardan yola çıkarak sonuca ulaşmaya çalışıyor. Bu sanat eserleri görselde görmek kitabı okuyanlar için daha anlamlı olacaktır. Şimdi resimlerle Cehennem kitanına bir göz atalım.

Sandro Botticelli tarafından yapılan La Mappa dell'İnferno (Cehennemin Haritası) Dante'nin Cehennem'inin en ayrıntılı haritasını çıkaran eser olarak bilinir.

Rodin'in Cehennem Kapıları'ndaki Heykeli 3 Gölge

''Langdon'un bu tabloda daha önce defalarca gördüğü gibi Malebolge'nin dokuzuncu hendeği, bacakalrı topraktan dışarı doğru çıkan, yarıya kadar tepetakla gömülmüş günahkarlarla doluydu."

Bayros'un gökten dolu gibi yağan kızgın toplarla ateş damlaları altında işkence çeken ruhları

Veba maskesi hekimlerin 1330'lu yıllarda Avrupa'da ortaya çıkan veba salgınından korunmak için taktıkları burun kısmında şifalı bitkilerin olduğu maskelere verilen isimdi.

"Dik bir yamacın yüzüne oyulmuş, tünel şeklindeki karanlık bir girişi betimleyen Gustave Dove taşbaskısı. Kapının üstündeki yazı şöyle diyordu:

İÇERİ GİRENLER, DIŞARIDA BIRAKIN HER UMUDU"

"Porta Romana, 1326 yılında inşa edilmişti. Şehri çevreleyen duvarların bir kısmı yüzyıllar önce yıkılmış olmasına rağmen Porta Romana günümüze kadar ayakta kalmıştı.

.... Döner kavşağın ortasındaki çimenlik alanda, şehrin kapılarından kafasının üzerinde bir kadını taşıyarak ayrılan başka bir kadının betimlendiği büyük Pistoletto heykeli bulunuyordu."

"Langdon ileride solda, limon ağaçları ile heykellerin süslediği küçük bir adacığın bulunduğu, elips şeklindeki lagünü farketti. Suyun içinden fırlayan ata binen ünlü Perseus heykelini tanıyınca, ....."
 
Vecchio Sarayı

amb5nVY.webp

Vecchio Sarayı'nda asılı olan ünlü duvar resmi : Giorgio Vasari'nin Beş Yüz Salonundaki Battaglia di Marciano'su

"Vecchio Sarayı, dev bir satranç taşına benzer. Sağlam dörtgen biçimindeki dış cephesi ve kare kesimli mazgallı siperleriyle dev bir satranç kalesine benzeyen....."
".... Kare şeklindeki hisarının merkezinden yükselerek ufuk çizgisinde belirgin bir profil oluşturan binanın alışılmadık tek kulesi, Floransa'nın eşsiz bir sembolü haline gelmiştir. "

"Geleneksel olarak resmi saraylar yüksek zeminlere inşa edilirdi. böylece bahçedekiler binyı görmek için yukarı bakmak zorunda kalırlardı. Ama Pitti Saray Arno Nehri'nin yakınındaki alçak bir vadiye inşa edilmişti; bu da Boboli Bahçeleri'ndeki insanların sarayı görmek için aşağı bakmaları anlamına geliyordu.

"II. Duomo'nun kırmızı kiremitli kubbesini ve Giotto'nun yeşil-kırmızı-beyaz çan kulesini gördü"

Vasari Koridoru 1564 yılında Grandük I. Cosimo'nun emriyle Giorgio Vasari tarafından yaptırılmıştı. I. Cosimo Pitti Sarayı'ndaki evinden Arno Nehri'nin karşısındaki Vecchio Sarayı'ndaki ofisine güvenli bir geçiş amacıyla bu koridoru yaptırmıştı. Günümüzde Uffizi Galerisi'nden taşan Nadir tablolara ev sahipliği yapmaktadır.
 
Beş Yüz Salonu (il Salone dei Cinquecento)

Duvarlardan bir taraf Leonardo da Vinci diğer taraf ise Michelangelo tarafından resmedilmişti. Asma tavan ise Vasari'nin resimleriyle süslenmişti. Zeminde duran 6 dinamik heykel ise Herakles'in Görevleri isimli heykellerden her biridir.

