Doğma büyüme İstanbullu olduğunu söyleyen 23 yaşındaki Aytaç Şimşek, yaklaşık 4 yıl önce şehrin karmaşasından sıkıldığı için sırt çantasıyla yola çıktı. 4 yılda 51 ile otostopla gezen Şimşek, gittiği yerlerde 10 lira karşılığında dert dinleyerek geçimini sağlıyor. Dert dinleme seansları ilgiyle karşılanan Şimşek, kendisini derdiyle ağlatabilene de 100 lira vereceğini vadediyor.
Otostopla gezdiği iller arasına İzmir’i de alan Aytaç Şimşek, insanların derdini tanımadığı birine anlatırken rahatladığını, daha rahat kendilerini ifade edebildiklerini ve şu ana kadar bir kişinin kendisini derdiyle ağlatabildiğini söyledi. Maddi durumundan ötürü paten alamadığını söyleyen genç gezgin, kendisine sponsor bularak ya da bir hayırsever tarafından paten alınabilirse, pateniyle dünyayı gezip, dünyanın derdini dinleyerek bir ilki gerçekleştirmeyi hedeflediğini de aktardı.
“İNSANI MERAK ETTİM”
Şehrin karmaşıklığından ve kalabalığından sıkılarak başka kültürler ve yerler tanımak amacıyla yolculuğuna başladığını söyleyen genç gezgin Aytaç Şimşek, bu sene yurt dışına da açılmak istediğini söyledi.
Şimşek, “Doğma büyüme İstanbulluyum. İstanbul’un karmaşasından bayağı bir bunaldım artık sıkıldım. O yüzden artık ufaktan gezmeye başlamam gerektiğini anladım. Başka yerdeki insanlar ne yapıyorlar, ne ediyorlar, ne yiyorlar, ne içiyorlar? Sonuçta da insanını merak ettim, kültürünü merak ettim. O yüzden bu geziye başlamaya karar verdim ve başladım. Yavaş yavaş da yakın şehirlerden başlayıp, uzaklaşmaya başladım. İstanbul’dan Diyarbakır, Batman, Mardin. O taraflara kadar gittim. Bu sene yurt dışına açılmayı düşünüyorum” açıklamasında bulundu.
“TANIMADIKLARINA DAHA RAHAT ANLATIYORLAR”
İnsanların daha önce tanımadığı ve daha sonra da görüşmeyecekleri kişilere daha rahat içlerini döktüklerine değinen Aytaç Şimşek şöyle konuştu:
“10 lira karşılığında dinliyorum insanların dertlerini. Amacım aslında, insanlar birbirlerine güvenemez oldular ve artık selam vermek bile zor oluyor. Selam veriyorum, selam almıyorlar. Eskiden her şey güzeldi, herkes birbirini tanırdı; sohbet olurdu, muhabbet olurdu. Ama şimdi bakıyorum etrafa, birisine “Pardon bir şey sorabilir miyim?” dediğinde, dönüp bakmıyor bile.
Benim de amacım şu: Artık kimsenin kimseye güveni kalmadı, kimse kimseye güvenip de derdini anlatamaz oldu, yakınlarına. Ben de yakınlarıma derdimi anlatamıyorum fakat yabancı birisi olsa giderim ona derdimi anlatırım. Çünkü arkadaşım değil, benim derdimle beni sırtımdan vuramaz, bana bir şey yapamaz benim derdimle. Yarın öbür gün onunla karşılaşır mısın, zor bir ihtimal karşılaşmazsın da. O yüzden yabancı kişiler çok geliyor. Yabancı derken, beni tanımayan kişiler çok geliyor.”
“SADECE BİR KİŞİ AĞLATTI”
10 liraya dert dinleyen ve kendisini derdiyle ağlatabilene 100 lira veren Şimşek, şu ana kadar kendisini bir kişinin ağlatabildiğini söyledi. Genç gezgin, “Ailevi sıkıntıları olan birisi vardı. Çocuklarının birisi engelli, eşi ve çocuğuyla sıkıntılar yaşıyordu. Zaten kahve içiyorduk karşılıklı. O sırada ben o kadar çok etkilendim ki, ‘Böyle bir şey olamaz’ dedim. O kadar etkilendim ki, gözyaşlarımı tutamadım” dedi.
HEDEF PATENLE DÜNYA TURU
Daha önce kimsenin yapmadığını yaparak patenle dünyayı dolaşmak ve tüm dünya insanlarının dertlerini dinlemeyi hedeflediğini söyleyen Aytaç Şimşek, paten alacak parası olmadığı için bir sponsor arayışı veya kendisine paten hediye edecek hayırsever vatandaş aradığını da dile getirdi.
