• Merhaba Ziyaretçi.
    "Yapay Zeka Objektif " Fotoğraf Yarışması başladı. İlgili konuya  BURADAN  ulaşabilirsiniz. Sizi de bu yarışmada görmek isteriz...

Çocuklarla İletişim

KıRMıZı

TeK BaşıNa CUMHURİYET
V.I.P
'Eğer Siz çocuğunuz ile küçük şeyleri konuşmazsanız, çocuğunuz da sizinle büyük şeyleri konuşmaz'

Jay Mcgraw


cocukla-iletisim.jpg
 

KıRMıZı

TeK BaşıNa CUMHURİYET
V.I.P
• Farzedelim ki siz;
- Yetişkinlerden herhangi biri sıfatıyla;
- Anne veya baba, öğretmen ya da hademe olarak,
- Bir derneğin, vakfın, STK’lardan birinin yönetim kurulu üyesi olarak,
- Geniş bir ailenin bireyi olarak, şöyle bir ortamda buldunuz kendinizi:
• Ailenizin tüm yetişkinleri toplanmışlar ve birkaç konu tartışıyorlar.
- Arkadaşlarınızla bir yerde oturmuş, önemli bir olayı görüşüyorsunuz,
- Kahvehanede, arkadaşlarınızla, komşularınızla bir masa etrafında, her telden çalıyorsunuz, medya haberlerini, çevrenizde olup biteni “rastgele” gündeme getiriyorsunuz.
- Bir ortamda, 3-5 arkadaşınızla toplantı halinde, mesleki bir konu görüşüyorsunuz.
- Vakfın, derneğin, şirketin yönetim kurulu üyeleri ile haftalık ya da aylık “değerlendirme” toplantısı yapıyorsunuz.
- Öğretmenler odasında veya öğretmenler toplantısında, ciddi bir olayı görüşmek üzere toplantı halindesiniz.
• Birkaç kişi fikrini söyledi ve sıra size geldi.
- Konuşulan neyse, o konu hakkındaki fikrinizi, görüşünüzü, düşüncenizi belirtmeye çalışırken,
- Doğru veya yanlış, iyi yada kötü, meramınızı, dileğinizi, temenninizi ortaya koymak üzereyken, ağzınızı açar açmaz, sözlerinizin başında; toplantı başkanı veya sohbet ortamının itibarlı kişisi şunlara benzer, veya şunlardan bir-ikisini size söyledi:
- “ Tamam tamam…anlaşıldı…”
- “ Git be kardeşim…saçmalama…”
- “ Oldu mu şimdi…ne alakası var bu dediklerinin konumuzla…”,
- “ Bir şeyden haberin yoksa, bari sus…”,
- “ Kapa çeneni be arkadaşım…”,
- “ Anlaşıldı…yeter…gerisi kalsın…”…
gibisinden geri dönüşler aldığınızda, kendinizi nasıl hissedersiniz…
- Moraliniz, ruh haliniz, dengeniz nasıl olurdu…
• Hala kendinizi:
- Böyle bir aileye “ait” biriymiş gibi hisseder miydiniz…
- Tekrar o toplantılara katılmak ister miydiniz…
- Bir daha, o kişilerle birlikte olur muydunuz...
- Şayet zorunlu olarak katılmak durumunda olursanız, ağzınızı açıp iki kelam etmeyi dener miydiniz…
- Ailenizin, annenizin, babanızın, kardeşlerinizin, dernek yönetim kurulunun, açık açık bir yanlışın içine girdiklerini görseniz, gıkınız çıkar mıydı…
• Sanırım ki hayır…
• Peki;
- Söz konusu ettiğim o toplantılarda, bu verdiğimiz örneklere benzer geri dönüşümler almadığınızı düşünelim.
- Toplantı başkanının veya sohbetteki “itibarlı” kişinin yada kanaat sahibinin;
- Sizin; o, uçuk fikirlerinizi, yersiz-zamansız düşüncelerinizi, alakası olmayan konuşmanızı, sözünüzü kesmeden, gözlerinizin içine bakarak dinlediğini var sayalım.
• Siz, sözünüzü tamamladıktan sonra başkanın veya o kişinin size cevabi seslenişinin şöyle gerçekleştiğini düşünelim:
- “ Evet…tabii…kardeşimiz, arkadaşımız, büyük bir medeni cesaret göstermek suretiyle, fikrini beyan etti…
- Ancak, söyledikleri için sanırım, bütçemiz uygun değil…
- Belki ileride fikirlerini değerlendiririz, bu konuda kendisine tekrar söz hakkı verebiliriz…”… demiş olsaydı,
- Siz konuşurken, kimse bıyık altından gülmeseydi,
- Oradakilerden hiç birisi size alaylı alaylı bakmasaydı; acaba, sizin ruh haliniz nasıl olurdu…
• Büyük bir olasılıkla, oradan moral-motivasyon içinde ayrılırdınız…
- Kendinizi;
- İçinde yaşadığınız ailenizin,
- O ailenin, o grubun “vazgeçilmez” ve “değerli” bir üyesi gibi algılamaya devam ederdiniz…
- Onlara karşı, güçlü bir aidiyet hissi beslerdiniz…
• Empati şu:
- O toplantının; bir aile toplantısı olduğunu düşünün.
- Toplantıya katılanların da; annenizin, babanızın, ablanızın, ağabeylerinizin, kardeşlerinizin olduğunu farzedin.
- Öte yandan; ilgili toplantın, gerçekten bir dernek, vakıf, şirket…toplantısı da olabilir.
- Toplantıda; mantıksız fikirleri, yersiz-yurtsuz düşünceleri, bazen de saçmalamaları olan kişinin de; 3-5 veya 8-10 yaşlarındaki oğlunuz, kızınız olduğunu varsayın.
• Her iki örnekte maruz kaldığınız hitap tarzının hangisini, kendi çocuklarınıza uygularsınız…
* Umarım, bu fikir jimnastiği ile sizi yormamışımdır.

Psk. Yaşar Kuru
 

KıRMıZı

TeK BaşıNa CUMHURİYET
V.I.P
Sizi dinlemiyormuş gibi hatta "çokta umrumda" modundaymış gibi görünen çocuklar aslında sizi çok iyi anlayıp dinliyebiliyorlar. Sizi dinlerken oyuncağını tamir edip, kraker de yiyerek dinleyebilirler çünkü hem algıları hemde duyuları son derece gelişmiştir. Dinleyiciyi göz teması kurarak dinlemesi gerekliliği " oyun gibi ciddi bir işi varken" anlatılmamalıdır. Dinleme kuralları ayrıca bir sohbet konusu olup " ben konuşurken beni dinle" uyarınız " zaten dinliyorum ya" içsel cevabıyla karşılanır.
 

KıRMıZı

TeK BaşıNa CUMHURİYET
V.I.P
Hayal kurmak, akademik başarıyı olumlu etkiliyor. "Ali'nin 7 elması var, 6 elma da Selma verince Ali'nin toplam kaç elması olur?" sorusunu zihninde canlandıramayan çocuklar " Toplayacak mıyız, çıkaracak mıyız?" diye sorarlar. Bir çocuğa yapılabilecek en büyük iyilik ona hayal kurdurabilmektir.
 

KaderKatibi

Dürüstlük insanın kartvizitidir, Matbaada basılmaz
Özel üye
Yaşına boyuna bakıpta küçük olduklarını düşünmeyin.Karşınıza alıp yetişkin gibi konuşmaya başlarsanız ne kadar büyümüş olduklarını göreceksiniz.
 
Top