Ölüm Maskesi - Dante Alighieri

"Ölüm maskeleri 1500'lü yıllarda çok yaygındı. Bir insan öldükten birkaç dakika sonra yüzünün alçısı alınarak yapılırdı......
Sienna maskeyi yapmak için kimin yüzü kullanılmış diye sordu. Langdon elini Sienna'nın omuzuna koyup elinden geldiğince soğukkanlılıkla cevaplamaya çalıştı...."

"Eğer henüz oraya gitmediyseniz, mutlaka gitmelisiniz. Michelangelo tarafından tasarlanmış dünyanın ilk halk kütüphanesine çıkan muhteşem bir merdiveni vardır. Oradaki kitaplar kimsenin alıp götürmemesi için koltuklara zincirlenmiştir. Tabii ki oradaki kitapların birçoğu dünyadaki tek kopyalardır."

"Başını kaldıran Langdon, sağ taraftaki Bargello Müzesi'nin taş cephesinin önünden geçtiklerini gördü. Bunun arkasındaki Badia Kulesi, etrafındaki binaların tepesinden yükseliyordu.

Dante'nin Evi (Müze) - Museo Casa di Dante

"Via Santa Margherita'nın üzerindeki Casa di Dante, taş cephenin yarısından yola kadar sarkan büyük Museo Casa di Dante pankartıyla kolaylıkla far edilir."

"Dante'nin evine mi gidiyoruz?
Pek Sayılmaz, Dante'nin evi sokağın köşesindeydi... Burası daha çok Dante Müzesi"


"Üzerinde mikroskobik harflerle Dante'nin İlahi Komedyası'nın tüm metninin yazılı olduğu kocaman posterler sattıkları bir hediyelik eşya dükkanı olduğunu biliyorum."
 
San Giovanni Vaftizhanesi

"Katedral gibi çok renkli taşlar ve çizgili gömme sütunlarla süslenmiş vaftizhane, dikkat çekici şekliyle büyük binadan ayrılıyordu. Kimilerinin söylediği gibi, katlı bir pastaya benzeyen sekiz kenarlı yapı, düz bir beyaz çatıya doğru yükselen üç kattan oluşuyordu.

Lorenzo Ghiberti - Cennetin Kapıları

"Yaklaşık beş metre yüksekliğindeki bronz kapıları yapmak Lorenzo Ghiberti'nin yirmi yılını almıştı. Üzerlerinde kutsal kitaptan figürlerin bulunduğu on panoyla öylesine kaliteli şekilde süslenmişlerdi ki, Giorgio Vasari kapılar için "Her yönden inkar edilemeyecek kadar kusursuz ve şimdiye kadar yapılmış en muhteşem sanat eseri," demişti.

Ancak kapıların günümüze kadar gelen bir takma isim kazanmasına Michelangelo'nun coşkulu övgüsü neden olmuştu. Michelangelo, kapılara çok uygun düşen bir isim vermiş, onlara Cennetin Kapıları demişti."

San Giovanni Vaftizhanesi - Şeytan Tasviri

"Yukarıdaki korkutucu mozaikte boynuzlu bir şeytan, bir insanı kafasından yemeye başlıyordu. Kurbanın şeytanın ağzından sarkan bacakları, Dante'nin Melabolge'sinde bellerine kadar gömülü günahkarların kıvranan bacaklarını çağrıştırıyordu...... Tıpkı Dante'nin Cehennem'inin son kantosunda tasvir ettiği gibi, şeytanın üç başlı olduğu izlenimini vererek, kulaklarından dışarı kıvrılan iki koca yılan da günahkarları yiyordu. "

İlahi Komedya - Üç Başlı Şeytan Tasviri

"Langdon hafızasını zorlayarak Dante'nin tasvirinden parçalar hatırlamaya çalıştı.
Altı gözünün altısıyla birden ağlıyor ve yaşlar kanlı bir salyayla birlikte, üç çenesinden aşağı süzülüyordu. Ağızlarının her birinde, değirmende çeker gibi, dişlerinin arasında bir günahkarı öğütüyor, böylece üç günahkara aynı zamanda işkence yapıyordu."