Şimşek, “Bundan sonraki amacım, patenimle dünya turu yapmak istiyorum. Otostop değil de, çantam sırtımda, patenim ayağımda dünya turu yapmak istiyorum. Patenim yok maalesef, sponsor arıyorum ya da yardımcı olacak birilerini arıyorum. Dert dinlemekten çok kazanamıyorum zaten. Sadece beni doyuruyor, bir de eksik malzemem varsa onları alıyorum. Patenle dünya turunu geçtim, şehirden şehre bile gezen yok. Bir şeyin ilkini yapmayı seviyorum açıkçası. Patenimle dünyayı dolaşıp, şehir şehir herkesin derdini dinlemek istiyorum” sözlerine yer verdi.
“NE OLUR GÜLDÜRMEYİN 100 LİRAM YOK”
Kendisini güldürmeye çalışanlardan 10 lira isteyen, güldürebilmeyi başarana ise 100 lira vereceğini kartona yazan Aytaç Şimşek, aynı yazının altına da ‘Ne olur güldürmeyin, param yok’ diyerek de esprili bir dille atıfta bulundu. Şimşek, “Bundaki sebep de şu aslında, insanların yüzünde bir tebessüm koymak. Gelen geçen o şeyi gördüğünde, güldürmeye çalışmak on lira, güldürebilene yüz lira. Otomatikman güler, ilk defa böyle bir şey görüyorlar çünkü. Bunu da ilk çıkaran benim. Amacım şu: İnsanların yüzünde tebessüm görebilmek. Mesela karşımızda birisi ağlıyor. Bunu gördü tebessüm etti, bir anlık derdini unuttu. İnsanlar ne kadar çok gülerse dertlerini o kadar hafifler. Bu yüzden böyle bir şey geldi aklıma. Karşılayabildiğim kadarını karşılarım. Param mı kalmadı, o zaman kartonları kapatırım, dertten devam ederim” açıklamasında bulundu.
MÜZİSYEN TABELAYI GÖRÜP DERDİNİ ANLATTI
Aytaç Şimşek’in dert dinlenir tabelasını görerek yanına yaklaşan müzisyen Cem Ege ise meslek olarak yaşadığı sıkıntıyı kendisiyle paylaşmak için yanına oturduğunu söyledi. Ege, “Türkiye’de müzisyenlerin, özellikle sokak müzisyenlerinin ve sanatın değer görmemesi nedeniyle dertliyim. Ben geçenlerde bir albüm çıkardım, yayınladık ama neredeyse hiç dinleyen olmadı ve reklam vermeye kalktığımda da internetten fahiş fiyatlar istiyorlar. Müzisyenlerin derdi bitmiyor gerçekten. Ben de gördüm buradaki tabelaları dedim, derdimi anlatayım. Kendisinin hikayesini de dinlemek isterim açıkçası” diye konuştu.
Otostopla gezdiği iller arasına İzmir’i de alan Aytaç Şimşek, insanların derdini tanımadığı birine anlatırken rahatladığını, daha rahat kendilerini ifade edebildiklerini ve şu ana kadar bir kişinin kendisini derdiyle ağlatabildiğini söyledi. Maddi durumundan ötürü paten alamadığını söyleyen genç gezgin, kendisine sponsor bularak ya da bir hayırsever tarafından paten alınabilirse, pateniyle dünyayı gezip, dünyanın derdini dinleyerek bir ilki gerçekleştirmeyi hedeflediğini de aktardı.
“İNSANI MERAK ETTİM”
Şehrin karmaşıklığından ve kalabalığından sıkılarak başka kültürler ve yerler tanımak amacıyla yolculuğuna başladığını söyleyen genç gezgin Aytaç Şimşek, bu sene yurt dışına da açılmak istediğini söyledi.
Şimşek, “Doğma büyüme İstanbulluyum. İstanbul’un karmaşasından bayağı bir bunaldım artık sıkıldım. O yüzden artık ufaktan gezmeye başlamam gerektiğini anladım. Başka yerdeki insanlar ne yapıyorlar, ne ediyorlar, ne yiyorlar, ne içiyorlar? Sonuçta da insanını merak ettim, kültürünü merak ettim. O yüzden bu geziye başlamaya karar verdim ve başladım. Yavaş yavaş da yakın şehirlerden başlayıp, uzaklaşmaya başladım. İstanbul’dan Diyarbakır, Batman, Mardin. O taraflara kadar gittim. Bu sene yurt dışına açılmayı düşünüyorum” açıklamasında bulundu.
“TANIMADIKLARINA DAHA RAHAT ANLATIYORLAR”
İnsanların daha önce tanımadığı ve daha sonra da görüşmeyecekleri kişilere daha rahat içlerini döktüklerine değinen Aytaç Şimşek şöyle konuştu:
“10 lira karşılığında dinliyorum insanların dertlerini. Amacım aslında, insanlar birbirlerine güvenemez oldular ve artık selam vermek bile zor oluyor. Selam veriyorum, selam almıyorlar. Eskiden her şey güzeldi, herkes birbirini tanırdı; sohbet olurdu, muhabbet olurdu. Ama şimdi bakıyorum etrafa, birisine “Pardon bir şey sorabilir miyim?” dediğinde, dönüp bakmıyor bile.
