Bir Kelebeğin Yolculuğu
Bir bahar günü, küçük bir tırtıl, güneşli bir yaprağın üzerinde yumurtadan çıktı. Henüz çok küçüktü ve yumuşak bir gövdesine sahipti. Tek bildiği şey, yaprağın lezzetli özünü emmek ve büyümekti.
Günler geçtikçe tırtıl büyüdü ve büyüdü. Yeşil yaprakları iştahla yedi ve sonunda kocaman bir tırtıla dönüştü. Artık bir kelebek olma zamanı gelmişti.
Tırtıl, yapraktan aşağı süzüldü ve bir dalın ucuna asıldı. Sonra bedeni büzüldü ve sertleşti. Birkaç saat sonra, kelebek kanatlarını çırparak doğdu.
Kelebek, rengarenk kanatlarıyla havada süzülmeye başladı. Güneş ışığı kanatlarında parıldıyordu. Çiçeklerin kokusunu içine çekerek, nektardan beslendi.
Kelebek, uçarak bahçeyi dolaştı. Bir arı kovanına kondu, sonra bir dere kenarındaki söğüt ağacına. Her yerde yeni keşifler yapıyordu.
Bir gün kelebek, gökyüzünde bir grup kuş gördü. Onlara katılmak istedi ve kanatlarını hızla çırpmaya başladı. Kuşlarla birlikte yükseldi ve gökyüzünde özgürce uçtu.
Kelebek, uzun ve güzel bir hayat yaşadı. Birçok yere uçtu ve birçok şey gördü. Sonunda, bir sonbahar günü, bir çiçeğin üzerinde uyuyakaldı ve sonsuz uykuya daldı.