"Langdon'un içindeki simgebilim uzmanı anında bu spirali fark etti. Arşimet Spirali"

"Tren istasyonuna yaklaşırken, Langdon'un her yıl katıldığı sanat konferansı etkinliklerine ev sahipliği yapan Grand Hotel Bagliani'yi geçtiler."

Biblioteca Apostolica

"..... bu durumda aramamız gereken yer Vatikan'daki Biblioteca Apostolica."
 
"Ponte degli Scalzi'nin zarif genişliğinin altında hızlanırken Langdon kıyıdaki tenteli restoranlardan yayılan yerel seppie al nero'nun kendi mürekkebiyle pişen kalamarın nefis kokusunu aldı. Kanaldaki bir virajı döndüklerinde muazzam kubbeli San Geremia Kilisesi'ni gördüler. "

Ponte degli Scalzi

o4ssw3v-webp.100266


Casino Di Venezia

"Langdon kumarhanenin afişindeki kelimeleri hiçbir zaman tam olarak anlayamamıştı ama Rönesans stili muhteşem saray, Venedik manzarasının on altıncı yüzyıldan beri bir parçasıydı. Bir zamanlar şahsa ait bir malikane olan bu yer artık smokinle girilen bir kumarhaneydi. Burası besteci Richard Wagner'in 1883'te Parsifal operasını besteledikten kısa bir süre sonra kalp krizi geçirip öldüğü yerdi."

"Beş yüz yıldan uzun bir süre sonra 1797’de Napolyon Venedik’i fethetmiş ve atları kendisi için almıştı. Atlar, Paris’e götürülüp Zafer Takı’nın tepesine yerleştirilmişti."

"Bazilikanın güneybatı köşesinden sola dönerek "Kağıt Kapısı"na doğru ilerlediler. Burası Bazilika'yı Dükalar Sarayı' na bağlayan ek binaydı. Dükalar buraya halkın okuması için kararnameler astıkları için bu isim verilmişti.
 

Eklentiler

  • o4sSw3v.webp
    o4sSw3v.webp
    128.8 KB · Gösterim: 16
"Burası ikiye bölünmüş bir dünya, karşıt güçlerin şehriydi: Dindarlarla laikler; eskiyle yeni; Doğu'yla Batı... Avrupa ile Asya arasındaki coğrafi sınırda duran bu ebedi şehir, gerçekten de Eskidünya'dan daha da eski bir dünyaya uzanan bir köprüydü.
İstabul."

"Şehir; Topkapı Sarayı, Sultan Ahmet Camii, Yedikule ile folklorik savaş, zafer ve yenilgi efsaneleriyle doluydu."

Topkapı Sarayı

uzywTC4.webp

"Ve Dandolo, fethettiği şehrin sunabileceği en kutsal yerde; günümüze kadar bölgenin en değerli mücevheri olarak kalan binada ebedi istirahatgahına yerleştirilmişti.


"Daha önceleri, Sultanahmet Camii'nin peri masalından çıkmış gibi görünen şerefeli minarelerinin, Disney World'deki Cinderella şatosuna ilham verdiğini okumuştu."

"Sultanahmet Camii, ingilizcede Mavi cami anlamına gelen Blue Mosque ismini iç duvarlarını kaplayan göz alıcı mavi çinilerden almıştı."

"Yağmurda parıldayan Ayasofya'nın dev cüssesi, kendi başına bir şehir gibiydi. Kenarları gümüş grisi, inanılmayacak kadar geniş merkez kubbesi, çevredeki diğer kubbeli binaların üstünde duruyor gibiydi. Her birinin tek şerefesi ve gümüş grisi bir alemi bulunan dört minare, binanın köşelerinden yükseliyordu. Merkez kubbeden o kadar uzaktakiler ki, aynı yapıya ait olduklarına inanmak güçtü."
 