Benim de amacım şu: Artık kimsenin kimseye güveni kalmadı, kimse kimseye güvenip de derdini anlatamaz oldu, yakınlarına. Ben de yakınlarıma derdimi anlatamıyorum fakat yabancı birisi olsa giderim ona derdimi anlatırım. Çünkü arkadaşım değil, benim derdimle beni sırtımdan vuramaz, bana bir şey yapamaz benim derdimle. Yarın öbür gün onunla karşılaşır mısın, zor bir ihtimal karşılaşmazsın da. O yüzden yabancı kişiler çok geliyor. Yabancı derken, beni tanımayan kişiler çok geliyor.”
“SADECE BİR KİŞİ AĞLATTI”
10 liraya dert dinleyen ve kendisini derdiyle ağlatabilene 100 lira veren Şimşek, şu ana kadar kendisini bir kişinin ağlatabildiğini söyledi. Genç gezgin, “Ailevi sıkıntıları olan birisi vardı. Çocuklarının birisi engelli, eşi ve çocuğuyla sıkıntılar yaşıyordu. Zaten kahve içiyorduk karşılıklı. O sırada ben o kadar çok etkilendim ki, ‘Böyle bir şey olamaz’ dedim. O kadar etkilendim ki, gözyaşlarımı tutamadım” dedi.
HEDEF PATENLE DÜNYA TURU
Daha önce kimsenin yapmadığını yaparak patenle dünyayı dolaşmak ve tüm dünya insanlarının dertlerini dinlemeyi hedeflediğini söyleyen Aytaç Şimşek, paten alacak parası olmadığı için bir sponsor arayışı veya kendisine paten hediye edecek hayırsever vatandaş aradığını da dile getirdi.
Şimşek, “Bundan sonraki amacım, patenimle dünya turu yapmak istiyorum. Otostop değil de, çantam sırtımda, patenim ayağımda dünya turu yapmak istiyorum. Patenim yok maalesef, sponsor arıyorum ya da yardımcı olacak birilerini arıyorum. Dert dinlemekten çok kazanamıyorum zaten. Sadece beni doyuruyor, bir de eksik malzemem varsa onları alıyorum. Patenle dünya turunu geçtim, şehirden şehre bile gezen yok. Bir şeyin ilkini yapmayı seviyorum açıkçası. Patenimle dünyayı dolaşıp, şehir şehir herkesin derdini dinlemek istiyorum” sözlerine yer verdi.
“NE OLUR GÜLDÜRMEYİN 100 LİRAM YOK”
Kendisini güldürmeye çalışanlardan 10 lira isteyen, güldürebilmeyi başarana ise 100 lira vereceğini kartona yazan Aytaç Şimşek, aynı yazının altına da ‘Ne olur güldürmeyin, param yok’ diyerek de esprili bir dille atıfta bulundu. Şimşek, “Bundaki sebep de şu aslında, insanların yüzünde bir tebessüm koymak. Gelen geçen o şeyi gördüğünde, güldürmeye çalışmak on lira, güldürebilene yüz lira. Otomatikman güler, ilk defa böyle bir şey görüyorlar çünkü. Bunu da ilk çıkaran benim. Amacım şu: İnsanların yüzünde tebessüm görebilmek. Mesela karşımızda birisi ağlıyor. Bunu gördü tebessüm etti, bir anlık derdini unuttu. İnsanlar ne kadar çok gülerse dertlerini o kadar hafifler. Bu yüzden böyle bir şey geldi aklıma. Karşılayabildiğim kadarını karşılarım. Param mı kalmadı, o zaman kartonları kapatırım, dertten devam ederim” açıklamasında bulundu.
MÜZİSYEN TABELAYI GÖRÜP DERDİNİ ANLATTI
Aytaç Şimşek’in dert dinlenir tabelasını görerek yanına yaklaşan müzisyen Cem Ege ise meslek olarak yaşadığı sıkıntıyı kendisiyle paylaşmak için yanına oturduğunu söyledi. Ege, “Türkiye’de müzisyenlerin, özellikle sokak müzisyenlerinin ve sanatın değer görmemesi nedeniyle dertliyim. Ben geçenlerde bir albüm çıkardım, yayınladık ama neredeyse hiç dinleyen olmadı ve reklam vermeye kalktığımda da internetten fahiş fiyatlar istiyorlar. Müzisyenlerin derdi bitmiyor gerçekten. Ben de gördüm buradaki tabelaları dedim, derdimi anlatayım. Kendisinin hikayesini de dinlemek isterim açıkçası” diye konuştu.