Nicelli Havaalanı

"Telefondaki memur, Nicelli Havalanı diye cevap verdi. Lido'daki"

PokGBzA.webp

Ayasofya Üç Kemerli Geçit

Küçük bir açık alandan ilerleyen grup normal turist girişinden geçip binanın asıl ana girişine doğru ilerledi.: devasa bronz kapıları olan üç kemerli geçit. "

Ayasofya Birinci Narteks (Dış Narteks)

Langdon ile diğerleri şimdi Ayasofya'nın narteksinde duruyorlardı. Burası, Hıristiyan kiliselerinde sıklıkla rastlanan ve ilahi olanla olmayan arasında tampon görevi gören dar bir bekleme salonuydu. Langdon bunlara genellikle dini hendek derdi."

Ayasofya İkinci Narteks (İç Narteks) ve Mozaikler

"Langdon bu kapının arkasında görmeyi beklediği mabet yerine ilkinden biraz daha büyük olan ikinci bir narteks gördü.
Ayasofya'nın dış dünyadan iki seviyede korunduğunu unutmuş olan Langdon, eksonarteks diye düşündü."

"Bu sakin yerin son bulduğu yerde üzerinde harikulade mozaiklerin yer aldığı dört kapı vardı. Langdon her zaman bu mozaiklerin hayranlık verici olduğunu düşünürdü."

İmparator Kapısı ve VI. Leon Mozaiği

"Mirsat en geniş kapıya doğru yürüdü: Bronz kaplı devasa bir giriş. Coşkuyla "İmparator Kapısı" diye fısıldadı. Bizans zamanında bu kapıyı sadece imparator kullanabiliyordu.

"Mirsat bakışlarını kapının üstündeki mozaiğe kaldırdı. Mozaikte Pantokrator İsa'nın resmi vardı: sağ eliyle kutsarken sol elinde Yeni Ahit' i tutan İsa'nın ikonik görüntüsü

Notre Dame Kilisesi

"Langdon, bu yapı Notre Dame'dan yedi yüz yıl önce yapılmış diye düşündü."


Ayasofya - Altın Kubbe (Cennetin Kubbesi)

"Langdon mekanın boyutlarını sindirmek için biraz bekledikten sonra bakışlarını kırk metre yukarıdaki altın kubbeye doğru kaldırdı.Merkez noktasından güneş ışınları gibi yayılan kırk kiriş, kırk kemerli pencereden oluşan daire şeklindeki kemer altına kadar uzanıyordu. Gündüz saatlerinde bu pencerelerden süzülen ışık, altın çinilerin içindeki cam parçalarından yansıyan Ayasofya'nın ünlü mistik ışığını yaratıyordu."


"Cennetin kubbesi olarak bilinen parlak altın kubbeyi dört muazzam kemer taşıyordu. Bunların her biri, bir dizi yarım kubbe ve pencere alnıyla desteklenmişti."

Ayasofya - İsa Mozaiği, Allah ve Muhammed Levhaları

Brüder, "Yüce İsa" dedi.
Mirsat heyecanla "Evet" dedi "Ve Allah ve Muhammed" Rehberleri Brüder'in bakışlarını, hat yazısıyla Arapça Allah ve Muhammed isimlerinin yazılı olduğu iki muazzam levha arasında yükselen İsa mozaiğinin bulunduğu ana mihraba doğru yönlendirirken Langdon gülümsedi."
 
Son bir yıl içinde okuduğum en iyi kitaptı yazarın tasviri o adar iyi ki okurken buraları aynen gözünüzde canlandıra biliyorsunuz .Ayrıca tarihlerine sanatçılarına da çok güzel bir üslupla değiniyor .Karısının sanat tarihcisi olduğunu okumuştum kitaplarını yazarken bu konuda çok destek oluyormuş ona .Ne demişler her başarılı erkeğin ardında bir kadın vardır .:)
 
:) Son cümle aynen şunu dedirtti @RUZG4R kardeşim.'' yiğidi vur hakkını yeme'' yine doğru olanı demişsin.

Kitabı yenilerde bitirdim bende ve yazarın bu araştırmacı ve özellikle bilimsel arıştırmacılığına, gerçeklere dayalı yol izlemeye çalışmasına hayran kaldım doğrusu.
 
Geri
Top